Esra Demirci’nin Kıyı adlı hikaye kitabı çıktı
Okur’un kitap tercihlerinde kitap ismi ciddi bir önem arz etmektedir. Pek çok kitabın ömrü yanlış isim ve sunum tercihleri nedeniyle raflarda çürümüştür. Kitap içindeki metinlerin […]
Okur’un kitap tercihlerinde kitap ismi ciddi bir önem arz etmektedir. Pek çok kitabın ömrü yanlış isim ve sunum tercihleri nedeniyle raflarda çürümüştür. Kitap içindeki metinlerin […]
İnternet kullanımının edebiyat üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri son dönemin en çok konuşulan konu başlıkları arasında yerini koruyor. “Hızlı,ölçüsüz,kontrolsüz tüketim yapısının oluşumuna hizmet etmesi” “kaleme […]
Türkçe öykü, özellikle kurmaca metinler yazmak isteyen yeni kalemlerin, kendilerini görünür kılmak adına, kendinden öncekileri kopya eden eserler üretmeye yönelmeleri sebebi ile zor süreçler yaşasa […]
Öykücü kendisine bilgelik verilmiş insandır. O hayatın olağan akışı içerisinde tanık olunanları kendi gördüğü şekliyle yeniden sunar insanlara. Öykücü bunu yaparken bir mücevher ustası titizliğinde […]
Müslüman kadın olmak bu dünyada, İçi kabararak dehşet saçan yer sarsıntısından, Şakağına dayanmış buz gibi namlunun soğukluğundan, Aylardır açlıktan kıvranırken kırışmış bedeninle, Dostların diyete girerken […]
yolcunun ayak izi bellidir -kimdir bu yolunu yitiren, bu bilinmeyen yol- ne kat ediyor? bu yolculukta, bu yolda ne arıyor o? bu çölden arzu kentine […]
Çoğumuz, babamız henüz hayattayken onun yüzüne bir kere bile dikkatle bakmayız. Baba, “baba” demeye başladığımız günden itibaren sürekli karşımızda duran bir alışkanlıktır. Yıllarca babamızdan değil, […]
Bir fotoğraf: Alnı iyice açık bırakan geriye doğru taranmış, yılların yorgunluğunu bütün izlerini üzerinde taşıyan, beyaz dalgalı saçlar. Yolunda gitmeyen bir şeylere bakar gibi bakan […]
Türk öykücülüğü, dilin sınırlarını zorlayan; öykünün uçlarında gezinen ve bu uç sınırları daha da genişleten, kült haline gelmiş birkaç öykücü dışında bir kısırdöngü yaşıyor son […]
Anarşist olmaya gidiyordum Memur oldum.” Gözlerim, ellerim kadar soğuktu karşımdaki bilgisayarın beyaz yüzüne dökülmüş kırmızı cansız ve küçük harfli cümlelere bakarken Öğretmen olduğumu söylüyorlar, beni […]
“Ölür ise ten ölür canlar ölesi değil” Yunus Emre’de ölüm bilinçli bir “bilmek” hali ile mevcuttur. İnsan ölümünün farklı tezahürlerini idrak ederek bilir. “külli […]
Türkçe öykünün Türk edebiyatındaki yeri, öykücünün bahtsızlığına denk düşer. Her zaman sallantıdadır. Edebiyatın suskun kaldığı dönemlerde de ciddi atılımlarla yükselişe geçip parıldadığı dönemlerde de Türkçe […]
*İslam, batı medeniyetinden ayrı bir medeniyet olarak ele alınmadıkça gerçeğine varılamayacak bir realitedir. Kavramları, tanımları,deneyleri yine kendinden çıkarılabilir. Batı sınırlamaları ve muhtevalarıyla İslam realitesinin üzerinde […]
Gırtlağının gerildiğini hissettin. Coğrafyalar boyu yol alırken en ufak rüzgârda dahi savrulan, savruldukça çingene topraklarının utangaç kokusunu dağıtan; bir yandan da acıyı toplayan eteklerinin ve […]
Bir çarşamba sabahı çıkageldi. Başında omuzlarının üstüne düşen işlemeli yeşil renk bir örtü. Ayağında siyah pantolon vardı. Ayakkabılarına bakamadım. Yüzünde keskin bir beyazlık… Sol yanağından […]
ÖYKÜMÜZÜN İZİNDE/ Ertan Örgen Önce söz vardı, yazı sonra… Ertan Örgen 1969 yılında Konya’da doğdu. Selçuk Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. Aynı üniversitede […]
Bağışla. Geç günahından Hastaneden çıktım. İçim dışım titriyordu. Öfke ve ağrı nöbeti geçiriyordum. Doktor beni odasına çağırmış büyük bir ciddiyet ve soğukkanlılıkla “ciğerlerin bitmiş, ölüyorsun” […]
Sorulacak hiçbir sorudan son zamanlarda bu kadar çekindiğimi gerçekten hatırlamıyorum. Bugünlerde İstanbul’da ölmüş birine rastlamayı, onunla şu serin günlerde balkonda otururken sırtına usulca hırka bırakmayı […]
Kadir İnanır beni aradı! Dün, evet dün beni aradı. 76. Vakitlerden dün iken Kadir İnanır beni aradı. Zaten kitabım “Sevgili Huzursuzluğum” çıktı çıkalı hiç kimseyi aramaz oldum. Şairim […]
Şair Çiğdem Sezer’in Darağacı isimli şiirinde “İyileşmez bir aşkla doğmuştur kadın” mısrasını okurken aklıma düştü Süreyya Ayhan. Mutfağın ortasına oturarak gazete okuyanların ilgisini de ancak […]
Not: Yaşamak bir insanın üstüne ancak bu kadar yakışmazdı. Hüseyin’e aslında dünyaya ait hiçbir şey yakışmazdı. Üç gün önce öğrendim. Güzel dostum, arkadaşım, kardeşim Hüseyin, […]
Bundan 9 yıl önce İstanbul Üniversitesi’ne çok yakın bir kahvehanede otuturken başladım şiir yazmaya. O güne kadar okuduğum tek şiir kitabı yoktu. Bunu övünmek için […]
Ne tarihin, ne de falların bahsettiği hayatlara benzemiyordu yaşadıklarım. Al basmasın diye bebekliğimi kırk gün kırk gece eşikten geçirmeyen annem şu imtihanı bir türlü verememiş oğlunu […]
Eşref Edip, bir gün Mehmed Âkif’e sorar: “Türkiye’de seni çok seviyorlar. Acaba köylüler de şiirinizi okuyor mu!” Mehmed Âkif cevaplar: “Sana bir hadise nakledeyim. Sebilürreşad’ı […]
zincirlerim pas içinde unutulmuşsam bu şarkıyı al duygumdan bu kadını al ve bu sabah esintisi çocuklarını çeperlerini döven bir dalga olsun saçlarım kürdün teki kadar […]
(Bir uykudan sıçrayarak koşulan şiirler) Her şeye küserek başlanmış bir yaşamda sevindiğim yerlerden sancıdım incindiğim yerden kaçıncı kopuşum alıştıkça vazgeçiyor mu insan vazgeçmek saksıda susan […]
Kıyısında durmuş denize bakar gibi Derin nefesler alıp derin sözler ile Güzelleştirebilir elbet Güzel bakmasını bilenler. Nurettin Durman (Yedi İklim, Şubat 2014) işte bir başka […]
ah yok mu senin şu kibarlığın! üstüne su sıçratmaktan korkmaların yağmur yağıyor haydi yola çıkalım! ahmaklar saçak altındayken biz ıslanalım. Zeki Altuntaş (Barbar, 6) Ben […]
Dışarda kar sesi ve soğuk Buğday tanelerini serpseydik dağlara Kapılarımız gıcırdasaydı dişlerimiz gibi açılmamaktan Yeryüzünde bir kaplan olmaktan Hüseyin Atlansoy (İtibar, 39) Bir kız […]
çocuğun yere düşerken çıkardığı sessizlik havada bir lastik top gibi patlayan kubbe soluksuz çatlayan ev çocuksuz ölü sokak annenin kara gözü kara çöl kardeşim- güneşte […]
Kentin orta yerinde bağıra çağıra soyunup geçtiysem de ruhumu, kim duydu Ahmet Günbaş (Mühür, 50) Böyle kar görmedim fakat Öfkeyi usul usul beyazlatan içimde Donarak […]
İşte tam orada Adını vermek istemeyen bir çiçek Otopark manzaralı bir ağacın yanında Çalışıp çabalıyormuş ama istemeyerek. Rüzgârdan aldığım izinle bir İki yaprağın arasını düzelttim […]
iki yay gibi yan yana inandık tutuştu şavkımız ve her gece yanmıştı hep o görünmez kandiller Seyfettin Ünlü (Yedi İklim, Aralık 2013) Kahrol dememek için […]
bilsen şaşardım geliversen gözlerin ışısa kalırdım öylece güneşe dik hiç kırpmazdım bakışımla gizlediğim özleyişi sarı beyaz bir çöl dökülürdü parmaklarımdan Hüseyin Atlansoy (Hece, 204) madem […]
İlk taşı kim atsın, erenler atsın Hırsını hedefe gerenler atsın Bağışlar her şeyi bir keman sesi Bu bozkırlar su öğütmez derseniz İsa’yı ağlarken görenler atsın […]
bir adam şehre koşarak girerken sendelemiştir kanla karışık yağmur gibidir şimdi tüm mushaflar her şey sulusepken her sokak keşfedilmiştir “ayağım kaydı” demektedir eskiden o büyük […]
Bugün günlerden Salı Yaşadım yaşadığımca, fazlası yok hayatın Günahsız değilim elbet, melekler beni tanır Bir bilirim Allah’ı, Muhammed’dir sevgilim Allah’ın hakkı üç Bir de seni […]
yılın ilk karına sövüyor dünya kapıları çarpıp çıkıyorum cümlelerden, o soruyu buluyorum, koyduğum yerde bir sis düdüğü gibi, gizli ve aşina: insanda teselli var mı […]
Tutuşmuş şafaktan yürekte fitil Ne kadar üflesem sönecek değil Ettim de bu rüsvay dünyaya kavil Kısırmış günleri nesli yoğ imiş Kendisi toprakta mintanı yerde Gördüm […]
BAHÇENİN EN YALNIZ KÖŞESİNDE Bazı şiirler, sevgili Itrî’nin Segâh Tekbir’i gibidir; karşılaşıldığında, ne olup bittiğini kişi anlasın ya da anlamasın, kendi hükmünü icra eder. Çok […]