Adonis, Anlam Ormanlarında Gezi İçin Rehber
* nedir yol? toprak adındaki kağıda yazılı gezginlik manifestosu. * nedir ağaç? dalgaları hava olan yeşil göl. * nedir hava? bir ruh bir bedene yerleşmeyi […]
* nedir yol? toprak adındaki kağıda yazılı gezginlik manifestosu. * nedir ağaç? dalgaları hava olan yeşil göl. * nedir hava? bir ruh bir bedene yerleşmeyi […]
“Çerviakov evine giderken şöyle düşündü: “Bunda hiçbir alay yok. Bir türlü anlayamıyor, bir de general olacak. Öyle ise artık ben de bu palavracıdan af maf […]
Bireyselliğimiz bizim tek varlığımızdır. Onu güvenlik uğruna ya da tüm toplumun çıkarları uğruna değiş tokuş etmeye, elden çıkarmaya razı olanlar bulunabilir. Ama onu koruyan, hayatın […]
Dokuz sene önce New Horizons uzay aracının fırlatılışını NASA’nın sitesinden izlemek için uykusuz kaldığımı hatırlıyorum. Ertesi gün okulda, kantinde, yolda, ana akım medyada bu konuyla […]
Ben bir şiir yazardım annem hiç okumazdı. Ben bir şiir olmak isterdim şair bulunmazdı. Aklımı yitirdim gelecek üçgeninde. Ekrana saatlerce ne bulacağımı hiç bilmeden baktım. […]
“Birisi bana aşkı açıklayabilir mi?” Bu soru nicedir dudağımın ucundaydı. Ama sorabileceğim kimseyi tanımıyordum.Benim sorunum, bir şekilde her şeyin ters gitmesiydi. Bir yandan da aşkın […]
Açık denizde dev dalgalarla boğuştukları aylarca süren fırtınalı deniz yolculuğunun sonunda o sabah, Anakara’nın güneybatı körfezine özgü yumuşak rüzgârın o tanıdık kokusuyla uyandı. Kendine özgü […]
Azametini kaybetmiş dökük sarayların, çorabındaki deliği saklar gibi gökdelenlere olan mahcubiyeti takdire şayandır. Sıradaki pardon inatla sahilde ev almaktan vazgeçip kırsala taşınan efsane dedelerden tüm […]
O sabah ana mektebinin bahçesinde fevkalade bir telaş ve canlılık vardı. Talebe bayramı günüydü. İlk ve orta mektepler, kafile kafile marşlar söyleyerek sokaklardan geçiyor, şehrin […]
Bana bakarken göz bebeklerin büyüyor. Belli ki ben senin nazarında, oldukça ilginç ve bir o kadar da parlak bir şeyim. Bence, bana öyle bakma. Çünkü […]
Gözlerimi açtım. Bahar gelmiş. Bahar! İnanılmaz ama olmuş işte. Ağaçları tutmuş, karşı dağları. En son denize değmiş ucu. Yosunların keyfi gelmeye başlamış. Su böcekleri, karides […]
“ah evet biliyorum demode lakırdılar bunlar demode irrasyonalizm, antikapitalizm demode dünya kocaman bir köy, en iyi sigara malbora…” —Ah Muhsin Ünlü Günümüzde ne kadar Doğu’ya […]
Kendimi hep bir rasyonalist olarak düşünürüm ve bana göre bir rasyonalist, insanların rasyonel olmasını isteyen kişidir. Rasyonellik günümüzde birtakım sert eleştirilere uğramış bulunuyor; öyle ki, […]
Fırlatıp atanlar var. Saklayanlar var. Evlerini düzenli olarak talan edenler var ya da onu, bir aşkın en gizli köşesi olan bir anıya çevirenler. Ve saklayanlar […]
Her zaman dürüst biri olduğunu, bununla da gururlandığını biliyorum. Ama kendine tek bir soru sor: İnsan niye gerçeği söylemek zorunda? Bizi böyle yapmaya zorlayan ne? […]
1- Avşa adasında üç daire, dört üçgen, beş dikdörtgen 2- Gökyüzünde bir bulut 3- Bitlis’ te beş minare 4- Biri yazlık, biri kışlık iki […]
Aynalara söylediğim cümleleri gözlerine ağıt yakma imkanı bulsaydım. Bulsaydım birkez daha ölürdüm. Ölürdüm çünkü ölmek, bir tür ağıt yakmaktır, elbette Kürtçe. O gün onca kitabın […]
Burası çocukluğumun her mısrasını aruz ölçüsüyle kaldırımlarına yazdığım, inançsıza bile şükür sebebi olabilecek kadar güzel kadınların geçtiği, yalanlarını bildiğim en dürüst insanların yaşadığı sokak. Bu […]
İstanbul’a en yakın Anadolu denir Adapazarı’na. Bu tabiri bir arkadaşımdan duymuştum fakat yaygın, anonim gibi gelmişti kulağıma. Evet, neticede Adapazarı net şekilde taşradır: Merkeze, İstanbul’a […]
“Hayat böyledir işte; kendi kaderiniz üzerinde bahçeden toplanıp fırında pişirilen sebzeler kadar bile söz hakkınız yoktur.” “..Ben o tür bir insan değilim elbette. Karşımda birisi […]
