Sait Faik Abasıyanık, Birtakım İnsanlar
Gece saat on ikiyi on geçiyor. Taksim’de saatin altında tramvayı bekliyorum. Öyle olmasa, bu kadar ince eleyip sık dokumaya lüzum görmez; vakit gece yarısını geçmişti, […]
Gece saat on ikiyi on geçiyor. Taksim’de saatin altında tramvayı bekliyorum. Öyle olmasa, bu kadar ince eleyip sık dokumaya lüzum görmez; vakit gece yarısını geçmişti, […]
sinemadan çıktığım zaman yağmur yine başlamıştı. ne yapacağım? küfrettim. ana avrat küfrettim. canım bir yürümek istiyordu ki… şöförün biri: – atikali, atikali! – diye bağırdı. […]
Çocukluğumdan beri haritaya ne zaman baksam gözüm hemen bir ada arar; şehir, vilayet, havali isimlerinden hemen mavi sahile kayar. Robenson Kruzoe’yu okumuşumdur herhalde; unuttum gitti. […]
İnsan komik olmak istediğinde bazen yalan söylemek zorunda kalıyor. Lamba yakıcıları konusunda anlattıklarım pek de doğru değildi. Gezegenimiz hakkında yanlış bilgi vermek istemem. Aslında insanlar […]
İnsan komik olmak istediğinde bazen yalan söylemek zorunda kalıyor. Lamba yakıcıları konusunda anlattıklarım pek de doğru değildi. Gezegenimiz hakkında yanlış bilgi vermek istemem. Aslında insanlar […]
20. yüzyıl modern İran edebiyatını kuran yazarlardan Sadık Hidayet’in ‘Kör Baykuş’ adlı romanı dünya edebiyatında bir başyapıt olarak değerlendirilir. ‘Kör Baykuş’, İran edebiyatında romana bağımsız […]
Yatağımda yuvarlanıyorum. Anılarımı birbirine karıştırıyor, bozuyorum. Perişan ve delicesine düşünceler beynime basınç yapıyor. Ensem ağrıyor, ok gibi bir ağrı giriyor, şakaklarım dağlanmış gibi yanıyor, kıvranıyorum. […]
Osmanlı toplum düzeni bozulup Birinci Dünya Savaşı koptuğunda Anadolu’nun has erleri savaş meydanlarında şehit düştüler. Geride dullar ve çocuklar kalmıştı. Bir de Osmanlı’nın elinden […]
Kısa bir aradan sonra beşinci sayısı ile okurla buluşan Hırka Dergisi raflardaki yerini aldı! Selam yazısından hemen sonra bir iktibasla açılan dergide bu sayıda […]
73 ülkenin ülke temsilcisi bir araya geldi. Bâb-ı Âlem Uluslararası Öğrenci Derneği, her eğitim yılında iki defa divan toplantısı gerçekleştirerek yapmış olduğu çalışmaları değerlendirip, dernek […]
Eskiden dünyada, görünüşte dağınık ama iç dünyaları derli toplu insanlar vardı.Oysa şimdikilerin dış görünüşleri derli toplu ama iç dünyaları dağınık. İnsansız kaldığımızda ruhumuzun yırtılacağını biliyoruz. […]
1- “Hayat beni sıkıyor…” dedi. “Her şey beni sıkıyor. Mektep, profesörler, dersler, arkadaşlar. Hele kızlar? Hepsi beni sıkıyor. Hem de kusturacak kadar.” (s14) 2- Hiçbir […]
Othello birden gözünün önünde belirir, acemi aktörleri taklit ederek oyundan bir sahne canlandırırdı. Kitaplarını ödünç verdiği herkesi not ederdi. Çoğu kez kapıdan içeri bomba gibi […]
Öyle günler gördüm ki, aydın gökler kararıp Bahtım bir bulut gibi üstüme çöker oldu, Her gözümü yumunca tanıdık yüzler görüp, Hayaller alev alev beynimi yakar […]
Bende hiç tükenmez bir hayat vardı Kırlara yayılan ilkbahar gibi Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı Göğsümün içinde ateş var gibi Bazı nur içinde, bazı sisteyim […]
-Ben ikide birde böyle oluyorum, bazan bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazan da hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil… İnsanlardan nefret […]
Döndüm daldan kopan kuru yaprağa Seher yeli dağıt beni, kır beni Götür tozlarımı burdan uzağa Yârin çıplak ayağına sür beni Ayın şavkı vurur sazım üstüne […]
Aşk seni harab etmez mi? Takatını tüketmez mi? Sendeki ateş bitmez mi? Yetmez mi gönül, yetmez mi? Aşkına yoktur enzade, Aklını aldı o taze, Aleme […]
Kendilerine doğru yol gösterilmiş olan halife ve imamlardan birçoğu aşık olmuşlardır. Onlardan bizim Endülüs’te yaşamış olan Abdurrahman bin Muaviye “Da’ca” ya aşık olmuştur. Ayrıca, el […]
Dürüstlük erdemleri ile hiçbir şekilde bağdaşmayan tutum ve uygulamaları sıralamak çok daha kolaydır. Şu gibi durumlarda bu erdemlerin varlığından söz edemeyiz: İnsan nasıl biri olduğunu […]
