Şükrü Erbaş, İnsanın insan olabilmesi için başka bir şansı da yok!
“Susmak insanın sözünü büyütüyorsa bir erdemdir. Bir yaprağı bile kıpırdatamaz yoksa suskunluk. Ne kadar cılız, ne kadar yanlış olursa olsun boşlukta iz bırakacak tek şey […]
“Susmak insanın sözünü büyütüyorsa bir erdemdir. Bir yaprağı bile kıpırdatamaz yoksa suskunluk. Ne kadar cılız, ne kadar yanlış olursa olsun boşlukta iz bırakacak tek şey […]
Filistin cephesindeki subay arkadaşlarının Cehennem Topçu dedikleri, yüzbaşı Cemil, dürbünü indirmeden kısa kısa gülünce, teyzesinin kızı Neriman gözlerini örgüsünden kaldırıp pencereden baktı : -Neye güldünüz? […]
“Türkiye’deki sahici iktidar, 20.Yüzyıl ilk yarısına kadar İttihat Terakki, ikinci yarısında ise TİP’tir.” Bunu söyledikten sonra, sözü Mehmet Sedes’e* bırakıyoruz: “…Benim kuşağımın mektebi Türkiye İşçi […]
Onur Bayrak’ın İzdiham Dergisi’nde hazırladığı Lügatlere Güncelleme 2016 Ekim ayında İzdiham Yayınları’ndan kitap olarak yayınlanacak. başlamak: 1. Felakete uğramak. 2. Ümit ederek, ufak da olsa […]
Pazarları hep çok sevdim, şu sıkıcı tatil gününden bahsetmiyorum. Semt pazarları, hala bozulmamış kültürel değerlerimizden olan hani. Gereksiz rekabetin yarattığı gerginlikten uzak, her yaştan esnafın […]
* Kimsenin adamı değilim. Adımı duvarlara yazmasınlar. Ne CHE kadar yakışıklıyım, ne ABD kadar vahşi. Kendi halinde biriyim. * Beni denemesinler. Kim bilir ne kadar […]
Kalmaz gerek longaya Şairi bastır tongaya Tuzla şair kokmasın Berkçe bastır kalkmasın İsmet Özel, Of Not Beıng A Jew Şayet benim elime bir şairin müsveddeleri […]
Şövalyemiz hâlâ uyuyordu. Rahip yeğeninden, olayın sorumlusu olan kitapların bulunduğu odanın anahtarını istedi, o da memnuniyetle verdi. Hepsi birlikte, kâhya kadın da aralarında olmak üzere, […]
Sanırım kim olduğumu merak edip duruyorsun, ama sürekli bir adı olmayanlardanım. Adım sana bağlı. Aklından ne geçerse bana öyle seslen. Çok eskiden olmuş bir şey […]
Ezgi Özcan bu hikayesiyle ilk kez İzdiham’da yer alıyor. Kasyun Dağı çikolatalı bir tatlı gibi gözüküyordu… Sanki bir el, çikolatalı tatlının üstüne serpiştirir gibi pudra […]
Bence tüm bu sistemler, insanlığa gerçek, normal çıkarlarının ne olduğunun söylenmesi ve bu çıkarların sağlanmasıyla herkesin hemen iyi ve soylu olacağı fikri, şimdilik sadece varsayımdan ibarettir. Evet […]
Bugün Isaac Babel’in Kızıl Süvariler adlı öykü kitabını okurken bir taraftan da çok sevdiğim Dmitri Şostakoviç’in müziklerini dinliyordum. Şostakoviç için söylenecek çok şey var. Her […]
-Buradaki insanların nasıl olduklarını soracak olursan, sana, ‘her yerdeki gibi’ derim. İnsan soyu yeknesak bir şey. Çoğu yaşayabilmek için vakitlerinin bir bölümünü çalışarak geçiriyor ve […]
Eğer birisiyle karşılıklı kitap takası yapmışsam kesin o kitabı (ç)alamadığım içindir. Yoksa benim takasla ne işim olur! Zinhar !Halbuki kızkardeşimin rafında 10 günlük iznim boyunca […]
Kapağı dahi iştah kesici kitabın sönük sayfalarında ilerlemek benim için hiç kolay olmuyordu. Dili mi ağır gelmişti; yoksa öykü mü sıkıcı tam manasıyla kestiremiyordum. Nedense […]
Onu çılgınca sevmiştim! İnsan neden sever? Dünyada sadece bir varlıktan başkasını görmemek, kafasında sadece bir düşünce olmak, yüreğinde sadece bir arzuyu hissetmek ya da dudaklarında […]
çevrende herkes şaşırsa bunu da senden bilse sen aklı başında kalabilirsen eğer herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır hem kendine güvenebilirsen eğer […]
Tedbirimi almadan, narkozsuz ameliyata aldığım şu zavallı böcekler aklıma düştükçe hala tüylerim ürperiyor. Kerpiç evlerin ne kedisi, ne bulguru, ne de faresi eksik olur. İşte […]
İnsanlık düzeni, bir düzensizliktir henüz; haksızdır, geçicidir, ölünür orada, açlıktan öldürülünür; ne var ki, insanlarca kurulmuştur, onlarca ayakta tutulmakta ve savaşı yapılmaktadır. Bu düzende […]
