9. Uluslararası İstanbul Şiir ve Edebiyat Festivali Başladı
Uluslararası İstanbul Şiir ve Edebiyat Festivali, 9. kez 28 Eylül-2 Ekim tarihleri arasında düzenleniyor. Yirmi farklı ülkeden yazar ve şairleri bir araya getiren festival kapsamında […]
Uluslararası İstanbul Şiir ve Edebiyat Festivali, 9. kez 28 Eylül-2 Ekim tarihleri arasında düzenleniyor. Yirmi farklı ülkeden yazar ve şairleri bir araya getiren festival kapsamında […]
Bana iyi haber getirin; ölümden, yenilgilerden bahsetmeyin. Nöbetçiler! Bu adamı dışarı çıkarın; çürümüş et kokuyor. Sıcak yüzünden, efendimiz. Çok uzun yoldan gelmiş. Elbiseleri tozlu: havayı […]
– Kötü, iyiyi tanır ama iyi kötüyü tanımaz. – Önceden yukarılardaydım, şimdi en dipteyim; beni kuşatan tepelere başımı kaldırıp baktığımda boynum kopacak gibi oluyor. – […]
Biri ücret teklif edene kadar ücretsiz yaz; kimse 3 yıl içerisinde bir teklifle gelmezse, aslında odun kesmek için yaratılmışsındır. Mark Twain Bir birey ile başlarsan […]
Dua etmek için güneşle birlikte kalk. Tek başına dua et, sık sık dua et. Yollarında kaybolmuş olanlara karşı anlayışlı ol. Cehalet, kibir, öfke, kıskançlık ve […]
-İnsanlıktan sorumludur şair, dahası hayvanlardan da sorumludur. Bulgularını duyumsatmak, yordamlatmak, dinletmek zorunda olacaktır. Oradan getirdiği şeyin biçimi varsa, onu biçimli verir. Biçimsiz ise biçimsiz aktarır. Bir dil bulmak zorundadır…
-Kendi zamanında evrensel ruhta uyanan bir yığın bilinmezi tanımlayacaktır şair. Düşüncenin formülünden, ilerlemeye doğru gidişin iminden daha fazlasını verecektir. Herkes tarafından sindirilen ölçüsüzlük ölçü olacağından, şair ilerlemenin bir çoğaltanı olacaktır.
Fareler ve İnsanlar kitabının Nobel ödüllü yazarı John Steinbeck aynı zamanda iyi bir mektup yazarıydı. Aşağıda, 1958 yılında yatılı okulda okurken, Susan isimli bir kıza […]
Bunlardan önce, ah evet Bunlardan önce sessiz kalınabilirdi Saatler boyunca Ölülerin bakışı gibi sabit bir bakışla Dalıp kalınabilirdi bir sigaranın dumanında Dalıp kalınabilirdi bir fincanın […]
Dr. Karen Horney, makalesinde zorunlu ihtiyaçların “tatmini” engellendiği zaman ortaya çıkan endişe, kaygı, sıkıntı haline karşı sevginin bir güvenlik unsuru olarak kullanılmasının oluşturduğu çıkmazı ele almaktadır. Horney: “Başkalarını gerçekten seven bir insan, başkalarının da kendisini sevebileceği konusunda kuşkuya düşmez” diyor.
Her insanın özlediği kadardı bayram.
Doğduğumuz ev, tahtadan arabalar, çocukluk arkadaşları, düşe kalka büyüdüğümüz yollar, tırmandığımız kiraz ağaçları, korkusuz yürünen caddeler-sokaklar, uzak mahallelerden bile edindiğimiz arkadaşlar, çocukluk aşkları…
Apartman kapılarından kovulmadığımız, sokaklardan kaçırılmadığımız, camilerden dışlanmadığımız, başımıza çorap örülmeyen o günler…
Kötü nedir bilmeyen çocukların hep iyilerle karşılaştığı dünya…
Kent nedir, kaos nedir, cinnet nedir, büyümek nedir bil¬mediğimiz günler…
Mahallesi, çeşmesi, bakkalı olan bir hayat ve herkesin birbirini tanıdığı, güvendiği günler.
1 Yetmiş iki gündür bir dolapta kilitliyim. Yalnızca anahtar deliğinden hava giriyor ve ölü bir ışık sızıyor içeri. Yalnızlık hiç de tanrısal değil, görkemli değil. […]
“Susmak insanın sözünü büyütüyorsa bir erdemdir. Bir yaprağı bile kıpırdatamaz yoksa suskunluk. Ne kadar cılız, ne kadar yanlış olursa olsun boşlukta iz bırakacak tek şey […]
Bir üçgenden içeri girmek istiyorum tut beni Tanrım, o üçgenden içeri bırak biri ne kadar küçük, ne kadar pembe ben neyi çiğniyorum bir yanlarım […]
Teslim oldum olalı zalim tabiatıma ve çığırından çıkmış hayatımın gerisindeki miskinliğe, iyi tarafım ( ki neresidir, pek kestirememiştim daha önce ) ortaya çıkmaya başladı […]
Eylül artık bütün gün benimle. Elimdeki kitapta, balkonda, yürüdüğüm yollarda, bulutların arasında…
Gökyüzü, kuş, yağmur, rüzgâr…
İlk aşk, ilk acı, ilk ayrılık…
Beyaz zambak ve hüzün.
