Halil Cibran, Korkuluk
KORKULUK Bir gün, bir korkuluğa şöyle dedim: “Tarlanda böyle tek başına durmaktan yorulmaz mısın?” Dedi ki bana: “Korkutmanın hazzı öyle derin,öyle süreklidir ki, asla yorulmam.” […]
KORKULUK Bir gün, bir korkuluğa şöyle dedim: “Tarlanda böyle tek başına durmaktan yorulmaz mısın?” Dedi ki bana: “Korkutmanın hazzı öyle derin,öyle süreklidir ki, asla yorulmam.” […]
beni koyup koyup gitme ne olursun durduğun yerde dur kendini martılarla bir tutma senin kanatların yok düşersin yorulursun beni koyup koyup gitme ne olursun bir […]
Bayan Mallard’ın kalp sorunundan muzdarip olduğu bilindiğinden, ona kocasının ölüm haberi verilirken mümkün olduğunca nazik ve özenli davranıldı Kendisine bunu örtülü imalar içeren yarım yamalak […]
1992 yılında Fethi Gemuhluoğlu’nun memleketi Arapgir’de doğdu. İnönü Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği mezunu. Hikâyeleri Mahalle Mektebi, Hece, Karabatak’ta yayımlandı. Hâlihazırda bir kitabevinde çalışan, bir yayınevinde editör, […]
Her ay farklı temada yazılan fantastik, bilimkurgu, steam-punk, korku-gerilim, polisiye gibi alt türlerde kaleme alınmış öyküleri sayfalarında ağırlayan Kayıp Rıhtım Öykü Seçkisi, Mart 2018 […]
Düşmemiş Hezarfen Efendi’yle karşılaşır mı acaba? Bir bakmışım baloncusu uçmuş kan mavisi balonlar Kuşların vurulduğu mevsim Üsküdar iskele alanında Bir bakmışım gökyüzünde gömülmez bir cenaze […]
1- İçinde ölecek hiçbir şeyi kalmamış insana Tanrı acısın! 2- Hayat, kuşkunun ani çakımlarıyla bölünen bir sarhoşluk halidir. Çoğu normal insan ölü birer sarhoştur. Eğer […]
Feride için Gün batarken sula fesleğenleri balkonun kokusu sokağa taşsın sokaklar kayıp çocuklar gibi hırçındır, ürkek ve biraz şaşkın Sular bulutlanır sen susarsın […]
EVDE OLMAK Küçük kız, yalnızca dört yaşındaydı. Aklı birçok şeye yetmiyordu henüz. Annesi yaşamlarındaki büyük değişimi kavratabilmek için, kızını dikenli tellerin yanına götürdü ve uzaktaki […]
M. Fatih Kutlubay, 1991 Adana doğumlu. Karadeniz Teknik Üniversitesinde Hukuk Eğitimi aldı. Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Yüksek Lisans eğitimime devam ediyor. 2014 yılından […]
Yalnızlık yalnızlığı yer ikimiz kalırız, böyle kalalım Eski ve yeni yaralardan, yaraları kaşımaktan Vazgeçerek çoklukla şikâyet edip az ile çatışmaktan Kâğıda bir kesikle kapanan makas […]
Yüreklice bir akşam çıkardı Titrek güneşten Yepyeni bir kentin soluğuyla Sığ umutların yarattığı çocuklar Ve lekeli camlarda kan Bambaşka insanca Yıldız tozu silkeler gözlerime Sarışın […]
Ansızın uyandı kadın. Saat iki buçuktu. Kendisini uyandıran şeyin ne olduğunu düşündü. Öyle ya! Mutfakta biri bir sandalyeye toslamıştı. Kulak kabarttı. Sessizdi her taraf. Pek […]
Tahrir dergisi 12. defa okuyucuya merhaba dedi. Bu sayıda İbrahim Aslaner, yerli öykümüzün usta kalemi Mustafa Çiftci ile söyleşti. Mustafa Çiftci’nin hikâyesine, sanata bakış açısına […]
Yine ruhumu ceplerimde taşıdığım günlerden birindeyim Bütün radyolarda ‘‘أبعد مكان ’’ çalsın Umberto Eco ‘‘Sıfır Sayı’’ kitabının bir bölümünde ‘‘kasırganın tam göbeğindeyiz’’ ifadesinden bahsetmiş.Uzun uzadıya […]
Penceresiz bir hastane odasında, havasız, nefessiz, ağrılar ve çırpınışlar eşliğinde bekliyorum. Elini tutuyorum, karşılığı yok. Yüzüne bakıyorum, gözlerinin taa içine bakıyorum, karşılığı yok. Sesi yok. […]
Bu güne kadar hiç görmemiştim onu. Dört yıl önce bir fotoğraf yarışmasında derece almıştım. Tebrik mesajı atmıştı. Konuşmaya devam ettik sonra. Hakkında […]
Öyle olaylar vardır ki, çok uzun süre beklendiklerinden, gün gelip gerçekleştiklerinde insanda artık hiçbir gerçeklik izlenimi uyandırmazlar. Yıllar ve yıllar boyu –üniversiteye ayak bastığımdan beri– […]
“ Soru, böyle bir soru sormasına neyin vesile olduğunu dahi bilmeyecek kadar cahil biri tarafından sorulur.” Kierkegaard Kierkegaard ile aynı zaman dilimini ve aynı toprak […]
