Yankı Beste Çığlık, Bir Abes Beyanat
gözleriniz de en az yüreğiniz kadar kurumuştur bayım. ağlamanızı beklemiyorum. yahut daha büyük dertleriniz vardır şimdi, sıkmayayım sizi, atacağınız kahkahalar vardır çünkü. siz hanımefendi. böyle […]
gözleriniz de en az yüreğiniz kadar kurumuştur bayım. ağlamanızı beklemiyorum. yahut daha büyük dertleriniz vardır şimdi, sıkmayayım sizi, atacağınız kahkahalar vardır çünkü. siz hanımefendi. böyle […]
“30 Cent, İki Kişi, Aşk” şiiri, Seni düşünerek otobüse bindim Ve 30 sent ödedim Yalnız olduğumu farketmeden Şoföre iki kişi dedim. Sanırım kim olduğumu merak […]
Uzun zamanlı ayrılıkların sevgi dolu sözcüklerle bitmediği bir dünyadan,merhaba dostum, ben Azorka. Yazmayışlarının Genç Werther gibi mutlu olduğuna dalalet etmediğini bende en az senin kadar […]
Bedava Kitaba Bile Rağbet Yok Kocaeli’de bir kitapçı insanları kitap okumaya teşvik etmek amacıyla bazı kitapları, akşam dükkanını kapatmasına rağmen dışardaki tezgahının üzerinde bırakıyor. Tezgahtaki […]
Emin Karaca, Edebiyat Tarihimizin Unutturdukları Her mesleğin bir unutulanları, unutturulanları vardır. Eski halk yazarlarımızdan Osman Cemal Kaygılı da edebiyat tarihimizin unuttuğu isimlerden biridir. Yıllar önce, […]
Okunması gereken kırk yazar. Devamı gelecek. 1.Ahmet Muhip Dranas 2.Adolf Hitler 3.Albert Camus 4. Thomas Bernard 5. Yahya Kemal 6.Haydar Ergülen 7.Edip Cansever 8. Cemal […]
Semih Gümüş yazdı: Robbet-Grillet’nin bu kitabı, Barthes’ın unutulmazlığına renkli bir tuğla yerine konmuştur uçuk kitaplar hazinedir.
Bademcikler , evet evet onlar. Çocukların korkulu rüyası. Doktorlar tonsil diyor. Herkes çocukluğunda heyecanla dondurma yemeye, soğuk kola ,gazoz ya da meyve suyu içmeye niyet […]
Belki de sadece ölmeliydik tutup yaşamayı seçtik diye oldu her şey! Saat sabahın 4’ü; yorgun, yalnız ve kalabalık bir günün ardından satırlarınım naifliğine muhtacım. Yazmak, […]
Gün batar, devletler yeniden kurulurdu o akşamlarda. Bir sokakta yavaş yavaş yürüyorsan hayat sana acının ne demek olduğunu öğretmiştir. Bu aldığın dersler sana ne hayatı […]
Aramızda tartışıyoruz/ yaşamak mı zor Çince mi? Osman Konuk Küçüktüm. Ailemin işi sebebiyle yaz tatiliniköyde geçirmem gerekiyordu. İlk defa o yaz uzunca bir yolculuğa çıkıyordum […]
Kapıyı açtığımda yumuşak bir rüzgarın yüzüme çarptığını hissettim. Yoksa yumuşak bir rüzgar yüzümü yaladı mı demeliydim. Ama bana çarpmış gibi geldi, yumuşak ama çarptı… Hava […]
Okumak, zehirli bir sürüngen ısırığı! Elime aldığım bütün kitaplar birer sürüngen gibi dolaşmaya başlıyor beynimde. En zayıf yanımı kolluyorlar en zehirli cümlelerini sakladıkları kuyrukları ile […]
Ayakkabılarımın çamurunu gizlemeye çalışırdım annemden. Kirli ellerimi de… Okulda, evde, uykuda hep aynı pantolon olurdu bacaklarımda. Temizlenen küçük bedenim hamam dönüşlerinde yine aynı kirli pantolona […]
Sezai Karakoç’un 10 Mayıs tarihli son konuşmasının metni. Kısa bir medeniyetler tarihi ekseninde İslam’ın yeniden dirilişi için yol gösterici bir metindir. Fert ve toplum olarak; […]
Bu kadar sık görüşürken benim yerime mektubumun gelmesi seni her halde şaşırtacak, fakat sonuna kadar okuyunca göreceksin ki başka türlü yapamazdım. Bu mektubu çok daha […]
Buzul çağından kalma bir soğukluğun mosmor yaptığı ruhunda fırtınalar kopuyordu. Eski ama temiz giysilerinin içinde kendini o kadar yalnız hissediyordu ki… Kimliğini kaybetmiş insanların telaşıyla […]
Elizabeth Lunday’in Büyük Sanatçıların Gizli Hayatları adlı kitabını okuduktan sonra resim sanatına farklı gözle bakmaya başlayacaksınız. Hatta hiçbir müze gezisi sizin için durağan ve sıkıcı […]
Akşamları daha bir severim İstanbul’u. Aslında İstanbul’u sadece akşamları severim. Tamam itiraf ediyorum artık İstanbul’a aşık değilim. Bence ilişkimize bir yaz molası vermeliyiz. Kabul edelim […]
Ejderhanın yıktığı, yaktığı bir şehir. Cadde boyu evler bir var, bir yok.Var olan da yok gibi; bir köşesine, bir balkonuna, bir çatısına ejderhanın yıkıcı, yakıcı […]
