Mazlum Mengüç, Masaya Talan
Masaya bir ağırlık , aklıma iç dik yokuş, ve yürümek; yeşil sandaletli bir mesafe.. Epeydir kendimi böyle yanlış, böyle seninle deniyorum. Aslında masaya bir virgül […]
Masaya bir ağırlık , aklıma iç dik yokuş, ve yürümek; yeşil sandaletli bir mesafe.. Epeydir kendimi böyle yanlış, böyle seninle deniyorum. Aslında masaya bir virgül […]
SALACAK Binlerce kilometre yolun , yüzlerce dağın , bayırın , ovanın dürülüp katlana katlana gelip sönümlenerek kendilerini serin sularına bıraktıkları Boğaziçi. Bir haftalık ayrılığına dahi […]
şimdi kimbilir neler anlatılır Narine’ye kulağına neler fısıldanır nasıl naz yapılır dizinin dibinde oturup Narine’nin soğuk bir kış gecesinde medet ummak gibi güneşten “sev beni, […]
Evimizin balkonu İpi çözülmüş sandal gibi Ayrılıp gidiyor bu yaz geceleri Ayın elleri Gelip çözüyor bazı düğümleri Ya gök yaklaşmış Ya ağaç o kadar yükselmiş […]
“galiba yapamayacağım” deyip de yaptığın şeyler ne olmak istediğimi anlatabildim mi elini alnımda bir defa bile duymadım burada halbuki ile başlayan bir mısra olmayacak sen […]
İşçi geliyor ağaç budamaya, O ne tafra, o ne krallık, Bir omuzunda balta, ötekinde ıslık, Yer değiştiriyor kuşlar dallarda. Kente dönen çılgın mızıkacılar, Çiçek tozu […]
gözlerin eme eme bu çıradan irin nedenlerin cerahatlarını tüterdi adab-ı sihrin göre göre göz içine düşen zaman düş boşluğuydu peşin sürgünlerin dağlara gebe çığlık uçurumuydu […]
kalbim! tahammül teknem! dur biraz burada zaman yok kuşlar yok varış yok ne tutunabileceğim bir kıyı düşü ne kendi kederini çitileyen deniz kanamalı insanla beslenen […]
yaz bitmiş yazıt bırakmaksızın, dünya neşeyle esrik, ama yeterli değil. sonsuz yaşamın himayesi, ilgisiyle mest oldum, ikna oldum şansıma, ama yeterli değil. hiçbir yaprak, […]
Fatma Şengi Süzer, Hece ve Ayvakti dergilerindeki mısraları seçti. apar topar firar et yeter epeydir damlalarını saydığın yağmurda eriyen metropolün pençeleri döşemeleri sökülmüş etrafa saçılmış […]
Yedi İklim Dergisi, Fatma Şengil Süzer O mısralar var ya iki yay gibi yan yana inandık tutuştu şavkımız ve her gece yanmıştı hep o görünmez […]
Fatma Şengil Süzer, dergileri taramaya devam ediyor. hadi üzül üzünç çiçekleri unutsun gülümsemeyi süvarinin nalsız üstelik çivisi çıkmış hamlesi kurusun çünkü askılara gelmiyor abdülkadirin […]
sen kupayı özenle yukarı kaldırıp aniden yere çaldın kupa parçalandı n’aptın? çiğken darlanmışken henüz insanken külünden istemiştim Hayriye Ünal (Mahalle Mektebi, 15) Düşünsene sabah […]
Çıkış bırakmadım, yangın çıkarsa ölür kuş kafesinde. Yürümenin bile adı vardı, battığım bataklığın da… Sazlıklar ilişti gözüme bir uzanma mesafesinde; Oysa beklemek gerekir demişlerdi su […]
Yok’ umu arıyorum kimse bilmiyor Gördüğümden beri Rüyalar düşürdüğünü Ay küfünün hendeklere Yaşsız ölümler aldığını kiminin Büyümüyorum.Sonsuzluğun boynundaki kir O akışkan hologram Fosilleri ve bebekleri […]
Şair Serap Erdoğan, Arkadaş Zekai Özger ödülü ile adını duyurmuştu. En geç hangi eve varır uzağını tutamayan Hangi elin artakaldığı hangisinin dağıttığıMemleket işi bir koyulukta Mor […]
avluları odalardan geçiren duvardı, buradaydı tutup saçlarımda esnemişti akşam bu iyi gelmişti saatlere öğle sonlarına kimi sigaraların dumanından sayılmıştı içlerinde çığlık besleyen akşamlardandı bilmediğim bir […]
En geç hangi eve varır uzağını tutamayan Hangi elin artakaldığı hangisinin dağıttığı Memleket işi bir koyulukta Mor bakışlar yürütürler boynuna Adamı az bakılmış bir suça […]
Fatma Şengil Süzer, O Mısralar Var Ya Sen oturmazsan Boş kalır yerin Muhammet Safa (Edebiyat Ortamı, 39) Sarıldıkça yüreği uslanıyor. Doldurmaya çalışıyor sarıldıkça […]
Fatma Şengil Süzer, O Mısralar Var Ya sayın kibir yüz puan birden kazandınız inanamıyorum iyiliği dünyanın öbür ucundan aşağıya ittiniz bir şarkının nakaratını siler gibi […]
