Sezai Karakoç, Hızırla Kırk Saatten
Ey yeşil sarıklı ulu hocalar bunu bana öğretmediniz Bu kesik dansa karşı bana bir şey öğretmediniz Kadının üstün olduğu ama mutlu olmadığı Günlere geldim bunu […]
Ey yeşil sarıklı ulu hocalar bunu bana öğretmediniz Bu kesik dansa karşı bana bir şey öğretmediniz Kadının üstün olduğu ama mutlu olmadığı Günlere geldim bunu […]
Pişman değilim, seslenmiyorum, ağlamıyorum Her şey geçer ak elmalıkların üstünden bir sis gibi Altın rengine bürünüp, solup gidiyorum Bir daha geri gelmeyecek gençliğim. Sen, bir […]
Bir merhamettir yanan, daracık odaların İsli lambalarında, isli lambalarında. Gelip geçen her yüzden gizli bir akis kalmış, Küflü aynalarında, küflü aynalarında. Atılan elbiseler, boğazlanmış bir […]
sen güveyiydin yalnızlığın, günlerin direğiydin her pazar soframıza oturan kederdin, incelikliydin bilinciydin, kendi erkeğini ezberleyen yengecin elimizden sağanakları tutan gecenin içerlenişiydin berzah, gül ve sabır […]
tartar ağzın tartar, viyadükleri düşünmenin fransızcasını bir çiçek tasarlanır kızlara geçilmekten, güneş açtı; aç dedim göğsünü kaygılanayım biraz çocukları kanona gönderdim korkma yalnızız ama az […]
cüneyt’e… cami dibi gözlüklerime iltica ve arkasakar skodanın gövdesi ihlali yeniyetme küfürleriyle yaşı yirmi yedi kurşuna dizilen ceketim cüneyt kimseye teşne kılmadığım mahfuzum sahi kuzum! […]
gece mi? toplasın yaşamak kelimesinden sızan tüyü sadece kuşlar geçiyor başka şeye imrenme dağları çölle açıkla, daha kolaydır ve ölümcül kalbine dönenlerden kira bedellerini öğrenirsin […]
“ …. Ve kendileri için bu binayı inşa ettiğiniz kimselerin, temeline varsayalım ki tümüyle değersiz, fakat acımasızca ve haksızca eziyet edilen birinin acısı konulmuş böyle […]
Смешанная эстафета стала заключительной гонкой третьего этапа Кубка мира. Сборная России по биатлону в воскресенье, 18 декабря, выиграла золото в смешанной эстафете на этапе Кубка […]
Einstein, kâinat’ın yaratılışı mevzuunda, “zamanın öncesinde ne olup bittiğini bilmiyoruz!” der. Hawking ise, kâinat’ın hep var kalacağını söyler. Başka bir fizikçi, insan ve muradı olmadan […]
“Madde nedir?” sorusunu, davet ettiği meselelerin ilgisi içinde ve metafizik kavramının anlamına nisbetle “ne madde değildir?” sorusuyla birlikte ele alırsak, bu hususta serdedilenlerden bütün bir […]
Bütün taşlar gibi vekarlı, hapiste söylenen bütün türküler gibi kederli, bütün yük hayvanları gibi battal, ağır ve aç çocukların dargın yüzlerine benziyen elleriniz. Arılar gibi […]
Ben senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu. Iyisi mi,beni yaktırırsın, odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun. […]
Analardır adam eden adamı aydınlıklardır önümüzde gider. Sizi de bir ana doğurmadı mı? Analara kıymayın efendiler. Bulutlar adam öldürmesin. Koşuyor altı yaşında bir oğlan, uçurtması […]
Çocukluğumdan beri haritaya ne zaman baksam gözüm hemen bir ada arar; şehir, vilayet, havali isimlerinden hemen mavi sahile kayar. Robenson Kruzoe’yu okumuşumdur herhalde; unuttum gitti. […]
sinemadan çıktığım zaman yağmur yine başlamıştı. ne yapacağım? küfrettim. ana avrat küfrettim. canım bir yürümek istiyordu ki… şöförün biri: – atikali, atikali! – diye bağırdı. […]
Gece saat on ikiyi on geçiyor. Taksim’de saatin altında tramvayı bekliyorum. Öyle olmasa, bu kadar ince eleyip sık dokumaya lüzum görmez; vakit gece yarısını geçmişti, […]
Köyün civarını, çiçek açmış şeftalilerin dibinde derileri pul pul çobanlarla dinlenerek, ekseriya, bahar güneşine sarılıp yürüyerek dolaştım. Dağlara türkü söyleyen ufacık çobana: “Karnım aç, yavru” […]
İnsan komik olmak istediğinde bazen yalan söylemek zorunda kalıyor. Lamba yakıcıları konusunda anlattıklarım pek de doğru değildi. Gezegenimiz hakkında yanlış bilgi vermek istemem. Aslında insanlar […]
