Şükrü Erbaş, Aykırı Yaşamak
Geriye bakarak yanıtlıyoruz birbirimizi Bir destek aranır bir güç alırcasına Dönerek ikide bir anıların ülkesine.. Alnımızı gererek konuşuyoruz, kaşlarımızı Bir ince eğimle siper edip bakışlarımıza […]
Geriye bakarak yanıtlıyoruz birbirimizi Bir destek aranır bir güç alırcasına Dönerek ikide bir anıların ülkesine.. Alnımızı gererek konuşuyoruz, kaşlarımızı Bir ince eğimle siper edip bakışlarımıza […]
Çiçeklerin dişleri, çiylerin saç filesi, Elleri şifalı otların, Sen, mükemmel ıslak hemşire, Hazırla benim için dünyevi çarşafları Ve kuştüyü yorganını yolunmuş yosunların. Uyumaya gidiyorum hemşirem, […]
Bekledim ölü tanrılar mezarlığında Asırlar geçti. Salı pazarlarından; Boyunlarında asılı erkekler, Kokusuyla ikindi kadınları geçti. Sular geçti değirmenden. Un, biçilmiş ter kokusuyla Sofralardan geçti. Ne […]
ölüyorum suçlarım için, suçsuzluklarım için yoksunluk için, bedenimin her parçasında ve ruhumun her parçasında duyumsadığım yoksunluk için, seslendirilmeyen, gürültülü sözlerle yazılmış bir gazete gibi beni […]
Çiy doladım kasnağına gecenin. Işıksızlığın hep yoksul yalnızlıklara çıkması doğurur o rüzgârı. Giz dizilmiş çardaklar incir kokulu, çiçek hattı gözlerine doğru. Kokunda korku. Kafka; mürekkebini […]
adettendir iett otobüslerinde üst üst gitmek -bütün halk otobüsleri dahil- ben biraz üsküdar’ım beni oraya 16k götürür. pendik’ten oraya gitmek -neden bilmiyorum utanıyorum şıhlı’dan demeye- […]
Besbelli ölümüm sabahleyindir İlk ışık korkuyla girerken camdan Uzan başucumda perdeyi indir Mum olduğu gibi kalsın akşamdan Sonra koş terlikle haber vermeye “Kiracım bu sabah […]
Meyva vermeyen bir ağaç kadar faydasız olsun bu yazdıklarım. Dallarını meyvasına tamâ edip kimse taşa tutmasın. Bu yazdıklarım çok budaklı, cok bükümlü bir ağaç kadar […]
Enes Yılmaz’a yüzünde kurumuş kederle bir gülü yudumluyor çok sevdiğimiz memleket tutkalla yapıştırılmış evlere sığmıyor günler en mahcup halimizden öpüyor müminlerin annesi herkesin tahmin edebileceği […]
Yakınlarda bir telefon olsaydı Hastaneye haber verirdik Ya yetkisiz birinden salık bekler Ya da elinden artık bir şey gelmeyen Bir doktora baş vururduk El altında […]
Sen o geçmiş günlerin çekmece şairisin: Tabut dibeğinde düzgün çarpan kara el, yürek içinde kefen yazmaları alacalı bulacalı. Ölümü yaşarken yakalar gibi kol gövde soğumasında […]
Evler ve insanlarla ağaçlar mimarın yaptığı hepsini görürsün kahvenin penceresinden yakında öyle yaşlanacağım ki her zaman olduğu gibi başlayacağım çalışmaya özelliklerimin tarihini. Fakat doğanın yüzü […]
Bir günümüz bile sensiz geçmezken Şimdi mezarına hasretiz anne Issız bir mezarlık, kimsesiz bir yer Gölgesinde ulu, loş bir mâbedin Bir yığın toprakla bir parça […]
Öldük, ölümden bir şeyler umarak. Bir büyük boşlukta bozuldu büyü. Nasıl hatırlamazsın o türküyü, Gök parçası, dal demeti, kuş tüyü, Alıştığımız bir şeydi yaşamak.. […]
Hadi kalk topla etrafına yıldızları bir bir onar seğirdimlerini kalenin açılsın merhaba siperleri ve selamlıklar çeksin yükümüzü bizim sen hep böyle güzel bana hep törenlerle […]
Sevgili Anne’ciğim Nasılsın iyi misin İnşallah iyisindir. Bu sana son mektubum Çünkü ben artık iyiyim Cennette havalar nasıl? Buralardan soracak (Eğer) bizleri soracak olursan tipi […]
Fabrikada, sokakta, alnı açık duranların yanında dev gibi doğruldular. Zafer yakında. Bilek var, vuruşmaya. Güç var, konuşmaya. Soluk var, harcanmaya. Zafer yakında. Can var, […]
Sessiz biri gelir de başını vurur lalelerin: Kim kazanır? Kim kaybeder? Kim koşar pencereye? Kim o kadının adını en önce söyler? Adam saçlarımı bürünendir. Adam […]
Artık telaşlı bir akşamdayız Bakışlarımıza ram oluyor tabiat Bizden biridir gizli kalmıştır acıları Meteor nereye düşmüştür Bıçak nereye saplanmıştır Kurşun nereye doğru hız almaktadır Anası […]
