Bülent Parlak Kendi Sesinden Şiirleri
Bilinmeyen Aranırken – Bülent Parlak ben sadece seni sevmeyi çok iyi bildim uykumu sallandırırken darağacında ve başrolde bir tüfenk sekerek bir yenilgiden diğerine zafer zannedilen […]
Bilinmeyen Aranırken – Bülent Parlak ben sadece seni sevmeyi çok iyi bildim uykumu sallandırırken darağacında ve başrolde bir tüfenk sekerek bir yenilgiden diğerine zafer zannedilen […]
Tadı tuzu yoktu yaptıklarının. Bir hayali, hedefi, istikameti yoktu. Var gibi görünüyordu, belki bir robot gibi, yaptıklarıyla takdir de görüyordu. Ama ne varsa ona hoş gelen, geçiciydi. Ona ait değildi […]
İnsan yalnızlığını en çok da buz gibi bir sabaha uyandığında fark ediyor. Bu sabahyine çok üşüdüm dün sabah olduğu gibi. Hiç şaşmayan alarmımla rutin kavgamızıedip […]
Aylardan Eylül. Ağustos sıcağı, sonbahara vardığının farkında bile değil. Gün batarken hava son şakasını yapıyor gibi. Egzoz ve sigara dumanları da havaya karışınca nefes almak ne […]
ikindi yağmurlarını en çok ben severim toprak kokusu karışınca işçilerin telaşına ferahlamışken tarlasını allah’a emanet eden babanın yüreği denizler artık hazırdır kıyıları daha sert okşamaya […]
“Ihlamur ’un altında…” Dedem, küme evlerinin en uç kısmında yağmurun en çok yağan tarafında bir ev kurmuş. Burada her evin adresi birbiriyle aynıdır. Maçka’nın yüksek rakımlı […]
Yaprakları dökülüyor son bahçemizingülistanımız dönüyor hara bir çocuğun gökleri delen bakışlarında kör bulutlar kan kırmızı yağmurla sınıyor çorak toprağımızı Sahici rüyalardan uyanıp döküldük meydanlaraavazımız çıktığı kadar susarak belki bir […]
Bu küçük öyküyü 9 yaşındaki Anıl yazdı. Biz de yayınlamak istedik 🙂 Merhaba, ben Kaplumbağa Toby! Beni sıradan bir kaplumbağa sanmayın. Valla herkes gördüğü yerde kabuğumu […]
”Adıyamanlı ve diğer bütün tütün ekerlere” ister misin sana bir sigara sarayımkıyılmış tütün yaprağındansergi bezinde güneşle kurutulmuşel yapımı ve bakir ağızda kötü bir tat, damaktakahvemtırak […]
Bir yazarla etimoloji üzerine konuştuğumuz günün sabahı. Saat altı, on beş. Ankara’nın bütün uyumsuzlarının toplandığı bir semtin en sessiz vaktinde -nerden estiğini bilmiyorum (üstelik bunu düşünecek kadar da […]
Gözlerini açtı. Gözleri gün ışığına alıştıktan sonra araba tavanının pembe rengini fark etti. İçindeki sevinç yüzüne yansıdı. Yavaş yavaş hatırlamaya başladı, arabada uyuyakalmıştı. Dışarıdan gelen müzik […]
Bilinir olmak, takdir görmek ve bitmek bilmeyen övülme arzusu. Toplumda böyle bir salgının hızla yayıldığını düşünüyorum. Birkaç on yıl önce iletişim araçlarının çok kısıtlı olduğu toplumda ilişkiler […]
Bir öykünün okur tarafından kabul görmesini sağlayan en önemli özelliklerin başında yazarın kelimelerle kurduğu dünyaya kattığı gerçeklik algısı geliyor. Yazarın kendi dilini ve anlatımını bulmuş […]
