Barış Erdoğan, Sultan-ı Yegah
biz her gece şiir içer her heceyle kendimizden geçeriz bir duygu selinde boğulsak da sultan-ı yegahı seçeriz hülyayla yola çıkmışsak gem almaz seferde sultan atı […]
Afraze Güneşin doğuşuna inandır beni Senden sonra batan Namlunun ağzında inancımın çöküşü Tandıra düşmüş çocuk gibi alevler içinde Baştan ayağa yanan Alevkeş halime susamışsan Yed-i […]
Birbirini çok seven üç arkadaş. Birbirlerinin tüm yaşadıklarını aynı zamanda yaşayamadıklarını bilen üç çocukluk arkadaşı… Çocukluktan tanışıp hayatlarını çok farklı tercihlerle şekillendiren bu üç arkadaş, […]
Hangi ara Zeynep oldun sen şimdi Eteğin hangi elde hangi kırdan dikildi Gökten düştüysen göster nerde gök Bu derinlik üstüne ne diye sindiGelemeyesin yanıma ah […]
1. Gün (Kahramanın Ağzından) Bu harpte nefsi müdafaa yoktur Yalın yakarışlar vardır Uzun sıçrayışlar diğer güne Bu yakamoz yakamoz güneş martıları Çivilenmiş dudak ucuna kerpeten […]
Otobüsten inince ilk iş sigara yakanların adına diyebilirim ki; yanılanların yeridir dünya. Ve sen kendini saçlarından asmışsın dünyaya. Son bir kez daha pişmanlığımı yanılıp Bir […]
Uzun zamanlı ayrılıkların sevgi dolu sözcüklerle bitmediği bir dünyadan,merhaba dostum, ben Azorka. Yazmayışlarının Genç Werther gibi mutlu olduğuna dalalet etmediğini bende en az senin kadar […]
16. sayısı ile okurlarının karşısına çıkan Mahalle Mektebi, edebiyatta merkez ve taşra algısının değiştiği, sorgulandığı günümüzde, tartışmalardan uzak kalarak, nitelikli edebiyat üretmek ve edebiyatın hayat […]
Mahalle Mektebi’nin 11. sayısı okurlarıyla buluştu. Derginin kapağı Sezai Karakoç’un “Biz koşu bittikten sonra da koşan atlarız.” dizelerini hatırlatıyor. Önemli isimlerin bulunduğu sayıda, okurların beklentilerini […]
yeraltına inelim oğlum karanlık adamlara silahlara ve yapış yapış masalarda oturup kalanlara elveda. alışveriş merkezinden çıkan o çocuk hiç büyümeyecek sigara içmeyecek ve fazladan bin […]
Rabbim beni sazlıktan koparmışlar gibi kalbime yeni bir nostalji download ediyorlar ve işte böğrüme bir mızrak daha saplıyorlar hayır dudakların kadar öldürücü değil Rabbim bir […]
Belki de sadece ölmeliydik tutup yaşamayı seçtik diye oldu her şey! Saat sabahın 4’ü; yorgun, yalnız ve kalabalık bir günün ardından satırlarınım naifliğine muhtacım. Yazmak, […]
Gün batar, devletler yeniden kurulurdu o akşamlarda. Bir sokakta yavaş yavaş yürüyorsan hayat sana acının ne demek olduğunu öğretmiştir. Bu aldığın dersler sana ne hayatı […]
Aramızda tartışıyoruz/ yaşamak mı zor Çince mi? Osman Konuk Küçüktüm. Ailemin işi sebebiyle yaz tatiliniköyde geçirmem gerekiyordu. İlk defa o yaz uzunca bir yolculuğa çıkıyordum […]
Kapıyı açtığımda yumuşak bir rüzgarın yüzüme çarptığını hissettim. Yoksa yumuşak bir rüzgar yüzümü yaladı mı demeliydim. Ama bana çarpmış gibi geldi, yumuşak ama çarptı… Hava […]
Rantsal insan ilişkileri. Tüketim toplumu; günümüzde üzerinde bilimsel tartışmaların yapıldığı ve çoğu görüş sahiplerince çağımızın insan tipini tanımlayan kavram. Bu tanımlamanın derinlerine ve arka planına […]
Bir gülün gölgesi düşmüş yüzüne Kötü gülün, zalim gülün, dar gülün Gel otur biraz yaşlanınca kalkarsın Yüzün biraz, sesin biraz, kal biraz Annenin elleriyle aynaları […]
Okumak, zehirli bir sürüngen ısırığı! Elime aldığım bütün kitaplar birer sürüngen gibi dolaşmaya başlıyor beynimde. En zayıf yanımı kolluyorlar en zehirli cümlelerini sakladıkları kuyrukları ile […]
Buzul çağından kalma bir soğukluğun mosmor yaptığı ruhunda fırtınalar kopuyordu. Eski ama temiz giysilerinin içinde kendini o kadar yalnız hissediyordu ki… Kimliğini kaybetmiş insanların telaşıyla […]
