Can Eseler, Ortanca Çocuklar Adına Manifesto
Bir evin içinde herkesin bir rütbesi, bir koltuğu, bir kutsalı vardır. Anne, duyguların bakanıdır; ağladığında yağmur yağar, sustuğunda kıtlık başlar. Baba, erişilemeyen bir sultan gibidir. […]
Bir evin içinde herkesin bir rütbesi, bir koltuğu, bir kutsalı vardır. Anne, duyguların bakanıdır; ağladığında yağmur yağar, sustuğunda kıtlık başlar. Baba, erişilemeyen bir sultan gibidir. […]
“Sınanmamışlığın kibiri” diye bir cümle okudum. Her şey, bu cümleyi “sınanmışlığın kibiri” olarak yanlış okumamla başladı. Cümleyi yanlış okuyup, olayı büsbütün yanlış anlayıp, bunlar üzerine […]
Yüzümde, imdatları çağıran eski baharların buruk gülümsemesiyle yürüyordum. Şehir griye bürünmüş, sanki tüm duvarlar, kaldırımlar, gökyüzü hepsi benim içimdeki kasvetle anlaşmış gibiydi. Sıhhiye’den geçiyordum. Her […]
Çok garip bir tesadüfle Millî Mücadele yıllarının büyük manâsını terennüm edebilmiş bir şair de Nazım Hikmet’tir. Mütareke yıllarında Beyoğlu’nun kozmopolit muhitinde Ağacamiin halini düşünerek susturulmuş […]
Oscar Wilde (1854-1900), 19. yüzyılın sonlarında yaşamış, “sanat için sanat” anlayışını savunan İrlandalı şair, oyun yazarı, eleştirmen ve romancıdır. Eserlerinde Victoria Dönemi’nden izler görülür ve […]
Şairin 81. Doğum günü vesilesiyle okur ve sevenlerine; Of Not Being A Jew kitabının dizindeki ilk şiirini, kitabının önsözü ile beraber bir hediye olarak teslim […]
Her insan bir gün ağlar. Bu bir ihtimal değil, kesinliktir. Kimse, yaşamı boyunca gözyaşına ihtiyaç duymadan yol alamaz. Ağlamak; doğarken attığımız ilk çığlıkta, kaybederken sustuğumuz […]
(…) çıkarlarını düşünmeyenler unutulacaktır. her olayda bir kenara çekilenler gerçekten de bir kenarda kalacaklardır. yaptıkları işlerin gizli kalmasını isteyenler, bunda başarıya ulaşacaklardır. kimse, onların varlığıyla […]
Her insanın varlığını ifade etmek için bir yaşam mücadelesi olmuştur. Ancak varoluşunu okumaya bağlı yazarak ortaya koyma çabası, hangi coğrafyada olursa olsun, yazarlara ve şairlere […]
Yaşama tecrübesi çok olan kimselerin; kalabalıkların sahiplendiği, delice savunduğu, ölçüsüzce nefret ettiği, hayatında tutmak için çırpındığı şeylerin beyhudeliği karşısında içi yanar da yanar. Gördükleri manzara […]
Kurşun Kalem ve Hafızanın İzleri Akif Hasan Kaya’nın Islak Kibritler isimli yirmi bir kısa öyküden oluşan kitabında yer alan “Kurşun Kalem” öyküsü, yalnızca bir nesnenin […]
Terziler en çok şiire yakışır: Unutulmak ve eskimek için. Bir de“Eskiden Terzi” diye bir şiire yazılmak için. Üstelik, unutulmak terziliğinşanındandır. Terziliğin şanı unutulmaya kadardır. Siz […]
Durdurdu zamanı tuzlu sularla Sonra beni beklettiği o sandıktan çıkardıKaranlığın yeğlendiği bahçeler gördümSırtım duvarda yüzüm dünyaya dönükKimseyle beraber ağlamadımVe kimse eşlik etmedi yaşlarımaDondu kanım. Ben sana […]
Bahçeye çıktığımda üç kişinin okulun köşesinde toplanıp sigara içtiğini gördüm. Aralarından birisi diğerlerine hararetli hararetli bir şeyler anlatıyor, karşısındakiler de gözlerini adamın gözlerine dikmişler, pürdikkat […]
Bir çocuk doğar. Henüz ağzı süt görmemiş ve kulağı ezan duymamış. Dokuz ay boyunca karanlıkta beklemiş; dışarı çıktığında ilk gördüğü şey neredeyse annesinin gözlerinden hemen […]
Bundan on beş, on altı sene evvel, Galatasaray lisesi sıralarında henüz bir talebe iken, aruz vezninin mukassi darlığı içinde ciğerlerinin rahat teneffüs edemeyeceğini hissederek, Régnier […]
Ölüm… Daima varlığı bilinen ama hiç gerçekleşmeyecek gibi yaşanan olgu. Ölüm… Hem ürkütücü hem ferahlatıcı kapı. Kaçınılmaz gerçek… Delpierre’ye göre tek bir korku vardır o […]
Anlatacağım bu şaşılası hikâyeye inanacağınızı sanmıyor, sizi de inanmaya zorlamıyorum. Benim, kendimin inanmadığım bir şeye sizleri inandırmağa kalkışmam delilik olur. Buna karşın deli değilim ve […]
Gürültü sağırdır, inanç ise sessiz. Şehir konuşuyordu.Tramvay raylarında takılan her teker, markette ezilen naylon poşet, bir telefonun hiç susmayan titreşimi… İnsan, gürültünün içinde neyi kaybettiğini […]