Hepsinin gözleri güzeldir. Hepsinin canlıyken pulları kadın elbiselerine, kadın kulaklarına, kadın göğüslerine takılmağa değer. Nedir o elmaslar, yakutlar, akikler, zümrütler, şunlar bunlar?… Mümkün olsaydı da […]
İlkokul öğretmeni Rasim Kaygusuz’un çocukların okumayı sevmeleri ve kolayca öğrenmeleri için 1968 yılında yarattığı ve adını 10 kitaplık bir seriye verdiği Cin Ali karakteri 46 […]
Bülent geldi Sürekli insanları suçluyordum; ailemi, annemi, babamı, toplumu, arkadaşlarımı, bana vurulan darbeleri… Ateş püskürüyordum. Bu suçlamalard, şikayetler, kendime acıma hali bitip tükenmek bilmiyordu. Tam […]
“Ah kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya” Mimari, zihin ve duygu durumunu doğrudan etkileyen bir “sanat” türü aslında. Duvarların, kirişlerin, kapıların, odaya giren ışığın […]
Bu vakitten sonra alfabede mühim değişiklikler yapılamaz. Ama 32 harften söz edene saldırmak da gerekmiyor Türk dili bilinen 1500 yıllık edebi tarihinde tamam dört adet […]
Dudağının üstüne zoraki yerleştirilmiş bıyığı, bıyığının altındaki kocaman mahcup şehri, her kış biraz daha rengi açılan, ne renk olduğunu saptayamadığımız süveteri, gülünce azaları takla atan […]
Cahit Zarifoğlu 1962 yılında, o yıllarda Paris’te bulunan hiç tanımadığı bir şaire, kalbi yakınlık duyduğu Üvercinka’ya, yani Cemal Süreya’ya bir mektup yazdı; “İstanbul’a döndüğünüzde sizinle […]
Bütün tek tanrılı dinlerde var olan 10 Emir’i hepimiz biliriz. Bütün tek tanrılı dinlerde var olan 10 Emir’i hepimiz biliriz. Öldürmeyeceksin, zina etmeyeceksin, çalmayacaksın, annene […]
“Eğer mutlu olacaksan, hayallerin orada bekliyor. Zamanı geldiğinde git ve al!” Michael Jackson’ın babası “Önce sigortalı bir iş, sigorta çok önemli” Babam Kim istemez ki […]
Çarşamba,7 (Temmuz, 1920) Şu günlerde yazdığım her şey kötü ve alışılmış, fakirlere patates, oysa bu yazı işi dışında başka bir şeyde yapmıyorum. Ama belki bu […]
Ahmet Kaya’nın doğumgünü haftasında OT dergisi benden bir yazı istediğinde, hem coşku hem onur payı çıkardım kendime. “Tabii, 2014 yılına az kala kim Ahmet Kaya’nın […]
ANEMNEZ FORMU: Yağmurlu bir günde, dışarıdan yağmurun, içerden buharlaşan camın arkasından sanki buharını silince görecekmişim gibi, içinde annemin olduğu arabanın ardından bakan, babaannem sesimi duyacak […]
1. Bizi Beyşehir’den Konya’ya götüren kamyon Barsakderesi dedikleri bir boğazda sakatlandı. Şoför ve muavini motor kapaklarını açtılar. Oturdukları minderi kaldırıp onun altından çıkardıkları bir sürü […]
Uyandığımda Singapur’daydım. Yataktan kalktım. Bir sigara içip ardından kahvaltı yapmayı düşünüyordum. Pencereye doğru yürüdüm. Gözüm bayrak direklerine ve bayrak direklerinin üzerinde asılı olan bayraklara takıldığında […]
Cüneyt Arkın’ın, 2 yaşındaki kızı Filiz’e 18 yaşını bitirdiği gün verilmek üzere yazıp avukatına bıraktığı mektup. Canım yavrum Filiz’im. Sana bunları yazmamın bir sebebi var. […]
Namuslu adam kalmamış bu dünyada iki gözüm. Müsümandır, namazında, orucundadır, hakkımızı yemez diyorduk ama, biz onun hatırını saydıkça o, bizim tepemize bindi. Eh, artık çocuk […]
Hayatta hiçbir şey için taviz verme. Verdiğin her taviz, hayalinden bir parça alır götürür. Sonunda amacına ulaşırsın belki. Ama hayalinden geriye tek bir parça bile […]
1. Kadın kitabı ayraçsız kapatıp sehpanın üstüne koyar. Boş fincanları mutfağa götürür, pencereleri, perdeleri açar. Soğuk içeriye girer; soğuk dip odalara sızar. 2. Kadın yağmurluğunu […]
“Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Acının ortasında acısız olmayı, Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım. Kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım. Aşk […]
Her günkü gibi yine fazla mesai, çokça patron egosu tatmin ettikten sonra evime gelmiştim. Fakat bugün üstümde fazladan birikmiş bir yorgunluk vardı. Anahtarları almak için […]