Barbar Dergisi’nin 8. Sayısından Mısralar
içimde bir türkü büyütmeden ölmek istemiyorum.
sen de isteme.
bir çocuğun can sıkıntısı olmak istiyorum.
bir çocuğun kayıp oyuncağı
bir gökyüzü her şeye benzemeyen,
ama çocuğun kaybolan oyuncağına benzeyen
Erol Kaf
(Barbar, 8)
Uçuk mavi bir kimlikte
Kırk yılı içtiğim kayıtlı
Ne zaman doydum sana yirmi sekiz
Dokuzum, on dokuzum, otuz beşim
Hülasa
İçtikçe kendimden geçmişim
Arşınlarken yandan ilikli naylondan ayakkabıyla İzler bıraktığım tozlu yolları
Ne ara düşüverdim yüreğinin asfaltına
Oysa yağmurların ardından
Sokağım cennet kokardı benim
Murat Koçak
(Barbar, 8)
belaya gözün kapalı
ama derin kederin sunağında
ama harflere bulaşmış tenezzül içinde
ama
ne olabilir ki bir köpeğin merakı
M.Cafer Topçuoğlu
(Barbar, 8)
ben bilmezdim eski zaman masallarını, ninnileri, anne duasını ..
benle beraber giderdi ağaçlar yol boyunca
sorardım babama:
ağaçlar annemi nereye sakladı ?
Meryem Betül Koçak
(Barbar, 8)
Bir kuğu
Hayatında ilk defa
Denize girdi gözlerimin önünde
Ve ben duydum kalp atışlarını suyun.
Hasan Fahri Tan
(Barbar, 8)
beklerim…sonra
ve belki sonralar kadar unutkan
…..
ve sonra sükûttan yağmurlar
herkes gibi,kimse kadar
N.Fazıl Akkoç
(Barbar, 8)
Yorulmadan vızıldayan bir iç
Hicaz söylüyor ikindi makamında
‘Bir satır hüzün iç!’
Hale Eştürk
(Barbar, 8)
vakitleri ayırmaya artık ne
güneş yetecek
ne de çitler mübarektir bahçeleri ayırırken
yakacak güneş kendini ve
her şey yitecektir
dünya vahdet bir taverna olarak yeşerirken…
Murat Avşar
(Barbar, 8)
Uzanıp boylu boyunca bir taş mezara
Seyredip bu ıssız faslı tek anlık karartıyla
O geçip giden sağır cümbüşe sakın, sakın ha aldırma!
Leyla Arsal
(Barbar, 8)
Hangi köpeğin kemiğini çaldım
Hangi horozun tüyünü yoldum
Başımda kahpelerin ördüğü çoraplar
Her önüne gelen kimliğimi soruyor
Benim kim olduğum kimi ne ilgilendirir
Bilmiyorum hayat bilmiyorum
Mehmet Baş
(Barbar, 8)
ben burada, bu pencerede
yarım kalmış sesimle
diri bırakılmış bir gürültüyü
kazıyorum sabaha
…..
ötesinde bir gecenin
düzlüğüne sökülüyorum
suçluyum
Müslüm Yüksel
(Barbar, 8)
konuştuklarıma bakma sen,
sustuklarım doğrudur.
bazen çok yıldızlı bir gece
içinde binlerce hüzün doğurur
bazen çok yıldızlı bir gecede
içimde binlerce yüzün boğulur.
Abdullah Bulut
(Barbar, 8)
-ey hanzala ben bu piyesin
duvarda asılı tüfeğiyim
biliyorum patlayamadıkça
raskolun öldürdüğü bir şey oldu kalbim
Ömer Fatih Andı
(Barbar, 8)
Tüm eski anılarını
Bir uzun koridor başından
Uzaklaşır gibi öpeceksin hiddetle alnından
Saliha Özkan
(Barbar, 8)
kaçak bir köleyim güldürüyorum efendimi
çok inandırıcı ve bilgiç tavırlarımla
maksadım uzatmak hikâyemi biraz olsun
Ahmet Melih
(Barbar, 8)
Fatma Şengil Süzer
İZDİHAM