Aşık Veysel Şatıroğlu, Ağgül Seni Camekanda Görmüşler
Ağgül seni camekanda görmüşler Siyah saçın sırma ile örmüşler Rüyamda seni bana vermişler Beni böyle yakar kor gider misin Evvel sevip sonra terk eder misin […]
Ağgül seni camekanda görmüşler Siyah saçın sırma ile örmüşler Rüyamda seni bana vermişler Beni böyle yakar kor gider misin Evvel sevip sonra terk eder misin […]
Evet inanırım deri değiştirmeye; çünkü acıya inanırım. Katıya, sıvıya, gaza; üçün ardından dördün geleceğine. Yaban arılarının varlığına, Leyla’nın ihanetine, mevsimi geldiğinde göç etmek gerektiğine, […]
“iyi dersler arkadaşlar! “sağ ol! ömrümle ışıyan kelimelerini yiyorum çünkü böyle gerekti hâşâ ağzımı silmeden akşam ezanından önce orucumu bozuyorum yine bazı şeyler yolunda gitmedi […]
Beyaz bir zenci geldi küfürler içinde dün Tünellerden dişleri söküp de geldin buraya Bir kör nereden bilir uzağın bakışını Okyanusu kana kana kustun da geldin […]
Nereye bakıyorsun İşte yaralı insanların fotoğrafları İşte yangından çıkarılan çocuk cesetleri Bu, savaşmış bir atlının sakat kalan ayağı Bu kesik kol, önemsiz bir iş kazası […]
Anne öldü mü çocuk Bahçenin en yalnız köşesinde Elinde siyah bir çubuk Ağzında küçük bir leke Çocuk öldü mü güneş Simsiyah görünür gözüne Elinde bir […]
Bir gündü. Takvimden bihaber dünün ertesiydi. Havada kuşlara yol açan bulutlar gergince yol alırken sanıyorum yapraklar da dallarından sıkılmıştı… Ya da yazın bitmesini istemeyişimdendir bu […]
Büyükannemin hikâyeleri bana ilk ipuçlarını verdi. Kasabasındaki insanların mitleri, efsaneleri ve inançları oldukça doğal biçimde hayatlarının bir parçasıydı. Aklımda büyükannem varken, aniden fark ettim ki, […]
Fısıltıların dahi sevgiliyi düşündüremediği bir cehennem karanlığında. Bölük pörçük bir muhabbetsizlik haritasının öksürerek ruhunu, Bölünmez bir toprak kütlesi olmasının masalını Dinleyerek küçüldük biz… O an, […]
iyi değilim allah’ım şuramda, tam göğsümün ortasına çöreklenen yılan beni öldürmekle tehdit ediyor başını ezsem diyorum, ezemiyorum alfabenin son harfinden başlıyorum ezberini bozmaya türkülerin iyi […]
Ölürken çocuklarımı unuttum Küçük deniz kirpileriyle sabah Denedim bütün sabahları. Sana sürgünümün şarabını bıraktım al Mumlarını güzelliğin ve hiçliğin Bir de kaygumun soluk ellerini. Denedim […]
çok da etkisi olmayan cümleler karşılıyordu bir yerlerde komşunun ve katilin ne anlama geldiğini fillerin, Orantısız güce maruz kalıyordum senegalde olmayan her bir fıskiye için […]
gün esmerliği öğretir Türkçe’nin çocuklarına namazı kaçırmış mü’min kalplerin pişmanlığıdır akşam renklerin uyumuna dikkat: sarıdan sonra yeşil yanar trafik lambaları neyi anlatırsa anlatsın hayat hız […]
aşkın ilk adımlarını sızlatan safran melekesine yandığım dirim yolunda tütsem erer sırrına cenin beni kekeleme adımı bana bağışla yorgun madenler yatıyor altımda oğullarımızla karıştık ve […]
Kentlilerin toptan ölümleri üzerine ve ölü gözlerine doldurulacak toprağın kalitesine dair […]
Çağdaş adam peynirini yer Mozart dinler Kapatır şırrak diye Kapısını bir dolabın Zedelenir mi bu Harikulade müzik On sekizinci yüzyılın Bekâreti Sevgilim, sevgilim Mozart Hayatımıza […]
güldükçe aydınlığa çıkamıyoruz gibi bir his var içimde yürüyorum bir tane yüz göremiyorum su gibi müstehcen, ponponlu, umarsız kadınlar kılıcı kalkık adamlar, yeniyetmeler, şişkin terbezleri […]
Başlık bana ait değil, Foreign Policy dergisinden.Geçen yılın başlarında yayınlanmış bir yazıdan. 2015 Nobel Edebiyat Ödülü hiç beklenmeyen birine, “gazeteci kitapları” yazan Belaruslu Svetlana Aleksiyeviç’e […]
En nihayetinde cenazemize gelecek olanın gözleri için Bir şiirim olsun istedim Yaşım yirmi bir ve yolun kıyısındayım cahit amca Vuslatı tespihine sığdıran insanlara özendim bir […]
Yaşamak, yeni bir emre kadar yasaklanmıştır. Bundan böyle kimse soru sormayacak. Şairlerden ve peygamberlerden Çekmediğimiz kalmadı bunca yıl, Başımıza gelmedik bela… Tarih konuşuyor, dinleyin! Kapılar […]
