Cafer Turaç, Şiirle Sınanmış Yürekten
bulvarda bir zambak uyanıyor usulca küsüyor bir yaprak dalına ağzının yarısı tütüne kesmiş bir işçinin adımları kardeşimin gülkurusuna boyadığı kundura sevdiğimin ağlatan mektupları ve adı […]
bulvarda bir zambak uyanıyor usulca küsüyor bir yaprak dalına ağzının yarısı tütüne kesmiş bir işçinin adımları kardeşimin gülkurusuna boyadığı kundura sevdiğimin ağlatan mektupları ve adı […]
ta başından biliyordum desem yalan mahkumdu saçlarının karasına beslediğim hakikat nasıl da yakışmıştı bahtımın karasına gardiyanlık nagihan bi isyan patlak verdi bir gece yalnızdım yine, […]
Kendine düşen kedileri diri diri gömerler; alarm çalarım sesimden uzak. Saatler, yüzünü döner hayatın; köşede cinayetler… Dilimde bedeniniz, yalnızlıkların bekareti bozuk; peşin peşin yakamam ışıkları, […]
Ömrüm şimdi ilk kez gittiğim bir şehrin Kamil Koç bekleme salonunun televizyonundan Otobüs geldiğinde yarım kalacağını bile bile izlediğim bir film. Nasıl da dışardan bakıyorum […]
Ne zor yazarak anlatmaya çalışmak sustuklarını. Demek takvim yapraklarıyla saçlarını keseceklermiş. Bir gün, ateşin onları iyileştirdiğini unutarak ellerini de yakacaklar. İyi ki unutacaklar, en iyi […]
Bir sınıfta tam kırk çocuk dizili; Bir kara tahta, üstünde bir üçgen; Bir koca daire, sağır, çekingen; Merkezi güm güm eder davul gibi. Dilsiz, vatansız […]
Ya kurtulmasaydık diyordum tufandan Ya çağırmasaydı bizi Bir dağ gibi içine gömülseydik Sulardan aşkı doğurabilseydi analar Anlardık o zaman Havanda demir döven adamları Anlardık Davud’un […]
Ayaklarıma bağlanmış tenekelerden tanıyorum kendimi, Yüzüme geçirilmiş bin bir renkli çuval, İzlediğim şu an ekranından evrenin tam da benim. Adıma yaşanmışlıklar giydirmişler, Her biri görseniz […]
Birkaç dakika daha çal ömrümden hayat bir uzun ip gibi dolansın boynuma rüyama uzanan el kırılır bir gün tabutuma değdiği yerden kaf dağından kalkan duman […]
Kadınsın sen Göğsünde fundalık çiçekleri Alnında, yeni açmış çiçeklerden bir sis. Rüzgardan bir ata binmiş de uçuyorsun unutulmuş ülkeme doğru bir başkasının boynuna dolanmış kolun […]
Biliyorum daha önce Talip’te de söylemiştim bunları Çünkü bir tekrardan ibaret benim hayatım ya da bir talipten ibaret hiç gelmeyen geldiğini zanneden, yahut gelmiş gibi […]
ayet çıplak doğduğun anda dikine bir çizgi çekilir hayata çağdan çağa değişir bu yüzden insanlığın gölgesi sonra ölürsün ve bir kadının suskunluğu yorgunluğunun elinden tutup, […]
Elimde fener Karşımda fener: Karanlığa karşı savaşa gidiyorum. Yorgunluk beşikleri Gelip gitmelerin çekişmesinden duraksamışlar Ve derinliklerden bir güneş Küllenmiş evrenleri aydınlatıyor. Yıldırımın asi haykırışı Sabırsız […]
secdeye yatarken hızımı alamayıp yuvarlandım müslüman bir blanka beni gördü, çok kıskandı çiçeklere şarap veriyorum ama kâfi değil acı caizdi, âmin kördü, kokun başkaydı şimdi […]
İçinde pes geçen şiir. bu çağ güzel bir çağ bu çağ enfes bir çağ neden niçin enter’lar çağıdır bu çağ çünkü ben ve klavyem bir […]
Terketmedi sevdan beni, Aç kaldım, susuz kaldım, Hayın, karanlıktı gece, Can garip, can suskun, Can paramparça… Ve ellerim, kelepçede, Tütünsüz, uykusuz kaldım, Terketmedi sevdan beni… […]
Eksiltili düşlerin zamansız tamircisiyim yoluna özrümü serdiğim yitik sevgili senin olsun uyuşmuş ayağımda soğuk kuyu çarıktan canik markaya geçen zincirin halkası Soğuk suya yatırılmış bir […]
Anna Ahmatova, Rus şair. Hayatındaki acıları okuyunca ne yapsın diyor insan? Şiir yazmasın da ne yapsın? Hepsi alınıp götürüldü: Güç ve aşk Benim bedenim -sevilmemiş […]
benim işte yine o, kendi söküğünü dikemeyen ben her şey oldu da hep olmayanın peşindeyim kendini deşip deşip irin içen işte ben çocukları da seven […]
