Adnan Sayım, Ben Yazdım Nasıl Olmuş
Geceye bir içleniş benimkisi En basit olan, en klişe Ve dimağlarda bayağılaşmış, pörsük Kınına bir türlü sokulamayan, bir nevi Basit düşünürsem çıldıracağım Kafamı karıştıran düzen […]
Geceye bir içleniş benimkisi En basit olan, en klişe Ve dimağlarda bayağılaşmış, pörsük Kınına bir türlü sokulamayan, bir nevi Basit düşünürsem çıldıracağım Kafamı karıştıran düzen […]
Üniversite öğrencileri neden çok ekmek yer? Cevabı bu yazıda değil. Topolojiden çekenlere… ÖN SÖZ: Topolojiden geçtiğiniz zaman öyle derin bir nefes alırsınız ki; kaburga kaslarınız […]
Bir tür hazza denk düşen, hayatta kalmaktan duyulan tatmin, tehlikeli ve doyurulamaz bir tutku halini alabilir. Bir tür hazza denk düşen, hayatta kalmaktan duyulan tatmin, […]
sarı türküler biriktirdim ağzımın kenarında buğdayın hasadından sana da pay biçtim paylaştıkça çoğalmak için anadolu kokan yüzünün her kıvrımında başımı eğdiğim yerde vatan oluşun bağlıyor […]
Yirmi üçümden gün aldım yirminci yüzyılın son çeyreğinden biraz yıl “kaldırımlar” gibi bir şiir yazmam için çok az zamanım var -ya hiç yok- şair olmam […]
Gecenin bir yarısıydı Birin ikinci yarısı gibi gitti Arkasından bakmaya fırsat vermeden Gitmek sözcüğünün anlamını düşünürken üstelik Gidişin de güzeldi sevgili Ben ikisini de sevdim. […]
tarihi olaylar o günün şartlarına göre değerlendirilirmiş sevgilim seni sevmem tarihi bir olaydır, bir gün beni sevmen gerekebilir gereklilik kipinin olumlusunu kullan istersen, olumsuzundan güzeldir. […]
Deryalar içinde başıboş yüzen dertler gibiyim. hülyalar peşinde koşuyorum. ama dert çalışmam lazım… çalışmam söylenen onlarca ders ve öğrenmeden “başarılı, başarısız” diye yaftalandığım bir sistemle […]
Denizin en az yeri bir köpüğü başlatıyor Yürüyorum kumların çakılların yanı sıra Yüreğimde bir sancı keskin bir akasya kokusundan Avuçlarımda bir yanma Büyüyen bir ürpertiyim […]
Dönelim Döndürsün bizi Kalbin akıp giden bulutlara benzeyen sesi Yağmursuz bir yağmura açılmış kapılardan Ve akılda kalan bir yokuştan Ve yalnız çocuklara özgü o sonsuz […]
Bu gemi ne zamandır burada Çoktan boşaltmış yükünü Gece de olmuş, rıhtım da bomboş Mavi bir suyun düşünü uyutur bir tayfa Arkada, güvertede Ah, neresinden […]
Burada herkes kırk yaşında. işte şu yağmurlar, işte şu balkon, işte ben işte şu begonya, işte yalnızlık işte su damlacıkları, alnımda kollarımda işte yok oluşumdan […]
Tapınırken bulduk kendimizi O sonsuz geceye Gece mi, değil mi, bir gece hayaleti mi belki Dolaştı durdu bizimle Bütün gün dolaştı durdu ve Sindi Büyülenmekten […]
Ben mişim -neymiş- su sesiymiş Oymuş -cam kırıkları gibi gövdemi yakan- Yanağında sardunya kokusuyla yazdan Kimmiş o gelen ya giden kimmiş Bir yabancı mı, yoksa […]
I Evlerin saat beş olma hali Ben yorgunum anlamaktan Bir duvar, bir tebeşir gibi yazmaktan yazılmaktan. Ve akşam Alanların caddelerin bana biraz fazla geldiği Üstümü […]
Gerçekte duymadığım sesler bitti Öğleye doğru bir gök gürültüsü yalnız Karıştırdı ortalığı bir süre Gök akıttı bir parça yağmurunu Ve deniz kuşları umutsuz Arıyorken kokularını […]
Ben bu kadar değilim Kışlada ölü bir zaman Bir güzel at durdukça gider Gittikçe döner bir bir güzel at durdukça Askerim, benim ağzım kuşlardan. Güneşi […]
İçinden doğru sevdim seni Bakışlarından doğru sevdim de Ağzındaki ıslaklığın buğusundan Sesini yapan sözcüklerden sevdim bir de Beni sevdiğin gibi sevdim seni Kar bırakılmış karanlığından. […]
Soruyordun İlkyaz işte Uyanıp bir bahçeyi dinliyoruz Tenhalık böyle Dallar mı kırılmış, sarmaşıklar mı toz içinde Beklesem hemen gelecek olduğun Tam öyle olduğun Oysa hep […]
Usul usul konuşuyorlar aralarında Denize bakıyorlar bazen – çatalını gezdiriyor biri tabağında – Gölgesi bir kuş ölüsü Karşıda yeni budanmış ağacın – Olsa, başlangıçlar sona […]