gizlemekten yoruldum tut zihnimi dök benimasallara evrilen sıradan öyküleri bir de benden dinleyip öyle karar ver e mi soğuk pınarlardan yüksek yaylalardankırık pencere gölgesinde yaşmaklı dualardan ve karabasan nöbetlerinden […]
Toronto Uluslararası Film Festivali bir süre sessiz kaldıktan son 300 filmle geri döndü. Önümüzdeki yılın başlarında Oscar’lar için yarışmayı uman birkaç film de dahil olmak […]
1- Dünyanın derdi bitmez.2- Kör olasıca dünyanın derdi harbiden bitmez.3- Bu yazıyı yazmayı 7 yıl önce falan düşündüm, o zaman Bülent Abi’yesordum, insanların bizi nasıl […]
Hava karamıştı. Akşam ezanı okuyordu. O işini anca bitirip çıkmıştı dergiden. Hızlı adımlarla metroya geçti. Bir an önce eve gitmekti tek istediği. Yorulmuştu. Zihni çok yorgundu ve uzun zamandır kendini […]
Ben buraya seni terk etmeye geldim sevgilimHırçın bir yüzü sakinleştirmeye.Bir daha karşılaşmamak arzumu dile getireceğim,Beni bir daha arama demeye geldim.Kendimi kapatmışım yüzyıldır kelimesizliğineŞimdi oradan çekilmeye […]
bir ucundan köşesindenveya uçurumdan bir gök şen senin sesindenen keten hem ne kenevir ısırgan otlarıçalı bir çırpıda kuru dalıserçe bile değilkıra üşüşen bahar örtmüştürgüz hep […]
Soğuk, gri gözleri ve şımarık tavrıyla Avrupa sinemasının mega yıldızı, korkutucu veya mesafeli; gösterişli veya masum… Tam da böyleydi… Işığın altında, kameraların karşısında seçilmiş bir […]
Eteğimizdeki taşları dökelim Eteğimizdeki taşları Eteğimizdeki taşları boğazıma dizdiğinden cümlesizimdi Sustum, yutkunamadımdı Dayanacak gücü kalmadı ömrümün. Oy ömrüm Dedimdi Şüpheyle aşk yan yana olmaz. Gözlerime bak dedimdi. […]
Zehi bahtlu şu canlar kimBulur anın visaliniZehi devketlu gözler kimGörür anın cemalini zehi baht u saadetlerZehi lutf u inayetlerZehi şad u beşaretlerKi işitir kelamını Zehi […]
Dilin ve zihnin sınırlarındaki tanrı algısını yok etmeye çalışan sanatçı onun varlığa dönüşmüş halini, yokluk kamuflajıyla anlatmaya çalışır. Kamuflaj, Roger Caillois’e göre asla bir taklit değil, gerçeği saklayandır. Bu bağlamdan yola […]
Metinlerarasılık ne ola ki? Metinlerarasılık, bir metinden faydalanılarak yeni bir metin üretme metodudur. Alıntı, epigraf, parodi, anıştırma gönderme türünden çeşitli biçimleri var. Postmodern bir edebi […]
İtalyan sosyal kuramcı Antonio Gramsci 19. Yüzyılda doğmuş ve Avrupa’nın en önemli çatışmalarına şahit olmuştur. Bugün onun şu sözünden hareketle bahis açmak istiyorum. Ne eskinin olduğu, ne […]
Bazı şairler öyle büyük gümbürtülerle gelmez. İçlerindeki fırtına, yeryüzünün gümbürlerinden daha derindir. Dergilerde, fanzinlerde görünürler. Bu durum “görünür olmak” kaygısından ziyade iç sesine söz geçiremediği […]
Şahitlerden; nilüfer ağacı: Öğlen miydi?hayır, öğlen sıcağında dışarı çıkılmasına izin vermez anneler.Öğlen güneşleri yasaklı iki genç çocuktu onlarevden kaçmış, başlarına ay geçen iki genç çocukkaranlığı […]
