Yasin Kara, Nuh Tufanı Değil Ruh Tufanı
İki ayrı kıyı kentinden aynı duanın kabulü olmak için gelmişlerdi İstanbul’a. Sabah’ın mahur saatlerinde Üsküdar’a Eminönü’nden gelen vapur onları kızın saçlarına yağmur düşmesin diye taşıdığı […]
İki ayrı kıyı kentinden aynı duanın kabulü olmak için gelmişlerdi İstanbul’a. Sabah’ın mahur saatlerinde Üsküdar’a Eminönü’nden gelen vapur onları kızın saçlarına yağmur düşmesin diye taşıdığı […]
Estragon: Mutluyum Vlademir: Ben de Estragon: Ben de Vlademir: İkimiz de mutluyuz Estragon: İkimiz de mutluyuz. Mademki mutluyuz, şimdi ne yapıyoruz? Vlademir: Godot’yu bekliyoruz. (Godot’yu […]
Ayetullah Humeyni’nin Filistin Konuşmaları. Bugün Mısır’da, Enver Sedat, müslüman kardeşlerimizi geniş çapta tutuklayarak İsrail’e hizmetini tamamlamıştır. Sedat’ın Amerika ve İsrail ile birleşmesi Arap milletinin […]
Resulullah sallallahu aleyhi ve âlihi ve sellem buyurdular: “Sizlere iki ağır ve paha biçilmez emanet -sekaleyn- bırakıyorum: Kitabullah ve itretim Ehl-i Beyt’im… Bu ikisi […]
ne olur kim olduğunu bilsem pia’nın ellerini bir tutsam ölsem böyle uzak uzak seslenmese ben bir şehre geldiğim vakit o başka bir şehre gitmese otelleri […]
Nikaragua: Ülkede iki mevsim var. Yaz ve kış olarak. Coğrafi yapısının doğurduğu çok sayıda mikro-mevsim de yaşanıyor Nikaragua’da. Seyahat etmeden önce Nikaragua’da gideceğiniz yerin hava […]
Tasfiye Dergisi yayınına devam ediyor. Bakın kimler var? Şiir Ümit Aktaş “Anne”, 4. Enes Malikoğlu “Devrik Devrimci Ağıdı”, 5. Mahmut Yavuz “Deccal’e Karşı”, 7. […]
Küçük bir kedimiz vardı, adı Leblebi.. Bir isme sahipti ve isim vermek sahiplenmek demekti. Annem de Leblebi der ama bir türlü sahiplendiğini itiraf etmezdi. Ramazan […]
Elimde bir torba kestane ile Kadıköy’ün tenha sokaklarında yürüyordum. Kestanelerin yarısının çürük olduğunu biliyordum ama çürük olan her şeyin daha tatlı olduğu fikri cazip geliyordu […]
2011 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi ve İsveç’in en ünlü şairi Tomas Gösta Tranströmer, önceki gün 83 yaşında hayatını kaybetti. Şairin ölümünü yayıncısı Bonnier duyurdu. Yayınevi […]
* Artık bugün kendimi Avrupalı, Batılı hissetmem gerekirdi; ama durum hiç de öyle değil. Epey ülke gördüğüm ve epey kitap okuduğum bir ömrün sonunda Rumen […]
“Küçük adam üzerinde” güçlerini uygulamaları için iktidar sahiplerine yetki veriyorsun. Ama kendin dilsizsin; seni temsil etmeleri için güçlülerin ya da kötü niyetli güçsüzlerin daha fazla […]
Açıklama: Şiir, ilk olarak Hisar dergisinin 26 Haziran 1952 tarihli sayısında,[1] daha sonra 4 Aralık 1952 Mülkiye dergisinde “Aşk ve Çileler” altbaşlığı ile dört bölümlük […]
İnsan eşref-i mahlûkattır derdi babam bu sözün sözler içinde bir yeri vardı ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman bu söz asıl anlamını kavradı […]
Ödül bazen başarıyı tescilleyen sıkı bir motivedir. Ki verilen ödüller ile bir şehrin duruşuna, bir eğitim kurumunun omurgasına, bir anlayışın mayasına, bir insanın hayallerine katkı […]
“Yoksa öfke, gücün o bildik refakatçi cinlerinden miydi?” “Sekiz çocuk doğurmuş bir kadın dünyanın gözünde yüz bin pound kazanmış bir avukattan daha mı değersizdi?” “Evlilik, […]
Biraz daha yakına gelir misiniz lütfen? Böyle sanki çok uzaktasınız, size dokunmak istiyorum. Yani tamam aslında çok uzak değilsiniz, altı üstü aramızda sadece bir masa […]
“Diriliş Işığı”, Diriliş’in habercisi olarak geldi. Diriliş gençlik hareketi içinde faal sorumluluk yüklenen Ömer Tayyar Aslan’ la röportaj yaptık. Ömer Tayyar Aslan kimdir ? 1983, […]
Kendimi bir mektupta seyrettim. Büyülü bir ayna idi bu. Bu aynada bütün paslarından arınmış ve tanrılaşmış bir Cemil Meriç vardı. Senin Cemil’in. Bu aynada ikimiz […]
Öyle zannediyorum ki sizler de benim gibi birlikte geçirdiğimiz yılları özlemle anıyorsunuzdur. Zamanın karşısında duracak gücümüz yok; yıllar şu insan yaprağını savurmaktan pek hoşlanıyor. Sadece […]
