Hayriye Ünal, Beni Sade Sen Sevdin
Eşyamda izin ayağımda tozun var mı diye sorarsan Sana can çekişe çekişe değişen eşyayı haber veririm Ayağımın tozunu silktim eşyamı karıncaya yükledim Kırık yayda kalıveren […]
Eşyamda izin ayağımda tozun var mı diye sorarsan Sana can çekişe çekişe değişen eşyayı haber veririm Ayağımın tozunu silktim eşyamı karıncaya yükledim Kırık yayda kalıveren […]
Senin için yazmamış olduğum bütün aşkları, yeniden, baştan, yazmayı istedim. Sana, hepsi senin olacaktı. Suçunu kimseye yükleyemem bir aşk sabahı yoluna çıkışımı. Gözyaşları ardına süzülen […]
Gece nerede, hangi anda başlar? Buna hangimiz karar verebildi? Gecenin geleceği, geldiği, indiği, sardığı, gömdüğü, hep birer benzetim olarak söylenebilir; gecenin üzerimize kapanmakta olduğunu, bizi […]
Ben derin deniz balıklarının yüzüşünde kör dalgın yosunlara sürünen karnımın arıklığı içinde onların rengini bilemeden Karanlığın içinde yukarının ışığını unutmuşçasına unutmamışçasına arar bulur yitirirken maviyi […]
İnsanlar bir gülü bir senetle Değiştirmeye alıştılar İnsanlar bir gülü bir senetle Değiştirmeye alıştılar İnsanlar başka insanların hayatını Bir hezaren sandalye midir hayat Dizip kaldırmaya […]
Tadını, yağmura duygulanmanın Paylaşır kuşlarla biri gizlice Gülmesini tutamamış bir sincap Sallanır utanç bahçelerinde Yalnız atlar yıkılır düzlerde suya özlemlerinden Bir ben miyim yalnızlığa yenilen, […]
susup bekleyerek yaşlanıyordu şeylerin uğultusu arasında içi ağırlaştıkça rüzgara çıkıyor siliyordu kendini durma ağrıya ağrıya nara dönüştüğünde açtılar içinden sözler çıktı kem sözler, kırıcı […]
Giden gitti -yiten zaman- açtığın kapıdan girdim, adımı söyledin işte orda kaldım herkes nerde? (gibi yanlarında durdum) yiten zaman -onlar öyle sandı- hiç ayrılmadım ki […]
Seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim “Uyandım bir sabah” gibi değil, öyle değil Nasıl yürür özsu dal uçlarına Ve günışığı sislerden düşsel ovalara […]
Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya Kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar Evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya Yitenler olduğu görülüyor bir türküyü açtılar mı Bakıp […]
Aşk hiç biter mi? Her zaman önemli olan akıl değildir! Yeryüzünde her şey akıllıca yapılsaydı hiçbir şey ortaya çıkmazdı. Aşk… Aşk her şeydir… Aşk, bir […]
Küçük bir kedimiz vardı, adı Leblebi.. Bir isme sahipti ve isim vermek sahiplenmek demekti. Annem de Leblebi der ama bir türlü sahiplendiğini itiraf etmezdi. Ramazan […]
Elimde bir torba kestane ile Kadıköy’ün tenha sokaklarında yürüyordum. Kestanelerin yarısının çürük olduğunu biliyordum ama çürük olan her şeyin daha tatlı olduğu fikri cazip geliyordu […]
1997 yılıydı. İlkokul birinci sınıftaydım. Kısacık boyumla en arka sıraya geçmiş oturuyordum. Korkuyla karışık baktığım arkadaşlarımdan uzaktım. Kendi dünyasında, inzivaya çekilmiş yedi yaşında bir yüreğe […]
2011 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi ve İsveç’in en ünlü şairi Tomas Gösta Tranströmer, önceki gün 83 yaşında hayatını kaybetti. Şairin ölümünü yayıncısı Bonnier duyurdu. Yayınevi […]
Seri katiller işsiz kalmasın diye ölüm listelerine yazılma kararımı henüz almıştım. O günlerde cinayete kurban gitmenin günahlara kefaret olacağına inancım vardı. Hatta bir haber bültenine […]
* Artık bugün kendimi Avrupalı, Batılı hissetmem gerekirdi; ama durum hiç de öyle değil. Epey ülke gördüğüm ve epey kitap okuduğum bir ömrün sonunda Rumen […]
“Küçük adam üzerinde” güçlerini uygulamaları için iktidar sahiplerine yetki veriyorsun. Ama kendin dilsizsin; seni temsil etmeleri için güçlülerin ya da kötü niyetli güçsüzlerin daha fazla […]
Açıklama: Şiir, ilk olarak Hisar dergisinin 26 Haziran 1952 tarihli sayısında,[1] daha sonra 4 Aralık 1952 Mülkiye dergisinde “Aşk ve Çileler” altbaşlığı ile dört bölümlük […]
