Mustafa Akar, Makinedeki Melek Doktrini
Makinelerin insanı kullanmasına ramak kala doğdum. Doğduğum yüzyıla esaslı bir elveda çekecek kadar büyüdüğümde, bu yüzyıl da beni kendi malı yapmaya yeltenecek kadar güçlenmişti. Soğuk […]
Makinelerin insanı kullanmasına ramak kala doğdum. Doğduğum yüzyıla esaslı bir elveda çekecek kadar büyüdüğümde, bu yüzyıl da beni kendi malı yapmaya yeltenecek kadar güçlenmişti. Soğuk […]
Tüm çocuklar haklıdır ağlarken Kırılan bir bardağın sesi hepimizi ilgilendirir İlk golü atanın kahramanlığı gibi geçicidir Tam anlatacakken hatırlanmayan anıları düşün Bu anı uzatmak istediğin […]
Sinende duran gönülçelen nefese Çerçiler sokağından nice kuşlar ahesteler çekiyor Topkapı minibüsleri ve çılgın kasetçiler köşede Evin sefası olmaya niyetli şen kızlar ve zamanın hatrı […]
Hiç roman yazmadım bilemem nasıl yaşanır uzun bir hayat Nasıl yazılır bilemem Masalından atılmış Leyla’yı yeni bir aşka ikna etmenin şiiri Hiçbir şey geri dönmüyor […]
İtalyan Edebiyatının en özgün, en yaratıcı yazarlarından biri olan Italo Calvino, uluslararası saygınlığı ve duruşu olan bir yazardır aynı zamanda. 1985′teki zamansız ölümüne kadar adı, […]
Arturo Massolari işçiydi, sabah altıda sona eren gece vardiyasında çalışıyordu. Eve dönmek için güzel havalarda bisikletle, yağışlı aylarda ve kışın da tramvayla uzun bir yol […]
Onları izlemeye koyuldum. Gece, ıssız bir sokakta, bir dükkanın kepengine birşey yapmaya çalışıyorlardı. Ağır bir kepenkti, demir bir çubuğu kaldıraç gibi kullanıp kaldırmaya çalışıyorlardı ama […]
yurdunu terk etmişti mecnun, çölü de terk etsin söyleyin, görme hevesinde ise Leyla’yı da terk etsin ey derviş, burada, olgunluğa erişince elde edilir erek sen […]
Eski ateşi gözden kayboldu Doğu hayatının Nefesi durakladı ve ruhu terketti vücudunu Bir resim gibi zincirsizdir nefesi Ve bilmez hayatın nedir tadı. Kalbi kaybetti arzuyu […]
Belleğime sürgün ediyorum kendimi Orada yaşayacağım gelecekte Zamanı gelip beni yitirince Tarihin boş sayfalarına bakın siz de Yaşam nereden bakarsan bak, hiç Dinmeyecek bir acı, […]
Don Quijote’nin maceraları, yolları ve dolambaçlarıyla, sınırı çizmektedir: eski benzerlikler ve işaretler oyunları onda sona ermektedirler; yeni ilişkiler daha şimdiden burada kurulmaktadırlar. Don Quijote deli […]
3 Haziran 1835, öğleden sonra saat bir’de, Bize, Fronçois-Edouard Boudin, Aunay Kanton Yargıcı, yanımızda Louis-Léandre Langliney, katibimiz de bulunduğu halde, Aunay komün başkanı tarafından, adı […]
Yaşamak istiyorum Yaşamak istiyorsun Yaşamak istiyor Böyle şiir olmaz, diyeceksin; biliyorum. Ama böyle dünya olur mu? Böyle barış olur mu? Böyle hürriyet olur mu? Böyle […]
Bir kuştüyüne değip de berelenmeden Bir güz yeşilinde örselenmeden hiç Çayırın acı yeşillerine uğramaksızın Hırpalanmadan gün ışığında Papatya kokularıyla ırgalanmadan Sen yine orda mısın demeden […]
Gün ışığı çilemeye başladı başucunda Denizler bir mavilik edindi günden Seher yeline uyup kuşlar yerinden uçtu Bu türküyü dinlemeyecek misin Hadi uyan Aydınlığa çık da […]
Aşksa bu, ben buna varım, günlerim sığı; Gündüze dek kalasın diye sevdim seni geceden Eşcilim ben, ben buyum, ne güzel huy bu; Bir hız gelsen, […]
Çocukken, Çoğu kez bir Tanrı kurtarırdı beni Bağırışlarından ve sopalarından insanların, Sonra oynardım güzelce ve güvenle, Korudaki çiçeklerle, Ve havası göklerin Oynardı benimle. Ve nasıl […]
biliyorum bu vakitte bana ne söylemek istediğini – söyleme! gör kararan zeminini küçük gölün ve telaşını dümdüz bulutların ihtişamlı ve kapkara – söyleme! bu gece […]
Bu dünyaya gelmeden önce Bana nasıl yaşayacağım gösterildi. Endişe vardı, keder vardı Sefalet vardı, acının yükü vardı. Beni ele geçirecek olan bağımlılık vardı, esir alan […]
