Gabriel G. Marquez, Koskocaman Kanatlı Çok Yaşlı Bir Bey
Yağmurun üçüncü günü evin içinde öyle çok yengeç öldürmüşlerdi ki, sonunda Pelayo onları denize atmak için seller altındaki avludan bata çıka geçmek zorunda kaldı, çünkü […]
Yağmurun üçüncü günü evin içinde öyle çok yengeç öldürmüşlerdi ki, sonunda Pelayo onları denize atmak için seller altındaki avludan bata çıka geçmek zorunda kaldı, çünkü […]
Esmiyor bir türlü. Yaz ağır. Şıkır şıkır akasya bile çökmüş sıcağın içine, kıpırdamıyor. Musluk da sıcak. Sabahın bin bir habercisi, kuşlar, sessiz. Oysa birkaç gün […]
Şiirler, nereden geldiği belli olmayan, tanımı yapılamayan, bütün yaşamımızı etkileyen boyutları evrence süren o ateşböcekleridir. Şiir yazan sözcüklerin “yeri” vardır. Bu yerler sandığımızdan büyüktür. Yanyana […]
Güzel olmayı, güzel görmeyi, güzel bilmeyi, güzel eylemeyi pek beceremiyoruz artık. Bakmayın ‘güzel adam’, ‘güzel insan’ laflarının gırla gitmesine… Bu kadar çok ‘güzel insan’dan sadır […]
Orhan Veli’nin kavgası edebiyatımızın en büyük kavgasıdır, buna inanıyorum. Bu kavganın yurdumuzdaki bütün şiir köklerini büyük büyük ırgalayan bir işlevi oldu. Irmağın yatağını daha doğal […]
Okyanusya’nın resmi dili olan Yenikonuş, İngsos’un ya da İngiliz Sosyalizminin ideolojik gereksinimlerini karşılamak üzere oluşturulmuştu. 1984 yılında, Yenikonuşu henüz yazı ya da tek bir iletim […]
Kapının arkasında, ayakta duruyordu. Öteki koltukta oturuyor çatalla çilek yiyordu. Çilekler şekersizdi. Cam bir kasenin içindeydiler. Birden çıktı saklandığı yerden. (biraz acele etmiş olduğunu da […]
Amerika denince aklıma ilk gelen, parıltısıyla siyah güneş gözlüklerinin altında bile gözleri kamaştıran fast food zincirlerinin cazibesi olur. Bu parıltı sadece gözlerimi değil, çocukluk hayallerimi […]
5 Mart 2025 Namaz kıyam ile başlar. Hatırdan kıyamın lügavî manasının “kalkma ” olduğunu çıkarmamak lâzım. Bir Müslümanın samimiyetle kıyam edişi onun münafık olmadığının, dinine olan sadakatinin […]
Bir şahıs olarak varlığımı gözümde ve gönlümde canlandırdığımda ortaya çıkan resimde cep telefonunun yerini bulmam imkânsız. Bir cep telefonumun olmayışına şükrediyor ve gün gelip de […]
Oruç, hiç gecikmeden, yolunu şaşırmadan, tam saatinde, dinç ve genç, tarihin dinamizmini de özünde gaybın bir üfleyişi gibi taşıyarak geldi. Mademki geldi, onu iyi tanımak […]
Doğurganlık oranının azalması, nüfusumuzun yaşlanması, geleneksel büyük ailenin dağılıp çekirdek ailenin tercih edilmesi, boşanmaların artması, evlilik yaşının 30’a doğru gitmesi, gençlerin yuva kurmaktan çekinmeleri, ekonomik […]
İnsan açık kapılardan iyi geçmek isterse eğer, bu kapıların çerçevelerinin sağlam olmasına dikkat etmek zorundadır: Yaşlı profesörün yaşamına hep rehber edinmiş olduğu bu temel ilke, […]
Bir gün en sevdiğim öldü, ben neye üzülsem onun ölümüne ağladım. Kalbime mıh gibi kazınan bu acı, gurbete düşmüş hüzünlerime yer tayin ediyordu. Öyle ki bağrı […]
Niyeti hiçbir zaman duasını tamamlamak değildi. Tek amacı, “İşte, bak,” demekti. “Gör, nasıl da çabalıyorum.” Şehrin soluk ışıkları, akşamın alacakaranlığına karışıyordu. Yine aynı bankta oturdu. […]
Hz. Musa’nın darbesi (askeri darbe), Spinoza için de oldukça önemli bir tarihsel ve teorik cevheri temsil etmektedir. Tanrıbilimsel Politik İnceleme (Theologico-Political Treatise) isimli eserinin 17. […]
“Ne hayatı varmış kentlerde? Varsa bile size var ! Ne geçiyor eline bizden oraya gidenlerin? Ne olabiliyorlar? Kapıcı, çöpçü, hızmatçı, dutma … İstanbul-Ankara’daki avratların sidikli […]
Bir zamanlar, “Tüm büyük hikayeler iki şekilde başlar: Ya bir adam bir yolculuğa çıkar ya da bir yabancı şehre gelir,” diye bir söz duymuştum. Tolstoy’a […]
Büyükanne. Aklaşmış saçlarını toplamış, yüzü ince. Sıska bacakları. Hep mutfakta, midesine bir bıçak dayamış olarak yakaladığım büyükanne, hareketsiz. Ne kendi kıpırdıyor, ne de bıçağı kıpırdatıyor.– […]