Atladığımız çağdan nereye düştük bilmiyorum ama sanal âleme düştüğümüz kesin. Muasır medeniyet dedikleri bu tek dişi kalmış canavarın dişinin kovuğunu doldurmak için itiraf edelim yapmadığımız […]
Freud’ un yapısal kuramını dahi açıklayabilirim fakat onu nasıl bu kadar sevdiğimi anlatamıyorum. Elektrik faturasını görünce mum ışığında mı otursak sorusunu ilk kez ona sordum. […]
ege’nin çapraz ateşindeyim, sisli bir eylül sabahı söke’de ha babam yükleniyordu üzerime: hüs.biraderler’in incelikli ricası “cumhuriyet radikal kitap eklerini de unutma ahmet abi!” otobüste […]
ve bu benim yalnız bir kadın soğuk bir mevsimin eşiğinde, yeryüzünün kirlenmiş varlığını anlamanın başlangıcında ve gökyüzünün yalın ve hüzünlü umutsuzluğu ve bu beton ellerin […]
/siz de biliyorsunuz ‘hüzün’ bu yıl yine moda çocuklar/ cumartesi olanca buğusuyla yayılıyorken iğde dallarına, nar kırmızısı sıcaklığıyla örtülü caddelerden, kaldırımlardan sokak aralarına sızıp kara […]
I her şey bir acının bilincine varmakla başladı. bir taşı kaldırıp atmakla, bir kapıyı açmakla… bir el, hep bir şeyler yazdı, biz doğduktan bu yana […]
Allah’ım seninle aramızda ben varım Allah’ım seninle aramızda parazitler cızırtılar depresyonlar Seninle aramızda uyku hapları dalgınlığımdargınlığım Seninle aramızda, kalbimin karanlığı körlüğüm nankörlüğüm ve nice putlar […]
Seninki huysuz bir acı, Oysa benim de yüzüm kara; Sevgin köklüydü, eksiksizdi senin, Benimki güneşe doğru büyüyen Tutkusuydu çiçeğin. Beni araştırıp tanıyacak güçteydin, Tomurcuklarımı bir […]
Hakan ile Deniz Abi diye iki arkadaş varmış. Her akşam buluşurlar ve dünyadaki ve Türkiye’deki gelişmelerden, insani münasebetlerden, teknolojiden, gazetecilikten, pastalardan, motosikletlerden konuşurlarmış. Bir gün […]
Petersburglu şair 1892’de doğdu. Kendi öldü, şiiri ölmedi. Biz kadınlar ne kadar yakınız kara toprağa Kuğu kuşundan sorarız, ne umar bahardan? Kucaklarız çam ağacı kütüklerini […]
kabuk tutmamış yaralarımdan sızıyorum suçluyum, kirli ellerinizi tuttum koşar adım kaçmak isterken hazırlıksız yakalandım hava durumunun bununla alakası yok, hayır yağmurdan kaçarken doluya sarıldımsürekli beni […]
Ey okur, Her şey 1968 senesinde başladı. O tarihlerde çiçeği burnunda bir avukattım. Sabahtan akşama kadar adliye koridorlarında koşturduktan sonra akşamüstleri soluğu Sahaflar Çarşısı’nda alır, […]
Misafirlikte utanan yanaklarından başlıyor tarih Ölü kelebekler geçidi karnında kursağında bir dünya dokunsam, ağlanacaksın. Duvarına boya denk gelmiş bir slogan gibiyken adın biri eliyle geçip […]
TDK sözlüğünde muhalif maddesine baktığımızda; bir tutuma, birgörüşe, bir davranışa karşı olan, aykırı olan kimse şeklinde tanımlandığını görürüz. Tabii ki bu bir sözlük tanımıdır ve […]
I. Şimdi vaktidir bütün mazlumları vurmanın On yıl sonra nerede olacağımı Ellerime tutuşturulan sarı zarfa yazarak Bitirmek istedim içimdeki nisyanı, bahsetmişimdir Sığmıyor hacmim hiçbir meseleye […]
(…) yemin olsun, menziline varamadan düşen porselen telaşa ve telaşın içindeki yavaşlığa (…) tütüne, çaya ve mazota yemin olsun kaçak yaşamaya mahkum insanlığa kahreden sınırlara […]
Bu gece herkes bizde Dükkanı yanmış esnaf Ricat emri vermiş general Bir kadın Yüzü hiç gülmemiş Bir adam Ömrü gurbetlere yama Bir şair yan odada […]
Diyalektik, insanı tarife çalıştı. Meşhur tüysüz ve iki ayaklı hayvan safsatasından siyasî, mantıkî veya sadece teessürî mahlûk düsturlarına kadar bir yığın tarif, “insan bir tezatlar […]
Ne hüzün çarelendi, ne acılar, bir lütuf beynimde yankı buldu örselendi geçmişim, geleceğim, her şeyim; ne söz uçtu, ne yazının hükmü var cebimde okunmuş şekerlerimle […]
Şimdi dünyada nerede biri ağlıyorsa Sebepsiz, dünyada, ağlıyorsa Bana ağlıyor. Şimdi gecede nerede biri gülüyorsa Sebepsiz, gecede, gülüyorsa Bana gülüyor. Şimdi dünyada nerede biri yürüyorsa […]