Tayfun Doğan, Şayan-ı Teessüf
I. Şimdi vaktidir bütün mazlumları vurmanın On yıl sonra nerede olacağımı Ellerime tutuşturulan sarı zarfa yazarak Bitirmek istedim içimdeki nisyanı, bahsetmişimdir Sığmıyor hacmim hiçbir meseleye […]
I. Şimdi vaktidir bütün mazlumları vurmanın On yıl sonra nerede olacağımı Ellerime tutuşturulan sarı zarfa yazarak Bitirmek istedim içimdeki nisyanı, bahsetmişimdir Sığmıyor hacmim hiçbir meseleye […]
(…) yemin olsun, menziline varamadan düşen porselen telaşa ve telaşın içindeki yavaşlığa (…) tütüne, çaya ve mazota yemin olsun kaçak yaşamaya mahkum insanlığa kahreden sınırlara […]
Paydos bundan böyle çılgınlıklara! Sert konuşmaya başladı aynalar, Yetişir koştum aşkın peşi sıra; Bitirdi beni bu içki, bu kumar. Ne saklayayım gaflet ettiğimi, Elimle batırmışım […]
Bu gece herkes bizde Dükkanı yanmış esnaf Ricat emri vermiş general Bir kadın Yüzü hiç gülmemiş Bir adam Ömrü gurbetlere yama Bir şair yan odada […]
Ağzımı şaplattım diye Bir kadın bana vuruyor Lan direkten dönme Ben kadının önce plakasına bakarım Pilaki sevmem Üzüm severim Üzümün en hasından şarabî Sana şarap […]
Sen ey, o uykulu savaşçı, kumlar üstünde, Yorgun bir su ısıtıyor güneş saçlarında Ve bir günlük yakarak düşman yanağında, Karıştırıyor bir aşk içkisini gözyaşıyla. Duruk […]
ve artık daha çekilmez bulacaksınız bizi daha çekilmez o pasaklı kocalarınızın hafta sonlarına taşıdığı yalanlardan ve bastırılmışlığınızın ev içre aynalardaki görüntüsünden daha çekilmez daha kaba […]
Diyalektik, insanı tarife çalıştı. Meşhur tüysüz ve iki ayaklı hayvan safsatasından siyasî, mantıkî veya sadece teessürî mahlûk düsturlarına kadar bir yığın tarif, “insan bir tezatlar […]
Ne hüzün çarelendi, ne acılar, bir lütuf beynimde yankı buldu örselendi geçmişim, geleceğim, her şeyim; ne söz uçtu, ne yazının hükmü var cebimde okunmuş şekerlerimle […]
Şimdi dünyada nerede biri ağlıyorsa Sebepsiz, dünyada, ağlıyorsa Bana ağlıyor. Şimdi gecede nerede biri gülüyorsa Sebepsiz, gecede, gülüyorsa Bana gülüyor. Şimdi dünyada nerede biri yürüyorsa […]
-En sevdiğin çiçek? -Dalında olan Dudaklarımda bir yara, kaç zamandır komada. Öteleyemediğim efkârlar ıslık olarak dökülüyor bölük pörçük. Yaklaşık iki saattir klasik müzik dinliyorum ruhumu […]
Bunlar adamı kanser yapar Hugo İsterler ki dünya babalarının malı gibi Sallanıp dursun önlerinde El pençe divan dursun Boynu bükük emre amade sallanıp dursun Bu […]
Yılların çarmıhında vücudumu günler, Taşa tuttu. Çivilenip kaldı ufkumda, Mevsimler var, yağmur bulutu. Kapalı kaynar tencerem bilinmez, Et mi pişer, dert mi pişer. Çağırmadılar ki […]
zamandan önce doğdum. bir avuç sesti ömrüm gölgenin izi kaldı karanlığın ağzında aynada haritasız unutmuştum denizi annemin göğsünde eskiyen aşktım ben günah işledikçe incelmişti arz […]
Kürt edebiyatında şiire genel bakış. 20. yüzyıla kadar Kürt edebiyatı şiire dayanmaktaydı ve diğer Müslüman halklara benzer şekilde Arap vezin ve ifade biçimlerine bağlı kalmıştır. […]
Kaynamakta olan bir süt kokusu kaplamıştı bütün evi. Koku alt kat mutfak penceresinden yukarı tırmanmış sonra bir güzel içime dolmuştu. Süt taşarsa ateş sönerdi. Neroş […]
Gecekonduda oturan bir çocuğun Piyano hocası kadar şaşkınım. Yatacak yerin yok senin benim koynumdan başka. Hangi atın yarıştığı görülür jokeyli bir yılanla. Namuslu olsaydın, – […]
Saat adım adım 3’e Ahmed Arif ölmüş de yıldönümünde şiir paylaşılacakmış diyor müteessir bir kadın. Üzülmesi için 5 dakika yetecek. Şeytan diyor çıkar tüm şiirleri, […]
Ahmet Oktay’a Sizin için kokladım gülü, durdum […]