Nihat Hayri Azamat’ın yeni şiir kitabı Dergâh Yayınlarından çıktı. Şairin ikinci şiir kitabı olan Ten Yükünün Sarhoş Tellalı’nın tanıtımında ”Yağmur” şiirine yer verildi. YAĞMUR bir […]
Akşam olunca şu ikisinden birini yaparım. Hiç değilse bir süredir bu böyle —Ya Hiçse? Orasını bilemem. Ya gidip ilkin bir yerde çay içerim ya da […]
İşsizlik kötü şey vesselam. İşsizliğin kötü olduğunu da yalnız aç kaldığım zamanlar, düşünüyorum. Can sıkıntısından bunaldığım sıralarda da düşünsem ya. Olmuyor. Bu bahçeye de hep […]
Merhabalar Serdar Bey. Öncelikle Fabrik Kitap etiketiyle çıkmış olan Trajedinin Zarafeti adlı yeni kitabınız hayırlı olsun. Trajedinin Zarafeti, ülkemizin yakın-orta geçmişinde popüler olan Arabesk müzik türüne ışık tutmakta, bu meseleye […]
Kalkıp İsmet Özel’i savunacak halim yok. Birkaç gündür yoğunlaştırılmış ve ayağa düşürülmüş bir şekilde taşlattırılırken de. Meyve mi verdi; sorsanız, sormamıza gerek yok söylüyor, en […]
Off. Bugün hakikaten zihnimi meşgul eden bir mesele var. Durup durup dönüyorum aynı daire etrafında. Şu özgürlük meselesi canımı sıkıyor. Anlaşamıyorum akranlarımla ya! Nedir bu özgürlük? Ne olmalıdır? Altı […]
İnsanlar başlarına geçip mezarlara konuştular yüzyıllarca. Var mı mezarları dinleyen?Toprağın üstünden altına doğru anlattılar acılarını ve sevinçlerini. Helalleştiler, hesaplaştılarçoğu zaman hatta. Hayattayken konuşamadıklarını konuştular. Bastırılmış […]
Gül yüzlü mahsûbem, dilber-i cânânım,Firak ateşinde yanar cihânım.Neyleyim bu hâli, ey dilber-i gamım,Sensiz geçen günler, zindan-ı cânım. Ey çeşm-i siyâhın, gam-ı derdime derman,Sensiz bu gönül […]
Eski defterleri karıştırırken, defter dediğim çoğunluğu a4 ebadında olan kağıt yığını, karşıma çıktı bu. Bu, aşağıdaki çeviri. Hatta ‘’çevirme’’ demesi daha doğru, denemesi? O bedava. […]
Kalabalık kentlerde binlerce insan her gün birbirine temas ediyor fakat nüfuz edemiyor. Kentin yabancıları ile hemşeri oluyoruz. Herkes bir telaş ile bir şeylerin peşinde. Bir kentte düğün, taziye, […]
Müziğe olan ilgin nasıl başladı? Ben bu yolda ilerlemeliyim düşüncesine seni iten temel sebepler neler? Melik Evren: Çocukluk yıllarımdan beri potansiyelini gördüğüm her yer hayalimde […]
Göçmenler neden küvetlerinde köpek balığı beslerler bilir misiniz? Suriyeliler, neden kâğıt toplar? Yaşadıklarımızın korku filmi olduğuna bizi kim ikna edebilir? Afganlar mı? Hayır yanıldınız! Bilirsiniz […]
Tanrı’ ya soru sorulur mu? Elbette sorulur.Tanrı sorularımızın cevabını bize verir mi? Elbette verir.Tanrı nasıl cevap verir?İlham’la… Evrenin yaratılışı ve insanın husulü konusunda birden çok […]
Aslında hayatımızdaki her deneyim, ruhsal tekâmül yolculuğumuzda birer öğretmendir. Kimi zamanyaşadığımız kayıplar, ayrılıklar ve acılar, içsel dünyamızda derin bir uyanışa kapı aralar. Bu sürezarfında aklımızdan […]
Tadı tuzu yoktu yaptıklarının. Bir hayali, hedefi, istikameti yoktu. Var gibi görünüyordu, belki bir robot gibi, yaptıklarıyla takdir de görüyordu. Ama ne varsa ona hoş gelen, geçiciydi. Ona ait değildi […]
İnsan yalnızlığını en çok da buz gibi bir sabaha uyandığında fark ediyor. Bu sabahyine çok üşüdüm dün sabah olduğu gibi. Hiç şaşmayan alarmımla rutin kavgamızıedip […]
ikindi yağmurlarını en çok ben severim toprak kokusu karışınca işçilerin telaşına ferahlamışken tarlasını allah’a emanet eden babanın yüreği denizler artık hazırdır kıyıları daha sert okşamaya […]
Yaprakları dökülüyor son bahçemizingülistanımız dönüyor hara bir çocuğun gökleri delen bakışlarında kör bulutlar kan kırmızı yağmurla sınıyor çorak toprağımızı Sahici rüyalardan uyanıp döküldük meydanlaraavazımız çıktığı kadar susarak belki bir […]
Bir yazarla etimoloji üzerine konuştuğumuz günün sabahı. Saat altı, on beş. Ankara’nın bütün uyumsuzlarının toplandığı bir semtin en sessiz vaktinde -nerden estiğini bilmiyorum (üstelik bunu düşünecek kadar da […]
Gözlerini açtı. Gözleri gün ışığına alıştıktan sonra araba tavanının pembe rengini fark etti. İçindeki sevinç yüzüne yansıdı. Yavaş yavaş hatırlamaya başladı, arabada uyuyakalmıştı. Dışarıdan gelen müzik […]