bilgisizler için korkunçtur koca dalgalarıyla deniz mevsimlerin huyunu bilen, gökte ayın geçişini öğrenen kalplerin kapısını açmayı iyi bilenlerinki gibi öğrenmiştir rüzgârla ve denizin sert halleriyle […]
sorular bitti, kanepeye yasladı kendini masa
son sayfada ismi geçene kadar cevap vermedi
alkışları gördü, sigarayı bıraktı, kıyamet patladı
cebinden bir selvi çıkardı rüyasından kalma
el değiştirdi bu kez silah, boşlukta hüzün, parlak redingot
hüznün içinden keman sesleri, şiirler ve anneler infilak etti
Şaka yapanların sayısı sürekli çoğalıyor ülkede. Çok meşhur sorulardan biridir, yazan kişilere sorulur: Ne zaman yazmaya başladınız? Belki yaşım çok genç, hala az ünlüyüm. Olabilir. […]
Gaipten bir açıklama geliyor doktor
Gaip bana diyor ki:
“Güzel kızlar her gece ölürler çünkü
Güzellik ahiri bir parçadır
Cennetten spoiler babında”
Beni bu odaya kapatmışlar Salih Üzgünüm, seni kapı aralığına, ipteki bir mandala Ben belki ayazda kalmış bir coğrafya dersiyimdir Yeri yakasından tutup göğe fırlatmışlardır belki […]
Ağacın senden haberi yok. Tanıdığım bir ağaç var Etlik bağlarına yakın Saadetin adını bile duymamış Tanrının işine bakın. Geceyi gündüzü biliyor Dört mevsimi, rüzgarı, karı […]
her enkazın altından, henüz haftasını doldurmamış bir bebek gibi sağ kurtulan bir boşluk ve sisifos’un kısa hikayesi kendilerini henüz feshetmemiş kadınlar ve idamlarla dolu şanslılar […]
Birlik ve beraberliğimize, İhtiyaç duymadığın şu günlerde Bir çocuk kaçar evinden öfkesiyle Dolanmış boynuna ırmak asmış kendini Saçılmış yere esvabı, utangaç ve kirli Tesadüfen girdiğin […]
İnsan sadece bir kez 20 yaşına girer. Aynı masada oturmuştuk da sen o genç edebiyatçıyla ilgilenmiştin Münevver.O çay boğazından ne güzel iniyordu öyle. Hiçbir kadın […]
Hiç olmayan bir mevsimde tanıştık Necati ile Kasımda tanışsak aşık olacaktım Entel ve zengin halkımızdan sıra gelse benle yemek yerdin Necati Senin nasıl bıçak tuttuğun […]
I Bu cümle en çok sana yakışırdı, Kelimeler usulca sokuldu, kentten içeri, En kırmızı halı açılsın şehrin kapısına Asker ilk kez, romantizme saygı duyacak Borazan […]
Rüzgâr geleneksel acılarımı uyandıran, Ve uyandıran sabahı Nihavent makamı bir şarkıya eşdeğer 5 yıldızlı yalnızlıklar biriktirdim ve kampanyalı gözyaşları, En modern vazifemiz. Bir çocuğun gözyaşında […]
Gözlerin en renkli fenerlerden Yüzünde bir düğün meydanı Sana bakınca bir ağaç köklerinden kurtulup dağlara kaçar. Bir kuşun yuvasında gizli sevdam, En uzun çöpü taşıyan […]
Dağlar denize hep uzanır çocuk, Zaten deniz uzanmak içindir geceye Bir taşa tutunmak bir eylemdir, Ama bir taşa saklanmak terördür dağda En demokratik eylemler kalbimde […]
Dadaloğlu ne güzel yazmış bu şiiri. Kralın kızına, sevdiğine. Kral kızı: Sefa geldin civan yiğit Söyleşelim heman yiğit Yenemezsen beni eğer Vermem sana aman yiğit […]
Hayır, madame siz değilsiniz sevdiğim Sevdiğim ne Ofelya, ne de Beatris Ne de sizsiniz, ne de siz, Jülyet’çiğim İri gözlü sarışın Lora, ne de siz […]
Anne! Ben sende kötü bir başlangıçtım. Hayatın kanlı duvarına sancıyla tutunan taş. Sevmediler beni, ben bir anne ölüsüydüm. Anlamadığın bir dille beni yalanladılar! Şiir […]
kardeşim… dik tut başını, alnındaki kaderi sileyim. bakamam orda yüzünüze… yüzümdeki tuzla buz olsun ki gözlerim, yerinize iki damla öleyim. gözden ırak düştü, ırak olan […]
Nasıl bir hırsla çıktıysam o mahşeri kıtlıktan Lanetlenmiş bir obur oluverdim sonunda Her şeyi rüzgâr hızıyla tüketebilirim Hayalleri, umutları, ütopyaları Olmamış sayabilirim bir anda Yüzüm […]
Ey yürüyenler eğreti sözcükler arasında! Sırtlanın isimlerinizi, çekip gidin Saatlerinizi çekin zamanımızdan, çekip gidin Denizin maviliğini, belleğin kumlarını çalın dilediğinizce çalın Dilediğinizce fotoğraf çekin […]