Latife Tekin, 1980 dönemi ve sonrası Türk Romanı için oldukça özgün ve önemli bir yazardır. İlk romanı Sevgili Arsız Ölüm’ü yayınlandıktan sonra Türk Edebiyatı içinde […]
Soğuk bir yel esiyordu dört bir yanda Geldiniz dünyaya bir gün minnacıktınız Üşüyordunuz ve çırılçıplaktınız Sonra bir kadın sardıydı sizi kundağa Ne çağıran vardı sizi […]
fena halde gidesim geldi sen gelme içimden geldi içimden çıktım sen gelme dünya fani sevgi baki güzel fani çirkin baki bi bardak su ver ardımdan […]
alın terinin bir anlamı olmalı bir anlamı, diz kapaklarından akan kan gibi yoksa bu devrimi de seneye bırakacağız takvim yapraklarının duvara bıraktıklarına bakma sen tarih […]
bir sürü sevabın olmalı önce inandırıcılık kaygısı gütmeyen öyle sol elin habersiz sağ elinden yetmez habersiz olmalı sol beynin sağ beyninden kalbin bile duymamalı hiçbir […]
Kavgayı ne için icat etmiştik, hatırlayan var mı? Uzun zamandır her konuda sadece deliler gibi didişiyor ve kendimiz dışında herkesi insanlık dairesinin dışına atmaya çalışıyoruz. […]
-I- Keder bir fener gibi döner geceleri, Ve bezgin seher gelir ardından Her tanışmayı bir ayrılma say; Her doğum bir ölüm habercisi Kavuştuğumuzda ayrılmıştık bu […]
Kim kazanmışsa bu dünyada bir ekmek parası, Dostunun yüz karası düşmanının maskarası. Mehmet Akif Ersoy Ekmek ha bakkalın olmuş ha Cabaret de Paris’in Sen herhangi […]
1 mecusiyim, mecusisin, mecusi- ateş yakar çekilip mağaraya gelincik olmak da var bağbozumu düşleri yanardağlar ararken.- Akşam ki bir çocuktur saçları kısa kırpık Avucunda aşklardan […]
Ne zaman tıraş olmaya başlasam- sakal tıraşı- Napolyon’un askerdeyken taburumuza söylediği “ tıraşınızı sabahları olun” cümlesi gelir aklıma. – Ama anlatacaklarımın bununla bir ilgisi yok. […]
Geceleri dağlardan gelen gür su sesleri arasında uyuyorduk. Karanlığı delen su çığlıkları. Evet çığlık. Çünkü bizleri uyutmayacak kadar gürültülü gelen bu su sesi, haykırmakta olan […]
ben burada kendi ağzımla tasalandım kendi adıma koşmakla ve görmekle kendi adıma size de olmaz mı? kendi ağzının uyumsuzluğunu dindirmek şeyleri olmayan hesaplara tasa uyanmak […]
Erkek gelir(a) ve bir rafinerinin(b) patlama sesi duyulur(c). Amerikalılar(d) sevişir(e). Bazukalı(f) yamyamlar(g) demiryoluna(h) ateş ederler(i). Kadın bir tüfekten(l) çıkan mermilerle delik deşik olmuş yere devrilir(n). […]
Beni hiç ses gelmeyen evlerde balo olduğuna inandırmaya çalışıyorlar. Babası fakir olanların hep fakir öleceğine falan. Bak diyorlar, Bir yolu en çok koşarak unutabilirsin… Uçağın […]
“man muss Flügel haben, wenn man den Abgrund licht…” Nietzsche Onun yüzüne bakıyorum bir sonra ölümün, çeviriyorum kendi yüzümde yer gök düğüm Ölüm mü çıkaracak […]
Sinemalarda kalabalık sahneler görürsün Eski esir pazarlarını hatırlatır Güney Pasifik´te ya da Afrika´da bir liman Kocaman gemilerin yanaştığı kıyıda Tektük beyazın karıştığı yerli halk Kurulmuş […]
…Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn- […]
bodrum katından Hiralar devşiriyorum annemin Latince Yasin okuyuşundan bize ne olduysa böyle burada sevgilim anlamadık bir somonun eve dönüşünü yine de şükür dedim bir yenilgimiz […]
ruhu içinden çıkartılmış gövdeydim bir boşluğu doldururdum çoktan tükenmiş kapıyı çalma sebebim kendimi arama gayretimdendi buna ben bile inanabilirdim diyebilirdim yoktum ben hakları gasp edilmiş […]
Büyük Umutlar Caddesi’ndeki hiçbir ev benim değil Hindistanım yok benim, bende Nil kıyısı yok Adım yok afişinde çok tutulan bir filmin Bana değil tufanı andıran […]
Fransız şair Bonnefoy’un Ölümlü Yüz şiiri. Eğiliyor gün geçmişin ırmağına Yeniden ele geçirmeye çalışıyor Erken yitmiş silahları Mücevherlerini o derin çocuksu ölümün Göze alamıyor […]