Züleyha Çay, Kör/ebeyim Suçüstü Yumdum G/özümü
Üşüten bir mum alevi gece Daha sabaha kaç karanlık eklemeli ey adı yar olan ? Afedersiniz… Adınız aşk diye sevmiştim. Düşüşümü bilin diye gözlerinizin önünde yığıldım, – […]
Üşüten bir mum alevi gece Daha sabaha kaç karanlık eklemeli ey adı yar olan ? Afedersiniz… Adınız aşk diye sevmiştim. Düşüşümü bilin diye gözlerinizin önünde yığıldım, – […]
bir çiçek bahçesinde geceye durgun kalışın yağmur sıcağı gibi öptüm sonsuz gidişinden. saçlarının seyriyle seni yolları aşklara davul çalıp çağrılmış yalnızlarla dolduran akreplerdir duygunun. karanlık […]
sevgilim, bir günün ortası şimdi taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık, ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde uzat bana, uzat ellerini izinli askerler görüyorum, […]
Kilometrelerle çizdim kaşlarını Aynalara seni sevmenin İstasyonlarda koşuşturan çocukluğumun Şımarık ölmelerinden beri Bağırıyor şehrin delileri: Aşk bir inkılaptır. Adamın kimyasını değiştirir. Aşk bir inkılap… İkişer […]
bir küçük kız çikolata paketinden baba yapıyordu. antetli kağıt yiyordu kahvaltıda adamlar, ayak izleri ceplerinden çıkmıyordu. bir küçük kız çikolata paketinden baba yapıyordu. kalın ciltli, […]
Kadınlar allı morlu entarileriyle karşılıyorlardı salı günlerini.Renkli kefenler beğeniyorlardı itişe kakışa.Şeytanlar şarkı söylüyordu pazar yerlerinde. Parmak uçlarımdaki toplu mezarlar baş kaldırdı:Bu ölüm yakışmadı bize,hadi yeniden ölmeye! […]
Yürürsün yürürsün yürürsün yürürsün… O kadar çok yürürsün ki dizlerinin sızısını bile hissetmezsin. Artık iyiden iyiye zorlayan ayakkabınla bir derdin yoktur, acısın parmakların. Hatta kesilsin. […]
Sen gittin dostum, ben nasıl kalabildim bunca yoklukla? Parmaklarımdan utanıyorum dostum! Seni düşündükçe parmaklarımdan utanıyorum. Varlığımın azabından kurtulmak için seni görmem lazım. Geceleri yıldızlarla yaşıt […]
ölüm gelecek ve senin gözlerinle bakacak sabahtan akşama dek, uykusuz, sağır, eski bir pişmanlık ya da anlamsız bir ayıp gibi ardını bırakmayan bu ölüm. bir […]
Zahmet çekenlerin, kalıntılarını tartmaya ne zamanları ne de istekleri vardır; talihin sertliklerine ya da bönlüklerine boyun eğerler; ümit ederler. Ak düşmüş saçlardan, kırışıklardan ve hırıldamalardan […]
I. -selim’in zabitleri volta atıyor çarşıda piç sühan bunu duyunca mürîdleri dergâhta bırakıp arazi oldu /kendisi allahsızın en önde bayrak taşıyanıdır cüneyd de semahı bıraktı […]
Feyzi Baran bir aşka dokundu. “Her şey ne garip, ne kolay, ne suçlu Bir dinamit patlayacağından şüphelenir” Küçük kız çocuklarının hikâyesi bu. Yanakları al […]
Mektup yanar pervane döner.. sen nasılsın Gönlümden bir yol geçer.. sen nasılsın Sonra kapı açılır, açan korkar, vıy der kaçar Bu kül bahçesinde sakin bir […]
Artık bu gizemli bahçelerde dolaşan ayaklar benim değil billah değil, bilmem kimin Sizin mağrur bakışlarınıza yaslanmış Gözler benim değil billah değil Yeryüzünde ilk defa söylenen […]
Siyahlar bile habersizken peygamberden Yağmurun ezdiği karınca günahsızken Tanzim edilmiş köprülerden geç Geri dönüyor ölenler alışamazsın sen En iyi sen yetiştir gökyüzünü yoksa ağlarsın Sen […]
“Çoktan seçmeli bir yenilgiydi başladıklarımız” Başka şey bilmez misiniz? Bütün gemiler mi yandı denizlerin yokluğunda lütfen Bütün şehirler mi uzak buraya? Hiç çıkamaz mı insan, […]
Geceye bir içleniş benimkisi En basit olan, en klişe Ve dimağlarda bayağılaşmış, pörsük Kınına bir türlü sokulamayan, bir nevi Basit düşünürsem çıldıracağım Kafamı karıştıran düzen […]
Üniversite öğrencileri neden çok ekmek yer? Cevabı bu yazıda değil. Topolojiden çekenlere… ÖN SÖZ: Topolojiden geçtiğiniz zaman öyle derin bir nefes alırsınız ki; kaburga kaslarınız […]
Bir tür hazza denk düşen, hayatta kalmaktan duyulan tatmin, tehlikeli ve doyurulamaz bir tutku halini alabilir. Bir tür hazza denk düşen, hayatta kalmaktan duyulan tatmin, […]
