14 Ocak 2022

Kadir Daniş’in “Gözlerimiz Kamaşırdı Dehşetten” Romanı Okurla Buluştu

ile izdiham

Kadir Daniş’in kaleme aldığı “Gözlerimiz Kamaşırdı Dehşetten” okurla buluştu. Ketebe’den çıkan kitap, tarihî roman, polisiye, fantastik ve bilimkurgu gibi pek çok türü bir arada sunarken dili ve üslubuyla öne çıkıyor. Osmanlı’nın son dönemlerinde boy gösteren dahi dedektif Yıldırım Agah’ın önce imparatorluğu sonra da dünyayı ele geçirmek isteyen ezoterik bir örgüte karşı verdiği mücadeleyi konu alan eser, ironik yaklaşımı ve baş döndüren kurgusuyla okura bol tebessümle birlikte edebi bir şölen vadediyor.

Yazdığı eserlerle genç yaşında büyük bir başarı yakalayan Kadir Daniş’in romanı Gözlerimiz Kamaşırdı Dehşetten, Ketebe etiketiyle raflardaki yerini aldı. Serçelerin Ölümü ve Yeryüzü Blues kitaplarıyla tanınan yazar, 20 yaşındayken yazdığı ve ilkin Panoptik Bela adıyla yayımlanmış olan romanı Gözlerimiz Kamaşırdı Dehşetten’de okurlarını eski İstanbul’un karanlık dehlizlerinde geçen dehşetli bir maceraya götürüyor. Bu öyle bir macera ki hem cinlerden, perilerden, vampirlerden, cadılardan, kadim anlatılardan ve ezoterik örgütlerden dem vuruyor hem de bunu eski Türkçeyle yenisini başarılı bir şekilde harmanlayarak ortaya dimağda edebi lezzeti arşa çıkaran bir tat bırakarak yapıyor.

Osmanlı’nın son döneminde dahi bir dedektif olan Yıldırım Agah’ın başrolde yer aldığı macera, eğlenceli, ironik ve akıcı anlatımıyla yüzlerde tebessümü asılı bırakırken bazen beyinde havai fişekler patlatıyor bazen de ele aldığı temel insanlık meseleleriyle ilgili kapıları aralıyor.

Kitapta 15 yaşından öncesini hatırlamayan ve 40 yaşlarında sadece Osmanlı’da değil tüm dünyada çözdüğü vakalarla büyük bir üne kavuşan Yıldırım Agah’ın macerası, cennetin yeryüzündeki gölgesi olarak gördüğü İstanbul’da işlenen garip cinayetlerle başlıyor. Çözülen her düğüm vakayı başka birine götürürken dahi dedektifimiz ve yardımcıları Muin Paşa ile Fuad Sani kendilerini Yediler Tarikatı’nın kıskacında buluyorlar. Oyun içinde oyunun yer aldığı hikayede bir sonraki adımın ne olacağı, gerçek suçluların kimler olduğu kitap boyunca gizemini koruyor. Çok geniş teknolojik imkanlara sahip olan Yediler Tarikatı, karmaşık manipülasyonlarla önce Osmanlı Devleti’ni yıkmak, sonra büyük bir Dünya Savaşı çıkararak yeryüzünün hakimiyetini ele geçirmeye çalışıyor. Yıldırım Agah ve arkadaşları ise bu ezoterik tarikate karşı canla başla mücadele ediyorlar. Kitapta tarikatla ilgili verilen şu bilgiler tüm bu fırlamalıkların içinde çok tanıdık durumlar ve öngörüleri de işaret ediyor:

Kadir Daniş: Dilin büyüsüne inanıyorum

“Simyacı da anlatmıştı Yediler’i size. Söylediklerinde hakikat payı var… Sizi manipüle ederken sık sık gerçeklere de başvurdu. O şeytanların bir taktiğidir bu; yalanlarını gerçeklerle örerler. Böylece foyalarını meydana çıkaramayacak kadar karışır kafan, kazara bir falsolarını yakaladığında da hemen söyledikleri doğruları suratına fırlatıp seni iftiracılıkla suçlarlar. Bu yüzden tekzip etmek imkânsızdır onları.”

Gözlerimiz Kamaşırdı Dehşetten’de dünya tarihinden kimi gerçek kimi keskin bir zeka ürünü olarak yeniden ele alınmış pek çok mesel, hikaye, anlatı, masal yer alıyor. Hatta Kadir Daniş tüm bu eğip büküp yeniden şekillendirdiği hikayede zaman zaman kendini tutamayıp sayfaların içinden okura göz kırpıyor:

“Kadriel Mekdanniş isminde, eserlerini Fransızca veren İngiliz bir yazarın bilimkurgu türünden Gülünç Kıyamet adlı kitabı elinde tuttuğunuz. Kimbilir ne zaman, nereden geçmişti elime. Vaka için bu kitabı son derece mühim kılan noktalarsa epey dikkat çekici. Romanda dünyayı esrarengiz maksatlar doğrultusunda kıyametvari felaketlere sürükleyen ezoterik bir teşkilat anlatılıyor…”

Romanın sürpriz sonu ise kahramanımızın sonsuz yolculuğunun beklenmedik durağını oluşturuyor.

Tür olarak tarihî roman, polisiye, fantastik, bilimkurgu arasında mekik dokuyan kitap hem bunların hiçbiri hem de hepsi ve daha fazlası aslında.

İZDİHAM