İnsan eşref-i mahlûkattır derdi babam bu sözün sözler içinde bir yeri vardı ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman bu söz asıl anlamını kavradı […]
Ödül bazen başarıyı tescilleyen sıkı bir motivedir. Ki verilen ödüller ile bir şehrin duruşuna, bir eğitim kurumunun omurgasına, bir anlayışın mayasına, bir insanın hayallerine katkı […]
“Yoksa öfke, gücün o bildik refakatçi cinlerinden miydi?” “Sekiz çocuk doğurmuş bir kadın dünyanın gözünde yüz bin pound kazanmış bir avukattan daha mı değersizdi?” “Evlilik, […]
Modern mimarinin önemli isimlerinden Le Corbusier kendisiyle mülakat yapan gazeteci John Ardagh’a bir sorusundan sonra şu cevabı verir: “Ben çok çalışan biriyim, bu büroyu nadiren […]
Biraz daha yakına gelir misiniz lütfen? Böyle sanki çok uzaktasınız, size dokunmak istiyorum. Yani tamam aslında çok uzak değilsiniz, altı üstü aramızda sadece bir masa […]
“Diriliş Işığı”, Diriliş’in habercisi olarak geldi. Diriliş gençlik hareketi içinde faal sorumluluk yüklenen Ömer Tayyar Aslan’ la röportaj yaptık. Ömer Tayyar Aslan kimdir ? 1983, […]
Hasta oluyum diye ıslak saçlarla çıktım serin bahar gününe.-Hasta olmadım-. Ölümler niyetlere göredir. Ben bugün şehrimin sokaklarında öylesine ölsem diyorum, ayıp olur mu Allaha? Namazları […]
Kendimi bir mektupta seyrettim. Büyülü bir ayna idi bu. Bu aynada bütün paslarından arınmış ve tanrılaşmış bir Cemil Meriç vardı. Senin Cemil’in. Bu aynada ikimiz […]
Geceyi gövdemizle ikiye yararak ve iki uçuruma da gülen gözlerle bakarak, herhangi birisine atlar mısın benimle? Arka sokaklardan şehrin göbeğine doğru fırlayan iki itten biri […]
Sene iki bin on iki. Şahane bir hafta sonu diyelim, öyle olsun. Sevgili Siyami Yozgat’la birlikte aylardır hayalini kurduğumuz bir derginin temel atma töreni için […]
“Elveda İstanbul! Aziz ve büyük şehir, çocukluğumun rüyası, gençliğimin emeli, hayatımın unutulmaz hatırası! Elveda, Şark’ın güzel ve ölümsüz kraliçesi! Zaman bahtını, güzelliğini bozmadan değiştirsin ve […]
Öyle zannediyorum ki sizler de benim gibi birlikte geçirdiğimiz yılları özlemle anıyorsunuzdur. Zamanın karşısında duracak gücümüz yok; yıllar şu insan yaprağını savurmaktan pek hoşlanıyor. Sadece […]
“Ben şairi şaşkınlık ve hayranlıkla seyrederken, yüksek bir dağda dinlenmeye çekilmişim duygusuna kapılırdım. Başka, yani aşağı düzeyden insanlarla birlikte olduğumuzda, ona baktığımda, büyük bir şaşkınlığa […]
Atladığımız çağdan nereye düştük bilmiyorum ama sanal âleme düştüğümüz kesin. Muasır medeniyet dedikleri bu tek dişi kalmış canavarın dişinin kovuğunu doldurmak için itiraf edelim yapmadığımız […]
Sevdiğiniz rock şarkılarının sözlerine yakından bakarsanız, arabeskle göz göze gelirsiniz. Bizim arabesk dediğimize, gâvur kardeşlerimiz rock müzik diyorlar. Doğuluların Arabeski varsa, batılıların Rock müziği var. […]
“Gübre…” dedi farkında olmaksızın, boş gözlerle şezlong dolu mağazanın içine bakarken. Altı ay olmuştu bu şezlong mağazasını açalı ve sadece tek şezlong satabilmişti. Mağazanın ziyaretçi […]
Çocuk büyümeleri dağ kapanı Asi vücutların şenliğinde Birdirbir oynayan yaşam kırıntıları Soluksuz tırmanışa geçti Bir hayat karşılığı Bedel biçildi nefeslere Meydanlara yığılmıştı aç kokusu Baldırı […]
İnsan güneşle dünyanın arasındadır Senin sağında, benim solumda hep ortasındadır ölümün Durur bir nefesle bir nefes arasında bir yerde, sabahla akşam arasında her şeyi […]
Freud’ un yapısal kuramını dahi açıklayabilirim fakat onu nasıl bu kadar sevdiğimi anlatamıyorum. Elektrik faturasını görünce mum ışığında mı otursak sorusunu ilk kez ona sordum. […]
Saate baktım yirmibeş yaşındayım Geç kalmadım tanrım yeniden inanmaya Aşka geç kalmadım Ardında yıkık şehirler ve leylaklar bırakan Bir cümle dudaklarımı geçip beni ihlâl etti […]
ege’nin çapraz ateşindeyim, sisli bir eylül sabahı söke’de ha babam yükleniyordu üzerime: hüs.biraderler’in incelikli ricası “cumhuriyet radikal kitap eklerini de unutma ahmet abi!” otobüste […]