Elizabeth Lunday’in Büyük Sanatçıların Gizli Hayatları adlı kitabını okuduktan sonra resim sanatına farklı gözle bakmaya başlayacaksınız. Hatta hiçbir müze gezisi sizin için durağan ve sıkıcı […]
Akşamları daha bir severim İstanbul’u. Aslında İstanbul’u sadece akşamları severim. Tamam itiraf ediyorum artık İstanbul’a aşık değilim. Bence ilişkimize bir yaz molası vermeliyiz. Kabul edelim […]
Bu vakitten sonra alfabede mühim değişiklikler yapılamaz. Ama 32 harften söz edene saldırmak da gerekmiyor Türk dili bilinen 1500 yıllık edebi tarihinde tamam dört adet […]
“Eğer mutlu olacaksan, hayallerin orada bekliyor. Zamanı geldiğinde git ve al!” Michael Jackson’ın babası “Önce sigortalı bir iş, sigorta çok önemli” Babam Kim istemez ki […]
Namuslu adam kalmamış bu dünyada iki gözüm. Müsümandır, namazında, orucundadır, hakkımızı yemez diyorduk ama, biz onun hatırını saydıkça o, bizim tepemize bindi. Eh, artık çocuk […]
Hayatta hiçbir şey için taviz verme. Verdiğin her taviz, hayalinden bir parça alır götürür. Sonunda amacına ulaşırsın belki. Ama hayalinden geriye tek bir parça bile […]
09:33 ADAM: Günaydın! Bugün size ben bakacağım. ŞEHİR: Günaydın da. Yarım saat geç kaldın. ADAM: Biliyorum! Gerçekten, çok özür dilerim! Sıranın bana geldiğinden daha dün […]
Yıllar öncesinde bir siperden bahis açmıştım. Hiçbir işe yaramadı. Yokmuş o sipere yatacak kimse. Siper gitti, düz bir yer kaldı elimde şimdi. Homeros’un istifade ettiği […]
Bu evin hayalini dört yıldır kuruyordum. Geniş (190 metrekare) ve bahçeli (50 metrekare, arka bahçeyle toplamda). Üstelik sağlam, bakımlı. Beş parasız, işsiz güçsüz, hatta serseri […]
Sabah saat daha yedi olmadığı halde Makar Kuzmiç Bliostkov’un berber dükkânı açık. Şık giyimli, ama üstü-başı kir içinde , henüz yüzünü bile yıkamamış bulunan yirmi […]
tarihe kastım var tırnak içinde geçmek gibi hünerim kalmadı yaşlıca bir maydanoz demetinin sapından ayıklanıyorum kimse nereye gideceğim konusunda kafa yormuyor zamanın tekerliğinden conta çalsam […]
kesikli bir şiir olucak bu çünkü nedensiz olur sevmek, burdan geçen patika yada beni ismimle çağır diye başlayan günah içindeki kelimelere dikkat et diyen tabela […]
“Kelime” başına düşen edebi günahımla bağışla beni.. Bir kelime bilmek azıttı bizi. Kelimeye hükümdarlık kokusuyla sarhoş olduk. ‘’Bilmek azap verir’’ demişti bir şair, ne kadar doğru. […]
Öncelikle koç burcu olmanız şart. Şaka şaka adam olun yeter. Bu mesleği önerirken aslında kendi kendime hayıflanıyorum. Yani yazdıkça hoşuma gidiyor ve kendi kendime diyorum […]
En iyilerimizin sonu genellikle kendi ellerinden olur sırf uzaklaşmak için, ve geride kalanlar birinin onlardan uzaklaşmayı neden isteyebileceğini bir türlü tam olarak anlayamazlar. […]
tibet’e git deveye bin incili oku ayakkabılarını maviye boya sakal bırak kağıttan bir kanoyla dolaş dünyayı the saturday evening post’a abone ol çiğnerken sadece sol […]
Ey dalga dalga omza kadar uzanan yele! Ey bukleler! İhmalle yüklü güzel kokular! Bu akşam loş odamı bu saçlarda uyuyan Hatıralarla -Ne haz! Ne gayş!-doldurmak […]
Derdim: yeter, sakin ol, dinlen biraz artık; Akşam olsa diyordun, işte oldu akşam, Siyah örtülere sardı şehri karanlık; Kimine huzur iner gökten, kimine gam. Bırak, […]
Ölümcül sessizliğin en yüksek sesi Karanlığa ve diri serinliğe gömülü alandaki bahçe. Gecenin karanlığında devliğini yitiriyor yüzlerinin arasından ışıklar sızan evler. Geçmiş göklerin derinliğinde, yıldızlar […]
süslenip bir yangına gideriz seninle rüyanın gümüş kapısına… akşamın kadehi kırılır dizlerimizde evler, ağzında bir parça tabutla gelir ve başlar sıkıntı mermerde. süslenip bir yangına […]
Hem Batı, hem Doğu esinli, uygarlığın her “çeşni”sine açılmış Sevmek Zamanı olanca görkemini bugün de koruyor. Dergâh Yayınları 1973’te, kırk bir yıl önce, Metin Erksan’ın […]