Mevsimidir, bakır heykeller yağmurla yıkanır Ebabiller henüz görünmemiş gök tekinken Harlemli zencilerin glikoza batmış saçları için Mimarı için seni sende ayakta tutan direğin Çatlamaz kubbelerin […]
Şair Seyhan Erözçelik’i kaybettik. Cenazesi 25 Ağustos 2011 Perşembe günü Emirgan Camisi’nde kılınacak öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilecek. Seyhan Erözçelik ([i]); bilinçli, esrik bir […]
Hayriye Ünal şiiri. biri var burada sadece biri herhangi biri gibi bak ona sadece bak ona ve bakmaktan sakınma o bir rüşeym ama kendini duyuyor […]
İyi değiliz gözlük bak durmadan kırmaya çalışıyorlar bizi hiç iyi değiliz iki gözüm, bende can, sende cam bırakmadılar, daha kırılacak ne varsa bizde, gözlüğü olmayanlar […]
o bir çay istemişti, trenin içinde biz tren yolcusuyduk, çölün içinde ben yalnız kalmıştım, senin içinde oysa kaç kişinin yerine sevmiştim seni! aşkı geçtik, gözlerini […]
gözlerin yağmurdan yeni ayrılmış gibi çocuk, gibi büyük, gibi sımsıcak sen bir şehir olmalısın ya da nar belki granada, belki eylül, belki kırmızı gövden ruhunun […]
İyi-kötü dengesini kuran İslâm’ı anlatıyorlar. Birçok halk kesimi onu sadece bir “din” olarak gösteriyor. Ondan sonra da bu kavrama bir sürü şekil, portre ve hayaller […]
Kar yağdı durmadan üç gün üç gece, Tıkandı geçitler yollar kapandı. Yalnızlığın buzdan çetelesinde Kimseler umursamadı karı. Yüzlerinde iğreti bir kibirle Hep düşürmekten korktukları, Dalıp […]
Üstümde bu ütüsüz gökyüzü, Altımdaki tarazlanmış yol benim Hep yanımdaydı zaten, Kendimi bildim bileli. Zaman zaman katlayıp bazen açardım, Cebimde taşıdığım bir mendil gibi. Yani […]
saçlarında şimşek parçaları, dilinde kırağı, sen kimin yetimisin, kimi bekliyorsun durduğun yerde? sağır bir günün sonunda dilsiz bir gece sarıp sarmalıyor seni, gökyüzü gıcırtıyla kapanıyor […]
Durmadan avuçlarım terliyor, İnildiyor ardımdan Girdiğim çıktığım kapılar. Trenim gecikmeli, yüreğim bungun, Bir bir uzaklaşıyor sevdiğim insanlar. Ne zaman bir dosta gitsem, Evde yoklar. Dolanıp […]
Şiir yazmakla şiir okumak arasında sıkı bir ilişki olması gerekir. Başarılı şairlerin hepsi kendilerinden önceki şairlerin şiirlerini okuyarak öğrenmişlerdir şiir yazmayı. Kendi başınıza da olsa, […]
Çamurlu bir kapı, üstünde bir değirmi delik; Önünde tahta mı, toprak mı? sorma, pis bir eşik. Şu gördüğün yer için her ne söylesen câiz; Ahırla […]
ey sürüden arkaya kalmış yiğit arkadaşın gitti haydi sen de git bak ne diyor ceddi şehidin işit haydi git evladım uğurlar ola haydi git evladım […]
Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince heyhat, Günler şu heyulayı da, er geç, silecektir. Rahmetle anılmak, ebediyet budur amma, Sessiz yaşadım, kim beni, nerden bilecektir? Mehmet […]
“Şapka inkılabımız vesilesi ile” Genç zabit kafasında bir manifesto Kinci Mahmut bakımından gayet kırmızı İki, Padişah Efendimize gavur diyenler vardı Kendileri darül-acezeyle el ele ağzımın […]
‘bir yerlerde bir delikanlı var akciğerlerini yiyen’ çünkü utanç geçilebilir bir yoldur tabut en sadık ahşaptır sade ve kullanışlı bazı sakar kuşlar vardır gökyüzünü eskiten […]
Hastaneye kar yağıyor Bu bir şiir sayılabilir Çünkü gözlerim terliyor Camdan soğuk bir gündemle toplanan Üşüyen serçelere bakarken Sırlı kalmış bir sigara ciğerimin sonuna yaklaşıyor […]
Kendimin tanıdığıyım uzaktan Babamı hiç anlamıyorum O cığara içtiğinden beri Annem hep öksürüyor Olmayan bıyıklarım sararıyor Sarı saçlı kadın Kırık kaburgalarım olarak Rüyama düşüyor Telefonları […]
Sana dair bir ayrıntıdır kalbim. Bu cümle benim telefon numaram. Şöyle ki: Bir şey düşünürken aynı anda beynimden alt yazı olarak başka düşünceler de geçiyor. […]