Üç şair bir kadın
“Bir insan ne zaman ölür?” sorusuna Romalılar, eski bir taş yazıtta şöyle yanıt vermişler: “Onu en son anan insan öldüğü zaman”. Bu yazıda isimlerini yâd […]
“Bir insan ne zaman ölür?” sorusuna Romalılar, eski bir taş yazıtta şöyle yanıt vermişler: “Onu en son anan insan öldüğü zaman”. Bu yazıda isimlerini yâd […]
1. Nazım Hikmet – Bir Ayrılış Hikayesi – Şükûfe Nihal Başar (1896 – 1973) Şükûfe Nihal, Türkiye’nin hızla değiştiği yıllarda şiir, öykü, roman kaleme almış […]
Mutluyduk İşte, Yaşıyorduk Bilmiyorduk, duymamıştık, habersizdik Mutluyduk işte, yaşıyorduk. Aydınlanmamış aydınlardık her birimiz, Maviydi gökyüzü, bulutlar beyaz Kar yenilebilir her daim, yağmur suyu içilebilirdi pekâlâ […]
Şairi Öldüren Rejim Kardeşimiz, değerli şair, saygıdeğer kişilik sahibi Cahit Zarifoğlu dünyamızdan ayrıldı. Ölümler üzerine yazı yazmak alışılagelen bir durum. Bu durumun biraz sahte, biraz […]
İlk şiir kitabımı, buradan çok uzakta yaşayan, daha doğrusu yazılan bir roman kahramanına adamıştım. Çocukluktan yeni çıkmış, yetişkinlerin dünyasının giriş kapısında dönsem mi, ilerlesem mi […]
Bir eylül günüydü. Aynada gördüğüm o sapsarı benzi, çökmüş gözleri ve buza kesen donuk simayı hiç unutmuyorum. Ona bakıp; “Sen gerçekten ben misin?” diye sormuştum. […]
Oğuz Atay, Tehlikeli Oyunlar’dan Bilge’ye Mektup Sevgili Bilge, bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir […]
Yoğun geçen bir kırk dakikadan sonra öğrencilerimin sorularından sıyrılarak kendimi öğretmenler odasına attım. Nefes almam gerekiyordu benim de. Çayımı alıp koltuğa yerleştiğimde bir ses dikkatimi […]
İnsan hayatı, bazen bir su birikintisine atılan taşın oluşturduğu dalgalanmalar gibidir. Bir bakıma taşı atanı beklemek, dalgalanıp hemen durulmaktan daha kolay… İnsan ne zaman ki […]
Martı Jonathan Livingston’dan değil, Küçük Prens’ten yanayım. İkisi bambaşka şeylerdir. Çünkü; -Martı Jonathan Livingston kariyeristtir, Küçük Prens anti-kariyeristtir. -Martı Jonathan Livingston sinekten yağ çıkartmayı önerir […]
efendim, haklılar: kapımı çalmayan komşular, selam vermeyen cemaat bir kızı olduğunu unutan annem, olmaz öyle şey demeyin; unutturduğum haklılar, öyle çirkin öyle çirkinim ki yüzüm […]
Seni seven aşık neylesin malı. biz batan güne sahip çıktığımızda ay, Bitlis’te sarı tütün ya da bir akarsu imgesi gibi yiğit ve bütün bir ağıttı […]
O kız orada dururken Ben nasıl bütün dikkatimle Roma’nın, yok Rusya’nın Ya da İspanya’nın Politikaları üzerinde durayım? Oysa gezmiş görmüş bir adam bu Ne söylediğini […]
Üç gündür temizim Henüz başlamadı nöbetim Hayat kolay geçecektir Ve bir sevda böyle bitemedi derken Züğürtlükle eleleydik Dostlarımız –ki onları severiz onlar da bizi sever […]
Joseph Conrad ve Otobiyografide Kurmaca adlı eleştirel çalışması, Agora Yayınları’ndan Ferit Burak Aydar çevirisiyle yayımlandı. 20. yüzyılın önde gelen düşünürlerinden Edward Said’in, 1966 yılında kaleme […]
Dolaşıyor. Gölgesi dolaşıyor. Bitirdiklerinde içine koyacaklar onu ve sonra uzun bir süre söyleyemedim. Karanlığın ayaklanıp fır dönerek uzaklaştığını gördüm ve, “Çiviliyecek* misiniz onu içinde, Cash? […]
Hemen söyleyeyim, kayıp gölgeler kenti Prag. Nazlı Eray’ın geçmişle bugün arasında gidip gelen karakterlerle kurguladığı, son eserlerinden birisi. Bu seferki ünlü kahramanlarımız Stalin, Stalin’in hayatına […]
… Hoş buldum doktor. Beni buraya rüzgârın efkârı getirdi. Parmaklarımdan saçlarımın ucuna kadar kırıldığım yaşımla ve dahi adımlarımla yine aynı yerdeyim. Burası hem en güvenli […]
ta başından biliyordum desem yalan mahkumdu saçlarının karasına beslediğim hakikat nasıl da yakışmıştı bahtımın karasına gardiyanlık nagihan bi isyan patlak verdi bir gece yalnızdım yine, […]
SİYASİ GÜNDEMİN, GÜNÜ BİRLİK MESELELERİN ÇOK DIŞINDA ÇOK DAHA KADİM VE ESASLI DERTLER ÜZERİNE KALEM OYNATTIĞINDAN MUSTAFA KUTLU’NUN KÖŞE YAZILARI O GÜN OKUNUP UNUTULACAK CİNSTEN […]
