Kategori: Gökhan Özcan

Gökhan Özcan, Öksüz

Sadece ben öksüz kalmadım, sadece üç kardeş biz öksüz kalmadık, onlarca meyve ağacı, yüzlerce çiçek, dünyadan kurtarılmış bir gümrah bahçede öksüzlüğü derinden yaşadık. Ben ağaçların […]

20 Mart 2021

Gökhan Özcan, Berrak ve Bulanık

Durağanlıktan sıkılan biri olmamıştı hiçbir zaman. Kendini vakit geçirme baskısı içinde hissetmiyordu, hissetmemişti. Zamanın içinin neyle doldurulacağı konusunda kendine özgü bir cevabı, bir netliği, bir […]

29 Mart 2019

Gökhan Özcan, Ben Hakimim Masum Bey

İnsanın kendisiyle yüzleşmesi giderek zorlaşıyor. Çünkü hepimiz o kadar büyük bir boş meşguliyetler döngüsünün içinde esir durumdayız ki dönüp kendimize bakacak vaktimiz olmuyor. “Hakkınızdaki kötü […]

30 Haziran 2017

Gökhan Özcan, Ta ki dünya bitti

82  yaz sonuydu, belki de Eylül, üniversiteye kaydımı yaptırmak üzere ilk kez geldiğim Ankara’da yaptığım ilk iş Kızılay’a giderek Selanik Caddesi’ndeki Mavera bürosunu bulmaktı. Mavera […]

6 Haziran 2017

Gökhan Özcan, Yan Yanayız

Yan yanayız. Yalnızız. Ve dünyanın ortasında. Kalabalıktan örülmüş bir dairedeyiz. Tutsağız; kalabalık bir dairede hiçbir şey görmeden dönüyoruz. Yan yanayız. Yakında. Ve en uzaktayız. Bütün […]

15 Ekim 2016

Gökhan Özcan; İyi, Kötü, Çirkin

Yine hepimizi sarsan bir suç var ortada, birkaç da suçlu, çokça da lanet… Ve yine o suçun içinde işlenebildiği bir toplum yokmuş gibi davranıyoruz.

Evet, böyle dehşet verici suçların orantılı cezalarının olması lazım… Ancak toplum olarak insani değerleri ayakta tutamazsak bu ağır cezalar yine de caydırıcı olmayacak. Amerika’da idam var ama dünya tarihinin en meşhur, en acayip, en acımasız seri katilleri de Amerika’dan çıktı, çıkıyor.

Bir şeyleri çok daha iyi düşünmemiz ve çok daha iyi anlamamız gerekiyor, aksi halde ‘insan’ın içine yuvarlandığı karanlık girdapları çözemeyeceğiz!

22 Mart 2016