Kategori: Edebiyat

Baba evlerini yaşatan, ancak ve yalnız annelerdir. Zira, anne hayattaysa, babanız bütün bütün ölmüş sayılmaz. Evinin direğini yitirmiş çoğu kadın, bizim idrak edemeyeceğimiz bir marifetle, […]

Osmanlı dönemine ait milyonlarca arşiv belgesinin tamamı gelecek yıldan itibaren dijital ortamda olacak. Osmanlı fermanları ve defterlerinin bulunduğu arşive Amerika’daki bir araştırmacı tek tıkla ulaşabilecek. […]

Sekinetten çok, meskenete benzeyen bir durgunluk. Sönmüş bir yanardağ mı, herhangi bir kaya parçası mı, bilemiyorum. Ayırıcı vasfı: müeddep olmak. Özel, 12 Mart öncesinin şımartılmış […]

Sesimi duydum. Birine bağırdım. Bu sesi tanımıyordum. Eski ve yeni sesim birbirine karışıyordu o an. İlki, alıştığım çekingen ve kibar. Yenisi karşı duran, bencil, kızgın, […]

Beylerbeyi’nin soylu mimarisini izleyerek varılan bu dingin deniz kıyısı kahvesinde bir süre karşı karşıya kalınan manzaranın eşsizliğine büyülenip sonra ikindi vaktinin akşama kavuşması sürecine tanıklık […]

çay suyunun kaynamasını beklemek! dünyevi yaşamımda en nefret ettiğim zaman dilimlerinden biriydi. ki bu rahatsızlığımı giderici alternatif çözüm yolları bulurdum hep. bir gün bu korkunç […]

Tavanda ki kukla ayaklarının, birbirine vururken çıkarttığı ‘’tık tık’’ sesine uyanıyorum. Yağmurlu güzel bir gün, camdan toprak kokusu sızıyor odaya, tıpkı onun kahverengi gözleri gibi, […]

Merhaba, ben öldüm. Evet, bir kavga sırasında heycandan gideceği yönü şaşırmış bir kurşuna denk gelerek hayatımı kaybettim. 21 yaşında bir üniversite öğrencisiydim. Hayallerimle, planlarımla, dertlerimle […]

Seni sevmekten vazgeçiyorum, bir tanem. Kirleniyor aşklar ve kelimeler eskiyor bundan bahsettikçe. Biliyorum, kağıtta göz yaşların birikecek. Ama ben aşkların güzelliği ölmesin diye, seni sevmekten […]

Sizin hiç kendinizi çok komik bulduğunuz oluyor mu? Benim oluyor. Oluyor da bazı herkeslerden utanıyorum. Bazı da birdenbire gülmelere tutuluyorum. Bana komikliğimi yaşatan olayların birbiri […]

I. çiçek büken senin ağrın bana dağınık bahçe kanamalı ve siyah beyaz rûya dokunduğun kapılar hep nar çiçeği fakat benim kapıyı açmaya dermanım yok, hiçte […]

AŞK Bir sokak başında, ikindi vakti, Uzayan gölgemi dinlemekteyim. -Hangi ruh buraya gözyaşı ekti? Ufuklara kaçmış sanki her şeyim. Yıldızlar, gözlerim; gökyüzü, ayna. -Beni akşamlara […]

EFENDİ Sen hangi burcun mazgalından bakıyorsun hayata Bak! Düşman üretiyor iyi niyet elçileri Irmak ummanla bilek güreşine kalkışıyor Sen ırmaktan taraf ol efendi Bazen debdebeli […]

BİR ADI GÜZEL Çöp kamyonları gürültüyle ve kimseyi rahatsız etmeden dolaşıyor Sokaklar loş ışık altında, lambaların mesaisi bitmek üzere Samsun 4.55 treni homurdanmaya çoktan başladı […]

Ben 1985 Kırıkkale/Keskin doğumluyum. Paris Hilton 1981 New York doğumlu. Hilton otellerinin varisi, sahip olduğu para sahip olduğu değerlerle ters orantılı bir dünyalı, tıpkı benim […]

        Kabul edilsin ya da edilmesin, bilinçli ya da bilinçsiz, şiirsel durum, yani hayatın aşkın bir durumu, aslında halkın aşkta, suçta, uyuşturucuda, […]

Ses/Kavi Deprem I öncelere gideyim. daha da başa. en öncekine hatta. uzaktaki tarihe, bu aleme ibraz olunduğuma gideyim. buradan başlamalı diyordum; bir şeyler biçilecekse buradan, […]

GİDENİN ARDIDIR Ey yar! Ey dağdan aşırılan bahar! Şimdi terk edilmiş bir aşığın ilk yangınıyım Şimdi gerçekten terk edilmiş bir aşığım Bu su neden acı! […]

Bir kahvehaneye girip oturursanız, sokakta yürürseniz biraz, halk ekmek kuyruğunda beklerseniz, metroya binip yolcularla beraber seyahat ederseniz, futboldan siyasete kadar birçok güncel meselenin konuşulduğuna/tartışıldığına az […]

şu sıralar şantiyede kalıyorum bir tuğlanın üstünde kafamın ağrısıyla yarı çıplakken. ve yapmak istediklerimi küçük bir lastikle tutuşturduğum üzeri Amerikan kapitalizm simgeleriyle kaplı defterime yazıyorum. […]

SON Alıp başını git Mustafa, – nereye? İnsan, ait olduğu yere kalbine dönmeli, demeliydi babam, demedi. Bu şehri terk et Mustafa, – Nasıl? Ellerini ve […]

 Pazar sineması. Üç İdiot.             İzdiham          

Kale Arkası (*) Tarihçi Yazar Galip Çağ’ın ikinci öykü kitabı. Yine Meserret Yayınları imzalı… On dokuz öyküden oluşuyor ki değerli yazarın ilk öykü kitabı Komşu […]

KUCAK Sabahın en faraz cilvesi Ağustosa verdiği iki damla su Ve tüllerine saklanmış yol. Yeni bir rüzgâr alıp dalgalarını, Savuracak naftalin dolu sandıklara Senin alnında […]

O bayrak nasıl dalgalanıyor ateistler açıklasın. Genellikle, kapsül şeklinde yiyeceklerini yiyen astronotlar, su gibi bardaktan çıktımı, peşinde koşmak zorunda kalacağı sıvı şeyleri pipetle içiyorlar. Gerçi, […]

Masanın üzerinde bir örtü. Şile bezinden. Çiçekli mi çiçekli, annem özene bezene ayrılık yılları için dikmişti. Narince sakladığım dolaptan çıkardım ve dün akşam evime konuk […]

Anne Sexton 1928 yılında Massachusetts’de doğdu. Hayatı boyunca New England’da bulundu. Akıl hastalıklarının yaygın olduğu bir ailede büyüdü. Sexton’ın teyzesi uzun süre akıl hastanesinde tedavi […]