Anton Çehov, Berber Dükkanında
Sabah saat daha yedi olmadığı halde Makar Kuzmiç Bliostkov’un berber dükkânı açık. Şık giyimli, ama üstü-başı kir içinde , henüz yüzünü bile yıkamamış bulunan yirmi […]
Sabah saat daha yedi olmadığı halde Makar Kuzmiç Bliostkov’un berber dükkânı açık. Şık giyimli, ama üstü-başı kir içinde , henüz yüzünü bile yıkamamış bulunan yirmi […]
OKUR DEFTERİ Bütün bu yazdıklarımı bir okurun notları olarak görmeniz, değerlendirmeniz ve aklınıza/gönlünüze yatanı alıp sonra da unutmanızı dilerim. Uyguladıklarınız zaten sizindir ve kendinize mal […]
“Kelime” başına düşen edebi günahımla bağışla beni.. Bir kelime bilmek azıttı bizi. Kelimeye hükümdarlık kokusuyla sarhoş olduk. ‘’Bilmek azap verir’’ demişti bir şair, ne kadar doğru. […]
Medya Derneği ile uluslararası gazetecilik kuruluşu International Center for Journalists’in (ICFJ) birlikte düzenledikleri “Dijital Çağda Etik: Zorluklar ve Fırsatlar” başlıklı üç günlük atölye çalışması dün […]
Öncelikle koç burcu olmanız şart. Şaka şaka adam olun yeter. Bu mesleği önerirken aslında kendi kendime hayıflanıyorum. Yani yazdıkça hoşuma gidiyor ve kendi kendime diyorum […]
1. Kimi zaman şeytan dokunmuş düşünü hayra yoramayan Havva,kimi zaman af dileyerek kırk yıl göz yaşı döken Adem gibiyim. 2.Ama O gizli bir hazineydi.Daha fazla […]
Hemingway’in boğa güreşlerine neden ihtiyaç duyduğunu biliyorum; resmi çerçeveliyordu onun için; gerçeğin nerede olduğunu ve ne olduğunu hatırlıyordu.Bugün atlar koşmuyor. Tuhaf bir normallik duygusu içindeyim. […]
* Kendimize işkence etmek için kullanmak isteyeceğimiz bir şey hep bulunur sanırım… Hipodromda başkalarının hislerini paylaşırsın; o ümitsiz karanlığı, pes edip vazgeçmenin kolaylığını. Bahisçilerin dünyası […]
“Ne kadar ozan olursam olayım, umduğunuz kadar aldanmıyorum, o yapmacıklı ağlamalarınızla beni fazla yorarsınız, yabanıl kadınmışsınız gibi davranacağım size, ya da sizi boş bir şişe […]
Tatile çıkmış kalabalık dört yana seriliyor, yayılıyor, bol bol eğleniyordu. Cambazların, hokkabazların, hayvan oynatıcıların, gezgin satıcıların bel bağladıkları şenliklerden, yılın kötü günlerinin acısını çıkaracak şenliklerden […]
3-Ağustos-1937 Bir kadın eğer budalaysa, eninde sonunda bir insan yıkıntısı ile karşılaşır ve onu kurtarmaya çalışır. Kimi zaman da başarır bu işi. Ama bir kadın, […]
BİR: JAMES JOYCE POZUNDA BİR KÖYLÜ Yusuf Atılgan; Aylak Adam yayımlandığında, kendisini ‘namuslu bir korku’yla Manisa’nın Hacırahmanlı köyüne kapatan “James Joyce’ pozunda, uzak bir köylüdür. […]
Hem Batı, hem Doğu esinli, uygarlığın her “çeşni”sine açılmış Sevmek Zamanı olanca görkemini bugün de koruyor. Dergâh Yayınları 1973’te, kırk bir yıl önce, Metin Erksan’ın […]
Kentler ve Arzu 1 Dorotea iki türlü anlatılabilir: kenti, her biri üç yüz ev ve yedi yüz bacadan oluşan dokuz mahalleye bölerek boydan boya kateden […]
Alman edebiyatının önemli kalemlerinden, roman, deneme, hikâye ve oyun yazarı Siegfried Lenz, 88 yaşında yaşama veda etti. Çağdaş Alman edebiyatının mimarlarından Siegfried Lenz 88 yaşında, […]
ANLATABİLMELİYDİM. Şimdi neye yarar. Duyamayacaksın. Senin adına söyleyebileceğim: “Yaz. Kalacak mı sorusunu sorma. Kalmayacak orası kesin. Kim, ne kalmış ki!” Sağım hala. Kendim için öyle […]
Ağaçlara ilişkin kimsenin bilmediği bilgiler vardır. Onlara “bekleyenler” adının verilmesi istendi gerçi. Ama nefretle karşlandı bu öneri ve “eşyanın gerçeği epik bilimin romantizmidir” denmekle yetinildi. […]
Uygar kişi, kişisel ilişkilerinde sürekli çıkmaza giren insandır.Kendine koyduğu – çoğunlukla enine-boyuna gözden geçirilmiş; aynı zamanda da sürekli yeniden gözden geçirdiği – ilkelere uyan bir […]
Savaş sırasında güçlükle iş bulunabiliyordu; tarlalarda çalışamayacak kadar çelimsizdim, köylüler çiftlikte çocuklarını ya da yakınlarını çalıştırmayı yeğ tutuyorlardı. Yersiz yurtsuz biri olarak herkesin şamar oğlanıydım. […]
