Bukowski, Yürüyen Merdivendeki Kız
Yürüyen merdivene biniyorum, Genç bir adamla çok hoş bir kız Var önümde. Kızın pantolonu ve bluzu tenine yapışmış. Yukarı çıkarken Kız bir ayağını Bir basamak […]
Yürüyen merdivene biniyorum, Genç bir adamla çok hoş bir kız Var önümde. Kızın pantolonu ve bluzu tenine yapışmış. Yukarı çıkarken Kız bir ayağını Bir basamak […]
Şiir yazarken ölmezse bir şair, şair değildir (Hiçbir ülkenin atasözü değil). gök gürültüsü kalbimin çarpıntısına denk bu ilk bahar yaz günü mevsimlerle aram yok asit […]
“Yağmur yağıyor diye üzülüyorsam gülme, bunda kursiyer sanrılarımın parmağı var “ Kanalizasyon sakinleri de var ve Nabzımı tutan elektrik şalteri evet. Islanan boru, içinden geçen […]
Yüksek bir tepeden büyük suya doğruSaçlarının rüzgarlı yazı, geç gece vaktiKuzey yarım kürede ayın henüz doğmadığı saatlerBir yurdun mahremini örten dağlarKarşı durup bakmakBiraz rahatlamak, gevşemekİhtiyaç […]
Bir kömür, bir uzak, bir kara, bir derin, Ellerin, yeraltında yitmiş kocaman ellerin. Yıllarca çalışırsın, gündeliğin on lira, Açsın, susar kuyular bağıra bağıra Ko yamyassı […]
geceleri rüyamda tanklar icat ediyorum, acı yitiriyorum, yerine yeni acılar koyup. sakıncalar üretiyorum fabrikalarımda öylece çekip gitmen sakıncalı mesela. salınarak geçiyorsun idam çeşmesinden ve galeyana […]
Güldüyse de berrak yumuşak bir hava tekrar İyi şeyler düşünen varlığının ülkesine, Döndüyse de renkler… boradan sonra değiştin. Hayır, unutmayacaksın Bütün umutları birden silen karanlıkta […]
Chiapas ormanında, duvarı olmayan, sazdan yapılmış kulübelerinde, arada bir sallanan hamaklarında, uyurlar. Şöyle söylenir: Eğer rüyanda bir eşek görüyorsan, güçlü bir rüzgar olacak. Eğer […]
Deniz kızı girmiş düşünceme ben iflah olmam… Bu bir kılıç balığının öyküsü Yazılmasa da olurdu Ama bizi yeni sulara götürecek akıntı durdu Uskumrunun arkasından […]
Serap Aslı Araklı genç bir şair. Ve her genç gibi şimdilerde fotoromanda oynama şansını kaybetti. içim kendinin çoğu durmadan dilimdeki sözle yaşıt kalbimin kitabı ne […]
ateşli silah veya kesici bir aletsiz zehirlemek kadar sinsice ve boğmak gibi acımasız olamayacağından kaldı ki yüksek bir yerden yer çekimine teslim edilmedim nasıl olduğu […]
Hindistanki bir ota, Siyelk’teki bir çanağa Ve Belki Nesebim Buhara’daki bir fahişeye dayanır. Babam Kırlangıçların iki göç dönüşünün arkasında, iki kar düşüşünün arkasında Babam iki […]
Bir balık çırpınışıdır Musallayı çatlatacak olan Ki “an” darmadağın kasnaklar halinde Gerilmektedir bedenime Buna Şilililer geberiyor Buna birden silahsızlanıyorum. Benim doğuştan ölmeye hakkım vardır sabina […]
Yoksulun hazanda giydiği paltosuyum, Bu gece yalnız bırak, kirlendi abdest suyum Ve kirlendi oyuncaklar, bak yine çocuksuyum. Bağcıklarım neden bağlanmıyor sevgilim? Testere dişlerinin bu keskinliği […]
kapı aralığı Yanmak ile yanmamak arası Sönük yanan lamba.. Mum bizim değil bırak onu ellerim Romantiklik bizim değil geçelim onu Bak yine kekeme kelimeler Çatiyorum […]
Babası korkutulmamış, İmzalı döş cebi, Tuttu köşe başını. Utandı ekmekte buğday, Tüy kalmadı ayvada. Boş evi saran çocuk Anne dedi el kızına. Bir Ayva tüylenirken, […]
Hu Kaan, kabak çekirdeğini bıraktığı zaman şiiri de bırakacak. dışarıda ayın yirmi dokuzu, içimde ayın biri. bir kapı bin kapalı. bu çamurlaşan bulutlar yere inip […]
sarı bir ormanda ikiye ayrıldı yolum, ikisinden birden gidemediğim ve yoldaki tek yolcu olduğum için üzgün, uzun uzun baktım görene kadar birinci yolun otlar çalılar […]
Ben yenildim, öyleyken de saçlarım uzarmış Anladım Hayatım ve tırnaklarım Bir cenin umuduna aldandım Yalnızım sapına kadar. Ya erenler Hüznümün alnımda münhal bir arsası var […]