Bu akşam ölebilirim, rüzgar, güneş, sağanak, Kalbimi, kemiklerimi etti mi tarumar, Her şey bitti demektir; ne rüya, ne uyanmak! Aralarında olamayacağım yıldızlar? Şu uzak dünyaların […]
seninle sınırları kuşatılmış ülkelere gidelim bağdaş kuralım savaş artığı günlerin ortasına dizlerimde dinlenirken yorgun ağrıların eteklerimde rüzgârlansın şiirin gözümün gördüğü gök, yüzün olsun halep’ten başlayıp […]
Karanlıkta, Seninle aynı hizada, Adımlıyorlar. Yüzlerinde gülücükler. Birbirini arıyor omuzları. Oysa sen üçüncüsün, Gereksizsin. O kadar. Buruk bir kıskançlıkla izliyorsun onları. Yan yanasın onlarla. Dudakların […]
Huda ağıdı yakan Doğu insanları Anladığınız acılara katlanabilirseniz kalın , sokak gibi anlamsız bir yanına yaşamın ağlamaya bilenirseniz gidin , rüya hafızlar rüya , bilgeliğe […]
Halil Kurbetoğlu, Fatma Barbarosoğlu’nun Hayat Teselli Olmaktır kitabını değerlendirdi Teselli Bulduklarıyla Yaşayanlar “Mesleğe otuz yılını vermiş bir hırsız”, canlı yayına bağlanan “emekli hava korsanı”, “çırpını […]
benim parmaklarım, yüzümün devamıdır ellerimse Tanrı’nın varlığına delil hiç ölmeyecekmiş gibi yaşar, hiç yaşamamış gibi ölürüz bize ihanet edenlerden, ölerek intikam alırız ben ki her […]
Plazaların arasından geliyorum Kravatlı merkeplerin, arşa değen gökdelenlerin arasından Dünya arzusuyla sarmalanmış ruhumu kurtarmaktan geliyorum Şeytanı taşlamaktan Dilinizi biliyorum Demokrasiye, anayasaya, insan haklarına inandığınızı Gitmediğiniz […]
İhanetten bir alıntı sağlığınla gelirsin (gelirsen) Unutmabeni çiçekleriyle yaralarımı süslersin Utanılası bir şeydir katıksız pembeliğin Bu yüzden kitaplardan yalnızca ıslık çalmasını öğrenebilirsin Tüm iyiliğin filmlerin […]
ben yine buralardayım, siz burdasınız, ötekiler burda ötekiler çorap, kitap, nişan yüzüğü, gözlük kullananlar sevimli kafası çalışan iyi insanlar benim açlığımla beslenen hava durumuna göre […]
1- Göçebelik konusu felsefeden ya da filozoftan sıyrılıp “şiir” ya da “şair”e ulaşmayı çok az başarabilmiştir. Oysa iyi incelendiğinde Göçebelik kavramına filozof ya da felsefeden çok […]
16 Nisan 1916’da İstanbul’da doğan, 13 Aralık 1979’da yine İstanbul’da ölen Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin önde gelen adlarından Behçet Necatigil, radyo oyunu, deneme, eleştiri, sadeleştirme […]
Zeliha Yurdaer, yeniden sinema yazılarına başladı. Uzun bir süredir hasta olan Zeliha Yurdaer iyileşir iyileşmez kalemi aldı yine eline. Reha Erdem sinemasına değindi. […]
daha fazla beklenemez aşırıya kaçmak için patilerin gürültüsünden ibarettir kediler; çünkü… çiçeğimizi ve pastamızı alıp müsaitseniz biraz … öldürülmeye, bu akşam size… ya da […]
Hiçbir ses yakalayamaz beni Dağlarda küskün, küçük Bir ot parçasının yankısından başka.Hiçbir ses yakalayamaz beni Nar ağaçlarının çıngıraklarından başka Duyuyorum burukluğumun tadını Kendimden uzaklığımın da […]
Kocaman bir avlunun ortasında durdu durdu İçindeki bomboş avluya bakarak Gökyüzünden arada bir oraya Ölü bir kuş ya düşüyor ya düşmüyordu. Görseydi içinin olmadığını Çekip […]
geçitte can veren otostopçular nihayetin akşamında salınıp durur med vakti şimdi evli adam evine köylü köyüne ya da cehennemin dibine demek kadar asabi değilim üstelik […]
Bir de küt bir ağaç vardı önünde unutkan bir dut ağacı Bayılmıştım açlıktan lokantada, cezayir miydi fas mı Üç günde bir akıyordu o zaman sular […]
Şairi Öldüren Rejim Kardeşimiz, değerli şair, saygıdeğer kişilik sahibi Cahit Zarifoğlu dünyamızdan ayrıldı. Ölümler üzerine yazı yazmak alışılagelen bir durum. Bu durumun biraz sahte, biraz […]
Mutluyduk İşte, Yaşıyorduk Bilmiyorduk, duymamıştık, habersizdik Mutluyduk işte, yaşıyorduk. Aydınlanmamış aydınlardık her birimiz, Maviydi gökyüzü, bulutlar beyaz Kar yenilebilir her daim, yağmur suyu içilebilirdi pekâlâ […]
“Bir insan ne zaman ölür?” sorusuna Romalılar, eski bir taş yazıtta şöyle yanıt vermişler: “Onu en son anan insan öldüğü zaman”. Bu yazıda isimlerini yâd […]