Zeygâh Sanat Atölyesi başlarda seyyar/seyyah bir şekilde il il, ilçe ilçe dolaşarak sadece kadınlara ve çocuklara def(erbane) eğitimleri veren, kadın konserlerinde sahne alan Zeynep TUNA […]
Derin bir nefes aldıktan sonra elimdeki telefonu usulca masanın üzerine bıraktım,vestiyerde asılı hırkamı alıp dışarı çıktım. Merdivenleri nasıl indiğimi hatırlamıyorum.İçime dolan uğultudan bir an önce […]
Sahici bir şey bulsamköz üstünde yürüyen hint fakiripandomim olsaharakirisini görsem akrebinarkadaş olsamkarıncalarla ne yapılacağını bilmeyenher mahva sebep muaflığa. Göl kaftanlı karabasanlarhafakan süvarilerifranşe depre’nin atıiklimler arası […]
Kavimlerin mahcubiyeti ile başladı yaşam, göçleri ile değil. Tarihteki ilk mahcup kavmin diğer kavimlere utanmayı öğretmesi ile birlikte medeniyette gelişmeler yaşandı. Kavmin mahcubiyeti şehirler imar etti. İnsanların yaşama gibi bir […]
Ben seni sevmeyi sevdim Gözlerin bilinmez bir diyardı ruhumda Bırak sarhoşluğuma değsin saçlarının rüzgârı Avuntular kovalasın beni köşe başlarında Sen git Sen git […]
1965 yapımı “Sevmek Zamanı” döneminin Yeşilçam hegemonyasının kurduğu normlardan çok farklı hatta bizatihi o normlara kafa tutan bir film olarak; çekildiği yıllarda hak ettiği ilgiyi […]
Ankara Edebiyat Mahfili, farklı meslek gruplarından temsilcilerin oluşturduğu kültür, sanat ve edebiyat merkezli bir yapı olarak kuruldu. Bir araya gelinen yer, buluşma alanı manasında kullanılan […]
Çıldırmanın verdiği özgüvenle yürünen yolların can yakan gürültüsündeki hissizlikten. Patikaların telaşlı nefes alışverişiyle insanın içine doğan irkilme duygusunun kararttığı gözleri. Hangi dağda kurdun öldüğünün merakının […]
Kadir Tepe ‘nin yeni şiir kitabı “Aba Dürtüler”, Orlando Art Yayınları tarafından okuyucuyla buluştu. Ayrıca Ruhsatsız dergisinin sorumlu yazı işleri müdürlüğünü de üstlenen Kadir Tepe’nin […]
Hangi sabah aralasan perdeni, karşında hep o; ait değilim hissi.Hangi umuda tutunsan nâfile, kendi hayatının yüküsün sanki.. Nerede değilsen orada mutlu olacakmışsın hissi; Zaman-mekan mefhumundan […]
“Gençlik Parkı’na nasıl giderim?” “Ben de o tarafa gidiyorum, buyrun takip edin.” Tereddüt. “Olur, teşekkür ederim.“ Adımlarımı hızlandırdım. Telefonu çıkarıp karanlık ekrandan kendime baktım. Trenden […]
Evleri çok yakın olmasına rağmen görüşemeyen iki kardeşin -Günay ve Faruk Sarıkavak- daha sık görüşebilmek için bahane olsun diye, abi Günay Sarıkavak’ın ortaya attığı dergi […]
Güç insan doğasını derinden etkiler. İnsanın kendini daha ileri bir seviyeye taşımak adına, sürekli bir gelişim arzusu içinde olması tabiatı gereği makul bir durumdur. Ancak […]
Annem; kara kuru ,gözleri nemli bir kadındı. Onu hep öyle hatırlarım. Gölgeden silüetten ibaret.Çocukluğum hep annemin duvarların dibine çöküp ağlamasını bilmekle geçti. Yatak odasınınkapısı kilitlendiyse […]