Şükrü Erbaş, Uzakların Büyüsü
İki valiz, bir omuz çantası ve üzerinde büyük mağazalardan birinin adı ve arması bulunan büyükçe bir naylon torbaya doldurduğu gücenik geçmişiyle, terminalin, yüzlerce sesin kesişmesinden […]
İki valiz, bir omuz çantası ve üzerinde büyük mağazalardan birinin adı ve arması bulunan büyükçe bir naylon torbaya doldurduğu gücenik geçmişiyle, terminalin, yüzlerce sesin kesişmesinden […]
Koyu bir çamur bulup solucanlara uysam, Bir derin çukur kazsam canım için cihanda, Serip kart kemiklerimi, bi yatsam, bi uyusam, Bataklığa gömülmüş timsah gibi nisyanda […]
Issız bir evde, Korkudan ağlayabilseydim; Gözlerimi çıkarabilsem de, Yiyebilseydim; Senin sesin için yapardım Bunları, Yaşlı portakal ağacı sesin; Senin şiirin için yapardım Bunları, Çığlık çığlığa […]
Bir zamanlar diyordum ki: Bu Türktür, bu Bulgardır, bu Yunanlıdır. Ben vatan için öyle şeyler yaptım ki patron tüylerin ürperir; adam kestim, çaldım, köyler yaktım, […]
İyi Huylar Oyun Atölyesi, çocukların ahlaki, duygusal, sosyal ve zihinsel gelişimlerini desteklemeye yönelik oluşturulmuş bir programdır. Okul öncesi eğitimde, ilk ve orta öğretimde çocukların ahlaki […]
“Korkuyorum sana aşktan bahsetmeye ben” Ferdi Tayfur Arabesk müzik en çok o anlarda anlam kazanır. Normal zamanlarda hepimizin biraz acıma ve alaylı karşıladığımız, Orhan […]
İnsanın kendisiyle yüzleşmesi giderek zorlaşıyor. Çünkü hepimiz o kadar büyük bir boş meşguliyetler döngüsünün içinde esir durumdayız ki dönüp kendimize bakacak vaktimiz olmuyor. “Hakkınızdaki kötü […]
Vasya defterine şöyle yazdı: “Bir ineğimiz vardı. Hayattayken sütünü annem, babam ve ben içerdik. Sonra bir oğul doğurdu – bir dana, o da onun sütünü […]
“Canına tak etmişti. Kim bilir bu kaçıncı tak edişti? Tak etmek ne demekti? Bıkmak mı, ölmek mi, özlemek mi, üzülmek mi… Yeterdi! Hiçbir zaman doktor […]
Acın başkalarını güldürebilir; ama gülüşün başkalarına acı vermemeli. Hiç kapıldın mı o hisse. Gitmek istersin hani, ama aynı zamanda da kalmak gelir içinden . En […]
Bay K.’nın ev sahibinin küçük kızı ,’’Köpek balıkları insan olsaydı küçük balıklara daha iyi davranırlar mıydı?’’diye sordu. Bay K.,’’Evet,’’ dedi.’’ Köpek balıkları insan olsaydı, denizin […]
Birbirlerine sıkı sıkı sarılmış insanlar, dünyada geri kalan her şeye gözlerini yummuş, görünüşte vebayı alt etmiş, tüm sefaleti ve aynı trenle gelip karşılarında kimseyi bulamamış […]
20İç geçirmelerimi satın alın. Kuşkularımı alın. Size bir külah yüz buruşturması mı vereyim? Her şeyi sattığımda Kendimden uzakta yeniden doğmaya gideceğim bir hintkirazıyla çok yumuşak […]
Çok güzel günler geçirdim, inkar edemem. Çok güzel sahurlar ve gerçekten çok güzel iftarlar. Ramazan ayının verdiği mahmurlukla her şey bambaşka güzelleşirken ben de güzelleştim. […]
DENİZE ATILAN ŞİŞE I Horatius, yıllar kanatlarını koparıncaya kadar güzelden güzele koşan kelebek… Hayatı iksir gibi yudum yudum içen ve her nefeste fâni zevklerinden ebedi […]
Okullar fen, teknoloji ve matematik gibi alanlardaki başarısızlıklarından dolayı amanvermez bir baskıyla karşı karşıyalar. Bazı okullar ise felsefe ile ilgilenmeye başladı. İngiltere’de 9 ve 10 yaşlarındaki […]
“Yerler buz tuttuğunda ellerin ceplerinde yürüme, düşersin. “ demişti annem ben küçükken. Ben büyüdükçe, buz tutan çok daha fazla şeyin olduğunu öğrendim. Bugün buzları […]
ARKA KAPAK: Bir yaşama sanatı olarak felsefe: Büyük düşünürlerin fikirlerini ve düşüncelerini gündelik hayatımızdaki sorunlara nasıl uygulayabiliriz? Bu kitabın cevabını aradığı temel soru bu. Bunu […]
“Yalnızım ve en kuvvetli tarafım da bu. Nasıl yorumlarsan yorumla. Hoşçakal” İsmet Özel “Şu yalnızlık çıkmazında önümde niye sen varsın Niye her şey bir anda […]
Sinema, genellikle anlaşılması zor, yüksek bir yaratıcılık gerilimi içeren bir özgün sanat biçimidir. Bu, ben anlaşılmak istemiyorum demek değil, ama Spielberg gibi, örneğin genel kitle için bir film yapamam. Eğer yapabileceğimi keşfetseydim acı duyardım.