Şiir en çok da özgüveni yıkar. Kendi şiirini okumak cesur olmaktır. Bu yüzden küs yetişir tüm şairler. Ve bu yüzden piç doğar tüm şiirler. Hepsinin […]
Kalenderiz, sesimiz çatal, suyumuz karanlık Karanlık ve acı mı? Acı da ne demek? Kaderimiz bir Pazar’ın akşam saatleri Gel Allah’ın zabıtası topla bizi Kalenderiz, sakalsız, […]
Gecelerin birinci sınıfından eski Yunan-Latin gecelerine gidiyor ölüm Veya 17. yüzyılın büyük akşamlarına… Kurallara, ideallere uygun Türüne model olarak kabul edilmeyen mutsuzluklarla, tane tane arapça […]
Kötümser bir dünyadayız ve burası başına herhangi bir kötülük gelse mutlu olacak, ancak böyle kendini haklı hissedebilir. Çünkü, bütün yaşam acı çekmelidir. Pesimizm bir din […]
garsona “çocukluğuma dönmek istiyorum” sipariş ediyor herkes herkes naylon kelimelerle konuşmaktan yorgun herkesin parmak izine bak: “herkes” yan masada anıların başında nöbet tutmaktan bıkan adam […]
bir ergenin kavga çıkartması gibi sevdim seni gözlerin yüzünden sana dik dik bakan şarkılar besteledim kimse orta dereceli bir memurdan bu kadarını beklemezdi öğle tatilinde […]
Yağmurun üçüncü günü evin içinde öyle çok yengeç öldürmüşlerdi ki, sonunda Pelayo onları denize atmak için seller altındaki avludan bata çıka geçmek zorunda kaldı, çünkü […]
Aletler kaynarken belediye başkanı başını koltuğun arkasına dayadı ve bir parça rahatladı. Pazartesi gün ılık ve yağışlı başladı.Sabahın köründe kalkma alışkanlığında olanlardan diş hekimi Don […]
Dünyayı hep bir noktadan kavrarız, bulunduğumuz noktadan, muayyen bir makam ve mertebeden. Kısacası kendi hâlimizce bakarız dünyaya, ve yine o dünyayı ancak kendi hâlimizce görürüz, […]
Muhatabım bana bir ‘şey’ söylerse, kendisine ancak birkaç şekilde karşılık verebilirim. İmdi, verebileceğim karşılıkların listesini, basit bir biçimde şemalaştırmayı deneyeceğim: 1. Ne dediğini anlıyorum. Böyle […]
Kendimi gerçekten sevmeye başladığımda, Anladım ki, Duygusal acılar ve keder,bir uyarıydı bana, Kendi gerçeğime karşıyaşadığımı anımsatan. Biliyorum, bugün buna “özgün olmak” diyorlar. Kendimi gerçekten sevmeye […]
Charlie Chaplin ve barış cümleleri. Özür dilerim ben imparator olmak istemiyorum. Bu beni ilgilendirmiyor. Hükmetmek veya işgal etmek istemiyorum. Herkese yardım etmek istiyorum. Yahudi, Katolik, […]
Boynu bükük bir adam merdivenin başında solayazan laleyi gül dalına bağlıyor bugün de hüznün yüzü çatallaşmış kaşında bu hengamede nasıl fırsat bulup ağlıyor Kalın kenevir […]
“Yo siempre me había imaginado el paraíso bajo la especie de una biblioteca.” “Ben cenneti hep bir çeşit kütüphane olarak düşlemişimdir.” Jorge Louis Borges […]
Sana bu pembe bulutları göstermek istiyorum gecede. Ama görmüyorsun. Gece olmuş –insan neyi görebilir ki? Artık senin gözlerinle görmekten öte bir seçeneğim yok, diyor demek […]
1.Hava kararıncaya dek eline almıştı kadının elini. Konuşmuyordu uzaktan, belki de kendi içinde, güçlü atışını duyuyordu denizin nabzının. deniz, çamlar, tepeler eliydi kadının ona söylemese […]
pirinç ülkesi pervazlarda beliren ilk bir erik yeşili gibi dağılan tepelere güneş nasıl kayarsa gölge-tarlaların üzerinden kalem öylesine kayıyor pirinç kelimelerle bu sabah yatağımın kenarında […]
nasıl oluyor bu yanlışlar ressamı kendini asacak bir devlet bulamıyor körlüktür desek değil, demesek; hiç yüzünü göğe düşürecek kadar mutsuz ve umutlu haysiyetiyle imtihan edilen […]
diyebilseydim ki arkadaşım musa peygamber dün bendeydi oturduk tek tek saydık putlarımızı benimki açık ara ilerideydi oradan öylece baktım -ora biraz beride musa’nın berisi beri […]
Hani erken inerdi karanlık, Hani yağmur yağardı inceden, Hani okuldan, işten dönerken, Işıklar yanardı evlerde, Eskidendi, çok eskiden. Hani ay herkese gülümserken, Mevsimler kimseyi dinlemezken, […]