Akif Hasan Kaya, Bir Muhalefet İmkanı Olarak Öykü
TDK sözlüğünde muhalif maddesine baktığımızda; bir tutuma, birgörüşe, bir davranışa karşı olan, aykırı olan kimse şeklinde tanımlandığını görürüz. Tabii ki bu bir sözlük tanımıdır ve […]
TDK sözlüğünde muhalif maddesine baktığımızda; bir tutuma, birgörüşe, bir davranışa karşı olan, aykırı olan kimse şeklinde tanımlandığını görürüz. Tabii ki bu bir sözlük tanımıdır ve […]
Paydos bundan böyle çılgınlıklara! Sert konuşmaya başladı aynalar, Yetişir koştum aşkın peşi sıra; Bitirdi beni bu içki, bu kumar. Ne saklayayım gaflet ettiğimi, Elimle batırmışım […]
Diyalektik, insanı tarife çalıştı. Meşhur tüysüz ve iki ayaklı hayvan safsatasından siyasî, mantıkî veya sadece teessürî mahlûk düsturlarına kadar bir yığın tarif, “insan bir tezatlar […]
Şimdi dünyada nerede biri ağlıyorsa Sebepsiz, dünyada, ağlıyorsa Bana ağlıyor. Şimdi gecede nerede biri gülüyorsa Sebepsiz, gecede, gülüyorsa Bana gülüyor. Şimdi dünyada nerede biri yürüyorsa […]
Bunlar adamı kanser yapar Hugo İsterler ki dünya babalarının malı gibi Sallanıp dursun önlerinde El pençe divan dursun Boynu bükük emre amade sallanıp dursun Bu […]
Soğuk bir yel esiyordu dört bir yanda Geldiniz dünyaya bir gün minnacıktınız Üşüyordunuz ve çırılçıplaktınız Sonra bir kadın sardıydı sizi kundağa Ne çağıran vardı sizi […]
Kavgayı ne için icat etmiştik, hatırlayan var mı? Uzun zamandır her konuda sadece deliler gibi didişiyor ve kendimiz dışında herkesi insanlık dairesinin dışına atmaya çalışıyoruz. […]
-I- Keder bir fener gibi döner geceleri, Ve bezgin seher gelir ardından Her tanışmayı bir ayrılma say; Her doğum bir ölüm habercisi Kavuştuğumuzda ayrılmıştık bu […]
Erkek gelir(a) ve bir rafinerinin(b) patlama sesi duyulur(c). Amerikalılar(d) sevişir(e). Bazukalı(f) yamyamlar(g) demiryoluna(h) ateş ederler(i). Kadın bir tüfekten(l) çıkan mermilerle delik deşik olmuş yere devrilir(n). […]
…Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn- […]
Ay mıdır kar mıdır pencerede Boğulmuş çocukları martılara taşıyan Kara köpek karşı kıyıda uluyor Bence o çocuk öyle gülmemeli Atları çayıra saldım diş kamaştıran erik […]
Büyükannemin hikâyeleri bana ilk ipuçlarını verdi. Kasabasındaki insanların mitleri, efsaneleri ve inançları oldukça doğal biçimde hayatlarının bir parçasıydı. Aklımda büyükannem varken, aniden fark ettim ki, […]
iyi değilim allah’ım şuramda, tam göğsümün ortasına çöreklenen yılan beni öldürmekle tehdit ediyor başını ezsem diyorum, ezemiyorum alfabenin son harfinden başlıyorum ezberini bozmaya türkülerin iyi […]
Ölürken çocuklarımı unuttum Küçük deniz kirpileriyle sabah Denedim bütün sabahları. Sana sürgünümün şarabını bıraktım al Mumlarını güzelliğin ve hiçliğin Bir de kaygumun soluk ellerini. Denedim […]
Unutmanın kendini bir köşenin tozundan arındırdığı dakikalar vardır. Bu dakikalar ya gelir ya gelmez veya ona doğru gitmek mi gerekir, bir çetrefil soru yumağıdır. İşte […]
Bir şehri sevmek için illa orada doğmuş, büyümüş olmak gerekmez. Sonradan gelip yerleşmiş olanlar da o şehri sevebilir. Şehri sevmek onu güzelleştirmek demektir. Rant uğruna […]
Yaşamak, yeni bir emre kadar yasaklanmıştır. Bundan böyle kimse soru sormayacak. Şairlerden ve peygamberlerden Çekmediğimiz kalmadı bunca yıl, Başımıza gelmedik bela… Tarih konuşuyor, dinleyin! Kapılar […]
Şiir en çok da özgüveni yıkar. Kendi şiirini okumak cesur olmaktır. Bu yüzden küs yetişir tüm şairler. Ve bu yüzden piç doğar tüm şiirler. Hepsinin […]
Aralığın sonu, sabahın dördü İyi olup olmadığına bakmak için yazıyorum New York soğuk olsa da, seviyorum buraları Akşam boyunca Clinton Caddesi’nde müzik oluyor Duydum ki, […]