Başın çok yükseklerde eğil selvi boylu Eğil bir kez nasıl bir şeysin göreyim Nasıl liman çocukları zalim Nağra atarlar gecenin koynuna Daha başkaları da var […]
Bir suç oluyorum ben de külümü karıştırınca Kimleri, kimleri, kimleri vursam Önce kendimden mi başlasam şakalaşmaya Önce kendimden mi başlasam Ben istesem horoz gibi öterim […]
82 yaz sonuydu, belki de Eylül, üniversiteye kaydımı yaptırmak üzere ilk kez geldiğim Ankara’da yaptığım ilk iş Kızılay’a giderek Selanik Caddesi’ndeki Mavera bürosunu bulmaktı. Mavera […]
Louis-Ferdinand Céline yirminci yüzyıl Fransız edebiyatının önde gelen yenilikçilerinden. Öfkeli ve dağınık üslubuyla dürüstlük, güzellik ve her türlü değerden yoksun dünyaları kasvetli bir hava içinde […]
Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız yaprakla yağmurun aşkı meselâ kim olsa serpilen coşturuyor bizi imreniyoruz başkalarının mahvına. Yağmur mahvoluyor çarparak kendini parçalıyor mâşukunun açılan kıvrımında yaprak […]
“Bütün insanlar sıkıcıdır. Sıkmak, kendini ve başkalarını sıkmak diye ikiye ayrılabilir. Başkalarını sıkanlar ayaktakımı, yığınlar ve genel olarak bütün insanlık kafilesidir. Kendilerini sıkanlar ise seçkinler, […]
Didem Madak röportajı, internette sadece İzdiham’da. Hayat hikayelerine bayılırım. Ben toprağa 36 numara ayaklarıyla basan, biraz şaşkın bir kadınım. Tuhaf bir masal. Yerde ne var yer […]
Türkçeyi şimdiden ana dilleri gibi konuşan Suriyeli iki kara çocuk, balıktan dönen sandalı görünce yüzdükleri kıyıdan fırlayıp, kumsalda benim tarafa doğru koşuşarak adamın karaya çıkmasını […]
Kırgızistan’da batık bir vadide Men seni bela sandım. Kalbimden uzakta çok uzakta bir kurt öldü. Şarap kızılı bir lale sızıpdur şimdi orada farkında mısın? Geceyarısı […]
Zindan iki hece, Mehmed’im lâfta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de, geri adam, boynunda yafta… Halimi düşünüp yanma Mehmed’im! Kavuşmak mı?.. Belki… Daha ölmedim! […]
Bitkin bir şekilde yürüyordum parkta… Bir arabada çalan parça: “Özledim seni harbiden / aklıma da düşüverir aniden / içince, açılınca…” Müziğin verdiği “melankoli” ile […]
I- Seyyaha Dair Ortaçağın en büyük seyyahı ve Rıhletü İbn Battûta diye bilinen seyahatnamenin sahibi, tam adı; Ebû Abdullah Muhammed b. Abdullah b. Muhammed […]
“Futbol bir ölüm kalım meselesi mi? Hayır, bundan çok daha önemli.” Bill Shankly Jacques Derrida, 60 yaşında olduğu 1991 yılında verdiği samimi bir mülakatta ağzındaki […]
İyi bir şeydir insanın uzaktan bakabilmesi hayata, Ve anlayabilmesi hayatın kendini nasıl algıladığını, Ayakta kalabilen, atıldıktan sonra tehlikenin kollarına, Fırtınalarda ve rüzgârlarda yolunu bulabilmiş birisidir. […]
hazırlandın diyelim bir yolculuğa “bu,yalnızlığıda olabilir”diyor birisi dayanıklımısın bakalım silahın nedir ilkin asfalt ve beton bir bakarsın önün ardın su kesilir yüzme de bilmezsin ayrıca […]
“Hayat bizim için bir sürgün ve boşluk da bir vatan mı yoksa?” (s.9) “Bizim azizlerle yakınlaşmamızı sağlayan bilgi değil, derinliklerimizde uyuyan gözyaşlarının uyanmasıdır. Ancak o […]
“Yaraların iyileşmesi isteniyorsa, yaralayan yay ele geçirilmeli. Çünkü arp kırıksa, kırılmışsa, bir akor titreşir ve ağlar…” (s.31) “İnsanlara dayanmak gerekiyor. İnsanlara dayanmak; kişinin yüreğinde açık […]
İÇİMDE GİDİP GELEN BİR TRAMVAY / NEREYE GİTSEM Şiiri dışarda bırakırsak, bana göre yazılması en zor yazınsal tür öyküdür. Öykünün uzunluğu ne kadar değişirse, yazma […]
Bütün yetimler kendilerinden bekleneni değil beklenmeyeni yaparak meşhur olurlar. Onunki de sanırım böyle bir hikâyeydi. Ve bazı hikâyeleri insan ancak okuyabilir; anlayamaz. Heba olmaya hevesli […]
“Epigraf kullanmayın, çünkü yazının içindeki esrarı öldürür!” Adli “Böyle ölecekse, öldür o zaman sen de esrarı, esrar satan yalancı peygamberi öldür!” Bahti Yatağın başından ucuna […]