Ne zor yazarak anlatmaya çalışmak sustuklarını. Demek takvim yapraklarıyla saçlarını keseceklermiş. Bir gün, ateşin onları iyileştirdiğini unutarak ellerini de yakacaklar. İyi ki unutacaklar, en iyi […]
Ya kurtulmasaydık diyordum tufandan Ya çağırmasaydı bizi Bir dağ gibi içine gömülseydik Sulardan aşkı doğurabilseydi analar Anlardık o zaman Havanda demir döven adamları Anlardık Davud’un […]
Bir sınıfta tam kırk çocuk dizili; Bir kara tahta, üstünde bir üçgen; Bir koca daire, sağır, çekingen; Merkezi güm güm eder davul gibi. Dilsiz, vatansız […]
İranlı Doktor Feridun Batmangelic* “Hasta Değil Susuzsunuz” adlı kitabında 46 maddede, ‘’insan vücudunun su’ya neden ihtiyaç duyduğu’’ meselesine odaklanır. 1- hiçbir canlı susuz yaşayamaz. […]
Birkaç dakika daha çal ömrümden hayat bir uzun ip gibi dolansın boynuma rüyama uzanan el kırılır bir gün tabutuma değdiği yerden kaf dağından kalkan duman […]
Kadınsın sen Göğsünde fundalık çiçekleri Alnında, yeni açmış çiçeklerden bir sis. Rüzgardan bir ata binmiş de uçuyorsun unutulmuş ülkeme doğru bir başkasının boynuna dolanmış kolun […]
Biliyorum daha önce Talip’te de söylemiştim bunları Çünkü bir tekrardan ibaret benim hayatım ya da bir talipten ibaret hiç gelmeyen geldiğini zanneden, yahut gelmiş gibi […]
Varlık Dergisi – Temmuz 2014 Bay S. Qûnek’in Arka Bahçesi, Nurullah Kuzu Öykü özetle; kıskanç bir yazarın aile geçmişi ile beraber günümüze değil geçen süreyi […]
Melih Cevdet Anday ödülleri açıklandı. Ancak? Sekiz yıldır Türkiye Yazarlar Sendikası ve Muğla Ören Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen Melih Cevdet Anday Şiir Ödülü bu kez Turgay […]
Güzel roman kolay bulunmuyor. Bulunca da değerli oluyor. Bizde pek usulden değil, biz birbirimizi övmeyi sevmeyiz, ama İngilizce dünyasında, bir yazarın yeni romanının kapağında bir […]
Çocukluğumda dünyanın son sözünün kıyamet olduğunu öğrenmiştim. Bunu bana kıyameti annem öğretmişti. “Kıyamet dünyanın sadece son günü değil, aynı zamanda dünyanın son sözüdür” demişti. O […]
Anna Ahmatova, Rus şair. Hayatındaki acıları okuyunca ne yapsın diyor insan? Şiir yazmasın da ne yapsın? Hepsi alınıp götürüldü: Güç ve aşk Benim bedenim -sevilmemiş […]
– Neden geç kaldın? Okula geç gidersem bana ceza verecekler. – Ayakkabılarımı sen kaybettin. Suçlu sensin. Babama diyeceğim. – Tamam de. Ama fakir olduğunu ve […]
En fazla bir çoraklığın kenarında yarı bir medeniyet olabiliriz. Bir seferinde Kosir gecekondu semtlerinde rutin kontroller yapan bir polis devriyesine eşlik etme fırsatım olmuştu: Metruk […]
Sorun bu hayatın modern oluşu değildir. Sorun modernliği algılayış biçimimiz de değildir. Sorun, aşadığımız dünyada modernliğin iktidar oluşudur. Ki, o iktidarın sahibi din olduğunda onunla […]
İsmet Özel şiire son verdi: “Ölmek en iyisi.” İsmet Özel son şiirini dernek sitesinden yayınlayarak şiirine son noktayı koydu. İstiklal Marşı Derneği sitesinden yaptığı açıklama […]
Derdimi gösterin Emekli olduktan sonra da hastanede çalışmaya devam eden bir personelimizin oğluydu Faruk. Otuzlu yaşlarında, dal gibi bir delikanlı. Sessiz, kendi halinde biri. Çocuğunun […]
***Babaya. Zarifoğlu’na.. Shakespeare’e Sana Reddedemeyeceğin Bir Teklifte Bulunacağım Baba Tiradı. -shakespeare’ e tam burada sıktılar sahnesi- sol’dan giriyorum öncelikle aramızdaki ırmaklara asfalt dökmeliyiz diyorum ne […]
annem işten dönerdi sonra temizlik, çamaşır, yemek falan ben bütün gün çizgi film izlerdim ne annem gibi olsun istiyordum ne de süper kahraman ölüler artık […]
Elimde fener Karşımda fener: Karanlığa karşı savaşa gidiyorum. Yorgunluk beşikleri Gelip gitmelerin çekişmesinden duraksamışlar Ve derinliklerden bir güneş Küllenmiş evrenleri aydınlatıyor. Yıldırımın asi haykırışı Sabırsız […]