Toprak Şems Tezcan, Bedbin
Kötümser bir dünyadayız ve burası başına herhangi bir kötülük gelse mutlu olacak, ancak böyle kendini haklı hissedebilir. Çünkü, bütün yaşam acı çekmelidir. Pesimizm bir din […]
Kötümser bir dünyadayız ve burası başına herhangi bir kötülük gelse mutlu olacak, ancak böyle kendini haklı hissedebilir. Çünkü, bütün yaşam acı çekmelidir. Pesimizm bir din […]
garsona “çocukluğuma dönmek istiyorum” sipariş ediyor herkes herkes naylon kelimelerle konuşmaktan yorgun herkesin parmak izine bak: “herkes” yan masada anıların başında nöbet tutmaktan bıkan adam […]
bir ergenin kavga çıkartması gibi sevdim seni gözlerin yüzünden sana dik dik bakan şarkılar besteledim kimse orta dereceli bir memurdan bu kadarını beklemezdi öğle tatilinde […]
Yağmurun üçüncü günü evin içinde öyle çok yengeç öldürmüşlerdi ki, sonunda Pelayo onları denize atmak için seller altındaki avludan bata çıka geçmek zorunda kaldı, çünkü […]
Aletler kaynarken belediye başkanı başını koltuğun arkasına dayadı ve bir parça rahatladı. Pazartesi gün ılık ve yağışlı başladı.Sabahın köründe kalkma alışkanlığında olanlardan diş hekimi Don […]
Dünyayı hep bir noktadan kavrarız, bulunduğumuz noktadan, muayyen bir makam ve mertebeden. Kısacası kendi hâlimizce bakarız dünyaya, ve yine o dünyayı ancak kendi hâlimizce görürüz, […]
Muhatabım bana bir ‘şey’ söylerse, kendisine ancak birkaç şekilde karşılık verebilirim. İmdi, verebileceğim karşılıkların listesini, basit bir biçimde şemalaştırmayı deneyeceğim: 1. Ne dediğini anlıyorum. Böyle […]
Kendimi gerçekten sevmeye başladığımda, Anladım ki, Duygusal acılar ve keder,bir uyarıydı bana, Kendi gerçeğime karşıyaşadığımı anımsatan. Biliyorum, bugün buna “özgün olmak” diyorlar. Kendimi gerçekten sevmeye […]
Charlie Chaplin ve barış cümleleri. Özür dilerim ben imparator olmak istemiyorum. Bu beni ilgilendirmiyor. Hükmetmek veya işgal etmek istemiyorum. Herkese yardım etmek istiyorum. Yahudi, Katolik, […]
Boynu bükük bir adam merdivenin başında solayazan laleyi gül dalına bağlıyor bugün de hüznün yüzü çatallaşmış kaşında bu hengamede nasıl fırsat bulup ağlıyor Kalın kenevir […]
“Yo siempre me había imaginado el paraíso bajo la especie de una biblioteca.” “Ben cenneti hep bir çeşit kütüphane olarak düşlemişimdir.” Jorge Louis Borges […]
Sana bu pembe bulutları göstermek istiyorum gecede. Ama görmüyorsun. Gece olmuş –insan neyi görebilir ki? Artık senin gözlerinle görmekten öte bir seçeneğim yok, diyor demek […]
1.Hava kararıncaya dek eline almıştı kadının elini. Konuşmuyordu uzaktan, belki de kendi içinde, güçlü atışını duyuyordu denizin nabzının. deniz, çamlar, tepeler eliydi kadının ona söylemese […]
pirinç ülkesi pervazlarda beliren ilk bir erik yeşili gibi dağılan tepelere güneş nasıl kayarsa gölge-tarlaların üzerinden kalem öylesine kayıyor pirinç kelimelerle bu sabah yatağımın kenarında […]
nasıl oluyor bu yanlışlar ressamı kendini asacak bir devlet bulamıyor körlüktür desek değil, demesek; hiç yüzünü göğe düşürecek kadar mutsuz ve umutlu haysiyetiyle imtihan edilen […]
diyebilseydim ki arkadaşım musa peygamber dün bendeydi oturduk tek tek saydık putlarımızı benimki açık ara ilerideydi oradan öylece baktım -ora biraz beride musa’nın berisi beri […]
Hani erken inerdi karanlık, Hani yağmur yağardı inceden, Hani okuldan, işten dönerken, Işıklar yanardı evlerde, Eskidendi, çok eskiden. Hani ay herkese gülümserken, Mevsimler kimseyi dinlemezken, […]
kaç kişiyim bu yalnızlığın ortasında bir boğa, bir leopar Arena ve Opera İyot ve Rüzgar Arsenik ve Sözcükler arasında yüzüm çalılıklarla kaplı aralayan gözüpek avcılar […]
Durakta Mahir’e rastladım. O da sarhoş. Son otobüsü kaçırmışız. Mahir, köprünün altındayken, otobüsün Adliye’nin önünden sağa döndüğünü görmüş. “Niye bekliyorsun öyleyse?” diye sordum Kollarını iki […]
