Turgut Uyar, Hazırlandın Diyelim
hazırlandın diyelim bir yolculuğa “bu,yalnızlığıda olabilir”diyor birisi dayanıklımısın bakalım silahın nedir ilkin asfalt ve beton bir bakarsın önün ardın su kesilir yüzme de bilmezsin ayrıca […]
hazırlandın diyelim bir yolculuğa “bu,yalnızlığıda olabilir”diyor birisi dayanıklımısın bakalım silahın nedir ilkin asfalt ve beton bir bakarsın önün ardın su kesilir yüzme de bilmezsin ayrıca […]
üç kitap, iki oğul bıraktım şu dünyaya bir de yalnız ucundan gördüğüm bir gökyüzü sonrası kendi suyunda boğulan okyanus kendi ateşinde tükenen yangın üzerinden geçtim […]
Beni bir ısrarın rüzgarı devirdi yolların bulanık arzına kapılanalım ağzımın kıvrımında bir ölü delirdi yanmış paçavralarını savursun kalpağım rahat vermiyorlar bir nefes kadar kendimi de […]
dünya üçe bölündü ilkin kramp ve çiçek isimleri düştüm, sadece kendi payıma katar şeyhinin elleri öpülmek öpmekten daha mı güzeldir biraz daha, biraz da ahlaksız […]
Seni Sevdikçe Kalbim Büyüyor bir akşamüstü serinliğinde aşkın leylak kokulu davetine çağırdım seni, ölüsü süslenmiş mezarlardan partizan bir yürüyüşle ve incecik gövdenle aşka nihilist geçerken […]
Bir kuş kanıtlandı. Artık tüm sefahatlerin canı burnunda. Uykularından uyandı tarih. Ve tekerrüre silah çattı her çırpınış. Doruklarda biriken kar, Yumurtasını himaye eden bir anne […]
1 Senin adını kol saatımın kayışına tırnağımla kazıdım. Malum ya, bulunduğum yerde ne sapı sedefli bir çakı var, (bizlere âlâtı-katıa verilmez), ne de başı bulutlarda […]
Nolur ise ko ki olsun nolusar Tek gönül Mevlâyı bulsun nolusar Aşk denizi gene taşmış kan akar Âşık-ı bi çare dalsın nolusar Bir denize düşen […]
Komik olmayacak hiç kimse bu ülkede, doğruyu söylediğinde. Büsbütün çaresiz çeker gülünç alçakça istihzayı üzerine. Bu ülkede hiçbir şey yapmaz adamı haysiyetsiz. Her türlü nikbet […]
Yazdığım son şiirde hep bağırmak isterdim Madem yumruk vurmadın canım neden yanıyor? Ey dost, ben şiirimde durdum, işte ispatı Susuyorum bir damlada sır tutmayan denizi […]
Şimdi iki milyarlar zincirlemek için beni Benden bir çoban köpeği yapmak için kendilerine Fakat iyilik, şefkat ve incelik duyguları Göç ettiler onların dünyasından Güney’e. Artık […]
hangi otobüs durağına giydirilir öyle sevmek ayağı kaydırılan hangi yıldıza bir dilek hakkı verilir elmaya düşse bile hangi adem ki o düşler dünyayı hangi bankamatiğe […]
emperyalist yataklarda sevişelim sevgilim sömürgeleştirelim keşfedilmemiş topraklarımızı ben yalanlar söyleyeyim sana durmadan sen her zaman inan bana ya da inanıyormuş gibi yap üzülmeyelim putlarımızı sergileyelim […]
Dün kalabalıkta Sevmekten yorulmaktayım. Yalpalyan bir sarhoş var Şimşek vuruyor onu bir çırpıda Seçip vuruyor Fırtına çevreği de buluyor emiyor Yılışık nemli bir şehvetle […]
Çocuğun gördüğü düştür barış. Ananın gördüğü düştür barış. Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış. Akşam alacasında, gözlerinde ferah bir gülümseyişle döner ya baba elinde yemiş […]
Soğuk suda çarpa çarpa yıkadım Yüzümün niyeti bir aşk şiiri Ayçiçeği Gümüş çiçeği, Kavun Karpuz Mevsimi Çiğdem: yağmur sonu çiçeği İlk cemreden sonra bulduğumuz çiçekler […]
Niçin öldün Nâzım? Ne yaparız şimdi biz şarkılarından yoksun? Nerde buluruz başka bir pınar ki onda bizi karşıladığın gülümseme olsun? Seninki gibi ateşle su karışık […]
neredeyse geceydi, yürüdü yüzünü yaşlı ev. gücünü küçümsemişti yorgunluktan, yolun kuytusunda kudurmuş otlar. her şehre aynı sokaktan girerdi yabancılar. henüz saçını sarıyorken deniz, bu hırlayan, […]
Çok kavi sınanıyoruz Açılır kapanır, dağılır toplanır, gider gelir sedyelere kuşlar karışınca. Beyaz odalardan yeşilliğe özenmenin mahcubiyeti Senin olmayan hayretini hatırlatıyor bana Yarım kalışını, şaşırma […]
