Turgut Uyar, Sulfata’ya
acım sessiz bir güneş batmasıdır ölsüneksik ve kötü bir güneş batmasıdır ölsün her yerlerim bir yaşlık gibidir denizdenbulantım yanlışlıktan bir deniz tutmasıdır ölsün sulfata karnımı […]
acım sessiz bir güneş batmasıdır ölsüneksik ve kötü bir güneş batmasıdır ölsün her yerlerim bir yaşlık gibidir denizdenbulantım yanlışlıktan bir deniz tutmasıdır ölsün sulfata karnımı […]
Ben hep sıkıntılıyım. Yani bir adamın canı sıkılır, o ben’im. Çünkü bana en yaraşan durumdur sıkıntılı olmak. Ben silahsız bir askerim de ondan. Törenler askeriyim […]
pazartesi benim adımı bağışla. . . . . . . . . “sabah uyandırıldığında pazartesiydibunu iyice bildi, ağzı çirişliyersiz, ürkek, yeni yaratılmış gibicoşkun bir göke […]
Küçük pencerem bahçeye bakar Bademler, erikler geceye bakar Bir ışık dökülür yapraklardan şıkır şıkır Filizler susmuş, tohumlar uyumuş; Bir an durmuş, genişlemiş büyümüş Bir eski […]
Kantar Köprü gecelerde Ah eder, güzelleşir.. Uzanır ıssızlığına yamaçların Bir o yana bir bu yana sallanır Garipliğine yerleşir.. Tezek kokuları gelir uzak köylerden Bulutlar bir […]
Sabaha karşı oturup ağladınızAma mesela şimdi benNe aradığımı bilmiyorum Sabaha karşı oturup ağladınızÇünki sizin aşkınız vardıKurumuş çiçekleriniz vardıAşina yıldızınız gökteOturup çok çok ağladınızAğlayıp iyi ettinizSize […]
Kısacık yoğun bir akşam herkesin yüzünün bir anıya karıştığı yoğun bir akşam bana bir memur gibi davrandılar hastanelerde ve bir intihar üstüne söylenti bütün kıyıları […]
Halbuki korkulacak hiç bir şey yoktu ortalıkta Her şey naylondandı o kadar Ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı. Ama geyikli geceyi bulmadan […]
İşte suyumuzu kestiler ama masamda yine bir çiçek bir çiçeğin akşamı elbet bir çiçeğe benzeyecek nasıl güzel nasıl diri bir çiçek dipdiri adamlardan biri bir […]
Terziler geldiler. Kırılmış büyük şeylere benzeyen şeylerle daha çok koyu renklere ve daha çok ilişkilere Bir kenti korkutan ve utandıran şeylerle. Kumaşlar bulundu ve uyuyan […]
hazırlandın diyelim bir yolculuğa “bu,yalnızlığıda olabilir”diyor birisi dayanıklımısın bakalım silahın nedir ilkin asfalt ve beton bir bakarsın önün ardın su kesilir yüzme de bilmezsin ayrıca […]
Sizin alınız al inandım Morunuz mor inandım Tanrınız büyük âmenna Şiiriniz adamakıllı şiir Dumanı da caba Ama sizin adınız ne Benim dengemi bozmayınız Bütün ağaçlarla […]
Söylenir ve yarım kalır bütün aşklar yeryüzünde bir kaktüs bol sudan nasıl nasıl çürürse, öyle En sevdiğim temmuzdu aylardan hazirana benzediği için biraz biraz da […]
güllerin bedeninden dikenlerini teker teker koparırsan dikenleri kopardığın yerler teker teker kanar dikenleri kopardığın yerleri bir bahar filân sanırsan kürdistan’da ve muş – tatvan yolunda […]
her şey akıp gider oh onlar birer ayçiçeğidir yüzler güneşe ve aya dönen hep güneşe ve ben ruhçulara göre şaşkın zevcelere göre alkoliktim […]
Dursun Ali’yi mi sordunuz nevşehir’den, dışardadır, almanya’da “karanfil suyu neyler”i söyler durmadan nevşehir koca bir şehir, bakmadan kim geçebilir yanından Seyfettin’i mi sordunuz, dışardadır, almanya’da […]
hızla gelişecek kalbimiz kalbimiz hızla. sürgünlerin umutsuzluğunda kırık kalpler, yaralılar, onulmazlar farksız çarpanların umutsuzluğunda ve köprü başlarının umutsuzluğunda ve köprü başlarının umudunda. sular bitse bile, […]
bir gün, bir yağmurla garip garip -Çoluğu çocuğu terk edeceğim.- Bir sevgiyle doymayacak kalbim, anladım Alıp başımı gideceğim. Asır yirminci asırdır, amenna Bir yanımda sevgilerim, […]
Halbuki birçok şey söylenebilirdi. Yadsınırdı örneğin. Ben vurmadım denirdi. Yalvarırdı, kaçardı hiç değilse insan. Türkü bile çağırabilirdi. Herif sokağın ortasında yatıyordu. Kan içimde yatıyordu. […]
Bu kıvırcık ateşten yalanlar 300.000 Kimi sularca inanıyorum kimi zulüm yakıcı Çocuksu, deli deli zincirler boğuntusu gök Elimde kolumda senin seslerin var gel de aldırma […]
işte bu ellerimle yalnızım işte bu inanmazsan bak bu saçlarımla bu iyi giyimlerimle paralarımla sen varsın ya sen çoğu kez yetmiyorsun uzakta mısın sen misin […]
Sularsa akmak birgün birgün birgün Birgün dağlara çıkmak birer birer dağlara çıkmak birgün Çıkmak çıkmak birer birer birgün dağlara dağlara birgün Birgün birer dağlara Ah […]
Hatırlarım bir akşam bir yokuşa durmuştum; İri atlarımız macardı, dantellerimiz alman… Ne Göksu’da bülbül dinlemek ne Abdülhak Şinasi Bey… Ipılık bir sevgi geçerdi ara sıra […]
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar Şu aranıp duran […]
Ben hep sıkıntılıyım. Yani bir adamın canı sıkılır, o Ben’im. Çünkü bana en yaraşan durumdur sıkıntılı olmak. Ben silahsız bir askerim de ondan. Törenler askeriyim […]
(Naci’ye ağıt) Ben alır başımı giderim bir gün Ege adalarına şarap içmeye Oturup güngörmüş pazarlarla teslis konuşmaya Ve bir rüzgar koklamaya üçyüz yıl gelecekten Çocuklarımız […]
Bir biz varız güzel öbürleri hep çirkin Birde bu terli karanlık Sonra bir şey daha var muhakkak ama adını bilmiyorum Nereden başlasam sonunda o ışıkla […]
tut ki sen bir şiiri çok iyi yazsan ya da çok iyi bir şiir yazsan bir saatin aralıksız işleyişi bir çocuğun bir sokak kedisini […]