Oğlumuz Karım, güneş belirmeye başlayan pencerenin önünde oturuyordu. Bütün geceyi orada geçirmişti. “Sen hâlâ yatmayacak mısın?” dedim. Doğruldu. Kül rengi pencerenin önünde sadece bir gölgeden […]
Sevgili Günlük; Satırlarıma başlamadan önce pencereyi kapatmak istiyorum. Zira çok soğuk iki gündür; ki açık olması, kuşların gelme ihtimali dâhilinde, önündeki ekmek kırıntıları, iki kişilik […]
-Sevmeyi bilmiyorsan elimi tutma. – E iyi bırakayım. Bıraktı, sahiden. İlkin yalan sandım, yok canım, gitmeyecek. Nere gidiyor. Öyle kolay olsaydı. Annem babamı yüz kere […]
Oidipus’un ölümünden beri gözlerim ve düşüncelerim denize yöneldi ve daima onun yanına sığınıyorum. Bir kayanın gölgesinde, limanın ve insanların uğultusunu ve deniz kuşlarının çığlıklarını dinliyorum. […]
Zaman öldürmek için günlerini kırda yürüyerek geçirirdi, omzundaki tüfekle. Sürekli eli boş dönerdi. * Hayatı boyunca tereddüt içindeydi. Bu durum, kapana sıkıştığı, çoğu sefer belirsiz […]
“türk romanı” diye bir yapıdan, bir binadan söz edeceksek eğer bunun en önemli taşlarından biri elbette ki peyami safa tarafından yerine konmuştur. zorlu bir hayat […]
Elimi başıma yaslamışım, ne kadar süre o şekilde durdum bilmiyorum. Bir an geçirdiğimiz güzel günler geldi aklıma. Sana duyduğum aşk geldi.Tıpkı Turgut Uyar’ın Tomris’e duyduğu […]
“Kadın yazar” ifadesini kabul etmeyip kendisini “yazarlar içinde bir kadın” olarak tanımlayan Ayla Kutlu,1980 sonrası başarılı öykü yazarlarımızdandır. Ayla Kutlu, romanları, öykü kitapları ve çocuk […]
“O yüksekliklere çıkanların […], hep orada kalmak istemesi, şaşırtmasın seni.” Platon, Devlet, VII İnsanoğlunun kafasını kurcalayan şeyler arasında önemli bir yeri olmuştur dağın. Birçok din […]
1. Daha önceden incittiğimiz insanlar, onlardan merhamet dilememizi beklerken, intikam duygusu ile dolu kalplerini yumuşatmanın en iyi yolu, onlara boyun eğmektir. ( s. 11 ) […]
Herkesin vardır hayatına giren, hayatını kökten değiştiren, kendisine hayran bırakan, ”Var mı sahiden böyle insanlar yahu?” dedirten kişiler. Kimi yerde bu sarı çizmeli Mehmet ağa’dır. […]
Güzel yıldızımızın doğu yörelerinden birinde çok büyük bir felaket oldu. Yağmur, fırtına ve sel baskınlarıyla birlikte gelen deprem üç büyük köyü, evleri, bahçeleri ormanları ve […]
*Sanatını ulaşılmaz bir doruk olarak kabullen. Onu aşabileceğine dair hayaller besleme. Aşabilecek duruma geldiğinde, bunu zaten farkında olmadan başaracaksın. * Öykünmeye mümkün olduğunca diren, üzerindeki […]
Yoruldum. Ölü gibi dersem olmaz. Kızarlar. Belki de hiç doğru olmaz. Yaşayan gibi yorgunum işte. Yaşa sen hayat. Ölünce söylerim. Şimdi kalp ocağına gidip ruh […]
Çok Sevgili Baba, Geçenlerde bir kez, senden korktuğumu öne sürmemin nedenini sormuştun. Genellikle olduğu gibi, verecek hiçbir cevap bulamadım. Kısmen tam da sana karşı duyduğum […]
Edebiyat gazeteciliğinin gazetelerde ve eklerinde, hatta kitap dergilerindeki yerinin gittikçe azaldığı yeni bir haber değil. Bir yandan da belki hiç olmadığı kadar çok söz söyleniyor […]
Herkes Nijinsky delirmiş diyecek. Umurumda değil, zaten evde de hep bir deli gibi davranıyordum. Herkes böyle düşünecek ama beni tımarhaneye yatırmayacaklar; çünkü çok iyi dans […]
Bu denemede psikolojinin yakın zamanda politika üzerindeki olası etkilerinin niteliği üzerinde durmak istiyorum. Bu anlamda, hem olumlu, hem olumsuz etkilerden söz etmek niyetindeyim. Politik fikirler […]
Fakat günümüzün tipik Amerikan karakteri, diye devam ediyor Riesman, “dış yönelimli.” Göze çarpmak değil “uyum sağlamak” istiyor; kafasında başka insanların kendisinden neler beklediğini tekrarlayıp duran […]
Bir lise müdürü öğretmenlerine şöyle mektup yazarmış. “Bir toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim. Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü. İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin […]
Jane Austen’in Aşk ve Gurur‘unu okurken aklıma sık sık daha önce Sırma Köksal’ın yazdığı bir yazı geldi. Sırma Köksal bu yazısında Yay burcu ünlülerinden bahsediyor ve bir yayın […]