Edip Cansever, Yerçekimli Karanfil
Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde Oysa ki seninle güzel olmak var Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi Bir ağaç işliyor tıkır tıkır […]
Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde Oysa ki seninle güzel olmak var Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi Bir ağaç işliyor tıkır tıkır […]
Oturdu.. Umutlanarak ters çevrilmiş fincanımdan gözlerinde korku belirdi ansızın Dedi: Ey oğul…hüzünlenme Bu aşk sana yazılmış Ey oğul Ölene kadar tanıklar… Aşka tapmaktan kim ölmüş […]
Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! […]
Sesimi sesinin üstüne koyma kara gecede, karanlıkta, acılı yüreğimde yeşerdiyse de alevi ölümün kan boğmadı daha korkuyu kırılmadı kin ve öfkenin fidanı Sesini sesimin üstüne […]
Bir pencere, bakmaya Bir pencere, duymaya Bir pencere, yeryüzünün yüreğine ulaşan tıpkı bir kuyu gibi Tekrarlanan mavi şefkatin enginlerine açılan. Yalnızlığın küçücük ellerini Cömert yıldızların […]
Pülümürün bir dağ köyünde gördüm onu yaşını sordum bir giz gibi güldü kimi seksen dedi köylülerden kimi yüz yüzüne baktım bir giz gibi güldü bir […]
Açardın, Yalnızlığımda Mavi ve yeşil, Açardın. Tavşan kanı, kınalı – berrak. Yenerdim acıları, kahpelikleri… Gitmek, Gözlerinde gitmek sürgüne. Yatmak, Gözlerinde yatmak zindanı Gözlerin hani? “To […]
On iki ay var önümde, on iki kızgın adam Yaşıyordum sanırım, bakışlarım da süttü Sivriltti hep bıçağı, kanlı bir sözmüş payım Kardeş deyipp sevmiştim, beni […]
Karnındaki karanlık manolyanın Kimseler anlamadı kokusunu. Acıttığını kimseler bilemedi Dişlerinle sıktığın o aşk kurşunu. Binlerce Acem tayı uykuya yattı Alnının ay vurmuş alanında, O senin […]
Gırtlağımda bir harf büyüyor buna dayanacağım dişlerim kamaşıyor yıldızlardan buna da. Kabaran bir çarpıntı oluyor şehir. Artık yırtarak açtığımız zarflarda ne kargış, ne infilak yalnız […]
“Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet. Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.” Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, […]
Sen bende neleri öpüyorsun bir bilsen Herkesin perde perde çekildiği bir akşam Siyah bir su gibi yollara akan yalnızlığı öpüyorsun Ağzında eriklerin aceleci tadı Elleri […]
Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş; Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş. Gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş, Bir sır ki bu,ölsen […]
Unutuş bir kaynak olmalı, Yeni’yi her an’a yaymak için. Ben sana olmalıyım, Bana sen bir kaynak. Görüyorum geç, kıyım çok yakın! Biliyorum artık mut uzaklığını. […]
Ben sana teşekkür ederim, beni sen öptün, Ben uyurken benim alnımdan beni sen öptün; Serinlik vurdu korulara, canlandı serçelerim; Sen mavi bir tilkiydin, binmiştin mavi […]
Çimenler üzerindeki şu ceset Boğularak öldürülmüş beyler Göbeği bir konuşma balonunu andıran Saygıdeğer profesörlerin Bir sempozyum için londra’ya uçarken Taktığı kravatla muhtemelen O cesidi size […]
Adı nedir bilinmez bir şey çekilip gider, beklenmedik bir anda yeşilliğinden parkın; Duyulur pencereye durunca daha yakın, ve suskunluk olunca. Israrcı, güçlü öter, ağaçlıklar içinden […]
Sahibinden satılık Hasarlı Bir Hayat 1958 model Kaçıncı el olduğu bilinmiyor Bana geldiğinde bundan beterdi Yedirdim içirdim giydirdim Alkolle çalışır- ÖTV hariç Sırtında şişe […]
biri beni onarsın n’olur çırak ya da kalfa, usta lüks olur onarsınlar beni niçinse niçin kullanışlı değilsin diyorlar hiç kimse için rol yaparsam musa diyorlar […]
İşte suyumuzu kestiler ama masamda yine bir çiçek bir çiçeğin akşamı elbet bir çiçeğe benzeyecek nasıl güzel nasıl diri bir çiçek dipdiri adamlardan biri bir […]