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında, Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık. […]
yüzünün üzülmeye çalışmış yerlerinden bahsediliyor güya gövdenin ve sesinin başına su gelmiş, inanmazdım herkesle hançersin de kendinle adın çıkmış sanki, kalbini özenle kırmışsın bütün eşyanın, […]
Onu çılgınca sevmiştim! İnsan neden sever? Dünyada sadece bir varlıktan başkasını görmemek, kafasında sadece bir düşünce olmak, yüreğinde sadece bir arzuyu hissetmek ya da dudaklarında […]
mola yerlerinde duruyor ve çayı çok içiyordu sadece bu bile onu iyi birisi yapabilir filler vardı, mola yeri marketlerinde her şey camdandı, çabuk kırılıyordu […]
çevrende herkes şaşırsa bunu da senden bilse sen aklı başında kalabilirsen eğer herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır hem kendine güvenebilirsen eğer […]
Gittikçe yalnızlaşıyorsunuz insan kardeşlerim Ne bir ortak sevinciniz kaldı sizi çoğaltacak Ne bir içten dostunuz var acınızı alacak Unuttunuz nicedir paylaşmanın mutluluğunu; Toprağı rüzgarı denizi […]
Avrupa’nın orta yerinde yaklaşık 312.000 kişi katledildi. Bunlardan yaklaşık 35.000’i çocuktu. 50.000 kadın tecavüze uğradı, 2 milyondan fazla insan evini terk etmek zorunda kaldı. Bosna […]
Nasıl devam ediyordu Beatles’ın şarkısı: “Ansızın gördüm ki o eski halimin yarısı bile değilim.” Annemden öğrendiğim ilk şey; kendimden büyüklere, öğretmenlere, yaşlılara her şartta ve […]
Aşk, görme engelli bir coşku, görmezlikten kaynaklanan bir bağdır. Oysa sevgi, bilinçlice bir bağ; apaçık, duru bir görmenin sonucudur. Aşk genellikle içgüdüden su içer, içgüdüden […]
*Kaynağı adalet olan bir dünya, kaynağı merhamet olan bir dünyadan daha büyüktür. *Hayatın bütün esrarını çözdüğün vakit ölümü arzularsın. Çünkü o da hayatın sırlarından biridir. […]
Burada daha ne kadar öleceğim? Yeryüzüyle gökyüzünün aracısı olarak bulutu haraca kestiğiniz yerde? Ben size alışamam. Tehdit: koltuğunuzun bedeninizle dolmaması. Tehdit: bir merdivenin uygunsuz konumu, […]
Kanserle mücadeleyi kazanmaz herkes. Kanserli hücreler bazılarını onların bütün sevdiklerinden daha çok sevip sarmalar, hiç kimseye bırakmazlar. Lhasa’yı da o kadar çok sevmiş olmalı ki […]
17 tespit. 1. yaşamın yalınkat bir donla sokağa çıkmasının ardındaki gerçek herkesi ilgilendiriyordu aslında. 2. isyanın soluk almadığı ortamlarda aşk keskin bir nişancı oluyordu. 3. suçluların aklanmadığı bir […]
Neredeyse ölüyordum burada Şubat ayı, bir gece vakti arabam şeridinden çıktı buzlar üzerine devrildi Trafiğin karmaşası, ışıklarıyla üzerime üzerime geldi. Adım, kızlarım, işim, hepsi özgürce savruldu ve geride kaldılar küçüldükçe […]
Inarritu son filmi Biutiful’da, sistemin çıkmazlarını açık ederek liberal söylemi yeniden dillendirirken, muhalifmiş gibi davranıyor ama muktedirin yanında yer alıyor. Paramparça Aşklar ve Köpekler […]
RUH SAĞLIĞIMIZ İÇİN UZAK DURULACAKLAR LİSTESİ;
1- Siyaset
2- Haberler
3- Köşe Yazarları
4- Tartışma programları
5- Gazeteler
6- Troller
7- Din, mezhep ve cemaat tartışmaları
8- Mevki, makam sahibi olan eski dostlarınız
9-Yokluk, dostluk ve ölüm görmemiş insanlar
Zaman nasıl da akıp gitmiş?
Tam yirmi dokuz yıl oluyor Cahit Zarifoğlu ile görüşmeyeli.
Bir gün de bin yıl olacak.
I nerde bir boş tarla bulsalar koşup oraya mabetler dikmek için yine de makbuzlar bastırılır pullar satın alınır bu cüzdanlar biletler kimlik kartları nasıl da […]
Senaryo: Yılmaz Güney’in yazdığı Şerif Gören’in yönettiği Yol (1982) filminde Doğu’da “Namus Sorunu” yüzünden babası eşini terk eden kızını ahırda yıllarca bağlı tutar. Yaşanmışlık: “Babası […]
uzun yürüyüşlerden sonra bulurum unutulmayan yanını hayallerimin; hüzün değildir duyarlığımın doruğundaki, evvel zaman şiirlerine bürünürüm, ziya osman saba’yla başlayan yolum anday’ın yağmuruyla karşılaşır. vedalardan sonra […]
2 Kasım Nazik bir davetle damardan gerçekçilik akımına katılmam istendi. Kabul ettim elbette. Katılım merasimi yapılmadı. Böylesi daha iyi. 3 Kasım Damardan gerçekçiliğin ne olduğunu […]
bir şiirin son dizesi burada sabah akşam donmuş bir denizi taşlıyoruz taşladıkça taşıyor deniz çocuklar oyunda hile yapan arkadaşlarına ceza olarak bir parça bu denizden […]