Halil Ecer, Tarihi Söz Kaçakçılığı

Gazeteciler ve muhabirler protokol hizasına gelmeden ölebilirler
Tüm insanlar mütemadiyen ölebiliyorlar
İstiklal marşından ve saygı duruşundan da muaflar üstelik
Protokol çizgisi olsa dahi hizaya gelmek kulağımıza belli başlı kesikler bırakabiliyor
Ve duymamak için kesiklere ihtiyaç duyulmuyor çoğu zaman
Fakat yine de sen bir muhabirin kadrajına sığmayacak inceliktesin
Toplum, raporlara ihtiyaç duyulmayacak delilik hallerinden uyanmak istiyor
Bunun için tarihe bakar adım yürüme çabasında
Mezopotamya diyoruz çoğu kez kendi aramızda
Antik bir devrin mahcubiyeti sinemize yerleşirken
Sümer de iyiydi falan diyoruz
Birkaç tarihi söz kaçakçılığından müebbet yemiş birkaç aydın biriktiriyorum cebime
Ve cebimdeki son amin’in sana denk geliyor oluşu hala güzel
Hala güzel olup fakat olmayan şeyler de var
Ama bir şey yok diye oturup varlık felsefesi ile kafayı çizdirmiyoruz
Çizdirmiyoruz çünkü
Ressam lobisi tuvala nakş edilecek bazı sakıncalı renklere yasak getirmiş
Olsun yine de sen, fırça tuvale değmeden bulaş beyaza çalan önlüğüme
Kirdir diye temizlenmeye yeltenirsem!!!
mahkeme gününde seni göreceğim için sevinebilirim
Yine de cezanın acziyeti ile önlüğüme bulaşmış seni
kir diye silmeye cüret edemem
Bu yüzdendir ortadoğudaki cezasızlık halleri
Hep hasır altı edilmekte
Kirine bulaşmış yüzümün tüm nuru kutsal kitapların satır sonlarında saklı
Gizli saklı bir şey kalmasın diyedir tüm çabamız
Olabildiğince çıplak
Olabildiğince olabilecek şeyler
Şiirin de bir protokolü olsun diye
Ardına seni koyduğum bir şiir hattı çiziyorum buraya
Ötesine geçmek yasak değil fakat gayri terbiye dairesine bir elif miktarıyla aykırı olur.

İzdiham Dergisi