Recep Kayalı, Süt İzi
Kaynamakta olan bir süt kokusu kaplamıştı bütün evi. Koku alt kat mutfak penceresinden yukarı tırmanmış sonra bir güzel içime dolmuştu. Süt taşarsa ateş sönerdi. Neroş […]
Kaynamakta olan bir süt kokusu kaplamıştı bütün evi. Koku alt kat mutfak penceresinden yukarı tırmanmış sonra bir güzel içime dolmuştu. Süt taşarsa ateş sönerdi. Neroş […]
Gecekonduda oturan bir çocuğun Piyano hocası kadar şaşkınım. Yatacak yerin yok senin benim koynumdan başka. Hangi atın yarıştığı görülür jokeyli bir yılanla. Namuslu olsaydın, – […]
Saat adım adım 3’e Ahmed Arif ölmüş de yıldönümünde şiir paylaşılacakmış diyor müteessir bir kadın. Üzülmesi için 5 dakika yetecek. Şeytan diyor çıkar tüm şiirleri, […]
Ahmet Oktay’a Sizin için kokladım gülü, durdum […]
Latife Tekin, 1980 dönemi ve sonrası Türk Romanı için oldukça özgün ve önemli bir yazardır. İlk romanı Sevgili Arsız Ölüm’ü yayınlandıktan sonra Türk Edebiyatı içinde […]
Soğuk bir yel esiyordu dört bir yanda Geldiniz dünyaya bir gün minnacıktınız Üşüyordunuz ve çırılçıplaktınız Sonra bir kadın sardıydı sizi kundağa Ne çağıran vardı sizi […]
fena halde gidesim geldi sen gelme içimden geldi içimden çıktım sen gelme dünya fani sevgi baki güzel fani çirkin baki bi bardak su ver ardımdan […]
alın terinin bir anlamı olmalı bir anlamı, diz kapaklarından akan kan gibi yoksa bu devrimi de seneye bırakacağız takvim yapraklarının duvara bıraktıklarına bakma sen tarih […]
bir sürü sevabın olmalı önce inandırıcılık kaygısı gütmeyen öyle sol elin habersiz sağ elinden yetmez habersiz olmalı sol beynin sağ beyninden kalbin bile duymamalı hiçbir […]
Kavgayı ne için icat etmiştik, hatırlayan var mı? Uzun zamandır her konuda sadece deliler gibi didişiyor ve kendimiz dışında herkesi insanlık dairesinin dışına atmaya çalışıyoruz. […]
-I- Keder bir fener gibi döner geceleri, Ve bezgin seher gelir ardından Her tanışmayı bir ayrılma say; Her doğum bir ölüm habercisi Kavuştuğumuzda ayrılmıştık bu […]
Kim kazanmışsa bu dünyada bir ekmek parası, Dostunun yüz karası düşmanının maskarası. Mehmet Akif Ersoy Ekmek ha bakkalın olmuş ha Cabaret de Paris’in Sen herhangi […]
1 mecusiyim, mecusisin, mecusi- ateş yakar çekilip mağaraya gelincik olmak da var bağbozumu düşleri yanardağlar ararken.- Akşam ki bir çocuktur saçları kısa kırpık Avucunda aşklardan […]
Ne zaman tıraş olmaya başlasam- sakal tıraşı- Napolyon’un askerdeyken taburumuza söylediği “ tıraşınızı sabahları olun” cümlesi gelir aklıma. – Ama anlatacaklarımın bununla bir ilgisi yok. […]
Geceleri dağlardan gelen gür su sesleri arasında uyuyorduk. Karanlığı delen su çığlıkları. Evet çığlık. Çünkü bizleri uyutmayacak kadar gürültülü gelen bu su sesi, haykırmakta olan […]
ben burada kendi ağzımla tasalandım kendi adıma koşmakla ve görmekle kendi adıma size de olmaz mı? kendi ağzının uyumsuzluğunu dindirmek şeyleri olmayan hesaplara tasa uyanmak […]
Erkek gelir(a) ve bir rafinerinin(b) patlama sesi duyulur(c). Amerikalılar(d) sevişir(e). Bazukalı(f) yamyamlar(g) demiryoluna(h) ateş ederler(i). Kadın bir tüfekten(l) çıkan mermilerle delik deşik olmuş yere devrilir(n). […]
Beni hiç ses gelmeyen evlerde balo olduğuna inandırmaya çalışıyorlar. Babası fakir olanların hep fakir öleceğine falan. Bak diyorlar, Bir yolu en çok koşarak unutabilirsin… Uçağın […]
“man muss Flügel haben, wenn man den Abgrund licht…” Nietzsche Onun yüzüne bakıyorum bir sonra ölümün, çeviriyorum kendi yüzümde yer gök düğüm Ölüm mü çıkaracak […]
