Ahmet Fırat Yaşar, Son Ödeme Günü
1. Gün (Kahramanın Ağzından) Bu harpte nefsi müdafaa yoktur Yalın yakarışlar vardır Uzun sıçrayışlar diğer güne Bu yakamoz yakamoz güneş martıları Çivilenmiş dudak ucuna kerpeten […]
1. Gün (Kahramanın Ağzından) Bu harpte nefsi müdafaa yoktur Yalın yakarışlar vardır Uzun sıçrayışlar diğer güne Bu yakamoz yakamoz güneş martıları Çivilenmiş dudak ucuna kerpeten […]
Otobüsten inince ilk iş sigara yakanların adına diyebilirim ki; yanılanların yeridir dünya. Ve sen kendini saçlarından asmışsın dünyaya. Son bir kez daha pişmanlığımı yanılıp Bir […]
yeraltına inelim oğlum karanlık adamlara silahlara ve yapış yapış masalarda oturup kalanlara elveda. alışveriş merkezinden çıkan o çocuk hiç büyümeyecek sigara içmeyecek ve fazladan bin […]
Rabbim beni sazlıktan koparmışlar gibi kalbime yeni bir nostalji download ediyorlar ve işte böğrüme bir mızrak daha saplıyorlar hayır dudakların kadar öldürücü değil Rabbim bir […]
Bir gülün gölgesi düşmüş yüzüne Kötü gülün, zalim gülün, dar gülün Gel otur biraz yaşlanınca kalkarsın Yüzün biraz, sesin biraz, kal biraz Annenin elleriyle aynaları […]
Beş Ses İçin Metin “Bağlaç” olmakla kalacağını sanan dosta bir tüy, bir telek bir dal- gınku- şun ar- dında bırakı- verdiği havadan o- luşmuşgi- biyumu- […]
Ejderhanın yıktığı, yaktığı bir şehir. Cadde boyu evler bir var, bir yok.Var olan da yok gibi; bir köşesine, bir balkonuna, bir çatısına ejderhanın yıkıcı, yakıcı […]
tarihe kastım var tırnak içinde geçmek gibi hünerim kalmadı yaşlıca bir maydanoz demetinin sapından ayıklanıyorum kimse nereye gideceğim konusunda kafa yormuyor zamanın tekerliğinden conta çalsam […]
kesikli bir şiir olucak bu çünkü nedensiz olur sevmek, burdan geçen patika yada beni ismimle çağır diye başlayan günah içindeki kelimelere dikkat et diyen tabela […]
bir mavi kuş var yüreğimde çıkmaya can atan ama ben ondan güçlüyüm, kal, diyorum ona, kimsenin seni görmesine izin veremem.bir mavi kuş var yüreğimde çıkmaya […]
En iyilerimizin sonu genellikle kendi ellerinden olur sırf uzaklaşmak için, ve geride kalanlar birinin onlardan uzaklaşmayı neden isteyebileceğini bir türlü tam olarak anlayamazlar. […]
tibet’e git deveye bin incili oku ayakkabılarını maviye boya sakal bırak kağıttan bir kanoyla dolaş dünyayı the saturday evening post’a abone ol çiğnerken sadece sol […]
Sanki bin yaşındayım, o kadar hatıram var. Gözleri bilançolar, manzumeler, ilamlar, Romanslar, sevgi talan mektuplar, makbuzlara Sarılı gür saçlara dolu bir büyük masa, Saklamaz daha […]
Agathe, uçtuğu var mı ruhunun arasıra, Büyülü, mavi, derin ve ışıl ışıl yanan Bambaşka denizlere, bambaşka semalara, Şu kahrolası şehrin simsiyah havasından? Agathe, uçtuğu […]
Ölüm, avutan da -ne çare ki- yaşatan da; Hayatın sonu; yine de tek ümit, tek güven; Bizi bir iksir gibi kavrayan, sarhoş eden; Karda kışta, […]
Ey dalga dalga omza kadar uzanan yele! Ey bukleler! İhmalle yüklü güzel kokular! Bu akşam loş odamı bu saçlarda uyuyan Hatıralarla -Ne haz! Ne gayş!-doldurmak […]
Derdim: yeter, sakin ol, dinlen biraz artık; Akşam olsa diyordun, işte oldu akşam, Siyah örtülere sardı şehri karanlık; Kimine huzur iner gökten, kimine gam. Bırak, […]
Ölümcül sessizliğin en yüksek sesi Karanlığa ve diri serinliğe gömülü alandaki bahçe. Gecenin karanlığında devliğini yitiriyor yüzlerinin arasından ışıklar sızan evler. Geçmiş göklerin derinliğinde, yıldızlar […]
süslenip bir yangına gideriz seninle rüyanın gümüş kapısına… akşamın kadehi kırılır dizlerimizde evler, ağzında bir parça tabutla gelir ve başlar sıkıntı mermerde. süslenip bir yangına […]
Bir insan boyu yukardan geçiyorum toprağı, Dünyanın ışığı arkamda kalıyor hep: Yanlışlar ve doğrularla boyanmış dünyanın. Şeylerin titreyen örtüsü üzerinde Dayanmak ve durmak bilmeyen ‘Düşünce’yim […]
