Bülent Parlak Kendi Sesinden Şiirleri
Bilinmeyen Aranırken – Bülent Parlak ben sadece seni sevmeyi çok iyi bildim uykumu sallandırırken darağacında ve başrolde bir tüfenk sekerek bir yenilgiden diğerine zafer zannedilen […]
Bilinmeyen Aranırken – Bülent Parlak ben sadece seni sevmeyi çok iyi bildim uykumu sallandırırken darağacında ve başrolde bir tüfenk sekerek bir yenilgiden diğerine zafer zannedilen […]
Öğlen olmuş, boğucu sıcaklar iyice bastırmıştı; zaman geçmiyor, sanki durmak ister gibi yavaşça ilerliyordu. Fecri nihayet gözünü açtığında saat bire gelmek üzereydi. Nerede olduğunu bilmeyenlere […]
Yıllar bir gözyaşı olup da kaymışNurlu ihtiyarın yanaklarında.Yapraktan saçını yerlere yaymış,Sonbahar ağlıyor ayaklarında.Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,İçi karanlıkla dolu gözleri;Alnında akşamın ince kederi,Sessizliğin sırrı, dudaklarında. […]
Her insan bir gün ağlar. Bu bir ihtimal değil, kesinliktir. Kimse, yaşamı boyunca gözyaşına ihtiyaç duymadan yol alamaz. Ağlamak; doğarken attığımız ilk çığlıkta, kaybederken sustuğumuz […]
I.bu sokakhuzur veriyorişte insana içinegirince karşılıklı dışcepheleriyle müstakilev ve az katlı apartmanbu sokak işte muştu veriyoriçtenlikleriyle insanlarının halleridoluşuyor içerisine insanın adımlanışıbalkonlarında gözleri çamaşır iplerine mavi açılan […]
I Damlara bakan penceresindenLiman görünürdüVe kilise çanlarıDurmadan çalardı, bütün gün.Tren sesi duyulurdu, yatağındanArada birVe geceleri.Bir de kız sevmeye başlamıştıKarşı apartmanda.Böyle olduğu haldeBu şehri bırakıpBaşka şehre […]
(…) çıkarlarını düşünmeyenler unutulacaktır. her olayda bir kenara çekilenler gerçekten de bir kenarda kalacaklardır. yaptıkları işlerin gizli kalmasını isteyenler, bunda başarıya ulaşacaklardır. kimse, onların varlığıyla […]
gecenin sancısıyla sarıldı köşelerim gözlerinde ömrümün son baharıson dokunuşu sarmaşıkların saçlarımadilime kan değdiben vuslatına mühürlendim kayboldum geçmişimde, kilitlendim ellerim ceplerime ağır geldibıraktığın yerlerde diz çöktüm sürüklendim gecenin ağaran yanlarında […]
Bir Sinematik Provokasyon Hans-Jürgen Syberberg’in 1982 yapımı Parsifal filmi, sinema tarihinin en radikal opera uyarlamalarından biri olarak kabul edilir. 7 saat 40 dakikalık devasa bir […]
Yamansın her zaman aldattın beni,Kâh düşürdün kâhi kaldırdın felek!Mecnun’sun diyerek Leylâ peşinden,Issız vâdilere saldırdın felek! Rehbersin dedin ben ise kördüm,Elimle başıma çok çorap ördüm.Kendimi bıraktım […]
Her insanın varlığını ifade etmek için bir yaşam mücadelesi olmuştur. Ancak varoluşunu okumaya bağlı yazarak ortaya koyma çabası, hangi coğrafyada olursa olsun, yazarlara ve şairlere […]
Dünyada ne ikbal ne servet dilerizHattâ ne de ukbâda saadet dilerizAşkın gül açan bülbül öten vaktindeYaranla tarab yâr ile vuslat dileriz. Yahya Kemal BeyatlıİZDİHAM
