Hilmi Yavuz, Doğunun Kadınları
Seni seven aşık neylesin malı. biz batan güne sahip çıktığımızda ay, Bitlis’te sarı tütün ya da bir akarsu imgesi gibi yiğit ve bütün bir ağıttı […]
Seni seven aşık neylesin malı. biz batan güne sahip çıktığımızda ay, Bitlis’te sarı tütün ya da bir akarsu imgesi gibi yiğit ve bütün bir ağıttı […]
kuşlar uçuyor, Tanrım yaralılar var uzak değil deryadaki ayak izleri avcının ki barut gibi bir soğuk göğe takılı göğün tek avuntusu ceplerindekini boşaltmak ve sürmek […]
O kız orada dururken Ben nasıl bütün dikkatimle Roma’nın, yok Rusya’nın Ya da İspanya’nın Politikaları üzerinde durayım? Oysa gezmiş görmüş bir adam bu Ne söylediğini […]
sorup duruyordum kendime kendim duruyordum çünkü soruluyordu verilebilecek tüm cevaplar hazırdım nasıl olursa olsun hazırdım bir bir anda soruluyordu duruyordum da ayakta ondan soluyordum yatakta […]
Üç gündür temizim Henüz başlamadı nöbetim Hayat kolay geçecektir Ve bir sevda böyle bitemedi derken Züğürtlükle eleleydik Dostlarımız –ki onları severiz onlar da bizi sever […]
geleceğin gürültülü zafer şenlikleri için, o soylu kuşak uğruna, yoksun kaldım atalarımın şölenindeki kadehimden, mutluluğumdan, onurumdan. omuzlarıma atılıyor şu kurt köpeği çağ, oysa benim kanım […]
“nereye gidiyor kahrımız böyle çarçabuk, bize bir kez bile “az iç, ölmeye mi niyetlisin?” demeden kaldı ki ceplerimiz kıyasıya dolu iddia kuponları ve yanmayan çakmaklarla […]
Uyumuyorduk artık, çünkü zemberekleri arasında yatıyorduk hüznün ve büküyorduk göstergeleri çomaklar gibi, ve fırlayıp kamçılıyorlardı zamanı kan çıkasıya, ve söylüyordun büyüyen alacakaranlığı, ve oniki kez […]
kız dedim uçurumum ol gel kalbimi kuşlara ufala eski su, derin kin, içli ırmaklı suskun kız kız gel senin hiçin olayım fes ve horoz kırmızısı […]
Dolaşıyor. Gölgesi dolaşıyor. Bitirdiklerinde içine koyacaklar onu ve sonra uzun bir süre söyleyemedim. Karanlığın ayaklanıp fır dönerek uzaklaştığını gördüm ve, “Çiviliyecek* misiniz onu içinde, Cash? […]
Joseph Conrad ve Otobiyografide Kurmaca adlı eleştirel çalışması, Agora Yayınları’ndan Ferit Burak Aydar çevirisiyle yayımlandı. 20. yüzyılın önde gelen düşünürlerinden Edward Said’in, 1966 yılında kaleme […]
Hemen söyleyeyim, kayıp gölgeler kenti Prag. Nazlı Eray’ın geçmişle bugün arasında gidip gelen karakterlerle kurguladığı, son eserlerinden birisi. Bu seferki ünlü kahramanlarımız Stalin, Stalin’in hayatına […]
Ağzından sivri çıkaran adam öldü. ABD yapımı 1999 tarihli “Yeşil Yol” (Green Mile) filminde oynadığı John Coffey rolüyle büyük beğeni toplayan ve Akademi Ödülü ile […]
… Hoş buldum doktor. Beni buraya rüzgârın efkârı getirdi. Parmaklarımdan saçlarımın ucuna kadar kırıldığım yaşımla ve dahi adımlarımla yine aynı yerdeyim. Burası hem en güvenli […]
Çölün tek gölgesi çöldü. gökyüzü bulamıyordu kendini gökte –tümden kara oyuk tümden gökyüzü– yoktu gözünü aradığı yerde bir körün aşağılarda annem uyuyordu yukarılarda gözyuvarları büyüdüm […]
bulvarda bir zambak uyanıyor usulca küsüyor bir yaprak dalına ağzının yarısı tütüne kesmiş bir işçinin adımları kardeşimin gülkurusuna boyadığı kundura sevdiğimin ağlatan mektupları ve adı […]
ta başından biliyordum desem yalan mahkumdu saçlarının karasına beslediğim hakikat nasıl da yakışmıştı bahtımın karasına gardiyanlık nagihan bi isyan patlak verdi bir gece yalnızdım yine, […]
kahverenkli sanat edebiyat kültür dergisinin 2. sayısı yayımlandı. Özellikle Suriye başta olmak üzere, Ortadoğu’daki gelişmelerle güncellik kazanan ve görünür hale gelen mültecilik “kahverenkli”nin ikinci dosya […]
Ömrüm şimdi ilk kez gittiğim bir şehrin Kamil Koç bekleme salonunun televizyonundan Otobüs geldiğinde yarım kalacağını bile bile izlediğim bir film. Nasıl da dışardan bakıyorum […]