Oysa dalda sallanan bir kağıt parçasıydım. Okulun koridorlarında çarpa çarpa soluğum, sürüklenen, 35 yaşında aftan dönmüş bir adam. Her gün iş yeri mahlûkunun ağzından can […]
Mektup ne güzeldir” Lâedrî “İnsan niye mektup yazar? Ya yüz yüze gelince anlatmak istediklerini açık açık söyleyemiyordur, ya da o ikinci kişi uzaktadır, onunla yüz […]
Geçen haftadan beri hayatımın pek bir anlamı yok gibi geliyor. Ne yazılarımı okutacağım birisi, ne sabah güldüğümüz birisi, ne de balkonda kuşları yemlediğimiz birisi var […]
Sıfır iki yüz on iki dokuz yüz on dört on sekiz kırk beş numaralı telefon tarafından arandım bugün. Açtım. Bana adımla hitap eden müşteri temsilcisi […]
“Herkes aynı yöne çekseydi, dünya alabora olurdu.” Yidiş atasözü I Düşüncelerimizin, fikirlerimizin, zevklerimizin, deneyimlerimizin doğrulanmasına ihtiyaç duyarız. Bu, bizim hem birey olarak hem de […]
Dünyaca ünlü aydın Eco, 84 yaşında hayata gözlerini yumdu. İtalyanların dünyaca ünlü yazarı, bilim adamı, göstergebilim uzmanı, eleştirmen ve düşünür Umberto Eco, 84 yaşında hayatını […]
“Şunu anladım ki yaşamanın her türlüsüyle, yazmanın her türlüsü arasında kapatılmaz bir uçurum uzanır…. Yaşayabilenler yaşar, yaşayamamanın acısını çekenler de bu acıyı yazarlar…” W.Faulkner William […]
zorbela* şu dünyada en kendi halinde yaşayan iki kişi vardıysa, ikisi de az sonra anlatacağımız iki kişiydi. hasan, tanımadığı başka ve kendi halinde olup olmadığı […]
Edebiyatta tipten ya da karakterden söz ederken edebiyatçılar yansıtma kuramları çerçevesinden konuşur. Çünkü edebi kişiliklerin, her şeyden önce çağlarını temsil ettikleri düşünülür. Ne var ki […]
1. Gün Kollarıyla oturduğu koltuğu arkadan kavrayarak iyice gerindi. Kalktı. Koridora çıktı. Dar pencereden süzülen güneş ışıkları koridora loş bir aydınlık bulaştırıyordu. Havada süzülen toz […]
Adım Bünyamin. Biraz önce dinlediğim bir hikâye hayatımı değiştirdi. Yazmaya yanlış başladığımın farkındayım. Ama düzeltmeden devam edeceğim. Bir an önce size anlatmak istiyorum olan biten […]
Müslüman kadın olmak bu dünyada, İçi kabararak dehşet saçan yer sarsıntısından, Şakağına dayanmış buz gibi namlunun soğukluğundan, Aylardır açlıktan kıvranırken kırışmış bedeninle, Dostların diyete girerken […]
Çoğumuz, babamız henüz hayattayken onun yüzüne bir kere bile dikkatle bakmayız. Baba, “baba” demeye başladığımız günden itibaren sürekli karşımızda duran bir alışkanlıktır. Yıllarca babamızdan değil, […]
Türk öykücülüğü, dilin sınırlarını zorlayan; öykünün uçlarında gezinen ve bu uç sınırları daha da genişleten, kült haline gelmiş birkaç öykücü dışında bir kısırdöngü yaşıyor son […]
Bir fotoğraf: Alnı iyice açık bırakan geriye doğru taranmış, yılların yorgunluğunu bütün izlerini üzerinde taşıyan, beyaz dalgalı saçlar. Yolunda gitmeyen bir şeylere bakar gibi bakan […]
Anarşist olmaya gidiyordum Memur oldum.” Gözlerim, ellerim kadar soğuktu karşımdaki bilgisayarın beyaz yüzüne dökülmüş kırmızı cansız ve küçük harfli cümlelere bakarken Öğretmen olduğumu söylüyorlar, beni […]
“Ölür ise ten ölür canlar ölesi değil” Yunus Emre’de ölüm bilinçli bir “bilmek” hali ile mevcuttur. İnsan ölümünün farklı tezahürlerini idrak ederek bilir. “külli […]
Bir çarşamba sabahı çıkageldi. Başında omuzlarının üstüne düşen işlemeli yeşil renk bir örtü. Ayağında siyah pantolon vardı. Ayakkabılarına bakamadım. Yüzünde keskin bir beyazlık… Sol yanağından […]
Bağışla. Geç günahından Hastaneden çıktım. İçim dışım titriyordu. Öfke ve ağrı nöbeti geçiriyordum. Doktor beni odasına çağırmış büyük bir ciddiyet ve soğukkanlılıkla “ciğerlerin bitmiş, ölüyorsun” […]
Bundan 9 yıl önce İstanbul Üniversitesi’ne çok yakın bir kahvehanede otuturken başladım şiir yazmaya. O güne kadar okuduğum tek şiir kitabı yoktu. Bunu övünmek için […]