31 Mayıs 2024

Can Eseler, Leviathan Su Üstüne Çıktı: İsrail

ile izdihamdergi

Kutsal kitaplarda ve mitolojilerde pek çok canavar metaforu anlatılır. Bu canavar mecazları, insanın iç dünyasındaki karanlık tarafı temsil etmek için oldukça isabetli metaforlardır. İnsanlık diğer canlılar gibi birlikte yaşayan bir türdür. Bu durumda kötü ve iyinin en yoğun biçimde karşımıza çıkmasını da resmeder.  İnsanoğlu iyi ve kötü diye ayrılabilir bir varlıktır. Kendimiz, ailemiz, yaşadığımız bölge ve tüm Dünya’ya bakın. Göreceğiniz şey, iyiler ve kötüler olacaktır. Mutlak olarak düşünürsek, iyilikler belli baskın bir oranın üstüne çıktığında iyilik hâkim olacaktır. Tam aksi durumda maalesef kötülük. İnsanlık tarihi üzerinden bir okuma yaparsak, tümevarım yöntemi ile varacağımız nokta, iyilik ve kötülük arasında çetin bir savaş olduğunu görmekteyiz. Canavarlar ile savaşan kahramanlar bizim çocukluk günlerimizin hikâyeleridir. Aslında büyüklerimiz, bu hikâyeler ile birlikte bizi de iyi ve kötü arasındaki savaştan, bizleri haberdar ediyorlar. Küçük çocuklarımıza anlattığımız bu canavarlar aslında Dünya’daki temsilcileri ile de var olurlar. Tabi ki kötülük izdüşümünde onun leşkerleri olduğu gibi, iyilik tarafında da mutlaka birçok kahraman olmuştur. 

Leviathan, denizlerde yaşayan ve zamanı gelince su üstüne çıkan korkunç bir canavardır. Bu canavar, Yahudilerin kötülüğü anlayabilmek için kutsal öğretilerinde var olan bir canavardır. Yahudi dinine mensup olan İsrail devleti, Leviathan canavarını çok iyi bilmektedir. Kendi kutsal inancında bulunan Leviathan, onların bugün tam da yaptıklarını yapan bir canavardı. Vakti geldiğinde korkunç canavar Leviathan su üstüne çıkar ve korkunç zulümlere yol açar. Bu hikâye aslında hepimize tanıdık değil mi? Kuşku yok ki Leviathan bugün İsrail’dir. Bazı insanlar alması gereken mesajı tersten de algılayabilir. Bugün İsrail devletine hâkim olan akıl, güya kutsal metninden hareketle haydut devlet politikaları güdüyor. Bunu yapmaması gerektiği ve kötülük olduğu konusunda hiçbir vicdani azap belirtisi göstermiyor. Evet, maalesef roller değişmiş ve dünün mazlumu bugünün zalimi olmuştur. İsrail devletini yöneten akıl, yaptıklarının gayet farkındadır. Bugün Filistin ve Gazze’de karşımıza çıkarttıkları manzara, denizden gelen bir canavarın Gazze’yi kasıp kavurmasıdır. Leviathan artık su üstüne çıkmıştır. 7 Ekim sonrası artık bölgede bir savaştan ya da saldırıdan çok fazlası vuku bulmuştur. Şu anda bile Refah bölgesine sıkıştırılmış sivil insanlar, Leviathan tarafından yok edilmektedir. Adeta bütün Dünya’daki sağlıklı ve ahlak sahibi insanların, kabul etmesi zorunlu bir katliam devam etmektedir.  İsrail’in oğulları, Leviathan ile savaşması gereken o kitap ehli kavim, bugün Leviathan ’a dönüşmüştür. 

Canavar olan Leviathan denizden çıkıp gerçekten gelse, Gazze’de bugün yaşanan olaylardan daha vahşisi mi yaşanacaktı? Kadın ve çocuk, güncel şehit rakamlarına açık kaynaklardan ulaşın ve bir bakın, acaba gerçekten masaldaki Leviathan denizden çıkıp gelseydi, Gazze’de daha ne yapabilirdi? İsrail ordusu (IDF), Gazze’de çocuk, yaşlı kadın, hasta, aç, yaralı demeden saldırılarına devam ediyor. Gazze’de yaşanan vahşet, Dünya için rasyonel ve gerçek ne kadar kavram varsa hepsini anlamsızlaştırmıştır. Artık dünya Leviathan’nın saldırısı altındadır. Sonuç olarak canavarlar bugün başka bir yere saldırmış olsa da yarın bize saldırmayacağı konusunda kimseye garanti vermezler. Bunu da geçtim, Leviathan belki de bu yaptığı şeyi gayet iyi ve makul görüyor. Bu tamamen tabiatı ile alakalı deterministtik bir olgu da olabilir. İsrail kendi halkının binlerce yıl sürgündeki aç ve ezilmiş tarafını unutmuştur. Siyonist Yahudiler kutsal öğretilerindeki Yahudi dinini bırakıp kendi sapkın inanışları ile birlikte canavara dönüşmüştür. Bugün Leviathan İsrail devletidir. Kendi masallarından aldıkları o korkunç canavarı örnek alıp saldırganlığı bilfiil mazlum ve güçsüz Gazze üzerinde tatbik etmeleri, ruh durumları hakkında bize çok fazla bilgi verir. Kesin olan şu ki İsrail ordusu ve hükümeti çılgınca bir şey yaptı. Böyle bir vahşeti yapmak İnsan olmakla aynı kapta duramaz. İsrail devleti bunları yaparken Dünya kamuoyuna kendi psikopatlığını ispatlamıştır. Bu derece bir zulüm, Dünya tarihinde eşine pek rastlanamayacak bu saldırılar, unutulmayacaktır. İletişim ve teknolojinin geçmişe göre geliştiği bu dönem de, bu kadar herkesin gözü önünde işlenen bu soykırım, ilerleyen yıllarda bir kırılma olarak kabul edilecektir. 