sarı türküler biriktirdim ağzımın kenarında buğdayın hasadından sana da pay biçtim paylaştıkça çoğalmak için anadolu kokan yüzünün her kıvrımında başımı eğdiğim yerde vatan oluşun bağlıyor […]
Gecenin bir yarısıydı Birin ikinci yarısı gibi gitti Arkasından bakmaya fırsat vermeden Gitmek sözcüğünün anlamını düşünürken üstelik Gidişin de güzeldi sevgili Ben ikisini de sevdim. […]
Yirmi üçümden gün aldım yirminci yüzyılın son çeyreğinden biraz yıl “kaldırımlar” gibi bir şiir yazmam için çok az zamanım var -ya hiç yok- şair olmam […]
Deryalar içinde başıboş yüzen dertler gibiyim. hülyalar peşinde koşuyorum. ama dert çalışmam lazım… çalışmam söylenen onlarca ders ve öğrenmeden “başarılı, başarısız” diye yaftalandığım bir sistemle […]
tarihi olaylar o günün şartlarına göre değerlendirilirmiş sevgilim seni sevmem tarihi bir olaydır, bir gün beni sevmen gerekebilir gereklilik kipinin olumlusunu kullan istersen, olumsuzundan güzeldir. […]
Denizin en az yeri bir köpüğü başlatıyor Yürüyorum kumların çakılların yanı sıra Yüreğimde bir sancı keskin bir akasya kokusundan Avuçlarımda bir yanma Büyüyen bir ürpertiyim […]
Dönelim Döndürsün bizi Kalbin akıp giden bulutlara benzeyen sesi Yağmursuz bir yağmura açılmış kapılardan Ve akılda kalan bir yokuştan Ve yalnız çocuklara özgü o sonsuz […]
Bu gemi ne zamandır burada Çoktan boşaltmış yükünü Gece de olmuş, rıhtım da bomboş Mavi bir suyun düşünü uyutur bir tayfa Arkada, güvertede Ah, neresinden […]
Tapınırken bulduk kendimizi O sonsuz geceye Gece mi, değil mi, bir gece hayaleti mi belki Dolaştı durdu bizimle Bütün gün dolaştı durdu ve Sindi Büyülenmekten […]
Burada herkes kırk yaşında. işte şu yağmurlar, işte şu balkon, işte ben işte şu begonya, işte yalnızlık işte su damlacıkları, alnımda kollarımda işte yok oluşumdan […]
Soruyordun İlkyaz işte Uyanıp bir bahçeyi dinliyoruz Tenhalık böyle Dallar mı kırılmış, sarmaşıklar mı toz içinde Beklesem hemen gelecek olduğun Tam öyle olduğun Oysa hep […]
İçinden doğru sevdim seni Bakışlarından doğru sevdim de Ağzındaki ıslaklığın buğusundan Sesini yapan sözcüklerden sevdim bir de Beni sevdiğin gibi sevdim seni Kar bırakılmış karanlığından. […]
Ben bu kadar değilim Kışlada ölü bir zaman Bir güzel at durdukça gider Gittikçe döner bir bir güzel at durdukça Askerim, benim ağzım kuşlardan. Güneşi […]
Gerçekte duymadığım sesler bitti Öğleye doğru bir gök gürültüsü yalnız Karıştırdı ortalığı bir süre Gök akıttı bir parça yağmurunu Ve deniz kuşları umutsuz Arıyorken kokularını […]
I Evlerin saat beş olma hali Ben yorgunum anlamaktan Bir duvar, bir tebeşir gibi yazmaktan yazılmaktan. Ve akşam Alanların caddelerin bana biraz fazla geldiği Üstümü […]
Ben mişim -neymiş- su sesiymiş Oymuş -cam kırıkları gibi gövdemi yakan- Yanağında sardunya kokusuyla yazdan Kimmiş o gelen ya giden kimmiş Bir yabancı mı, yoksa […]
Usul usul konuşuyorlar aralarında Denize bakıyorlar bazen – çatalını gezdiriyor biri tabağında – Gölgesi bir kuş ölüsü Karşıda yeni budanmış ağacın – Olsa, başlangıçlar sona […]
Seni günlere böldüm, seni aylara Daha yıllara, yüzyıllara böleceğim Ve her zaman söyleyeceğim ki beni anla Böyle eskitilmiş de olsa bu kalbi Minesi çatlamış bir […]
Yanı başındaki ilçeye gitmek için giyindiği kıyafetleri en parlağından seçen ve geride kalanlara birer pisliklermiş gibi bakarak minibüse binen beyinler minibüs boşluğunda sallanırken tadıyorlar özgürlüklerin […]
Kardeş dedikleri bir ses ile uyandım bu soğuk sabaha. Elleri benimkilerden biraz küçüktü fakat benim ondan çok büyük olduğumu söylediler. İlk kez duymuştum bu kelimeyi […]
Kendini kocaman bir salyangozun kollarında buldu. Uzamış kıskaçları tüm vücudunu sarmıştı. Salyalar yüzüne doğru akıyor, gözlerine doluyor fakat salyangozdan kurtulamıyordu. Gerçi bu durum salyangozun hiçte […]