18 Şubat 2015

Çin Sineması, Last Train Home

ile izdihamdergi

 

 

 

 

Keşke sen Çin Sineması olsaydın.

 

 

 

Fan Lixing’in Last Train Home adlı belgesel filmi, Çin’deki göçmen işçilerin yaşamlarını konu alıyor. Memleketlerinden uzakta bütün yıl çalışan işçilerin tek beklentisi, Bahar Bayramı için kendilerini eve götürecek bir tren bileti bulmak…

2010 yapımı “Last Train Home” genç yönetmen Fan Lixing tarafından çekilen ve göçmen işçilerin yaşamını konu alan belgesel film.

Çin’in Hubei eyaletinin Wuhan kentinde doğan yönetmen Fan Lixing, 21 yaşında Huazhong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin İngilizce bölümüden mezun oldu. 1998 yılından itibaren Wuhan Televizyonu ve CCTV’de haber muhabiri olarak çalışan Fan, 2006 yılında Kanada’ya yerleşerek, küresel toplumsal sorunları işleyen belgesel filmler çeken Eyesteel Film Şirketi’ne katıldı. Bu dönemde, Çin’deki toplumsal olayları konu alan bir dizi belgesel film çekti.

2006’da “Up The Yangtze” adlı belgeseli tamamladı. Bu film ona çok sayıda uluslararası ödül kazandırdı. Bu başarılı çalışmanın ardından, yönettiği ilk uzun belgesel film “Last Train Home”un çekimlerine başladı. Şehirde büyüyen genç yönetmen Fan, köylü işçilerin dünyasına girip onlarla üç yıl zaman geçirerek 2009 yılında filmini tamamladı.

“Last Train Home”, memlektinden ayrılarak Çin’in güneyindeki Guangzhou kentine çalışmaya giden köylü bir ailenin günlük yaşamına odaklanıyor.

 

Filmin temel hikayesi, aynı atölyede çalışan bir çiftin, bahar bayramları sırasında memleketlerine dönmek için bilet bulma telaşları. Zira bahar bayramı sırasında binlerce işçi memleketlerine dönüyor ve bilet bulmak için çok yoğun çaba harcamak gerekiyor; film de, buradan hareketle, işçilerin bu esnada yaşadığı sıkıntıları, aile bağlarını yansıtıyor. Göçmen işçiler, tüm zorluklara rağmen binlerce kilometre yol katederek bayramı aileleriyle birlikte geçiriyorlar. Yönetmen Fan Lixing, günümüzde Çin’in refahının göçmen işçilerin işte bu fedakarlığına dayandığı görüşünde.

Çin’de her yılın Bahar Bayramı öncesinde, ülke genelindeki demiryolu ağı milyonlarca insan taşıyor. Çalışmak için memleketinden ayrılan işçiler, göçmen kuşlar misali eve dönüş yolculuğuna başlıyor. Bütün bir yılı çalışarak geçiren işçiler için Bahar Bayramı yılın tek tatili; ve onların tek arzusu, herhangi bir trene binip eve dönmek.

İşte bu eve dönüş yolculuğu sırasında Çin’e özgü bir manzara ortaya çıkıyor. Yönetmen Fan Lixing, Sichuan’dan gelen bir işçi aileyi kamerasıyla üç yıl takip ederek, hızla gelişen Çin’de işçi ve köylülerin yaşam koşullarını gösteriyor.

 

 

 

 

Zhang Changhua ve Chen Suqin adlarındaki köylü çift, 16 yıl önce köylerinden ayrılır; amaçları büyük şehirde iş bulmaktır. Çift Guangzhou’da iş bulur. Ağır işlerde çalışarak kazandıkları az miktarda parayı köyde bıraktıkları çocuklarına göndererek, onların eğitimlerine devam etmelerini sağlamaya çalışırlar. Çiftin arzusu, iki çocuklarının bir gün köyden ayrılmaları; ancak kendileri gibi işçi olarak değil, şehirde yaşama şansına kavuşmuş eğitimli bireyler olarak…

Çift, Bahar Bayramı hariç bütün yılı çocuklarından ayrı geçirmektedir, bu sürede çocuklarla büyükanne ilgilense de, sorumluluk daha çok kız çocuk Zhang Qin’in omuzlarındadır. Zhang Qin, ailesinin uzakta olması ve köydeki ağır çalışma koşullarından bunalarak, ailesine karşı asi bir tavır sergiler. Zhang Qin okulu bırakıp iş bulmak amacıyla Guangzhou’ya gider. Önce Guangzhou’da bir tekstil fabrikasında iş bulan Zhang, daha sonra bir gece kulübünde çalışmaya başlar. Zhang’ın okulu bırakması ve evi terketmesi, ebeveynlerini derinden sarsar.

Dünyanın en büyük insan göçü

“Last Train Home”, 2008 yılının Bahar Bayramı sırasında Guangzhou Tren İstasyonu’nda çekilmiş, “iğne atsanız yere düşmez” bir insan topluluğu görüntüsüyle başlar. Bu görüntü esnasında altyazıyla izleyiciye şu bilgi verilir: “Çin’de toplam 130 milyon göçmen işçi bulunuyor. Onlar yıl içinde sadece Bahar Bayramı için memleketlerine dönüyor. Bu, dünyadaki en büyük insan göçüdür.”

Made in China”

Filmin unutulmaz sahnelerinden biri de şudur: 2006 yılının kışında, kolları çıplak işçiler, üzerinde “MADE IN CHINA” yazan karton kutuları sokağın kenarına koymaktadır. Burası, filmin baş karakterlerinin çalıştığı fabrikadır. Makine seslerinin gürültüsü içinde iki çocuk, çalışma masasının kenarında, kumaş yığınlarının üzerinde uyumaktadır.

Gerçek ve kurmaca iç içe

Başka bir sahnede kamera bizi 2007 yılına götürüyor: Bahar Bayramı arifesinde, üç senedir eve dönemeyen çift, üst üste birkaç gün bilet almak için tren istasyonuna gider, fakat hiç bilet kalmamıştır. Çiftin yüzündeki endişeyi yakın plan çekimlerle izleriz. Filmin çekim ekibinde görevli dört kişi, Guangzhou Tren İstasyonu’nun yardımıyla, çoktan biletleri almıştır… Ancak çekim ekibi, çiftin bilet temin etmesine yardımcı olmak yerine, onlarla birlikte bilet kuyruğuna girer…

“Last Train Home”, 2009 Amsterdam Uluslararası Belgesel Film Festivali’de(IDFA)en iyi belgesel film olarak seçilerek, IDFA Ödülü’nü kazandı. Festivalin jüri üyeleri, bu filmin teşvik edici bir yapıt olarak, tüm dünyayı ilgilendiren bir konuyu gerçekçi bir şekilde yansıttığını belirtti. Film, Amsterdam Film Sergisi’ne ait Jan Vrjiman Fonu’ndan destek aldı.

Yönetmen Fan Lixing’in “Last Train Home” filmi, hızla gelişen Çin’deki modern yaşamın arkasında yatan bir olguyu gösteriyor.

 

 

 

 

Emre Demir, cinsineması.wordpress.com

İzdiham