Okan Yıldız, Acz
Bir ceset ayaklandı hedm edilmiş mezardan Yanında şafakları, huysuz atları sürür Acz şahlanır elinde, ağaç sararır ardan Asırlardır değişmez, aynı şehrahda yürür. Alalanmış hiddeti tüm […]
Bir ceset ayaklandı hedm edilmiş mezardan Yanında şafakları, huysuz atları sürür Acz şahlanır elinde, ağaç sararır ardan Asırlardır değişmez, aynı şehrahda yürür. Alalanmış hiddeti tüm […]
Melek Paşalı’ya Bana durgunsun diyorlar İnsan soyu dünyadan çekildi de Bir sen mi kaldın yeryüzünde Çenende unutulmuş bir elin Burda değilsin, fotoğrafta gibisin Kar yağarken […]
Ne deniz ne ağaç ne kaldırımlar güle söyler yağmur bildiklerini çare yok doğuştan kekeme bahar çabuk okuyamaz ten şiirini İnsanlar şarkılar gibi çiğneyip sonra tükürürler […]
Hayatın kaç bucak olduğunu hakkında Fikri yoktu savruk figüranlar mektebinin Kaçıncı sahnede hangi oyuncunun aynası eksik Tez konusu idi bunlar Sahici olmayan tıknaz şahitlerin ise […]
Ellerimle bir yangın başlatmak üzreyim Yaşadığıma tanıklık edemeyecek kadar yorgunum aslında Kim bilir ölmekten usanmış olduğunu saçlarımın Beklemekten vazgeçin beni artık Tenine heyecan vermeyen el […]
Duygu Sezer hazırladı. *“ …’Hadi biraz dalga geçelim!’ diye başlardı. ‘Gülmek kurtarır bizi. Gülmek besler, gülmek kuvvetlendirir! Kızarmış kuzu, çalkanmış yumurta, turfanda yemiş gibidir gülmek.’ […]
Yoksulun hazanda giydiği paltosuyum, Bu gece yalnız bırak, kirlendi abdest suyum Ve kirlendi oyuncaklar, bak yine çocuksuyum. Bağcıklarım neden bağlanmıyor sevgilim? Testere dişlerinin bu keskinliği […]
Yürekten sevdiğim, Sana yine yazıyorum çünkü yalnızım ve çünkü kafamın içinde seninle konuşurken senin bunu bilmiyor, ya da karşılık veremiyor olmana katlanamıyorum. Kısa süreli ayrılıklar […]
Bir kömür, bir uzak, bir kara, bir derin, Ellerin, yeraltında yitmiş kocaman ellerin. Yıllarca çalışırsın, gündeliğin on lira, Açsın, susar kuyular bağıra bağıra Ko yamyassı […]
Büyük çizgileriyle tanıyorum umutsuzluğu. Kanadı yok umutsuzluğun, akşam vakti deniz kıyısında bir taraçada, toplanmış bir sofrada kalayım demiyor. Umutsuzluk bu, o bir sürü olayların dönüşü […]
Hiç mi kurdum yokmuş benim sizinkiler gibi Beni halayınıza dahil edebilecek bir sebebim bile yokmuş, kahretsin -Ama kurtlarınız ne kadar sevimliymiş hanımefendi Onları neden döktünüz- […]
Hepsinin gelmesini bekleme; Bir kişi gelmeyecek. Sen alışmayasın diye, Korkmayasın diye, Düşünesin diye… Kendine yetmen için… Herkesin kendinden kaçacağı yerlerde Sen kaçmayasın diye. Gelenler gitmeyecekmiş […]
“Her birimizin hiç hatırı sorulmamış kıyıları köşeleri var. Kim bilsin bu kadar girintisi çıkıntısı olduğunu içimizin!” (Gökhan Özcan) Kaç cümle biliyorum içimden kurmuşum da […]
Beni, gözlerin götürür Gözlerin Aşkla, acıyla… Kuşatmışlar Sesimi, soluğumu Kesilmiş Tuz-ekmek payım Vurgunum Ve darda, Gözaltındayım. Dal, kor keser Penceremde açarsa Kuş, vurulur Üzerimden uçarsa. […]
artık geri dönüş yok kızım hayat, sonsuz bir uğultu gibi, ardından iteleyecek seni. ama unutma kızım, hayata sırtını dönüp ağlamaktan hep daha iyidir insanlara has […]
Bana bozgunu sen yaşatırsın Bulutsuz sıcak bir yaz gününde bile Ki gökyüzü maviliğinden emin olmamıştır bu kadar O kadar berrak ve o kadar durgunken gönül […]
Bazı insanlar der ki insan çamurdan yapılmıştır Zavallı adamcağız kas ve kandan yapılmıştır Kas ve kan ve deri ve kemikler Zayıf bir zihin ve kuvvetli […]
Ne yapmanız mı gerek? Başvurunuzu tamamlayın Ve özgeçmişinizi ekte yollayın Ne kadar çok yaşarsanız yaşayın Özgeçmiş kısa olsa iyi olur. Az ve öz, iyi seçilmiş […]
Sıramıza kâğıtlar bırakıyor hocalar Doldurun diyorlar aşağıdaki boşlukları Her boşluğu isminle doldurmak geçiyor içimden İçimdeki boşluğu doldurmak gibi bir şey Aklım gördüğüyle yetiniyor, Kulaklarım bir […]
na baba çocuğu doğduğu zaman, âdet, Akıllı olsun ister. Oysa akıllı olduğum için değil mi, Başıma gelen bunca belâ? Ondan işte şimdi bütün dileğim, Budalanın […]