Seni günlere böldüm, seni aylara Daha yıllara, yüzyıllara böleceğim Ve her zaman söyleyeceğim ki beni anla Böyle eskitilmiş de olsa bu kalbi Minesi çatlamış bir […]
Yanı başındaki ilçeye gitmek için giyindiği kıyafetleri en parlağından seçen ve geride kalanlara birer pisliklermiş gibi bakarak minibüse binen beyinler minibüs boşluğunda sallanırken tadıyorlar özgürlüklerin […]
Kardeş dedikleri bir ses ile uyandım bu soğuk sabaha. Elleri benimkilerden biraz küçüktü fakat benim ondan çok büyük olduğumu söylediler. İlk kez duymuştum bu kelimeyi […]
Kendini kocaman bir salyangozun kollarında buldu. Uzamış kıskaçları tüm vücudunu sarmıştı. Salyalar yüzüne doğru akıyor, gözlerine doluyor fakat salyangozdan kurtulamıyordu. Gerçi bu durum salyangozun hiçte […]
Heyecanımız ve sabrımız arife gününe kadar zorlanarak; arifenin yoğunluğundan dem vurup bahaneler üreterek, bayramın birinci gününe, bütün mağazaların kapalı olduğundan ikinci gününe, bayramın artık bitiyor […]
Yeryüzündeki, en iyi destanın bile, bütün- halinde, son ya da kesin etkisi değersizliktir. Şiirin ilkesinden söz ederken ne konuyu tüm açmak nede derinlere inmek niyetindeyim. […]
Bir taht inşa etmiş kendine Ölüm Uzak batıda yalnız bir şehirde, İyi ve kötü ile en iyi ve en kötünün Sonsuz dinlenmeye çekildiği. Benzemez bizim […]
“Sen yaratılışın ilk günü yaratılan ilk kadınsın. ” Aşk, karanlıklar içerisinde Uykusuz beklemekten ibarettir Gündüz lakırdıları en az güneş kadar Karartır ve kirletir onu İlerleyen […]
buyruk olunacak bir baş sahibi olamadan asabiyet her atoma sinmiş silinmişlik hissinin tezahürü tedirgin bir tecavüz mağduru kalbi kananan ölü bir böcek gibi emeklemekten ileriye […]
Ben sana yürüyordum Koşar adım Herkes aksi yönde kaçarken Görebilseydim perdenin arasından saçlarını Duracaktı yağmur Durmadı. Toprak koktu yine ellerin Sahi ne renkti yokluğun Nasıl […]
Bir defter vardı hatırlar mısın? Çöplerin arasından çıkardığımda çok mutlu olmuştum. Yazılı sayfalarını yırtıp attığım ve geri kalan sayfalarını seninle doldurduğum o defteri. Yani seninle […]
Ya kalkıp gitmeliydim artık, ya da bir şey istemeli. Soğuk bir akşamdı. İçeriye girdim. Balkonda oturup bir sigara bir çay içip kalkacaktım. Etrafta her elin […]
Müzik hayatına 1-0 önde başlamasını sağlayacak kadar karizmatik bir ismi vardı aslında; Tolstoy romanlarından fırlayıp gelmiş bir kahramanı andırır gibiydi gerçek adı: Angel Jordanov Kapsov. […]
Şimdi tek ihtiyacım olan bir kalem. Bu bir aşk hikâyesi değildir. Bu, bile bile mahvoluşun hikâyesidir. Başlarken bitişi belli olan ender hikâyelerden biri sadece. Ufak […]
Çok bildik bir hikâye vardır: Büyük insanlardan birisi talebeleriyle dolaşırken yol kenarında hiçbir şey yapmadan oturan bir adam görür ve selam vermeden geçip gider. Dönüşlerinde […]
Bir akşam kapıları çalındı. Aslında kapı çalınmaz, çalan zildir. Kadın kapıyı açtı ve hiç de şaşırmamış bir karşılama merasimi geçirdikten sonra annesi ve erkek kardeşiyle […]
Arada sırada ve uzaklarda, kendi mezarında bir banyo yapmak gerek. Şüphesiz, her şey çok iyi, her şey çok kötü, şüphesiz. Yolcular gelip geçiyor, büyüyor çocuklar […]
Kış gelmekte. Sessizliğe ve sarıya bürünmüş yavaş yapraklarla devredildi bana o muhteşem yazdırım. Kardan bir kitabım, geniş bir el, bir kır, bekleyen bir çemberim ben, […]
Bu gece en hüzünlü şiirleri yazabilirim Şöyle diyebilirim: “Gece yıldızlardaydı Ve yıldızlar, maviydi, uzaklarda üşürler” Gökte gece yelinin söylediği türküler Bu gece en hüzünlü şiirleri […]
Soruyorsunuz: Ve nerede leylaklar? Ve gelinciklerle örtünmüş metafizik? Ve onun sözlerinde çok sık gümbürdeyen ve boşluklarla ve kuşlarla dolduran yağmur? Bana olan biten her şeyi […]