Mehlikâ Sultan’a âşık yedi genç Gece şehrin kapısından çıktı: Mehlikâ Sultan’a âşık yedi genç Kara sevdalı birer âşıktı. Bir hayalet gibi dünya güzeli Girdiğinden beri […]
Can Yücel`e nazire Ona göre baştan beri iflâh olmaz biriydim Babam korkuydu bana, annem yürek serinliği En sevdiği oğluydum -bana hep öyle gelirdi- Uzun avcı […]
Neyi bekliyoruz böyle toplanmış pazar yerine? Bugün barbarlar geliyormuş buraya. Neden hiç kıpırtı yok senatoda? Senatörler neden yasa yapmadan oturuyorlar? Çünkü barbarlar geliyormuş bugün. Senatörler […]
Ben güzele güzel demem Güzel benim olmayınca Muhannetin kahrın çekmem Gel deyip de gelmeyince Gelirim amma döverler Bizi bu ilden kovarlar Güzel olanı severler Ben […]
Ben yürüdükçe ardımdan bir eğri cümle Kahkahayı patlatır bir eğri cümle Sağ işaret parmağının öğretmeni olup bir eğri cümle Sallar sallandıkça kendini durduramaz bir de […]
Bilmiyorum, yaşamakta mısın, öldün mü? Dünyada bir yerlerde bulabilir miyim seni Yoksa, akşamın yaslı karanlığında Bir ölüyü mü düşünmeli.. Her şey senin için: Gün boyunca […]
Çocuk düşerse ölür çünkü balkon Ölümün cesur körfezidir evlerde Yüzünde son gülümseme kaybolurken çocukların Anneler anneler elleri balkonların demirinde İçimde ve evlerde balkon Bir tabut […]
İyi geceler efendim, geldim ve gittim Kimseye bir şey demeyecektim Bir kesik açılmış bir kütükte Kelebekler fışkırmış gibi bir şey oldu, konuştum Ey kelimem, sevgilim, […]
Cahit Zarifoğlu’na Ormanın yüreğinde bir pınarsın Bülbüllerin hüzünle Tanrıyı övdüğü yerde İççeken borazanların. Udların Ve pars diyorsun – uyuyakalmış parsın Nergisin Ermiş erimiş timsahın Rüzgâr […]
İnadına mı güzelsin Akşamüstleri, Demir parmaklıktan gördüğüm deniz? İnadına mı fiyakan Yan yan gidişin Tombul kıçlı gemi? Cahit Irgat İZDİHAM […]
Demirden sağnaklar altında uyur sevdiğim göğsünde hazin ayak izleri eski Şubatların onu yaralar kıpırdatıyor ve o sertelmektedir yaralardan kasıklarına boşalmaktadır nal sesleri saçları bukleli bir […]
kulakların nefes alıp veriyor ellerim can çekişircesine ağlarken. yalnızlığı yazmak istiyorum satır satır, sonra o satır başında kendimi giyotinin birine feda etmek. şimdinin sonraya vedası […]
sevgili bayan ben sizin kocanızın hiç görmediği karısıyım yeryüzüne hiç uğramayan tankerler duracak gibi yapar geçer gider önümden dalgalar bana acır dalgalar beni bedavaya taşır […]
Şimdi sana ne anlatsam eksik kalır, biliyorum utanır görkemli giysiler o delişmen kadınlarda çünkü en çok kendine gömülü insan çarşıda pazarda /ne güzün kırık sesi, […]
tut ki tuttu ağrım arazide kaybolduk içtiğim şaraplardan ağzım buruş avurtlarım çökük içim içerim bihuş geciktin eyvah eyvah ! ensende şamar topuklarında palaska içimde sızım […]
Bu hayvanlar birlikte ne yalnız İnsanlar ne kadar yalnız ikişer üçer Beşiktaş’ta bir meyhanenin kapı ağzında Ellerimde çiçek Zihnimde annem kokan türkülerle Geleceğin yolları bir […]
Ben ellerimi bu duayla yıkadım Oturup bir dağın eteğine ağladım Üzerimde bir şehrin firavunu Sırtımda doğru söylemekten yapılmış bir gök Üzerimde adını, ağzımla anmaktan utandığım […]
Yevmiye defteri taştan ağır kim düşecek düşenlerin yanına ağaçlar ağ görüyor rüyasında buralarda bir şehir olacaktı ben katil değilim namluyu yastık eder mermi kaç kış […]
pazar sabahlarında nemli bornozlar geren mandalların kuş ahbapları uyuyakalıyor kız kucağında bulut başlı küheylan babası dolunaycığını camından alıp bir yarısını sandal bir yarısını yelken yapıyor […]
bir halk kahramanı değilsin, bir öğrenci lideri değilsin bilginlerin övüncü ve şairler prensi olmadın yedi deniz boyunca gezsen de balıkbilimde ve coğrafyada ileri kahramanca değil […]
O kadar çok inek gördüm ki hayatımda Onlara bir şiir adamam gerek İnekler, yayılmış yatarlar çayırlarda İnekler, sonsuzca otlayıp düşünerek İnek gözlü desem bir kadına […]