Yerin derinliklerinden geldiler, ellerinde susmak bilmeyen bir yeraltı güneşiyle, ne kadar diplere bastırılırsa o kadar boğulmak bilmez yankısıyla yüreklerinin. Ağır ağır geldiler, karanlık sarnıçlardan […]
I İmgelem yetisi, arzunun sihirli ve yıkıcı güçlerinden yararlanarak, eksik kalmış birçok kişiyi, tümüyle doyurucu bir varlık biçiminde geri gelmelerini elde etmek için gerçeklikten dışarı atmaktan […]
artık hiçbir yerde kaydım yok bilinmiyorum mülki amirin görev yerinde sayı fazlasıyım altın kentlerde ve yeşeren taşra yörelerinde. Vazgeçilmişim çoktan ve hiçbir şeyle anımsanmamışım. Yalnızca […]
Friedrich Nietzsche’ye Bir ben biliyorum Yorgun gözlerinin altındaki halkaların Ebemkuşağı olduğunu ve İstediğinde yedi renk bakabileceğini Siyah saçlarındaki akların aslında Hırçın dalgaların gelgitlerinden oluşan Köpüklerin […]
”Broch, Joyce’tan bu yana Avrupa edebiyatının en büyük romancısıdır ve Vergilius’un Ölümü, Ulysses’ten günümüze kurgunun teknik olarak ne denli ilerlediğinin tek gerçek kanıtıdır. ” George […]
Bir balık çırpınışıdır Musallayı çatlatacak olan Ki “an” darmadağın kasnaklar halinde Gerilmektedir bedenime Buna Şilililer geberiyor Buna birden silahsızlanıyorum. Benim doğuştan ölmeye hakkım vardır sabina […]
1) Müslüm Gürses – Kimsem Kalmadı 2-) Ferdi TAYFUR – Sevda Yelleri 3-) Esengül – Zalim 4-) Gülden KARABÖCEK – Ben Olmalıydım […]
Yorgun musun? Yattın mı? Uyu— Düşünme beni. Ben ki Hiç düşünülmedim senden önceleri. Senden öncesi: Düşüncesi kızgın kumlara serpilen Azgın yellerle savrulan Bir damla gibi— […]
Sevmek mi güzel sevilen mi neyse bu konulara hiç girmeyelim Seni görmek güzel her halükarda her anlamda her gün Ya görmesem, güzellik kime gider nereye […]
KUCAK Sabahın en faraz cilvesi Ağustosa verdiği iki damla su Ve tüllerine saklanmış yol. Yeni bir rüzgâr alıp dalgalarını, Savuracak naftalin dolu sandıklara Senin alnında […]
SON Alıp başını git Mustafa, – nereye? İnsan, ait olduğu yere kalbine dönmeli, demeliydi babam, demedi. Bu şehri terk et Mustafa, – Nasıl? Ellerini ve […]
GİDENİN ARDIDIR Ey yar! Ey dağdan aşırılan bahar! Şimdi terk edilmiş bir aşığın ilk yangınıyım Şimdi gerçekten terk edilmiş bir aşığım Bu su neden acı! […]
BİR ADI GÜZEL Çöp kamyonları gürültüyle ve kimseyi rahatsız etmeden dolaşıyor Sokaklar loş ışık altında, lambaların mesaisi bitmek üzere Samsun 4.55 treni homurdanmaya çoktan başladı […]
BAHAR Bugün gene çok heyecanlıyım. Uyanınca her sabah “sen” geldin sanıyorum. Zira kuşlar bir başka cıvıldıyor. Sözleri, sevgiliye kavuşmuşçasına neşeli. Güneş; bugün daha da cömert […]
İPEK TENDE GÜL YANIKLARI Saçların Öyle kokuyor mu hâlâ? Kim olduğumu bilmiyorum Ruhu, kapıyla gömleği arasına sıkışan şairim, gece demlenince siyatiğimde Bakma anonim durduğuma, ben […]
Ben Küçükken Ben küçükken ve abim de küçüktü o zamanlar zeytin çekirdeklerinden ordular kurardık kahvaltı sofralarında şafak kızıllığında inen bombalar ana gündem maddesiydi ana haber […]
DERİ DEĞİŞTİREN ŞEHİR Deri değiştiriyor şehrin günahları hızla Doğru doğup doğru kalamamanın kerametidir bu Bir kurbağa avı gibidir destursuz yürüyüşler Örülen ararat duvarıdır bilgi kirliliğinin […]
ZEYTİN AĞAÇLARI VE DENİZ Zeytin ağaçları yol arkadaşımdı benim Denizler bir avuç dalga dökerdi ardımdan Mahkemelere başvurmadan isimlerini değiştirirlerdi Rüyalanırdım böylece İstanbul akşamlarından Bir semaverin […]
şu sıralar şantiyede kalıyorum bir tuğlanın üstünde kafamın ağrısıyla yarı çıplakken. ve yapmak istediklerimi küçük bir lastikle tutuşturduğum üzeri Amerikan kapitalizm simgeleriyle kaplı defterime yazıyorum. […]
Ses/Kavi Deprem I öncelere gideyim. daha da başa. en öncekine hatta. uzaktaki tarihe, bu aleme ibraz olunduğuma gideyim. buradan başlamalı diyordum; bir şeyler biçilecekse buradan, […]