13 Aralık 2025

Semanur Özyalçın, Ha Yıldız Ha Yalnız

ile izdihamdergi


Biliyorum saçlarından dökülenlerin adını. Yıldız… Yıldız değil yılgınlık diyeceksin,
onu da biliyorum. Yalnızlık diyeceksin. Beni bir çölün ortasında terk ettiler,
diyeceksin. Su yoktu, ben de kan kustum kızılcık şerbeti içtim, diyeceksin. Acı mıydı,
diye soracağım. Hayat daha acı, diyeceksin. Bizi biz yapan acılarımız değil midir,
diyeceğim. Beni benden alan acılarım, diyeceksin. Ben susacağım. Boyun eğeceğim
haklılığına. Şapka çıkaracağım. Sonra yine uzaklara çevireceksin bakışlarını. Bir dağ
olsaydın daha mı mutlu olurdun, diye soracağım kendimi tutamayıp. O zaman da
tavşan küserdi, diyeceksin. Haberin olmazdı işte, ne güzel, deyip güleceğim. Sen
dağın haberi yok mu sanıyorsun, diye soracaksın dudağının kenarını kıvırarak. Var
mı, diye karşılık vereceğim sahte bir şaşkınlıkla. Derin bir iç çekeceksin. Küsen de
zannediyor ki üzülen kendisi, diyeceksin. İyice karıştıracaksın kafamı. Hepi topu
yirmi dokuz harfle nasıl bu denli karmaşık konuşursun, diye soracağım. İnsanlar hepi
topu dört harfle dünyayı terk ediyor, sen bana yirmi dokuz harften bahsediyorsun,
diyeceksin. Ve ben yine hayranlıkla seyredeceğim haklılığını. Ağlasan iyi olur sanki,
diyeceğim sana. Kimsenin ekini, tarlası zayi olmasın diye nükte yapacaksın. O kadar
mı çok, diyeceğim. Güleceğim ardından. Sen hiç yirmi sene kendini tuttun mu, diye
soracaksın. Reddedeceğim başımla. Taşıyorum, diyeceksin. Dökülüyorum,
diyeceksin. Beni tutacak kimse yok, diyeceksin. Saçlarımdan dökülenler rüzgara
karışmıyor, ellerime göç ediyor, diyeceksin. Avuç içlerim içler acısı bir yalnızlıkla
kuşanmış, diyeceksin. Yalnızlık; kendinin bile kendini terk etmesidir, diyeceksin. Bir
damla yaş düşüreceğim gözümden. Sevselerdi seni çiçek açardın, diyeceğim.
Ezmeselerdi de açardım çiçek, diyeceksin. Sonra gökyüzüne çevireceksin başını.
Belki sel baskınlarına sebep olan bulutlar da yirmi senedir tutuyordur kendilerini,
diyeceksin. Sonra güleceksin. Bulutları kıskanıyorum, hâle bak, diyeceksin kendi
kendine. Usul usul desen de duyacağım. Bana bakacaksın, yüzüme. Bir gün
ellerimdeki yalnızlığı çitileyeceğim, tek bir zerresi dahi kalmayacak, o yüzden
acıyarak bakma bana, diyeceksin. Bakışlarımdan utanacağım önce. Sonra inşallah
diyeceğim. İnşallah diyeceksin…

İZDİHAM