Ahmet Erhan, Gülşiir
Gece yarısı, karanlık bir bozkırda Işıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım içinde onca insan, içinde dünya. Soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkûm Ve bilmeyen […]
Gece yarısı, karanlık bir bozkırda Işıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım içinde onca insan, içinde dünya. Soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkûm Ve bilmeyen […]
Yüksek bir tepeden büyük suya doğruSaçlarının rüzgarlı yazı, geç gece vaktiKuzey yarım kürede ayın henüz doğmadığı saatlerBir yurdun mahremini örten dağlarKarşı durup bakmakBiraz rahatlamak, gevşemekİhtiyaç […]
Ben sana çok dualar yolladım Gücümce hamd ve senalar yolladım Sen bana akıl-fikir vermiştin Suç benim Rabb’im, Ben çuvalladım Hüsrev Hatemi İZDİHAM
Benim de öyle akşamlarım vardır. Kapıdan girince anama sarıldığım, Çocuklara karamela ve çekirdek getirdiğim, Meyhaneye uğramadan çakır keyif, Düşmanım yok, Gündeliğim cebimde, Küfretmeden Öyle tasasız […]
Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; […]
Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş Mavilerde sefer etmek! Bir sahilden çözülüp gitmek Düşünceler gibi başıboş. Açsam rüzgara yelkenimi; Dolaşsam ben de deniz […]
Geçen sonbahar gömmüştük hançerimizi Kare taşlardan yapılmış bir avluya; Hem değerli, hem keskin bir hançerdi. Kabzası erimiştir şimdi, benziyordur Sığırtmaçların yosun tutan saçlarına. İskeletine kan […]
Ben var ölmek İstemek bir boyalı tebeşir Karalamak ölümü Ondan sonra gidilir Bir uzansam çatıya Kuş uçursam ilmikten Ağzında cam kırığı Keser ipimi birden Dokusam […]
aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci, üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten; ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci? hem dersini bilmiyor, hem de […]
Sevinçler, yaşandıkları günlerin Taşınmazlarıdır, hepsi Hepsi ardımızda kalır. Kimi sevinçler daha yüksektir, ne zaman başımızı çevirsek Eski siyah beyaz bir film gibi titrek, Eski günlerin […]
Aşk var sanıyorduk, bu ne boş ümitmiş Aşk, sadece eski çağlara aitmiş Birçok kişi yıllar yılı beklerken onu Kalbler boşa çarpmış ve ömürler bitmiş Hüsrev […]
TOKİ’yi icat eden bir cumhuriyet, tarihe eser bırakamayacak. Bunlar nasıl yapılaşma gerçekten? Bir defa daha: Mezartaşları Müzesi. Niçin bir defa daha? Çünkü üç yıl […]
Bir adam düşününüz ki hayatını Türkiye’de Sol’un ve Sosyalizm’in tarihini araştırmaya adamış olsun, ömrünü Marksizm’in en güçlü muhaliflerine, hatta bazı yandaşlarına —hem de 1930-40lı yıllarda— […]
Toshihiko Izutsu”ya Arapça’yı kim öğretti dersiniz?! 1981 yılının başlarında bir grup genç Üsküdar”da bir arkadaşımızın evine ziyarete gitmiştik. Ev sahibinin küçük ve fakat benim için […]
Abdullah Seydi Özçal hazırladı. 1-‘’Kıtlık tarlaları perişan ettikten, kuraklık ırmakları kuruttuktan bu yana,’’ diye karşılık verdi emir eri, ‘’artık onlar da insan eti yiyorlar. Ölülerin […]
Bir yemişin, hamlığından kurtulması sürecini insancaya çevirirken, geçmesi gerekebilecek süreyi çok uzatıyorum; bu da, ağır kanlı birağaç olduğuma verilsin. Elimden ancak bu kadarı geliyor. “Masalın […]
Şamanların, kâhinlerin şair olduğunu söylerler. Bu nedir? Bu sözü etkili kullanmanın avantajıdır. Öyle konuş ki karşındakiler büyülensin. Bu anlayış kırpıla kırpıla günümüze kadar gelmiş, hayatın […]
Hakikat usandırmaz. Bediüzzaman Merdivenlerden hızlıca aşağıya indim, gün henüz aydınlanmıştı. Kararsız adımlarım beni paralel bir evrene yani mahallemizin belediye meydan savaşlarının yaşandığı o yarınsız […]
Kendimi bildim bileli, seni de biliyorum. Kendimi ne kadar kendimden biliyorsam, o kadar senden biliyorum. Bir yerde durdum duralı, sen de yanımda duruyorsun. Belki de […]
Doktor, kanser olmadığımı ve sigarayı bırakmam gerektiğini söyledikten sonra hastane koridorlarında yürürken önünden geçtiğim poliklinik isimleri gözlerimden film şeridi gibi aktı. Hematoloji, kemoterapi, kalp damar […]
her şeye toprağa ihanet gibi yükselen bi avm ve senin brokoli çorbanı ekmeksiz içişin sahi ne oldu da; önce yanılmıyorsam siyah bi araba sonra […]
Haydar Ergülen, Varlık Dergisi’nde İzdiham.com‘a bakın ne cevap verdi? Geçtiğimiz ay Haydar Ergülen’e jüri vazifeliği hususunda kendisine bir mektup yazmıştık. Haydar Ergülen Varlık Dergisi’nde yazımıza […]
bugün kalbimi eski bir plak gibi öyle çok tersine çevirdim ki bazı şarkılar vardır cızırtılı bir yağmur gününü anlatır uzaklarda süren sarı yağmurluklu bir hayatı […]
1949′un Ocak ayı. Filiz Ali, henüz 12 yaşında. Okulda İngilizce dersindeyken sınıfa koşarak bir lise öğrencisi girip öğretmenin kulağına bir şeyler fısıldıyor. Gazeteciler gelmiş, avluda […]
Seni bir gün en yakının ele verirse eğer, öğren susmasını ve ağlamamasını. bir kavanozun içinde mavi bir gül yetiştir her gün daha çok yaşayan. bir […]
Kedi ve kasımpatı kokuyor bütün sokaklar Dilinin dönmediği duaları sayıklıyor Zeyniler Köyünde çalıkuşu şimdi artık zaman Yağmur yağıyor durmadan Ağlıyorum kaşarlanmış bir masumiyet olarak […]
“Zenciler prensesi olacağım. Hayat işte asıl o zaman başlayacak” Pippi Uzunçorap Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım Bilmiyorsunuz. Darmadağın gövdemi Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum. Karanlıkta oturuyorum. […]
Oğlum Asaf Hamza Numan’ın ve kızım Eslem Ayşe’nin Afrikalı bir kız kardeşi oldu.
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Alt katında uyumayı bir ranzanın Üst katında çocukluğum… Kâğıttan gemiler yaptım kalbimden Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı. Aşk […]
Gözlerin bir yeşil fanilaydı balkonda uçuşan Sicim yağmur taklidi Bıkmıştım zor geçen kışlarımı anlatmaktan Bardağa birkaç çiçek ıslamaktan. Parmağımın ucunda kırmızı kenarlı bir bulut Onu […]
Yalnızsın. Gemerek’in dışında bir benzin istasyonunun arkası. Yerler ıslak. Çamur. Zifiri bir karanlık. Bir yamaçtasın orada. Yalnızca jandarmaların attıkları mermilerin alevlerini görüyorsun. Ateş etsen […]
28 Mart Günler bahara doğru gidiyor. Artık çok zaman geçti, hiçbir umut yok. Gelmemesine gitti bir kere o. Bütün dostlarımın bildiği, yemekleri çok sevilen […]
Ölümün döşeğinde yatıyoruz onunla; yere serilmiş incecik bir şilte üzerinde yatıyoruz. Gövdem gövdesinin üzerinde (bilmiyorum ne değin uzun bir süreden beri) –başlangıcı fagotların üflediği incecik […]
Demek ki Tanrı, Mutlak Olan, sonlu varlıklardan sakınır. Onu adlandırmayı arzuladıklarında, çünkü bunu yapmak zorundadırlar, ona ihanet ederler. Ama onun hakkında suskun kalırlarsa, kendi iktidarsızlıklarına […]
Bırakıyor ardından belalara beni Tedbirim öldü gövdemin binası geçti Göğsümde ince gergin çelik bağcık Tenimi bastıran içerilere Bağırıyor leylaklarım ağlıyor ağlıyor duvarlar Çatlayacak gibi susuz […]
I Çabuk akan tez giden ilk geyik avında ölenler çarpıntı başlarıdır insanlığın Uzakta, ta burada Ünlü bir can sıkıntısını Ufalar bir zümrüt sakal Yeldeğirmeni ve […]
I Bir ateşli hastalık Orak ucu gibi geçmiş karnına Bilinmez rahmet saatı Birden çıtçıt – çıtçıt – çıt İsyan davulunu o Asmış boynuna Baktı ki […]
sevgililer yüzüne karşılık geldim kaygı bağırdı gözevlerimde günlerin yamanan yıldızlar ve üzülen gökkuşaklarıyla doluluğundan söz ediliyor evlerde çocuklar arşınlanıyor ve alkışlanıyor babalar ki tütün başında […]
Yüklenip geliyor gökyüzü evimizden yeryüzümüze Dilimize onur veren kelime Güzel ticaret ettik Çölü okuyabiliyoruz deveyi çözebiliyoruz / Delicesine yalnızlıktan yana reyi Eller berrak ve dolu […]
“Algılayışımızın birkaç düzlemi olmalı. Bu noktada şehirlerdeki insanlarla ayrılıyorduk. Burada dış bir yaşayışa toprak yok. Her şeyin zaten bir cesaret olduğu yerde, cesaret nasıl bir […]