24 Ağustos 2020

Turgut Uyar, Yenilgi Günlüğü’nden

ile izdiham

pazartesi


benim adımı bağışla
. . . . . . . . .


“sabah uyandırıldığında pazartesiydi
bunu iyice bildi, ağzı çirişli
yersiz, ürkek, yeni yaratılmış gibi
coşkun bir göke uyumsuz ama kararlı
durmaya, direnmeye, aşk olmaya sanki
elleri ve beyni hemen çalışkan kesildi
sonra bir den bir ışık bir ışık bir ışık


hazır bir biçimlenmeyi aldı geldi
çünkü -anlar gibiydim- biraz yenildi
hemen bir coşkuya gidiverir alışkanlığı
oturur tıraş olur, ekmek kızartıp yer
kolunda sonsuz bir güç, elinde hüner
olağan sanıverir doyumsuz karanlığı
inanırım böyle başlar bütün pazartesiler


yenilmenin tohumunu taşır her pazartesi
çünkü yoktur dağların ve yaratılışın öncesi
insan uzatır ellerini bir perdeyi çeker


ve pazarsızlık kişiyi şaşkın eder
siner buğular gibi düşüncemize
her şeyin en haklısı en incesi


beklemek bir tepenin mutluluğunu
bir acının yakıp geçmesini beklemek..”


karanlık!
aldım kocaman yaprakları yatağıma getirdim
bir çeşit zina gibi yaratılışla
ki ben kocaman balıklar tuttum, sonra bıraktım
akşamlara işi bıraktığım sorumsuzluk adına


benim adımı bağışla,
beni iklimler coğrafyasının ta kendisi
sanırım suyum başkalarınca ısıtılır
pazartesi.


kendimi bir yılların içine kapadım
kendimi koyverdim bir sulara
çok öldüm çok dirildim anlamadım
kendimi kendi akrostişime adadım
kendimi gerekçesiz oralara buralara


karanlığı düşündüm, kimler yapardı onu
karanlık bir simge değildir, bir yaşama
durmadan bağırırım ona, bağırırım
ölümü ve gömülmeyi ayırt etmem ama.
aldım pazartesi akşamı bir okka sucuk
öncesiz ve beceriksiz geldim odama


seni en sona sakladım alçakgönüllü ışık
hızını hiç kesmeden avadanlıklarımı bileyen
geliyorum. bana hazırlanan her şeye hazırım
ki bu hazırlığına katıldığım suların en güzelcesi


. . . . . . .


çaldım kapıyı açtılar. odama
kravatımı çıkardım
gökleri yadırgamadım
güleryüzlü ama yeni
çünkü ortada ben vardım.


Turgut Uyar
İZDİHAM