Zilleri işte böyle çalıyorlar Akıl Hastanesinde ve işte zilci bayan her Salı sabahı gelip bize müzik dersi veriyor ve görevliler bizi katılmaya zorladığından ve bizler […]
şimdi sen uyuyorsun diye, tüm ninniler başında nöbette. -yatağından şaşmayan bir ırmak gibi gövden, kollarına gerinen çapkın baharda. şimdi sen uyandın diye, çekilir derttir hayat. […]
Bir korku düştü canıma, acep n’ola benim halim Derman olmaz ise bana, acep n’ola benim halim Canım tenimden üzüle, gitmek yararı düzüle Bu suret nakşı […]
Kardeş Anıl Budak’a bu defa yenilgiden dönüyorum ne bir kanaviçede kuşum ne bir örtüde çiçek boşluğa söylediğim türkünün yankısıyım. nuh-u nebi’den beri dinmedi tufanım otuz […]
Bir çift güvercin havalansa Yanık yanık koksa karanfil Değil bu anılacak şey değil Apansız geliyor aklıma Nerdeyse gün doğacaktı Herkes gibi kalkacaktınız Belki daha uykunuz […]
Seninle iki satır konuşmak için gayretler aldım Bize gelişi üç yeni zelanda doları İnandım hep kontradan gelen yalanlara Müdahale istedim iktisadi birimlerden Sana, bana ve […]
yağmuru seviyorum dediğimde, anlamıyorlar beni Aya onlara hızlıca akıp gitmeyen bulutlardan bahsetsen yararı olur belki. rengi kararınca bulutların, ruhlarında boyuna açan sahte gelincikler soluveriyor aniden. […]
Say bademleri, Say acı olanı, uyanık tutanı say, Beni de onlara kat: Gözünü arardım hep, gözünü açtığında, Sana kimselerin bakmadığı bir anda, Örerdim ya o […]
bastıkça kanıyor toprak bu bir şair benzetmesidir halbuki kanamaz bastıkça toprak ama kanıyor işte kalbim toprak yaşamak herkese göre olur almak lazım insanlardan sevmeye, sevilmeye […]
Bir önceki hali Bence güzeldi, değiştirme Etkiyi sınamak, yakın yürekte Senin şiirlerinin Tatlı bir karanlığı var Bir sözcük için, gün ağarıncaya kadar Sizce şiir Bunca […]
bütün ırmaklar yükselecek ama korkmayın her şey yerli yerinde okullarda ellerinize cetveller vurulacak ve kurtlar mısırları kemirecek mitralyözler üç ayaklara monte ediliyor ve karınlar beyaz […]
canım senin elinde gölgem senden ibaret her gemiyle gittim, peşinden gittiğimi sanarak hiçbir denizden daha dönmedim çakallar gerçekti, tilkiler, kaba postlar köpekbalıkları gerçekti siz içerde […]
evini sıcacık kucaklıyor bir kuş uçmaktan yorulan bir kuş diye fısıldıyorum babamın kulağına biliyor yine de yuvasına dönmeyi babam ırmaklar babam betonlar ve kötü adam […]
Buluta, havaya ve suya filtrelenerek sızan duman -ne kadar bulut ne kadar duman ne kadar hava ve su ve hayat- zahmetsiz çiseleyen kara yağmur yağsa […]
O günden sonra kuracak güzel bir cümlem olmadı hiç dünya için. Rüyalarım tüller ve silahlardan bu yana sisli. Kıvrılıp giden dalgın bir yol, yolda […]
Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpır Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum Gözlerim parke parke taş duvarlarda Açılıyor hayal pencerelerim Hafif bir rüzgar […]
Firuze bir sükut kaplar ortalığı, Yırtar yeri göğü bilirsin sessizce öldüğünü, Ram olan kaderde. Hangi ölümümün sesini duydun da öldürdün beni yüreğinde Teneşirde yıkarken kendi […]
La historia marka bisikletim ve malum çantam Bindörtyüzondördün şevvalinde cemiyet-i akvama kaydoldum Uzay çalgılarının armağanı bir hayatı deniyorum Avucumda hep bir kadın kalbi hissi ve […]
Şam’da: Uçar güvercinler İpek surun arkasında İkişer. ikişer. Şam’da bütün anadilimi bir buğday tanesinin üzerine Rafideyn (Irak’ın başka bir ismi) taşının cila ettiği bir kadının […]
Söyleyemediğim şeyler var Mezopotamya, susmuş değilim Eylül var meselâ, penceresi eylüle açılan sokaklar var Ben, dar sokakların ve caddelerin adını bilmem Mezopotamya Çanağımdan dökülen yağmura […]
Ben seni alamam ah holofira azığım tamtakır binitim nalsız bir belde geçerim kalacağım yok dostlarım bivefa düşmanım yalsız kolum halat değil bakracımda kum ben seni […]