*Hüseyin Karacalar’a Hiçbir sabah beni koynunda bekletmedi Terimin o hiç kurumadığı alnımda Çok çabuk unutulmuş bir hafızaydı bendeki Unuturdum uzunca bekleyişlerin nemini Tabanlarımın düzlüğünde susmazdı […]
Afrika’ya ilaç göndermeye karar vermiştik; fakat hepsinin üzerinde “tok karnına” yazıyordu. Kendimize işkence etmek için kullanmak isteyeceğimiz bir şey hep bulunur sanırım. Hipodromda başkalarının hislerini […]
“Gene gelirsiniz. Gene gelirsiniz”. Karşılıklı bir aldanmanın peşinen mağlup hükmünde vedaya bakan bir cümle: “Gene gelirsiniz”. Mağlup, çünkü araya zaman girdikten sonra bu kente tekrar […]
Aletler kaynarken belediye başkanı başını koltuğun arkasına dayadı ve bir parça rahatladı. Pazartesi gün ılık ve yağışlı başladı.Sabahın köründe kalkma alışkanlığında olanlardan diş hekimi Don […]
Yağmurun üçüncü günü evin içinde öyle çok yengeç öldürmüşlerdi ki, sonunda Pelayo onları denize atmak için seller altındaki avludan bata çıka geçmek zorunda kaldı, çünkü […]
Albert Camus, Başkaldıran İnsan’dan seçmeler *Çünkü yaşamak kendi başına bir değer yargısıdır. Soluk almak yargılamaktır. *Öyleyse birey tek başına, savunmak istediği değerin kendisi değildir. Bu […]
Dünyayı hep bir noktadan kavrarız, bulunduğumuz noktadan, muayyen bir makam ve mertebeden. Kısacası kendi hâlimizce bakarız dünyaya, ve yine o dünyayı ancak kendi hâlimizce görürüz, […]
Muhatabım bana bir ‘şey’ söylerse, kendisine ancak birkaç şekilde karşılık verebilirim. İmdi, verebileceğim karşılıkların listesini, basit bir biçimde şemalaştırmayı deneyeceğim: 1. Ne dediğini anlıyorum. Böyle […]
Kendimi gerçekten sevmeye başladığımda, Anladım ki, Duygusal acılar ve keder,bir uyarıydı bana, Kendi gerçeğime karşıyaşadığımı anımsatan. Biliyorum, bugün buna “özgün olmak” diyorlar. Kendimi gerçekten sevmeye […]
Charlie Chaplin ve barış cümleleri. Özür dilerim ben imparator olmak istemiyorum. Bu beni ilgilendirmiyor. Hükmetmek veya işgal etmek istemiyorum. Herkese yardım etmek istiyorum. Yahudi, Katolik, […]
Sana bu pembe bulutları göstermek istiyorum gecede. Ama görmüyorsun. Gece olmuş –insan neyi görebilir ki? Artık senin gözlerinle görmekten öte bir seçeneğim yok, diyor demek […]
1.Hava kararıncaya dek eline almıştı kadının elini. Konuşmuyordu uzaktan, belki de kendi içinde, güçlü atışını duyuyordu denizin nabzının. deniz, çamlar, tepeler eliydi kadının ona söylemese […]
pirinç ülkesi pervazlarda beliren ilk bir erik yeşili gibi dağılan tepelere güneş nasıl kayarsa gölge-tarlaların üzerinden kalem öylesine kayıyor pirinç kelimelerle bu sabah yatağımın kenarında […]
Hani erken inerdi karanlık, Hani yağmur yağardı inceden, Hani okuldan, işten dönerken, Işıklar yanardı evlerde, Eskidendi, çok eskiden. Hani ay herkese gülümserken, Mevsimler kimseyi dinlemezken, […]
kaç kişiyim bu yalnızlığın ortasında bir boğa, bir leopar Arena ve Opera İyot ve Rüzgar Arsenik ve Sözcükler arasında yüzüm çalılıklarla kaplı aralayan gözüpek avcılar […]
Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye Laleli’den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız Birden nasıl […]
bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde, bir yanlışı düzeltircesine açmış; gelmiş ta ağzımın kenarında konuşur durur. bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda, güverteleri uçtan uca orman; […]
Bilgisayar olarak kullanmış bir gölü Selçukluya pragmalar taşıyan Gazali Bir ilk aptallığı düğüm sayarak Yadsımış dört yanı hep yukarı bakmış. Bu yüzden önündeki ayna […]
Biliyorum sana giden yollar kapalı Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni Ne kadar yakından ve arada uçurum; İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi Uyandım […]
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git. Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık […]