Hakan Albayrak, Gerçekten Ölen On Yedi Yaşındaki Bir Devrimcinin Şarkısı
Gerçekten Ölen On Yedi Yaşındaki Bir Devrimcinin Şarkısı Tanrım bunu hiç beklemiyordum. Hakan Albayrak İZDİHAM
Gerçekten Ölen On Yedi Yaşındaki Bir Devrimcinin Şarkısı Tanrım bunu hiç beklemiyordum. Hakan Albayrak İZDİHAM
Sinema, genellikle anlaşılması zor, yüksek bir yaratıcılık gerilimi içeren bir özgün sanat biçimidir. Bu, ben anlaşılmak istemiyorum demek değil, ama Spielberg gibi, örneğin genel kitle için bir film yapamam. Eğer yapabileceğimi keşfetseydim acı duyardım.
Yukarıdaki fotoğrafı kullandığımız için üzgünüz. Çünkü içimize yara oluyor. Din adına her türlü rezilliği yapan iğrenç bir örgütün katlettiği insanların çaresizliği çok fena. Kullanımdaki dünyanın […]
Başın çok yükseklerde eğil selvi boylu Eğil bir kez nasıl bir şeysin göreyim Nasıl liman çocukları zalim Nağra atarlar gecenin koynuna Daha başkaları da var […]
Seni bir kilise avlusunda dilenmeliyim artık haçlara gerili avuçlarımda bir suskun çan. –Ben değil miyim şu yıkıntıların üzerinde uzanan saçlarım darmadağınık. Seni bir sinagog avlusunda […]
Bir suç oluyorum ben de külümü karıştırınca Kimleri, kimleri, kimleri vursam Önce kendimden mi başlasam şakalaşmaya Önce kendimden mi başlasam Ben istesem horoz gibi öterim […]
yıkılmış, enkazı toprağa gömülmüş bir uygarlığın kıyısında asması kurumuş bir çardak altında kan sızarken benliğimden çıldırmış sokaklara düş hekimleri gerek tutmak için sevgiliyi ayaklarından perçinlemeli […]
Karşılarına oturmuş öylece onları izliyordum. Sonunu belirleyecek olanın varlığını hiçe sayışları beni fazlasıyla güldürdü. Onları rahatsız etmeden şöylece bir baktım, gözlerimi kısarak kaç kişi olduklarını […]
82 yaz sonuydu, belki de Eylül, üniversiteye kaydımı yaptırmak üzere ilk kez geldiğim Ankara’da yaptığım ilk iş Kızılay’a giderek Selanik Caddesi’ndeki Mavera bürosunu bulmaktı. Mavera […]
İzdiham Dergisi’nin 29. sayısı çıktı. Turkuaz renk kapağı ve “Yalnızlık Bütün İcatların Anasıdır” manşetiyle çıkan İzdiham, İzdiham Maarif Takvimi’yle okuyucularını selamlıyor. Takvimin 2 Haziran 1999 tarihindeki gündem […]
Fuarlardan genelde hazzetmeyiz. Çünkü kavuşmak riskli bir eylemdir. Son senelerde gittikçe artan kitap fuarlarından zaten artık gına geldi. Her yerde kitap fuarı. İyi oluyor mu […]
Louis-Ferdinand Céline yirminci yüzyıl Fransız edebiyatının önde gelen yenilikçilerinden. Öfkeli ve dağınık üslubuyla dürüstlük, güzellik ve her türlü değerden yoksun dünyaları kasvetli bir hava içinde […]
Batılıların emperyalist emeller uğruna Afrika’da, Asya’da, Ortadoğu’da, Amerika’da hatta birbirleri arasında nasıl bir vahşet işlediklerini göreceksiniz. AFRİKA Avrupalılar XV. ve XVI. yüzyıl boyunca dünyayı […]
Gününü gün eden geçmişten geldim Cebimde saatler cebimde şehzade uykuları Düşmek derdini bir yaprağa vererek Çıktım karşına Dilime öğrettiğim bir kaç susmakla Duvar arasına sıkıştırılmış […]
es batıdan es bilimden es yalandan toplum ester katar dumanı linyit yatakları balta yarası ağaçların es yüzümden es yüzüne es ben her şeye inandım yaşamaya […]
Ne zaman askerler şehit olsa Ben de şehit olurum Ne zaman askerler şehit olsa O uzak çocukluk gününe giderim Bir bahar günü köyün etrafında Büyük […]
Şırnak’ta şehit olan 13 askerimizden sonra bizler de yaralı olduk. Allah tüm şehitlerimize rahmet etsin. Ailelerine ve bu millete sabır versin. Acının sonu gelmiyor. Bıktık […]
Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız yaprakla yağmurun aşkı meselâ kim olsa serpilen coşturuyor bizi imreniyoruz başkalarının mahvına. Yağmur mahvoluyor çarparak kendini parçalıyor mâşukunun açılan kıvrımında yaprak […]
Roman; İstanbul’un Frenkler tarafından işgal edildiği dördüncü haçlı seferi döneminde, Halepli bir kadın ve dört gencin arayış, tanıklık ve hatırlamaları eşliğinde kurulan ve iç içe […]
“Bir olayı veya durumu kurgularken şunu düşünürüm: Yaprağın rüzgârda salınışı bile hikâyeye katkı sağlamalı. Tek bir sözcük boşuna olmamalı.” Bize bizden parçalar taşıyan öykülere imza […]
bu eski bir şarkıdır dinlemeyi bilirsen eğer bir şarkı ki aramızdaki mesafeleri eriten çağdaş bir sesle seslenemem sana bilirsin yalnızken daha çok konuşmamız hep bundan […]
“Bütün insanlar sıkıcıdır. Sıkmak, kendini ve başkalarını sıkmak diye ikiye ayrılabilir. Başkalarını sıkanlar ayaktakımı, yığınlar ve genel olarak bütün insanlık kafilesidir. Kendilerini sıkanlar ise seçkinler, […]
Her ağaç bir yerini bulmuşluktur. (sf.11) Hiç yürümemiş insan olamaz. Hiç izi olmayan insan olamaz demektir bu; insan ayak izlerinden kurtulamaz. Ve Resul de yürümüştü, […]
“Her önemli alışverişte,” demişti Leech, “öyle bir an gelir ki, serveti teslim edecek olan elden çıkarmıştır, ama teslim alacak olan henüz ele geçirmemiştir. Uyanık bir […]
Didem Madak röportajı, internette sadece İzdiham’da. Hayat hikayelerine bayılırım. Ben toprağa 36 numara ayaklarıyla basan, biraz şaşkın bir kadınım. Tuhaf bir masal. Yerde ne var yer […]
Türkçeyi şimdiden ana dilleri gibi konuşan Suriyeli iki kara çocuk, balıktan dönen sandalı görünce yüzdükleri kıyıdan fırlayıp, kumsalda benim tarafa doğru koşuşarak adamın karaya çıkmasını […]
Bir saf seçtiğimizde o’cu bu’cu ya da bilmem neci veyahut falancı olurduk eskiden beri. İşte bu ayrımların en belirgin olanlarındandı Orhancılık ve Ferdicilik… Hepimiz o […]
Etnospor diye bir şey çıktı. Önce tuhaf tuhaf baktık adı garip olan bu spor dalına. Ne olduğunu anlamadık çünkü adı çok garipti. Sonra baktık afişlerde […]
Akif Emre abim, 81’de aynı evde kaldığımız dönemde, aynı fakültede okuduğumuz “İslamcı bir gençten” bahisle, “Hâlâ tanışmadın mı onunla?!” diye serzenişte bulunmuştu. Ben de 17 yaşımın […]
Prens Mişkin hastalığı nedeniyle uzak kaldığı memleketi Rusya’ya geri döner. Uzaktan akrabaları yapançinleri ziyaret ettiği sırada malikanelerinde Nastasya Filippovna’nın resmini görür ve resme aşık olur. […]
Diğerlerinin arasından seçtim kaderi mağrur ve şerefli, geçip gitmiş bir şefkatin daveti biraz kayıtsız, bir parça gölgeli bir hardal çiçeği demeti olsun mezarının üstünde. Erkekler […]
KUŞLARIN REHBERLİĞİNDE BİR AİLE YOLCULUĞU Macar Edebiyatı ülkemizde çok bilinen bir edebiyat değil. Belli başlı bazı çevirilerden sonra ancak son yıllarda ülkemizde direkt Macarca’dan çeviri […]
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinin, Yedi Güzel Adam Edebiyat Müzesi için başlattığı restorasyon çalışmaları devam ediyor. Tarihi Mekânlar ve Kent Estetiği Şube Müdürlüğünün müzenin restorasyonuna dair açıklaması şöyle: […]
Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı ile SETEM (Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Birliği) tarafından düzenlenen “3.Koruncuklar İçin B.A.K Liselerarası Senaryo ve Kısa Film Yarışması” […]
Kırgızistan’da batık bir vadide Men seni bela sandım. Kalbimden uzakta çok uzakta bir kurt öldü. Şarap kızılı bir lale sızıpdur şimdi orada farkında mısın? Geceyarısı […]
Zindan iki hece, Mehmed’im lâfta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de, geri adam, boynunda yafta… Halimi düşünüp yanma Mehmed’im! Kavuşmak mı?.. Belki… Daha ölmedim! […]
Ortaya Karışık Yükselen ideolojinin alçalan insanıyız! Üstelik kulesi de yok… Kölesi olmuş olabilir bir zamanlar. Filhakika, bizi yıldıramaz sloganlar. Çünkü sloganlar bizi yıldıramaz! O içimdeki […]
Amerika Kıtası’na Christopher Columbus’un yanlışlıkla ayak basması, Güney Amerika için olduğu kadar Avrupa ve dünyanın geri kalanı için de önemli sonuçlar doğurdu. 1492 yılına kadar […]
Bitkin bir şekilde yürüyordum parkta… Bir arabada çalan parça: “Özledim seni harbiden / aklıma da düşüverir aniden / içince, açılınca…” Müziğin verdiği “melankoli” ile […]
kırgınım, saçılmış bir nar gibiyim sessiz akan bir ırmağım geceden git dersen giderim kal dersen kalırım git dersen kuşlar da dönmez, güz kuşları yanıma kiraz […]