Karanlık bir sokakta yürüseydik hep Saçların başka bir renge dönüşseydi Saçlarının kokusu değişseydi Benim sağ avucumda yanan bir şey olsaydı Sol avucumu bir diken kanatsaydı […]
bilinmez, belki son öpüşümdür bu seni bir kadına bir nehri son ekleyişim bilinmez, bahçene ektiğim son çiçek hırsızıdır bu bomba konmuş tren istasyonlarına arzunun titreyen […]
Portakalı soydum Mustafa Başucuma seni koydum Bak mezar genişliğinde bir yatak Kendimi dibe öylece sunduydum Kılıç ince, kan ince, ölüm ince Bu kınanmışlığı ben uydurdum […]
tam temmuz güneşine hasretim kabarmışken ayın uzak soğukluğu gibi dokunuyorsun alnıma sanki bir ayrılık şarkısı söyler gibisin buzdan bir gerdanlık gibi üstüme titriyor gökyüzü yoksun […]
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar Biz mi […]
Ben bu sesten alındım bir şey düştü üstümden eğilip alınacak gibi değil tüy gibi döndüm kesildiğim kapıya sussam uzayıp gider papatyalar ve banyoda çatlayan fayans […]
aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! […]
Yorulmadın mı? Bir ileri salınıyorsun, bir geri, Ne istiyorsun? Nereye gidiyorsun, dur durak bilmeden? Sanki sen de benim gibi İki kalplisin; köle ve özgür. Biri […]
Sabah olur, uyanırsın yanımda, kuşlar kanatlarına sesini çizer, durur geceki yağmur, sokaklar güne iner Sen gülersin, gözlerine pazar yeri kurulur, bir çocuk annesini kaybeder, senin […]
Bir sakıncadır, bir tehlikedir bu hâlâ erkeklerin olan bu dünyada yürümek yalnız başına. Her dönemeçte bekler seni pususu saçma rastlantıların. Sokaklar yaralar seni meraklı bakışlarla. […]
Onlar ölmediler yok, Ateş fitiller gibi: Dimdik ayakta, Barut ortasındalar! Karıştı, bakır tenli Çayır çimene, Karıştı, O canım hayalleri: Zırhlı bir rüzgar, Perdesi gibi; Bir […]
Denize yakın mağaralarda bir susuzluk duyarsın, bir aşk, bir coşku deniz kabukları gibi sert alır avucuna tutabilirsin. Denize yakın mağaralarda günlerce gözlerinin içine baktım, ne […]
bu rüyayı gördüğümde sarhoşluktan nasibime düşen kedi yavruları gibi yatıp yuvarlanmak yoktu gördüğümde iki kaşın çatılması gökle yerin sevişmesi gerili bir yay. ışıkları bekçi kapatacak […]
Amerikalı şair. Yüzyıldan önce yaşamış dünyada. Nerede olduğu bilinmiyor. Ben halkım, kalabalıklar, yığınlar, ayaktakımı. Bilir misin, dünyanın bütün büyük işlerini benim yaptığımı? İşçiyim ben, […]
Aklınız durgundur. Oturup “hayat güzeldir” diye yazmak gelir içinizden. Gerçekleşmesini diledikleriniz için “Allah büyüktür.” Belki “geçecek, her şey geçecek” diye yazmak, Şiir yazmak, Bir arkadaşınıza […]
-Ergin Günçe’ye- hep kaybedersem elimden bir şey gelmezse fazla kafir fazla kızlara göz dikip hep fazla ve memurlardan fazla kopuk asgari ücrete burun kıvıranlara yumruğumu […]
Bizim değil gölgelerindir dünya. Sarı bir sabıra bakar insan bazen Sarı bir sabır ne kadar insansa İnsan bazen zeytinlere gider Atları doyurur, perdeyi eller Bazen […]
nereden uçuruyorum sebepsiz bakıncaları kalıcağını biliyorum saçlarımda fütürsuz rüzgarlar söz dinlemiyor mu onca yakıştırmalarım sancısız aktarılan bir günün yok mu sabahı cevap veriyorum içimin pusatlarına […]
Bunlar, ölüm korkusundan beslenen, büyüyen dirim Yaraları; birleşemez sıkıntıyla, iğrenç sövgülerle, Mutlu, güvenli bir varlık, görünüşe bakılırsa. Ölüm kapısında pusuya yatmak içindir bunlar. Bundan gelir […]
her sabah aynı saatte aynı gök yüzüne aynı güneşi monte ederim, sokak aynı sokaktır ve ben aynı ben, gömleğim ,pantolonum ve ayakkabım değişir. evler aynı […]
annem işten dönerdi sonra temizlik, çamaşır, yemek falan ben bütün gün çizgi film izlerdim ne annem gibi olsun istiyordum ne de süper kahraman ölüler artık […]