Kendine düşen kedileri diri diri gömerler; alarm çalarım sesimden uzak. Saatler, yüzünü döner hayatın; köşede cinayetler… Dilimde bedeniniz, yalnızlıkların bekareti bozuk; peşin peşin yakamam ışıkları, […]
SİYASİ GÜNDEMİN, GÜNÜ BİRLİK MESELELERİN ÇOK DIŞINDA ÇOK DAHA KADİM VE ESASLI DERTLER ÜZERİNE KALEM OYNATTIĞINDAN MUSTAFA KUTLU’NUN KÖŞE YAZILARI O GÜN OKUNUP UNUTULACAK CİNSTEN […]
Ne zor yazarak anlatmaya çalışmak sustuklarını. Demek takvim yapraklarıyla saçlarını keseceklermiş. Bir gün, ateşin onları iyileştirdiğini unutarak ellerini de yakacaklar. İyi ki unutacaklar, en iyi […]
Bir sınıfta tam kırk çocuk dizili; Bir kara tahta, üstünde bir üçgen; Bir koca daire, sağır, çekingen; Merkezi güm güm eder davul gibi. Dilsiz, vatansız […]
İranlı Doktor Feridun Batmangelic* “Hasta Değil Susuzsunuz” adlı kitabında 46 maddede, ‘’insan vücudunun su’ya neden ihtiyaç duyduğu’’ meselesine odaklanır. 1- hiçbir canlı susuz yaşayamaz. […]
Ya kurtulmasaydık diyordum tufandan Ya çağırmasaydı bizi Bir dağ gibi içine gömülseydik Sulardan aşkı doğurabilseydi analar Anlardık o zaman Havanda demir döven adamları Anlardık Davud’un […]
Ayaklarıma bağlanmış tenekelerden tanıyorum kendimi, Yüzüme geçirilmiş bin bir renkli çuval, İzlediğim şu an ekranından evrenin tam da benim. Adıma yaşanmışlıklar giydirmişler, Her biri görseniz […]
Birkaç dakika daha çal ömrümden hayat bir uzun ip gibi dolansın boynuma rüyama uzanan el kırılır bir gün tabutuma değdiği yerden kaf dağından kalkan duman […]
Kadınsın sen Göğsünde fundalık çiçekleri Alnında, yeni açmış çiçeklerden bir sis. Rüzgardan bir ata binmiş de uçuyorsun unutulmuş ülkeme doğru bir başkasının boynuna dolanmış kolun […]
Biliyorum daha önce Talip’te de söylemiştim bunları Çünkü bir tekrardan ibaret benim hayatım ya da bir talipten ibaret hiç gelmeyen geldiğini zanneden, yahut gelmiş gibi […]
“Kını kalbin olan bir kılıç gibi taşıdın masumiyeti yoruluyor kapıların artık açılmaktan yazgın bile yadırgıyor tüm bu olanları kendini çıkartamıyorsun bir camın ardından bakınca üzülme, […]
Erkekler zavallıdır evlat dedi. Bir ilişkiye başlarlarken kadınlar tarafından “Beni mutlu edebilecekmisin?” gibi bir soruya muhatap olurlar. En fakiri de, en zengini de bu soruya […]
Rüyası Bölünenler, can alıcı ve pek çok yaratıcı yazarın benzerlerini yazması gerektiğini düşündüğüm önemli hikâyesinin yanı sıra, dili ve anlatımına ilişkin doğru biçimlerin bulunamadığı bir […]
Bizim değil gölgelerindir dünya. Sarı bir sabıra bakar insan bazen Sarı bir sabır ne kadar insansa İnsan bazen zeytinlere gider Atları doyurur, perdeyi eller Bazen […]
Bunlar, ölüm korkusundan beslenen, büyüyen dirim Yaraları; birleşemez sıkıntıyla, iğrenç sövgülerle, Mutlu, güvenli bir varlık, görünüşe bakılırsa. Ölüm kapısında pusuya yatmak içindir bunlar. Bundan gelir […]
Michel Andre, sen ve Philippe’le aşkın üç oyununu paylaşacağım. Savunmanız gereken seçiminizi yapabilirsiniz. Bana hangi seçenek kalırsa kalsın memnun olacağım Ve onun sizinkilere üstün olduğunu […]
bilinmez, belki son öpüşümdür bu seni bir kadına bir nehri son ekleyişim bilinmez, bahçene ektiğim son çiçek hırsızıdır bu bomba konmuş tren istasyonlarına arzunun titreyen […]
-Ergin Günçe’ye- hep kaybedersem elimden bir şey gelmezse fazla kafir fazla kızlara göz dikip hep fazla ve memurlardan fazla kopuk asgari ücrete burun kıvıranlara yumruğumu […]
Ben bu sesten alındım bir şey düştü üstümden eğilip alınacak gibi değil tüy gibi döndüm kesildiğim kapıya sussam uzayıp gider papatyalar ve banyoda çatlayan fayans […]
Portakalı soydum Mustafa Başucuma seni koydum Bak mezar genişliğinde bir yatak Kendimi dibe öylece sunduydum Kılıç ince, kan ince, ölüm ince Bu kınanmışlığı ben uydurdum […]
nereden uçuruyorum sebepsiz bakıncaları kalıcağını biliyorum saçlarımda fütürsuz rüzgarlar söz dinlemiyor mu onca yakıştırmalarım sancısız aktarılan bir günün yok mu sabahı cevap veriyorum içimin pusatlarına […]