21 Ağustos 2023

Seda Nur Bilici, The Florida Project Filminde Sosyal Hizmet

ile ibrahim varelci

The Florida Project filmi 2017 yılında çekilmiş olmasına rağmen hala çocuk dostu bir sosyal hizmet sisteminden tüm dünyanın ne kadar uzak olduğunu bize gösteriyor.

Film, çocukluğunun mucizevi ve serüvenlerle dolu bir yaz ayını yaşayan altı yaşındaki Moonee’nin yetişkinlerin gerçekleriyle karşılaşma serüveni olarak özetleniyor Mubi platformundaki tanıtımında.

Bana göre ise Moonee hayata yaşıtlarından biraz daha zor başlayan çocuklardan biri. Annesi Halley onu çocuk yaşta ve planlamadan doğurmuş ve tek başına Moonee’ye bakmak zorunda kalmış. Belki beceremediği belki de canı istemediği için normal bir işte çalışmak yerine kolay para kazanmanın peşinde koşuyor.

Belediyenin daha çok durumu iyi olmayanlara hizmet vermek için açtığı Disneyland’a çok yakın bir hostelde zar zor haftalık ücreti ödeyerek yaşamlarını sürdürüyor Moonee ve annesi. Renkli dünyaların içinde kendi sefil yaşamlarını bir şekilde unutuyor ikisi. O renklerin büyüsüne kapılıp hayatlarında her şey yolundaymışçasına günü geçirmeye çalışıyorlar. Ta ki bir gün sosyal hizmet görevlileri kapılarını çalana kadar.

Halley’in kolay para kazanmak için altı yaşındaki çocuğunun evde olduğu saatlerde yaptığı uygunsuz işler sebebiyle gelen sosyal hizmet görevlileri Moonee’nin gözünde onu renkli dünyasında koparacak korkunç insanlar olarak canlanıyor.

Çocuk ihmal istismarı ile ilgili bildiğimiz şeylerden biri çocuğun istismar da etse ihmal de etse bakım verenlerine karşı duyduğu ya da duymak zorunda olduğu sonsuz sevgi ve güvendir. Çocuk bakım verilmediği için, ihtiyaçları giderilmediği için sınır koyamaz ya da bakım verenden uzaklaşmaz. Belki sosyal hizmet verirken en çok gözden kaçırılan nokta burası oluyordur.

Bu yüzden sosyal hizmet görevlileri Moonee’ye onu daha güvenli bir yere götüreceklerini söylediğinde Moonee buna anlam veremiyor. Onun için annesinin yanından daha güvenli bir yer bulunmuyor.

Annesinin o içerdeyken başka adamları evlerine kabul etmesini ya da birlerine yalan söylemeyi, dolandırmayı, küfür etmeyi normalleştirerek büyüyor. Bir anda gelip bu eğlenceli hayatını ondan alan bu görevlileri de doğal olarak reddediyor.

Burada asıl gelmek istediğim nokta çocuk zarar görerek ve bu zararı fark etmeyerek büyürken nasıl daha iyi güvende kalabilir korunabilir? Bakım verenin yanından alınması şart olduğunda bu nasıl çocuğun dünyasını yıkmadan yapılabilir?

Ebeveynlik becerisi az çok belli olan kişiler ya da çocuk sahibi olmaya hazır olmayan anne babalar önceden tespit edilemez mi?

Tespit edilen durumlar için her aileye aslından önceden koruyucu hizmetler uygulanamaz mı ?

Bu soruları ne kadar çok sorarsak hayata diğerlerinden zor başlayan Moonee gibi çocukların sayısı da o kadar azalacaktır. Moonee’nin her bir göz yaşı işi buna değer.

İzdiham Dergisi