Can tatlıdır. İnsanoğlu şiire gelinceye kadar canının kıymetini bilir. Herkesin bünyesinde hayvanlık temelinden yükselen bir “kendi olma” hali şiirle tanışma öncesinde hükümranlığını […]
Yirminci yüzyılın en etkili düşünürlerinden olan psikanalist Jacques Lacan, 1930’lardan başlayarak ün kazanmış, Fransız düşüncesi üzerine etkisini ise en çok 1950-75 arasında göstermişti. Lacan, demokratik […]
Ne yapmak gerek peki? Sağlam bir arka mı bulmalıyım? Onu mu bellemeliyim? Bir ağaç gövdesine dolanan sarmaşık gibi, önünde eğilerek efendimiz sanmak mı? Bilek gücü […]
Kurbana değil saldırgana acımak, kurbandan taraf değil de saldırgandan taraf hissetmek, saldırganla özdeşleşmek mümkün olabilir mi? Düşününce tüylerimizi diken diken eden bu durumun ilk bakışta […]
Birkaç zamandır bazı yazılar çıkıyor. Bunlarda, kötümser sayılan kimi yapıtların insanı dosdoğru en aşağılık köleliklere götürdükleri ortaya konmak isteniyor. Bu yazılarda yürütülen akıl bir hayli […]
Hayır, biz müziği, heykeli ve resmi «de bağlamak» istemiyoruz, ya da, hiç olmazsa, aynı biçimde bağlamak istemiyoruz. Hem sonra neden isteyecekmişiz? Geçmiş yüzyıllardaki bir yazar, […]
İçli bir akşam, şehrin bütün ışıkları yanmış buna nispet. Yıkılışını izleyen ben miydim yalnız? Şehrimin direkleriydi yıkılan. Ve göremiyordu kimse. Ya da ben öyle […]
Mana bazen zıddındadır. Mesela ‘yaşamak’ gibi. Yaşamaya gelen aynı zamanda dünyaya ölmeye gelir. Dünyada geçirdiğimiz her bir an ölmektir aslında. Gogol, “Her şey ölüm için […]
I – Chi ailesinin başkanı, Chuen-yü’ye saldırıya hazırlanıyordu. (109) – Tsan Yü ve Chi Lu, Konfüçyüs’ü görmeye geldiler, dediler ki: “Başkanımız Chi, Cuhan-yü’ye karşı eyleme […]
Nasıl devam ediyordu Beatles’ın şarkısı: “Ansızın gördüm ki o eski halimin yarısı bile değilim.” Annemden öğrendiğim ilk şey; kendimden büyüklere, öğretmenlere, yaşlılara her şartta ve […]
Lizbon. Lizbon’daki bir meydanın merkezinde Luzitanya (yani Portekiz) servisi denen bir ağaç var. Dalları göğe doğru değil de, dışa doğru, yatay olarak gelişecek şekilde yetiştirildiği […]
Varolduğum yer, gideceğim, anımsanacağım, düşleneceğim yer bir kış gecesiydi, önemi yok bunun, inanıyordum kendime, inanıyordum kendim olduğuma, hayır, gerek kalmadı buna, başkaları var ya, nerede, […]
2016 yılı Ramazan ayının ilk perşembe akşamıydı. Şile’deki yazlığı alalı yeni olmuştu. Bir yandan eve yerleşmeye çalışıyor bir yandan da etrafı tanımaya çalışıyorduk. Ramazanın ilk […]
Koyunpazarı’nda bir ufacık dükkân… Bir küçük ocak yanıyor, bir ufak çocuk körük çekiyor. İhtiyarlamış, küçülmüş, ak sakallı, küçük yüzlü bir adam; gözünde çifte gözlük, mini […]
Aşk, görme engelli bir coşku, görmezlikten kaynaklanan bir bağdır. Oysa sevgi, bilinçlice bir bağ; apaçık, duru bir görmenin sonucudur. Aşk genellikle içgüdüden su içer, içgüdüden […]
*Kaynağı adalet olan bir dünya, kaynağı merhamet olan bir dünyadan daha büyüktür. *Hayatın bütün esrarını çözdüğün vakit ölümü arzularsın. Çünkü o da hayatın sırlarından biridir. […]
Burada daha ne kadar öleceğim? Yeryüzüyle gökyüzünün aracısı olarak bulutu haraca kestiğiniz yerde? Ben size alışamam. Tehdit: koltuğunuzun bedeninizle dolmaması. Tehdit: bir merdivenin uygunsuz konumu, […]
“Yalnız hüznü vardır kalbi olanın” dizelerinin sahibi İlhami Çiçek 33 yıl önce hayata veda etti. Uzun yıllar sonra suskunluğunu bozan kardeşi M.Latif Çiçek, abisini “İçinde […]
Yom vereyim hânım: Yerli Karadağların yıkılmasın! Gölgelice kaba ağacın kesilmesin! Kan gibi akan görklü suyun kurumasın! Kanatlarının ucu kırılmasın! Kaadir seni namerde muhtaç etmesin! Koşarken […]
17 tespit. 1. yaşamın yalınkat bir donla sokağa çıkmasının ardındaki gerçek herkesi ilgilendiriyordu aslında. 2. isyanın soluk almadığı ortamlarda aşk keskin bir nişancı oluyordu. 3. suçluların aklanmadığı bir […]