26 Nisan 2024

Onur Korkmaz, Rutinin Altında

ile onurkorkmaz

Hani şimdi.. yıllar önce bir laf etmiştin; sonra da itiraf etmiştin: Hatırıma gelmiyor kimin, unutmamam mucize olurdu hangi kitabında geçiyor. Yine şimdi.. seni açık etmek, aslında istediğim bu ama, sen herkese hep istediğini versen de açık edilmek istemezsin yani şimdi bu şekilde. Bak işte işi kolaylaştırıp kendini hemen bildin. Kendini bilmesi güzel şey elbette ki insanın; eh madem biliyorsun lafı söylememe de gerek kalmadı.

Bugün kalkmış diyorsun ki keşke de.. olmaz işte, olmuyor yani. Yok beni Ferdi Özbeğen konserinin olduğu güne gönderemiyor muyuzmuş, tam olarak bir de; yok o zamanları bugüne getiremiyor muyuzmuş. ‘’Bok mu var Todori’nin gazinosunda’’ paşam. Konulara dönecek olursak, konulara dönmek istiyor musun? Peki teşekkür ederim.

Evet.. sen tam burada, havalar nasıl orada diye sormak istersin. Allah’tan ki öyle dersin; yemek yedin mi diye de sorabilirdin sonra da ne yedin. Zıkkımın dibini yedim. Ne uyuz sorudur şu. Sanki karnı toksa insanın, gerisi yolunu yatağını buluyor.

Çok özür dileyerek bir es vermem gerekiyor; acil bir üçlü bumerang oyuncağı talebini karşılamak için.

Şimdi devam edebiliriz. Hava durumuna olan merakını karşılamadan önce en sonunda sevecek birini bulmuş olmandan ötürü seni kutluyor.. en içten, en kalbi selamlarımı gönderiyorum. Sevilecek neyi var yahu bunun çok iyi anlıyorum; hoş, demek ki senin sevesin var. İlla seveceksin birini. Anadolulu illa sevmek zorunda değil mi birini. Hem de çaba vererek gizlediğimiz malumumuz: Üzülmeye dayanamıyoruz. Bu işte çok iyi olduğumuzdan mı, emin değilim. Öyleyse sevelim sevilelim.

Sıcaklık on sekiz derece, santigrat. Hissedilen sıcaklık yine aynı. Nem yüzde elli sekiz. Rüzgâr yönü güneydoğu. Ortalama rüzgâr hızı saatte yedi km. Maksimum rüzgâr hızı diye yazılmış olan kısmın karşılığı olarak on yedi değerini okudum. Muzaffer abi ise bildiğin gibi halen ısrarla rüzgâr olmadığını söylüyor. Abi diyorum, hiç mi yok. Yok.. yok.. diyor; baksana hiç esmiyor. Doğru söylüyor.

Ne mi yapıyorum, Çağrı bana hakiki plastikten kırmızımsı bir tespih verdi onu sallıyorum. Şimdi de Fatih Erbakan’a getirmek istiyorum konuyu. Getirdiğim gibi götürüyorum. Devlet Bahçeli şu an ne yapıyor. Bu artık bir klişe. Diyorum ki demokrasimiz kazansın diye, Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanının soyadını değiştirmek için bir yarışma mı düzenlense. Mesela, Meral Akşener ve herkesin en çok sevdiğini bildiğim Ali Babacan.. ne yani şimdi beyin jimnastiği olsun diye söylemiyoruz biz de bunları.. hani.. yoo.. yoo.. rica ederim. Ulu lider Žydrūnas Karčemarskas’ın da dediği gibi.. o neydi tehlike? Bambabiler! Motor Şehri Kobrası: Thomas Hitman Evans! Yerin ve brandanın takkeleri.

Son paragrafı ise bu aralar kafamı en çok kurcalayan* soruya ayırdım; soru şu: Cevabını alamayacağım soruları sormalı mıyım? Geçtiğimiz sonbahar bir hafta sonu, akşamüzeri, bir parktaydım. Ankara’daydım. Telefonlaşmıştık da konuşmuştuk. Hah işte bu soru.. o akşam ilk eve dönerken oltaya takıldım. Telefonu kapamıştık sonra: Görev yerlerinizde başarılar arkadaşlar, iyi çalışmalar, sağolun.. sa.. sağol.. sağoln sağln.

*(Türkçeden çeviri: kurdalaştıran)


Onur Korkmaz
İZDİHAM