İnsan komik olmak istediğinde bazen yalan söylemek zorunda kalıyor. Lamba yakıcıları konusunda anlattıklarım pek de doğru değildi. Gezegenimiz hakkında yanlış bilgi vermek istemem. Aslında insanlar […]
20. yüzyıl modern İran edebiyatını kuran yazarlardan Sadık Hidayet’in ‘Kör Baykuş’ adlı romanı dünya edebiyatında bir başyapıt olarak değerlendirilir. ‘Kör Baykuş’, İran edebiyatında romana bağımsız […]
Yatağımda yuvarlanıyorum. Anılarımı birbirine karıştırıyor, bozuyorum. Perişan ve delicesine düşünceler beynime basınç yapıyor. Ensem ağrıyor, ok gibi bir ağrı giriyor, şakaklarım dağlanmış gibi yanıyor, kıvranıyorum. […]
Kısa bir aradan sonra beşinci sayısı ile okurla buluşan Hırka Dergisi raflardaki yerini aldı! Selam yazısından hemen sonra bir iktibasla açılan dergide bu sayıda […]
Osmanlı toplum düzeni bozulup Birinci Dünya Savaşı koptuğunda Anadolu’nun has erleri savaş meydanlarında şehit düştüler. Geride dullar ve çocuklar kalmıştı. Bir de Osmanlı’nın elinden […]
73 ülkenin ülke temsilcisi bir araya geldi. Bâb-ı Âlem Uluslararası Öğrenci Derneği, her eğitim yılında iki defa divan toplantısı gerçekleştirerek yapmış olduğu çalışmaları değerlendirip, dernek […]
Eskiden dünyada, görünüşte dağınık ama iç dünyaları derli toplu insanlar vardı.Oysa şimdikilerin dış görünüşleri derli toplu ama iç dünyaları dağınık. İnsansız kaldığımızda ruhumuzun yırtılacağını biliyoruz. […]
Döndüm daldan kopan kuru yaprağa Seher yeli dağıt beni, kır beni Götür tozlarımı burdan uzağa Yârin çıplak ayağına sür beni Ayın şavkı vurur sazım üstüne […]
-Ben ikide birde böyle oluyorum, bazan bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazan da hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil… İnsanlardan nefret […]
Bende hiç tükenmez bir hayat vardı Kırlara yayılan ilkbahar gibi Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı Göğsümün içinde ateş var gibi Bazı nur içinde, bazı sisteyim […]
Öyle günler gördüm ki, aydın gökler kararıp Bahtım bir bulut gibi üstüme çöker oldu, Her gözümü yumunca tanıdık yüzler görüp, Hayaller alev alev beynimi yakar […]
Othello birden gözünün önünde belirir, acemi aktörleri taklit ederek oyundan bir sahne canlandırırdı. Kitaplarını ödünç verdiği herkesi not ederdi. Çoğu kez kapıdan içeri bomba gibi […]
1- “Hayat beni sıkıyor…” dedi. “Her şey beni sıkıyor. Mektep, profesörler, dersler, arkadaşlar. Hele kızlar? Hepsi beni sıkıyor. Hem de kusturacak kadar.” (s14) 2- Hiçbir […]
Aşk seni harab etmez mi? Takatını tüketmez mi? Sendeki ateş bitmez mi? Yetmez mi gönül, yetmez mi? Aşkına yoktur enzade, Aklını aldı o taze, Aleme […]
Bu akşam ölebilirim, rüzgar, güneş, sağanak, Kalbimi, kemiklerimi etti mi tarumar, Her şey bitti demektir; ne rüya, ne uyanmak! Aralarında olamayacağım yıldızlar? Şu uzak dünyaların […]
Huda ağıdı yakan Doğu insanları Anladığınız acılara katlanabilirseniz kalın , sokak gibi anlamsız bir yanına yaşamın ağlamaya bilenirseniz gidin , rüya hafızlar rüya , bilgeliğe […]
Karanlıkta, Seninle aynı hizada, Adımlıyorlar. Yüzlerinde gülücükler. Birbirini arıyor omuzları. Oysa sen üçüncüsün, Gereksizsin. O kadar. Buruk bir kıskançlıkla izliyorsun onları. Yan yanasın onlarla. Dudakların […]
seninle sınırları kuşatılmış ülkelere gidelim bağdaş kuralım savaş artığı günlerin ortasına dizlerimde dinlenirken yorgun ağrıların eteklerimde rüzgârlansın şiirin gözümün gördüğü gök, yüzün olsun halep’ten başlayıp […]
Halil Kurbetoğlu, Fatma Barbarosoğlu’nun Hayat Teselli Olmaktır kitabını değerlendirdi Teselli Bulduklarıyla Yaşayanlar “Mesleğe otuz yılını vermiş bir hırsız”, canlı yayına bağlanan “emekli hava korsanı”, “çırpını […]
benim parmaklarım, yüzümün devamıdır ellerimse Tanrı’nın varlığına delil hiç ölmeyecekmiş gibi yaşar, hiç yaşamamış gibi ölürüz bize ihanet edenlerden, ölerek intikam alırız ben ki her […]