Yaşama tecrübesi çok olan kimselerin; kalabalıkların sahiplendiği, delice savunduğu, ölçüsüzce nefret ettiği, hayatında tutmak için çırpındığı şeylerin beyhudeliği karşısında içi yanar da yanar. Gördükleri manzara […]
Kurşun Kalem ve Hafızanın İzleri Akif Hasan Kaya’nın Islak Kibritler isimli yirmi bir kısa öyküden oluşan kitabında yer alan “Kurşun Kalem” öyküsü, yalnızca bir nesnenin […]
Ben hep acı içinde yaşayan bir adamım! Bu sıkıntı âdeta kendimi bildiğim anda başladı. Belki daha dört yaşında yoktum. Ondan sonra yaptığım değil, hatta düşündüğüm […]
Terziler en çok şiire yakışır: Unutulmak ve eskimek için. Bir de“Eskiden Terzi” diye bir şiire yazılmak için. Üstelik, unutulmak terziliğinşanındandır. Terziliğin şanı unutulmaya kadardır. Siz […]
Dr. Halil ECER’in “Kenti İnşa Edenlerin Görünmezliği: 21. Yüzyıl Kentinde İnşaat, İnşaat İşçisi ve Emeğin Durumu” kitabı çıktı! Kent sosyolojisi alanındaki çalışmaları ve gençlik katılımını […]
Dil şâd olacak diye kaç yıl avuttu felekSaçıma karlar yağmış, boşuna yaz beklemekNe bülbül dile geldi, ne de açtı bir çiçekSaçıma karlar yağmış, boşuna yaz […]
Sanatta on yıllar boyu aynı eserle anılmak, eserin güncel kalmasından mı yoksa sanatkârının onu aşamayacak üretkensizliğinden midir? Üretilen eserin türünün, sunulduğu yayın organlarının, toplumsal ve […]
Çocuk düşerse ölür çünkü balkonÖlümün cesur körfezidir evlerdeYüzünde son gülümseme kaybolurken çocuklarınAnneler anneler elleri balkonların demirinde İçimde ve evlerde balkonBir tabut kadar yer tutarÇamaşırlarınızı asarsınız […]
İstiklâl Takviminin 1447 senesine ait nüshasının neşrolunması münasebetiyle derneğimiz 3 Muharrem 1447 Cumartesi günü (28 Haziran) İstanbul’da“Türkeli’nin Geleceği” serlehvalı bir panel tertip etmiştir. Panelden önce […]
çalıların arasında çalılıktayolunu kaybetmiş kentsoylubir serçeye benzermişbülbül meğer bahçede gül açmayınca adam ama sesinden tanıdı hemen nasıltanımasın tanımasa duyar duymaz öd üşüyüşü buder miydi bülbül […]
Fatma Hüseyin[1] İçin… Tarih, acıyı seçerek hatırlar. Batı’nın kutsal saydığı Holokost gözyaşları, Oscar heykellerine dökülürken, Gazze’de her gün toprağa karışan çocuk kanları “politik propaganda” diye siliniyor. […]
Uyandık Ama Kâbusun İçindeyiz! Woke kültürü ile başlayan deli gömleği, insanlığa zorla giydiriliyor. Peki, politik elitler woke kültürünü bize anlatmak için nasıl bir dil kullanıyor? Tabii ki, ifade […]
Kâbuslar görüyorumKan ter içinde uyanmak nasıl zormuş Sensizliğimin bilmem kaçıncı ayındaSükût orucunun ikindi vaktindeyim Hayallerimin en güzel anında sen varsın Bazen yüzünü hatırlamakta zorluk çekiyorum […]
Kargalar, sakın anneme söylemeyin!Bugün toplar atılırken evden kaçıpHarbiye nezaretine gideceğim.Söylemezseniz size macun alırım,Simit alırım, horoz şekeri alırım;Sizi kayık salıncağına bindiririm kargalar,Bütün zıpzıplarımı size veririm.Kargalar, ne […]
Bu aşk burada biter ve ben çekip giderimYüreğimde bir çocuk cebimde bir revolverBu aşk burada biter iyi günler sevgilimVe ben çekip giderim bir nehir akıp […]