Okunası Bir Kitap… Sıcak bir günün akşamında iki arkadaş -biri ufak tefek, diğeri iri yarı- çalışıp para kazanmak amacıyla Kaliforniya’nın Salinas Vadisi’ndeki bir çiftliğe doğru gider. Otobüs şoförü […]
Dört yıl önce Mayıs ayında ilk sayısıyla yayın hayatına adım atan ve okura « merhaba » diyen Temrin, o günden bugüne her ay düzenli olarak […]
Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye Laleli’den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız Birden nasıl […]
bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde, bir yanlışı düzeltircesine açmış; gelmiş ta ağzımın kenarında konuşur durur. bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda, güverteleri uçtan uca orman; […]
Bilgisayar olarak kullanmış bir gölü Selçukluya pragmalar taşıyan Gazali Bir ilk aptallığı düğüm sayarak Yadsımış dört yanı hep yukarı bakmış. Bu yüzden önündeki ayna […]
Biliyorum sana giden yollar kapalı Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni Ne kadar yakından ve arada uçurum; İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi Uyandım […]
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git. Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık […]
Şimdi utançtır tanelenen sarışın çocukların başaklarında. Ovadan Gözü bağlı bir leylak kokusu ovadan Çeviriyor o küçücük güneşimizi. Taşarak evlerden taraçalardan Gelip sesime yerleşiyor. Sesimin esnek […]
Sizin hiç babanız öldü mü? Benim bir kere öldü, kör oldum. Yıkadılar, aldılar, götürdüler. Babamdan ummazdım bunu kör oldum. Siz hiç hamama gittiniz mi? Ben […]
Tabiat ahlakı kovuyor. Nerde bir ahlak türemişse, orda tabiatla ahlak çatışma halinde. Sanatı doğuran mutlaka bu çatışmadır demiyoruz. Ama sanatı besleyen bu çatımadır diyoruz. Tabiat […]
III Madem arkandan ağlamamı bile çok gördün bana Al bu taşlar senin olsun… O halde ve bundan böyle Bütün davullar vursun, telleri kopsun sazların boşluğa […]
Bir çiçek açtığında Bir eski avluda Diyor ki; Çalıda sarı bir çiğdemim ben Ve senin çok eski cümlen. Sen otursan, gitmemiş ki! olsan Ben sana […]
Konuşmam artık, ağır sözler söylemem bir düş için sabahları göğsüme sedeften bir çiçek işlerim Hiç bilmedim,konuştuklarımdan ne anladın, ormanın korkunçluğunu söyledim, ovanın serinliğini sustum, sen […]
I Betonun hüznünden doğdum suyun isyanından güneşin kırılganlığına dokunup geliyorum. Sana söz yakışır, ağzını hazırla. Kırık bir şehir hikâyesinden doğdum, kırk meseleden bardaklar ve demli […]
Gökdemir İhsan’ın Kurmaca Alıştırmaları sizi okur olmaktan çıkarıp, çılgın bir kurmaca oyununun oyuncusu olmaya davet ediyor. Oyun oynamayı, edebiyatı, Gökdemir İhsan’ı, Georges Perec’i, Queneau’yu, Oulepo’yu, […]
İçimin canına okudum Bu yüzden sadece ona Yine de kalktım gezdim dünyada Beyaz! Güya bembeyaz şeylerden bahsedecektim Lirik parmaklarıma dökülen mürekkeple canıma bulaşan ağu mesela […]
elim ayağım epeydir kimin kime ne anlattığını bilmiyorum adında hem ekmek, hem gül geçen kimseyi görmedim tanımıyorum ben biraz yavaş günde beş defa hiçbir şey […]
Kendisini hiç gizlemeyen, kişiyi deli eder: öylesine çekinmeniz gerektir çıplaklıktan! Evet, tanrı olsaydınız, o zaman utanabilirdiniz giysinizden! Dostun için ne denli süslensen azdır; çünkü sen […]
Bir kırlangıcın kanı var ön camımızda sanayi devrimi çünkü kuşların ölümüdür picasso ve prezervatif işte tam da bu anda bu anda bir kız ağzına bir […]
Türkçe edebiyatın sözünü sakınmayan kalemi Ayfer Tunç, yazarlık hayatının 25. yılında sarsıcı bir romanla karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. 2014 yılında edebiyattaki 25. senesini selamlayacak olan Ayfer […]