2 Haziran 2024

Sena Parlar, Kitabın Ortasından Konuşalım: Gazze’den

ile izdihamdergi

Ahir zamanda taşların ve ağaçların neden dile geleceğini anladınız mı?

Zira bütün dünya sessiz.

Biraz da kitabın ortasından konuşalım.

Yani Filistin’den…

Tüm dünyanın HD izlediği bir katliam yaşanıyor Gazze’de.

Kan izlerini takip ettiğimizde ise daha önce soykırımın ve bozgunculuğun caddelerinde cirit atan, tanınmış simaları görüyoruz: İsrail ve uzantısı Amerika.

16 bin çocuk İsrail soykırımında hayatını kaybetti.

Ben öyle inanıyorum ki her iki dünyayı da çocukların kalbi kazanacak. Ve yine yıkım     bir çocuğun ahından olacak.

Değil mi ki Firavun’un saltanatına parmak sallayan Nil’e atılmış kimsesiz Musa’ydı.

Kekeme Musa’yı Firavun karşısından bülbül gibi şakıtan gücün aşkına…

Kimsesizlerin ardında görünmeyen orduları vardır.

Şimdi zulmün bayraktarlığını yapan İsrail yetim bıraktığı binlerce çocuğun ahından korkmalı. Bir Musa’da Filistin’den çıkar ve Netanyahu’nun saraylarını başlarını yıkar.

Sözüm ona kurtarılmış bölgede, çadırlara sığınmış ve aman isteyen Gazzeli insanların üzerine bombalar atılıyor.

Devlet bir terör saldırısına aracı olamaz.

Filistin’in legal bir devlet olarak tanınması manşetleri süslüyor.

Ancak burada sorgulanması gereken terörist gibi davranan İsrail’in devlet olup olmamasıdır. Konu Filistin meselesi değil, İsrail işgali ve soykırımıdır.

Alt başlıklarımızı düzeltmenin zamanı geldi.  İsrail bu dünyanın köpek dişidir ve derhal çekilmelidir.

Batının sözde medeniyeti, ağzında tek dişi dahi kalmamış, tırnakları masum bedenlere geçirilmiş, ağzından irinler akan azgın azınlığın fütursuz zulmüne dur diyemiyor.

İnsan hakları adına kurulduğunu iddia eden tüm kuruluşlar ölüm sessizliğinde.

Durumun vahameti öyle boyutlara taşındı ki BM kendi üyelerini dahi Netanyahu yönetimindeki terör devleti İsrail’in vahşetinden koruyamıyor.

Tüm bu yangınların ortasında uyanan bir kitle var.  Gazze’deki zulüm insanlığı Batıdan doğuran cinsten.

Gazze’nin göğünde kanadından vurulan beyaz güvercinler, Avrupa semalarında uçuyor.

Mazlumun ahını ilahi tahta yükselten zalimin zulmünün şiddetidir.

Yaşanamayan çocukluk,  yaşamın geri ödemesini mümkün kılmadığı bir borçtur. Bu öyle bir yük ve yükümlülüktür ki sadece tek tarafın karşılıksız hamallığıdır.

Gülleri ayaz vurmuş ve oradaki çocuklar gülü hiç görmemiştir.

Bugün enkaz yığınları arasında oyuncağını arayan, çocukluğu ıskalanmış binlerce Filistinli yavru aşkına…

İnsanın 3 vatanı vardır. Annesi, babası ve ülkesi…

Binlerce Gazzeli çocuk defaatle vatansız bırakılmıştır. Bir gönül kaç kere yıkılabilirse o kadar yıkılmıştır.

Gazze bir yürek yangınıdır. İşgal güçlerinin tanklarına karşı elinde taşıyla duran çocuğun adı Gazze’dir.

Şiddetin her türlüsüne ve ondan kat be kat güçlü İsrail askerlerine göğsünü siper eden 60’lık annenin adı Gazze’dir.

Aksa’nın merdivenlerini ikişer üçer koşan ve neşesinden vurulan zeytin gözlü pembe tokalı kız çocuklarının adı Gazze’dir.

Karnındaki bebeğine kavuşmak için gün sayarken balistik füzeyle hayallerinden vurulan kadının adı Gazze’dir.

Filistin, yaşamlarını karamsarlık filtresiyle soldurmayan ama, direnişini de baş ucundan ayırmayan onurlu insanlar beldesidir.

Hamurunda barış ve esenliğin olduğu bu topraklara kan ve gözyaşını reva gören terör ülkesinin adı ise İsrail’dir.

Ve bizim tek meselemiz Gazze. Son sözümüz Gazze.

Tek sloganımız: Nehirlerden denizlere özgür Filistin!

İZDİHAM