3 Ağustos 2020

Halil İbrahim Kuruçay, Modern Yalnızlık Paylaşılmaz, Hissedilir : 9 Film Önerisi

ile izdiham

İletişimsizliğin mümkün olmadığı bir çağda yalnızlık sade şurda burda değil; düşüncede, hatırada ve dilekte kendini bulunduğu toplumun içerisinde soyutlamış insanların hayatını konu alan filmler sizlerle, iyi seyirler.

AŞK (2013)

Theodore Twombly hayatını, yakın gelecekte nadir bulunan bir şeye dönüşmüş olan el yazımı mektupları yazarak kazanmaktadır. Ve bu yıllarda insanların işlerini artık bilgisayar programları yerine getirmektedir. Theodore, karısından boşandıktan sonra bir apartman dairesinde tek başına yaşamaya başlar ve bir gün karşılaştığı bir teknoloji reklamıyla birlikte hayatı değişir. Kusursuz bir yapay zeka programı sunan yeni bir işletim sistemi, onu son derece çekici bir kadın olan Samantha ile tanıştırır. Sanal bir varlık olan ve sadece bir sesten ibaret olan Samantha, Theodore’u dünya ve hayat üzerine sorduğu sorularla birlikte bambaşka bir gerçeklikle tanıştırır. Ağır bir depresyonun içerisinde olan Theodore, yavaş yavaş hayatın keyifli yanlarını fark etmeye başlarken yapay zeka programıyla arasındaki ilişki de gitgide tuhaflaşır.

Toni Erdmann (2016)

Bir baba habersizce yurtdışındaki kızını ziyarete gider. Kızının neşesini kaybettiğine inanır ve ona sürekli sürprizler ve şakalarla yaklaşmaya çalışır. Maren Ade’nin yazıp yönettiği filmin başrollerini Peter Simonischek ve Sandra Hüller gibi Avusturya sinemasının tanınmış isimler paylaşıyor.

Sevmek Gibi (2012)

Akiko, eğitimi için gerekli parayı sağlayabilmek için okul dışında farklı işler yapan genç bir üniversite öğrencisidir. Bir gün işi sırasında tanıştığı müşterilerden birisi, yaşlı bir profesör olan Takaşi’yle aralarında başlayan ilişki hayatında bir dönüm noktasını doğurur. Bu olağandışı ilişkinin içerisine, üçüncü kişi olan Akiko’nun belalı sevgilisi de girdiğinde işler çığrından çıkacaktır.
Uzak (2002)

Bu filmde, fotoğrafçı bir gencin film çekmek için geldiği İstanbul’da yaşadığı hayal kırıklıkları ve buhranlarına yolculuk yaparız. Büyük umutlarla geldiği ve projelerini yürütmeye çalıştığı bir süreçten geçerken bütün heves ve isteklerinden geri çekilecek bir moda gelişini izleriz. Mahmut içine kapanır ve ideallerini rafa kaldırır.
Anomalisa (2015)

“Bir yerlerde herkese göre birinin olduğunu ve sevecek birilerinin olduğunu ve konuştuğunuz her insanın sevgiye ihtiyacı olduğunu hatırlayın.”

İngiliz Michael Stone, müşteri hizmetleri üzerine bir kitap yazar ve tanıtım için Amerika’ya gelir. Michael; insanlarla yakın ilişkiler kuramayan, ilgisiz ve heyecansız bir adamken; kaldığı otelde duyduğu ses, onu tekrar hayata bağlar ve o sesin peşinden koşar…
Gerçek Sevgili (2007)

Lars internetten tanıştığı yeni arkadaşını, erkek kardeşi Gus ve eşi Karin’e tanıştırmak ister. Tanışma için bir akşam yemeği düzenleyen evli çift, Lars ve yeni kız arkadaşını gördüklerinde gerçek bir şok yaşayacaklardır: Çünkü Lars’ın arkadaşım dediği kişi oldukça güzel bir oyuncak bebektir. Lars’ın akıl sağlığından yoğun şüpheler duyan ve komşularını durumu nasıl açıklayacaklarını kara kara düşünen Gus ve Karin bir çözüm yolu bulurlar. Lars’ı aile doktorları Dagmar Bergman’a götüreceklerdir.
Detachment (2011)

Henry Barthes bir okulda vekil öğretmenlik yapmaya başlar. Geçmişinde yaşadığı travmalar onu bırakmamıştır. Annesine dair sürekli hatıralar gözünde canlanır. Mutsuz, kaygılı bir profil çizer. Hayata ve insanlara dair derin bir kopukluk yaşar. İnsanların içinde bile yalnızdır. Filmde Albert Camus ve Edgar Allen Poe gibi edebiyat dünyasında “yalnızlık ve hüzün” konularını işleyen edebiyatçıların eserlerine yer verilir. Filmde öğrencilerinin ailevi sorunlarına da yer verilir. Filmde bir öğrencisinin intiharına tanık oluruz. Bu filmde ileride sağlıklı bir birey olmada ön koşulun aile bağlarının sağlam olması ile ilgili mesajlar verilir.
Aşkı Beklerken (2019)

Aşkı Beklerken, aynı apartmanda yaşayıp yolları bir türlü kesişmeyen iki gencin hikayesini konu ediyor. Remy ve Melanie, Paris’te aynı apartmanda yaşayan ancak birbirlerinden haberleri olmayan iki komşudur. Birbirlerine tıpa tıp benzeyen yaşam tarzlarına sahip olan Remy ve Melanie’nin tanışmamış olması oldukça tuhaftır. Kendilerine ait tek kişilik dünyaları olan iki genç, büyük şehrin kalabalığında sürekli bir arayış içindedir. Ancak ne kadar arasalar da bir sonuca ulaşamazlar.
Ben Efsaneyim (2007)

Robert Neville çok başarılı bir bilim adamıdır, ama o bile tedavi edilemeyen, insan yapımı o korkunç virüsü kontrol altına alamamıştır. Her nasılsa virüse bağışıklık gösteren Neville, New York şehrinden, hatta belki dünyadan arta kalan yerde, hayatta kalmış tek insandır. Neville üç yıl boyunca inancını yitirmeden her gün telsiz mesajı göndererek, umutsuz bir şekilde, hayatta kalmış başka insanlar bulmaya çalışır. Ama yalnız değildir.Belki de insanoğlunun son ve en iyi umudu olan Neville’i ayakta tutan tek şey kendine düşen görevi yerine getirme arzusudur: Kendi kanını kullanarak virüsün etkilerini tersine çevirecek bir tedavi bulmak. Ama karşısındakilere karşı sayıca az olduğunu bilmektedir?

Halil İbrahim Kuruçay

İZDİHAM