Düşünün ki bir an için Leviathan canavarı denizden çıkıp ani bir şekilde Gazze halkına saldırsaydı Dünya’da olan bu manzara çok farklı olmayabilirdi. İsrail’in 7 Ekim’den sonra Gazze’de yaptıkları, vahşi bir canavarın yaptıklarından farksızdır. Canavarlar kadın, çocuk, sivil ayırımı yapmazlar. Tıpkı İsrail ordusunun yaptığı gibi. Leviathan gerçekten bir canavar olarak denizden çıkıp Gazze’ye saldırsaydı kuvvetle muhtemel orada yaptıklarından çok keyif alırdı. Aynı şeyi bütün İsrail sokaklarında görüyoruz. Aynı keyif almayı fanatik Yahudilerin ayinlerinde görüyoruz. Her gün dozu artarak devam eden bu psikopat saldırıların, İsrail halkı tarafından ne kadar desteklediğini görüyoruz. Bir millet olarak İsrail halkı Gazze’de yapılan şeyden çok memnun. Siyonist İsrail vatandaşlarının Gazze halkına yapılan soykırımı, gayet makul hatta hakları olan şeyler olduğunu kabul etmesi korkutucudur. Siyonist Yahudilerin düşüncelerinin örneği olabilecek vakayı hepimiz konuşma olarak, açıklama ve röportaj olarak izledik. Öyle talihsiz bir dönemde doğduk ki böyle fantastik hikâyelerin izdüşümlerine bizzat şahit oluyoruz. Küçük çatlak sesleri istisna tutarak söylüyorum ki, İsrail halkı, hükümeti ve ordusu bir bütündür. Dünya tarihi bir canavarın uyanmasına şahit olmaktadır. 

Savaşmak ile psikopatça saldırmak birbirinden çok farklı şeylerdir. İsrail halkı ve ordusunun yaptıkları şey, bugün bütün Dünyadaki vicdanlı insanları rahatsız etmeye yetmiştir. Hatta kişisel kanaatim İsrail kelimesi artık birçok insanın zihin dünyasında kötücül bir ifadeyi çağrıştırmaktadır. Leviathan hikâyeleri ile büyüyen İsrailli insanlar, canavarın bizzat kendisi olmayı seçmiştir. Dünya üzerinde yaşayan tüm vicdan sahibi insanlar, Gazze’de yaşanan şeyin bir savaş olmadığını biliyor. Adeta kehanetlerde geçen mitolojik hikâyelerde var olan bir musibet bugün uyanmıştır. Çünkü seyrettiğimiz sahneler bana gerçek bile gelmiyor. Bu kadar aşağılık, bu kadar zalimce olayları, bu güne kadar en azından bizim nesil görmemişti. Normal bir durum yaşamıyoruz. Normal bir savaş suçundan, kan ve baruttan bahsetmiyoruz. Donamını her şeyin üstünde bir ordunun Gazze’de yaptıkları alt alta sıralandığında savaş suçu listesindeki tüm maddelere tik atılacak türden şeyler görüyoruz. Bir halkın diğer bir halkı istendik bir biçimde işkenceden geçirmesini izliyoruz. Biz 21. yüzyılda yaşayan talihsiz insanlar, Leviathan’nın belki de Deccal’in ve fantastik nice canavarın uyanışına şahit olduk. Bu yaşadıklarımız hepimiz için bir musibet olarak karşımızda duruyor. Mutlaka bir şeyler yapmalıyız. Ancak hepimiz olanların dehşeti ve insanlığın suskunluğu karşısında şaşkınız. Son sözleri Yahudilerin kutsal kitabından okuyalım. ‘’Sen Leviathan’ın başlarını ezdin, Onu çölde yaşayan kavme yiyecek ettin.”[1]


[1] 74. Mizmor

İZDİHAM