Doğrusu aranırsa, Yahya Kemal de, Nâzım Hikmet de iyi bir şiir eleştirmesinden geçmemişlerdir, bu ozanların şiirimizde yaptıkları gereğince anlaşılmamıştır; sadece birer bayrak gibi sağcıların ve […]
Dua, itiraf etmektir. “İlahî!.. Suçluyum, günahkârım ama pişmanım, beni affet” demektir. Burada muhtemel hatta mutlak cezanın korkusundan çok Cenab-ı Hakk’ın rızasını kaybetmenin ezikliği vardır. Günahtan […]
Yağmurun üçüncü günü evin içinde öyle çok yengeç öldürmüşlerdi ki, sonunda Pelayo onları denize atmak için seller altındaki avludan bata çıka geçmek zorunda kaldı, çünkü […]
Esmiyor bir türlü. Yaz ağır. Şıkır şıkır akasya bile çökmüş sıcağın içine, kıpırdamıyor. Musluk da sıcak. Sabahın bin bir habercisi, kuşlar, sessiz. Oysa birkaç gün […]
Şiirler, nereden geldiği belli olmayan, tanımı yapılamayan, bütün yaşamımızı etkileyen boyutları evrence süren o ateşböcekleridir. Şiir yazan sözcüklerin “yeri” vardır. Bu yerler sandığımızdan büyüktür. Yanyana […]
Güzel olmayı, güzel görmeyi, güzel bilmeyi, güzel eylemeyi pek beceremiyoruz artık. Bakmayın ‘güzel adam’, ‘güzel insan’ laflarının gırla gitmesine… Bu kadar çok ‘güzel insan’dan sadır […]
Orhan Veli’nin kavgası edebiyatımızın en büyük kavgasıdır, buna inanıyorum. Bu kavganın yurdumuzdaki bütün şiir köklerini büyük büyük ırgalayan bir işlevi oldu. Irmağın yatağını daha doğal […]
Okyanusya’nın resmi dili olan Yenikonuş, İngsos’un ya da İngiliz Sosyalizminin ideolojik gereksinimlerini karşılamak üzere oluşturulmuştu. 1984 yılında, Yenikonuşu henüz yazı ya da tek bir iletim […]
Kapının arkasında, ayakta duruyordu. Öteki koltukta oturuyor çatalla çilek yiyordu. Çilekler şekersizdi. Cam bir kasenin içindeydiler. Birden çıktı saklandığı yerden. (biraz acele etmiş olduğunu da […]
Amerika denince aklıma ilk gelen, parıltısıyla siyah güneş gözlüklerinin altında bile gözleri kamaştıran fast food zincirlerinin cazibesi olur. Bu parıltı sadece gözlerimi değil, çocukluk hayallerimi […]
5 Mart 2025 Namaz kıyam ile başlar. Hatırdan kıyamın lügavî manasının “kalkma ” olduğunu çıkarmamak lâzım. Bir Müslümanın samimiyetle kıyam edişi onun münafık olmadığının, dinine olan sadakatinin […]
Bir şahıs olarak varlığımı gözümde ve gönlümde canlandırdığımda ortaya çıkan resimde cep telefonunun yerini bulmam imkânsız. Bir cep telefonumun olmayışına şükrediyor ve gün gelip de […]
Oruç, hiç gecikmeden, yolunu şaşırmadan, tam saatinde, dinç ve genç, tarihin dinamizmini de özünde gaybın bir üfleyişi gibi taşıyarak geldi. Mademki geldi, onu iyi tanımak […]
Doğurganlık oranının azalması, nüfusumuzun yaşlanması, geleneksel büyük ailenin dağılıp çekirdek ailenin tercih edilmesi, boşanmaların artması, evlilik yaşının 30’a doğru gitmesi, gençlerin yuva kurmaktan çekinmeleri, ekonomik […]
İnsan açık kapılardan iyi geçmek isterse eğer, bu kapıların çerçevelerinin sağlam olmasına dikkat etmek zorundadır: Yaşlı profesörün yaşamına hep rehber edinmiş olduğu bu temel ilke, […]
Bir gün en sevdiğim öldü, ben neye üzülsem onun ölümüne ağladım. Kalbime mıh gibi kazınan bu acı, gurbete düşmüş hüzünlerime yer tayin ediyordu. Öyle ki bağrı […]
Niyeti hiçbir zaman duasını tamamlamak değildi. Tek amacı, “İşte, bak,” demekti. “Gör, nasıl da çabalıyorum.” Şehrin soluk ışıkları, akşamın alacakaranlığına karışıyordu. Yine aynı bankta oturdu. […]
Hz. Musa’nın darbesi (askeri darbe), Spinoza için de oldukça önemli bir tarihsel ve teorik cevheri temsil etmektedir. Tanrıbilimsel Politik İnceleme (Theologico-Political Treatise) isimli eserinin 17. […]
“Ne hayatı varmış kentlerde? Varsa bile size var ! Ne geçiyor eline bizden oraya gidenlerin? Ne olabiliyorlar? Kapıcı, çöpçü, hızmatçı, dutma … İstanbul-Ankara’daki avratların sidikli […]
Bir zamanlar, “Tüm büyük hikayeler iki şekilde başlar: Ya bir adam bir yolculuğa çıkar ya da bir yabancı şehre gelir,” diye bir söz duymuştum. Tolstoy’a […]