na baba çocuğu doğduğu zaman, âdet, Akıllı olsun ister. Oysa akıllı olduğum için değil mi, Başıma gelen bunca belâ? Ondan işte şimdi bütün dileğim, Budalanın […]
Zaten kaymakamlar asla salak kelimesini bilmezler. Carlos Heitor Cony için MADDE I Bu yasaya göre önemli olan gerçektir bundan böyle önemli olan yaşamdır el ele […]
Ağaçların çiçek açtığını sende öğrendim Gördüm nasıl bir şehirde yaşadığımı Aslında bir resmi sevmediğimi Şimdi öğrendim. Girdim dar kapısından bir evin Duvarlara sürtünerek yürüdüm Ürkek […]
sokaklara bulaşırsa göğün çatlaması yer birden bire sarsılır ve altımızdan akıp giderse bombalanan cesetler kayıp giderse ellerimizden kaldırıma değen çaresizliğimiz işçiler bir grev arifesinde […]
Günler boyu sana giydireceğim renkleri aradım fırçalarımla Beyaz bir denizdin Göklerinde süs kirazları uçuşan Bir erguvanın dudak izleri kulaklarında Kuşkuluyum yaşadığımdan Göztaşları gözlerinden fışkırırdı asmalara […]
oralardan bir geyik çıkar gider ormanı ve tam olarak burada sen kadraja girersin o kadar güzelsin ki nasıl demesem yani işte susunca çıkmayan her şey […]
Allah uzak değildir Zaman hızlı geçer yalnızca Unutulanlar vardır Dünya biterken telaşla hastanelere uğrayıp Hayata açılmayan bir sokağın adresini sorarlar Işıksız ve şarkısız bir yürüyüş […]
Ben sana çok dualar yolladım Gücümce hamd ve senalar yolladım Sen bana akıl-fikir vermiştin Suç benim Rabb’im, Ben çuvalladım Hüsrev Hatemi İZDİHAM
Benim de öyle akşamlarım vardır. Kapıdan girince anama sarıldığım, Çocuklara karamela ve çekirdek getirdiğim, Meyhaneye uğramadan çakır keyif, Düşmanım yok, Gündeliğim cebimde, Küfretmeden Öyle tasasız […]
Artık olan oldu bize Gelsen de bir gelmesen de Gelemeyiz biz yüz yüze Gelsen de bir gelmesen de Hep kendini çektin naza Yok bahara yahut […]
Gözüm boşluk, dünya nokta, Görünmedin, görünmedin. Olmuşumda, olacakta, Görünmedin, görünmedin. Kuru taşa renk yürüdü, İpek kurdunu arıdı, Denizde sular çürüdü, Görünmedin, görünmedin. Geceyi dal […]
Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; […]
Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş Mavilerde sefer etmek! Bir sahilden çözülüp gitmek Düşünceler gibi başıboş. Açsam rüzgara yelkenimi; Dolaşsam ben de deniz […]
Geçen sonbahar gömmüştük hançerimizi Kare taşlardan yapılmış bir avluya; Hem değerli, hem keskin bir hançerdi. Kabzası erimiştir şimdi, benziyordur Sığırtmaçların yosun tutan saçlarına. İskeletine kan […]
Ben var ölmek İstemek bir boyalı tebeşir Karalamak ölümü Ondan sonra gidilir Bir uzansam çatıya Kuş uçursam ilmikten Ağzında cam kırığı Keser ipimi birden Dokusam […]
aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci, üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten; ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci? hem dersini bilmiyor, hem de […]
Sevinçler, yaşandıkları günlerin Taşınmazlarıdır, hepsi Hepsi ardımızda kalır. Kimi sevinçler daha yüksektir, ne zaman başımızı çevirsek Eski siyah beyaz bir film gibi titrek, Eski günlerin […]
Aşk var sanıyorduk, bu ne boş ümitmiş Aşk, sadece eski çağlara aitmiş Birçok kişi yıllar yılı beklerken onu Kalbler boşa çarpmış ve ömürler bitmiş Hüsrev […]
I Gökte martıların uçuştuğunu söyle Koyu mavi denizin üstündeki açık mavide. II Bir müzik, soluktan biraz fazla, rüzgârdan az, Söz mırıltısı gibi, müzik mırıltısı, Bilinçaltı […]
her şeye toprağa ihanet gibi yükselen bi avm ve senin brokoli çorbanı ekmeksiz içişin sahi ne oldu da; önce yanılmıyorsam siyah bi araba sonra […]
kustuğum kovalardan ve kül tablalarımdan doğacak baykuş bakışlarından ibaret yüzölçümüyle, bir şekil iblis gibi içime düşecek yaşamak yalnızlıkla büyümüş bir çocuk ölecek tüm akranlarını öldürmüş […]