İstiklal Marşı Derneği’nin mizah anlayışı müeesir
Dün, Fatih Kültür Merkezi’nde ‘’Önce Türk Mü Ortaya Çıkmıştır Türkçe Mi?’’ başlıklı panel ve konser gerçekleştirildi.
Panel kısmı oldukça garip başladı. Birebir ifadelerle değil ama hatırladığım şekliyle aktarıyorum. Derneğin genel başkanı sözü aldı, konuşmaya başladı. Başlığı kast ederek, birisinin panelden önce dışarıda kendisine şunu sorduğunu ya da söylediğini, söyledi ‘’bu, yumurta mı tavuktan çıkar yoksa tavuk mu yumurtadan çıkar gibi bir şey’’. Panelin diğer konuşmacılarına da benzer veya aynı sorunun sorulduğunu, sözlerin söylendiğini; gülümseye gülümseye, söyledi. Yumurtanın sadece tavuktan çıkmayacağını ve tavuk gibi bir hayvanın da yumurta gibi küçük bir şeyden çıkamayacağını söyleyerek devam etti. Yumurtanın, bilumum kanatlı hayvanlardan hatta sürüngenler ve eklem bacaklılardan da çıkabileceğini anlattı; dünyadaki en değerli yumurtanın da balık yumurtası -yani havyar- olduğu bilgisini de araya sıkıştırdı. Biraz da örnek verdi, karınca da yumurtlar, yılan da; birkaç tane daha yumurtlayan hayvan ismi saydıktan sonra konuşması, devam etmeye devam etti. Mesele illa tavuk yumurtası ise dedi… Bu yumurtadan çıkacak civciv iki cins olabilir, dedi, bir kere… Erkek ise buna önce …… (burada horoz’un yumurtadan yeni çıkmış, henüz küçük hali içi kullanılan bir adlandırmayı söyledi ama benim aklımda kalmadı) büyüyünce de horoz denir, dedi. Dişi ise önce bu civcivdir sonra da tavuk olur diye belirtme gereği, sanırım duydu; duydu ki söyledi.
Buraya kadar olan kısım için, hiç matah bir şey değil, denilse: Bence bunu demeye müsait. Boş lakırdı dense bir itiraz eden çıkacağını sanmam. Şahsen ben etmem.
Birazdan bahsedeceklerime ve bahsedilenlere geçmeden önce, özellikle, ‘’tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan?’’ felsefi ikileminde henüz bir cevapta karar kılamamışlar için dikkat kesilmelerini öneriyorum. Bu ikilem, tartışma götürmez bir şekilde çözüme bağlanmış olabilir.
Şöyle devam edildi özetle; yine birebir ifadelerle değil hatırımda ve kavrayışımda olan şekliyle aktarıyorum. Horozu denklemden çıkardığımızda, dedi; hem döllenmemiş, verimsiz/kısır yumurtalar peydah olacak hem de kümesin güvenliği ve gelen tehdidin haber verilmesi gibi sorunlar/eksiklikler baş gösterecektir. Yukarıdaki uzun girizgâh anlamlı bir yere bağlanmış oldu böylece. Hemen kendime acaba bağlanmadı diyebilir miyiz veya ne alakası var, sorularını yöneltiyorum. Diyebiliriz, neden diyemeyelim. Diyelim o zaman. En basitinden ‘’yumurta mı tavuktan çıkar tavuk mu yumurtadan’’ sözü öyle bir şey değil ki mesela bence tarihte (ki bu noktada bilim adamlarının ve arkeologların çalışma ve keşifleri çok önemlidir) ilk yumurta mı vardı yoksa tavuk mu onu bulabilirsek bu soruya ancak bir cevap bulabiliriz diye düşünülebilir mi? Düşünülebilir. O zaman diyelim ki önce yani ilk, yumurta var olmuş olsun. Bir dakika… gerçi yine de iki yumurta olmuş olması gerekecek. Konuya dahil olmak isteyip, devralmak isteyen bir evrim bilimci varsa buradan sonrasını ona bırakmak istiyorum.
Panel öncesi kısa bir giriş gibi başlayan bu girizgâh, uzayınca panele dahil olmuş oldu. Tavuk ve yumurta ile ilgili hemen her şey söylendi. Söylenmemiş kalan, benim aklıma gelen tek bir şey kaldı; onu ben de söylemeyeceğim ama şunu söyleyebilirim: Bence İstiklal Marşı Derneği’nin mizah anlayışı müessir.
İlgili kısmı ve panel’in tamamını, derneğin web adresindeki panel metninde veya YouTube kanalındaki panel kaydında bulabilirsiniz. Zannediyorum bu hafta içerisinde yayınlanır.
Panel öncesi konserde çalınan, eserlerin adlarını da dahil etmek isterdim. Panel kitapçığında yazıyordu da ama ‘’eski yazıyı’’ okuyamadığım için buraya yazamadım.

Onur Korkmaz
İZDİHAM