Gelecek ölüm – gözleri gözlerin olacak sabahtan akşama dek, gözünü kırpmadan, sağırcasına, eski bir vicdan acısı gibi saçma bir alışkanlık gibi ardımızdan kovalayan bu ölüm […]
Beliriyorsun… Yaşam ortada Yağmur kokusu ortada Seni yaratıyor yağmur Kapımı çalıyorsun Ağaç Kent yelken açtığın deniz Adımlarınla başlıyor gece Uzaklarda beliriyor yürek Alnına uzanıyor Bir […]
Posta arabalarından söz et bana Kan var bütün kelimelerin altında Ezop’un şu lanetli dilinden söz et Kan var bütün kelimelerin altında Umulmadık bir gün olabilir […]
önce en yakınların delikler açtı gövdende sonra o her odanın her köşesinde bekleyen gecenin hinoğluhin örümceği yumuldu doğan, günün bu kızıl kapılarına ve o parlak […]
Ey Zaman! Ey Zamanın İçindekiler… * “Üzüm yaratılmadan önce biz sarhoştuk” diyen adamlar vardı. “Her arayan bulamaz ama bulanlar ancak arayanlardır” diyen canlar vardı. “Olanlar […]
Beşikler vermişim Nuh’a Salıncaklar, hamaklar Havva Anan dünkü çocuk sayılır Anadoluyum ben Tanıyor musun?Utanırım Utanırım fukaralıktan Ele, güne karşı çıplak… Üşür fidelerim Harmanım kesat. Kardeşliğin, […]
fazla kelime ve fazla fazla hüzün var buralarda pijamalarımız üstümüzde pijamalar. diyorum ki sevgili emniyet kemeri sen bizi tutarken biz sana niye sürekli bi pislikmiş […]
Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç Ağaçlar bükmesinler n’olursun boyunlarını Neden akşam oluyorum tren kalkınca Kırlangıçlar birdenbire çekip gidince Mendiller sallanınca neden tıkanıyorum Öyle çok acımasız […]
Gelin gülle başlayalım atalara uyarak Baharı koklayarak girelim kelimeler ülkesine Bir anda yükselen bir bülbül sesi -Erken erken karlar ortasında Güneş dönmüş ışık saçan bir […]
Bilin: Halkın ekmeğidir adalet. bakarsınız bol olur bu ekmek, bakarsınız kıt, bakarsınız doyum olmaz tadına, bakarsınız berbat. Azaldı mı ekmek,başlar açlık, bozuldu mu tadı, başlar […]
Hey ahali! Görürdünüz ya beni Yerleri ovup silerken hani Bu rezil kasabada Güneyde Bu köhnemiş cenabet otelde Bakardınız aval aval ve bir teklik atardınız Havanız […]
Bir anahtar verdindi bana Kabaran yüreğimi bilerek. Kullanıp durdum onu gönlümce, Aşkıma kenar süsü diyerek; Aşındırdım dişlerini zamanla. Geriye ben kaldım işte. Yalan olur sevmedim […]
Çizmeleri su alan general , de bana: Kimden gelir bu buyruklar? Laf aramızda: Bugün öğle yemeği yedin mi? Kafanda planlar var mı? Miden boş sadece? […]
Elimde ateşten bir balta Taştan kalplerine vuruyorum Ellerim çok acıyor Efendim Ama asla ağlamıyorum Ki sönmesin baltam Hani, İbrahim gibiyim Parlak ciltli dağlar Yeni bir […]
Sana söyleyecek büyük yalanlarım yok Ey sütten kesilmiş hayat, yüzüme bak! Ya içimde uyuyan aslanı bana doğrult Ya da kendiliğinden olanı bana bırak. Kıskacında yeminler […]
İyi tüfeklerden çıkan İyi kurşunlarla vuracağız seni Sonra da gömeceğiz İyi bir kürekle İyi bir toprağa. Seni kimse satın alamaz, Eve düşen yıldırım da Satın […]
Ne giydiğini yaz bana! Sıcak tutuyor mu? Nasıl uyuduğunu yaz bana! Yatağın yumuşak mı? Nasıl göründüğünü yaz bana! Hep aynı mısın? Neyi özlediğini yaz bana! […]
Ekmeğimi kazandım ve tükettim sizler gibi. Bir doktorum ben, doğrusu: bir doktordum. Saçlarımın renginden mi şeklinden mi burnumun Bir gün evsiz barksız ve aşsız kodular […]
Roller: Elif: Elif Nuray Zeynep: Zeynep Arkan Hırsız: hırsız. Beni kim uydurduysa göze alıyorum yurdumu. Bir kere “ol” denilen rüzgâr iki kere kapıyı çalıp kaçan […]
Ben Bestami, ismimin ortancası, Hastalıklılar korosunun astımlı neyzeni, neye döndüğünü bilememiş Mevlevi. Ben Bestami ismimin ortancası, Çöldeki su değil ama; çölü çölü çöl yapan kumlardan […]