Tarih, bazen kelimelerle değil, “ellerin dilinde” yazılır. 1988’de Gallaudet Üniversitesi’nde yükselen işaret dili, yalnızca bir protesto değil, bir varoluş manifestosuydu. Sağır öğrenciler, işiten dünyanın onlara […]
Gulgule, dilin iflas ettiği yerde çıkan gürültünün adıdır. Ciddiyetin alaya alındığı, derinliğin ağır bulunarak terk edildiği bir kültürün sahne adı: Gulgule. Birçok insanın hayatta yaşadıkları […]
Durdurdu zamanı tuzlu sularla Sonra beni beklettiği o sandıktan çıkardıKaranlığın yeğlendiği bahçeler gördümSırtım duvarda yüzüm dünyaya dönükKimseyle beraber ağlamadımVe kimse eşlik etmedi yaşlarımaDondu kanım. Ben sana […]
İstiklal Marşı Derneği yedinci olağan Genel Kurulu münasebetiyle Genel Başkanı Durmuş Küçükşakalak’ın “Türkeli Kimin Vatanı” serlevhalı bir konuşma yapacağını duyurdu. Derneğin, internet portalında ve sosyal […]
Edebiyat dünyasının “İmge Kraliçesi”, “Billur ırmakların sesini giyinen yazar” Mehtap Altan, yeni şiir kitabıyla okurlarını büyülemeye hazırlanıyor. Hüzünbaz gamzelerinin yarasını yaşayan, dize dize, cümle cümle […]
Şair Zeynep Karaca’nın ikinci şiir kitabı Fabrikanızın Keyfi Yerinde mi? çıktı. İlk kitabı 2022 yılında çıkan şair yeni kitapta epik bir dil deniyor. Şair, Gövdesi […]
Bahçeye çıktığımda üç kişinin okulun köşesinde toplanıp sigara içtiğini gördüm. Aralarından birisi diğerlerine hararetli hararetli bir şeyler anlatıyor, karşısındakiler de gözlerini adamın gözlerine dikmişler, pürdikkat […]
Bir çocuk doğar. Henüz ağzı süt görmemiş ve kulağı ezan duymamış. Dokuz ay boyunca karanlıkta beklemiş; dışarı çıktığında ilk gördüğü şey neredeyse annesinin gözlerinden hemen […]
Şeytanın Yeni Adresi Mississippi Ryan Coogler’ın Sinners’ı, sinemanın sınırlarını zorlayan bir manifesto: 1930’lar Mississippi’sinde blues, vampir mitleri ve Siyah direnişinin iç içe geçtiği, görkemli bir […]
Zamanın dev bir mezarlığa dönüştüğü çağlarda anılarının ardına düşen Endülüslü bir seyyah, belleğini tazelemenin çarelerini arar. Yolu Belensiye’den Mısır’a, Kızıldeniz’den Beytü’l Cin Adası’na uzanırken hikâye […]
Elleri vardı, siz bilmezsinizBen tek başımaydım, onlar ise yalnızdıŞubattan kalan bir gece yarısıydı sanki bütün caddelerYine yenik ve gazetesiz ayrılıyorduk bir çağdanÇağın canı cehennemeCennet nereye […]
Bundan on beş, on altı sene evvel, Galatasaray lisesi sıralarında henüz bir talebe iken, aruz vezninin mukassi darlığı içinde ciğerlerinin rahat teneffüs edemeyeceğini hissederek, Régnier […]
Ölüm… Daima varlığı bilinen ama hiç gerçekleşmeyecek gibi yaşanan olgu. Ölüm… Hem ürkütücü hem ferahlatıcı kapı. Kaçınılmaz gerçek… Delpierre’ye göre tek bir korku vardır o […]
Anlatacağım bu şaşılası hikâyeye inanacağınızı sanmıyor, sizi de inanmaya zorlamıyorum. Benim, kendimin inanmadığım bir şeye sizleri inandırmağa kalkışmam delilik olur. Buna karşın deli değilim ve […]