İşidin ey yârenler kıymetli nesnedir aşk Değmelere verilmez hürmetli nesnedir aşk Hem cefâdır hem safâ Hamza’yı attı Kaf’a Aşk iledir Mustafâ devletli nesnedir aşk Dağa […]
beni koyup koyup gitme ne olursun durduğun yerde dur kendini martılarla bir tutma senin kanatların yok düşersin yorulursun beni koyup koyup gitme ne olursun bir […]
yaktığım ateşi rüzgara adayarak başladım hata yapmaya geçmişin içinden geçerek yarını geçmiş oldum anladım kendimden geçmiş oldum bilmem nereye bilmem hangi gümrük antlaşmasına dayanarak yağmuru […]
Düşmemiş Hezarfen Efendi’yle karşılaşır mı acaba? Bir bakmışım baloncusu uçmuş kan mavisi balonlar Kuşların vurulduğu mevsim Üsküdar iskele alanında Bir bakmışım gökyüzünde gömülmez bir cenaze […]
Doğrudur felek bugün bizi rüsvay eyledi Amma hey! Sen sen ol tenhada elime geçme Anam Daniela ismiyle müsemma değil Yan der bana, yan ama besmelesiz […]
Feride için Gün batarken sula fesleğenleri balkonun kokusu sokağa taşsın sokaklar kayıp çocuklar gibi hırçındır, ürkek ve biraz şaşkın Sular bulutlanır sen susarsın […]
Yalnızlık yalnızlığı yer ikimiz kalırız, böyle kalalım Eski ve yeni yaralardan, yaraları kaşımaktan Vazgeçerek çoklukla şikâyet edip az ile çatışmaktan Kâğıda bir kesikle kapanan makas […]
Yüreklice bir akşam çıkardı Titrek güneşten Yepyeni bir kentin soluğuyla Sığ umutların yarattığı çocuklar Ve lekeli camlarda kan Bambaşka insanca Yıldız tozu silkeler gözlerime Sarışın […]
Eski bir mandolindi ölümdü anlatılan Kır kahvesinde çocuklara çalardı Temmuz örerken evini sarmaşıkla Çan çiçekleri göğsünde kuru kalbi Serilince bahçeye rakı sofrası Kucağında mandolin, mandolin […]
Ne çok sevdim seni, ellerin bir bahardı Bestelenmeye kıyılmayan boyun Tüm aşk şiirlerine meydan okurdu Tüm şiirlere ve kazanılmış bütün zaferlere Dönüşünü beklerken kenarında perdelerin […]
I Akşamüstü saat beşte. Saat tam beşti akşamüstü. Ak çarşaf getirdi bir çocuk. akşamüstü saat beşte. Bir sepet kireç hazırlandı akşamüstü saat beşte. Gerisi ölümdü, […]
Şu kopan fırtına Türk ordusudur Yâ Rabbi Senin uğrunda ölen ordu budur Yâ Rabbi Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın Galip et, çünkü bu son […]
yalnızlık bana benzer onun da uzanan divanı oturan koltuğu alt üst oluşları var neden yalnızlık libidonun saklandığı yerden çıkıp piyanomun tuşlarında kanayan parmak uçlarıyla gezer […]
fener olacak yaşadıkça; ileride, eski fotoğraflar kadar, yaprakları sonbahar, yolun aşağısında ve pis çaputlara sarılı uyuyan çocukların ardında. evet, bir fener bulunacak yoksa bir hiç. […]
Sevdiğim sert uzun gözlü uzun boyludur Ayakta iken, tutar uzun sert ellerini Giysisi üstünde sessizce, uzun sert bedeni Şaşırtıcı beyaz bir tel gibi doludur Yatmak […]
Bak, dönüyorlar işte; hey bak şu denenen kıpırdanışlara, ve ağır ayaklara, Şu güçlükle atılan adımlara ve kuşkulu Kararsızlığa! Bak, dönüyorlar işte, birer birer Korkuyla, yarı […]
Terziler geldiler. Kırılmış büyük şeylere benzeyen şeylerle daha çok koyu renklere ve daha çok ilişkilere Bir kenti korkutan ve utandıran şeylerle. Kumaşlar bulundu ve uyuyan […]
Hayattan ders veriyor diye öğretmenleri kızdıran Tuzu bir bulmuş çocukları saklamadan güldüren dünyaya Su kaçırmaz bir eşeğin sesine açıktır penceresi Bir sınıfın, batı son dersinde, […]
Tertemiz şeylerden sözedeyim İlk sevdalarımdan, ilk dostlarımdan. Ne toprağın kokulu çiçekleri Ne yıldızlar Ne vahşi gönüllü, vahşi ruhlu insanlar ; Hiç, hiç bir şey kalmıyor […]
17.10 birini uğurlardık sen ağlardın bakmadığın göklerin kuşları ağlardı gök ağarırdı meraklarını saplayınca bir yokuşu bir kuş kanadı gibi hafif yorardın kırılgan bakraçları taşırdın tüyden […]