İki oğlan çocuğu rıhtım duvarının üstüne oturmuş zar atıyorlardı. Adamın biri, bir heykelin basamakları üstünde, kılıç sallayan kahramanın gölgesinde gazete okuyordu. Kızın biri çeşme başında […]
Beni niye öldürdün G. Seni sevmek için Yaşamak istiyorum. Çoktandır özlediğim yanık saman kokulu bu toprak üzerinde dalıp kalmışım. Uyuyor muyum; yoksa rüya mı görüyorum. […]
1- “Çok eğlendim, hoşçakalın ve teşekkürler!” – Romain Gary Eski eşinin ölümünün bir sene ardından, 1980′de, Paris’te yaşamına son verdi. 2- “Hoşçakal dostum, hoşçakal. Aşkım, kalbimdesin. […]
28.6.1963 Goethe’ye Göre Dâhi La Harpe hiç hoşlanmaz “génie”(deha) kelimesinden, “talent”(yetenek) nemize yetmiyor der. Dile bu kaypak, bu müphem kelimeyi sokanlara atar tutar. Schopenhauer’a […]
Cemil Meriç’in 1980 yılında Hisar Dergisi’nde çıkan yazısı. Hümanizm bir aydın hastalığıdır. Hümanizm, Avrupalı için kaybettiği dinlerin, yıktığı inançların yerini alan bir put. Hümanizm […]
Hasan Ali Toptaş’ı okuyanlar şunu iyi bilir. Ankara güzel bir kenttir. Birçok yazarın üslubunu, tekniğini ve edebiyat hakkındaki düşüncelerini etkilemiş olan Borges’in gözlerine gece yavaş […]
En sevdiğiniz şairler kimlerdir sorusuna cevap aradık? İşte o soruya verilen cevaplar: Ömer Terzi: Bertolt Brecht , Edip Cansever, Cemal Süreya Gülizar Sönmez: Süleyman Çobanoğlu, Cahit Koytak […]
Biz kimdik? Sen kimdin? Ne olacak böyle, sana da acıyorum, şimdi de kürkümü çalmayı kurmaya başladın, ben kimim? İyice karardı ortalık, göz gözü görmüyor, ağı şişesini yakaladın gene, kimse gelmeyecek mi, hani başsağlığına geleceklerdi, oğlum ölünce dul kalmıştım.
O günden beri sanırım sevmenin ne olduğunu da öğrendim: atılganca kendi duyguları üstüne “abartmalı” iddialara girmek değil, karşıdakine özenle davranmak, onun arzularına ve ritmine saygı […]
Soğuk öfkeden çok kuru bir üzüntü duyuyorum, şu zamana dek gözlerim dahi ıslanmadı, kupkuru. Ancak kalbim, yumuşak, bir muhallebi kıvamında. (….) Üzgün de değilim sanırım. […]
1) Çünkü dikiş tutturamamış aristokrat rolünü benimsemişti. 2) Çünkü hiçbir zaman Heidegger gibi “Heil Hitler” yazmamış, Sartre’ın yaptığı gibi Komünist Partisi’nin kuyruğuna yapışmamıştı. 3) Çünkü dostluğa […]
Karısıyla her gün kavga etmekten usanmış bir bedendim artık. Eskileri unutsak da mutlu olamayacaktık. Uzun zamandır da hayatında başka bir herif vardı, adamın yolu bir […]
Orhan Veli şairdi, şair gibi yaşadı ve kurduğu Garip akımına yakışır şekilde belediyenin kazdığı çukura düşerek vefat etti. 14 Kasım 1950. Orhan Veli Kanık, […]
Merhaba Rıfat Ilgaz, Sesini hiç unutmamışım. Dün fark ettim. Yaşadıkça’nın diskini bilgisayarımın disk okuyucusuna yerleştirmiş, orada unutmuşum; bilgisayarı açınca bir an irkildim, sonra dalıp gittim. […]
Ölmeyi beceremeyişi, kaybettiği saygınlığını birkaç saat içinde yeniden kazandırdı. Duvarları altın tuğlalarla örülü bir oda uğruna savaşı sattı diye dedikodu yapanlar, onun intihara kalkışmasını bir […]
Merhaba, Geçtiğimiz günlerde, Kozzy Alışveriş Merkezi’nin -1. katında yer alan D&R Mağazası’ndan Deliduman isimli romanı 22.50 TL karşılığında satın aldım ve kitabı okumaya başladım. 1 […]
Köpeği etinden et koparılmış gibi havlayınca, Mümtaz Bey yatağından nasıl fırladığını bilemedi. Perdeyi sıyırdı. Bahçede üç katlı bir apartman. Pencereyi açtı. Gözlerini ovaladı. Hâlâ oradaydı. […]
Trenin sallantısı uykumun bölünmesine neden oluyordu. Uyuyabilmek için kendimi bir trenin içinde olmadığıma inandırmaya çalışıyordum. Bu güzel bir oyundur. Denemenizi öneririm. Mesela kendimi babaannemin açtığı […]
(Arkada ABBA “Money Money Money” şarkısını söylüyor). Rousseau gibi söylersem, “özgür olmak istiyorum, ama olamıyorum”. Niye olamıyorum? Ne engelliyor beni? Çok şey. En başta da, […]
Yakut Dağ Anısına Bir şair ölümden bahsediyordu, bir şair ise yazdığı yaşamın tadından. Ölümün kolları aslında imamın seni yıkadığı anda kucaklar. Kırık aynaların birden […]
Çizmeleri su alan general , de bana: Kimden gelir bu buyruklar? Laf aramızda: Bugün öğle yemeği yedin mi? Kafanda planlar var mı? Miden boş sadece? […]