Sinemalarda kalabalık sahneler görürsün Eski esir pazarlarını hatırlatır Güney Pasifik´te ya da Afrika´da bir liman Kocaman gemilerin yanaştığı kıyıda Tektük beyazın karıştığı yerli halk Kurulmuş […]
…Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn- […]
bodrum katından Hiralar devşiriyorum annemin Latince Yasin okuyuşundan bize ne olduysa böyle burada sevgilim anlamadık bir somonun eve dönüşünü yine de şükür dedim bir yenilgimiz […]
ruhu içinden çıkartılmış gövdeydim bir boşluğu doldururdum çoktan tükenmiş kapıyı çalma sebebim kendimi arama gayretimdendi buna ben bile inanabilirdim diyebilirdim yoktum ben hakları gasp edilmiş […]
Büyük Umutlar Caddesi’ndeki hiçbir ev benim değil Hindistanım yok benim, bende Nil kıyısı yok Adım yok afişinde çok tutulan bir filmin Bana değil tufanı andıran […]
Fransız şair Bonnefoy’un Ölümlü Yüz şiiri. Eğiliyor gün geçmişin ırmağına Yeniden ele geçirmeye çalışıyor Erken yitmiş silahları Mücevherlerini o derin çocuksu ölümün Göze alamıyor […]
Ay mıdır kar mıdır pencerede Boğulmuş çocukları martılara taşıyan Kara köpek karşı kıyıda uluyor Bence o çocuk öyle gülmemeli Atları çayıra saldım diş kamaştıran erik […]
Ağgül seni camekanda görmüşler Siyah saçın sırma ile örmüşler Rüyamda seni bana vermişler Beni böyle yakar kor gider misin Evvel sevip sonra terk eder misin […]
Evet inanırım deri değiştirmeye; çünkü acıya inanırım. Katıya, sıvıya, gaza; üçün ardından dördün geleceğine. Yaban arılarının varlığına, Leyla’nın ihanetine, mevsimi geldiğinde göç etmek gerektiğine, […]
“iyi dersler arkadaşlar! “sağ ol! ömrümle ışıyan kelimelerini yiyorum çünkü böyle gerekti hâşâ ağzımı silmeden akşam ezanından önce orucumu bozuyorum yine bazı şeyler yolunda gitmedi […]
Beyaz bir zenci geldi küfürler içinde dün Tünellerden dişleri söküp de geldin buraya Bir kör nereden bilir uzağın bakışını Okyanusu kana kana kustun da geldin […]
Nereye bakıyorsun İşte yaralı insanların fotoğrafları İşte yangından çıkarılan çocuk cesetleri Bu, savaşmış bir atlının sakat kalan ayağı Bu kesik kol, önemsiz bir iş kazası […]
Anne öldü mü çocuk Bahçenin en yalnız köşesinde Elinde siyah bir çubuk Ağzında küçük bir leke Çocuk öldü mü güneş Simsiyah görünür gözüne Elinde bir […]
çileyle kazınan yüzlere deva yalan! der çıkmam artık kendimden dışarıya bir adam. daha dün öldüm, burası kim kokuyor böyle, hem sen çek benim sinemi delen […]
Bir gündü. Takvimden bihaber dünün ertesiydi. Havada kuşlara yol açan bulutlar gergince yol alırken sanıyorum yapraklar da dallarından sıkılmıştı… Ya da yazın bitmesini istemeyişimdendir bu […]
Büyükannemin hikâyeleri bana ilk ipuçlarını verdi. Kasabasındaki insanların mitleri, efsaneleri ve inançları oldukça doğal biçimde hayatlarının bir parçasıydı. Aklımda büyükannem varken, aniden fark ettim ki, […]
Fısıltıların dahi sevgiliyi düşündüremediği bir cehennem karanlığında. Bölük pörçük bir muhabbetsizlik haritasının öksürerek ruhunu, Bölünmez bir toprak kütlesi olmasının masalını Dinleyerek küçüldük biz… O an, […]
iyi değilim allah’ım şuramda, tam göğsümün ortasına çöreklenen yılan beni öldürmekle tehdit ediyor başını ezsem diyorum, ezemiyorum alfabenin son harfinden başlıyorum ezberini bozmaya türkülerin iyi […]
İnsan önce kendisiyle kalıyor Birileri bir şeyler çekti ayaklarımdan* Ben beyazlardan masumu sevdim hep nilüfer olanını Sevdikçe sesli bir kederi sustum içimde anneme benzer Sevdikçe […]
-Engin Turgut’a- yakup’u ben çağırdım edip ağbi gelince ortaya çilingir sofrası, yeşil zeytin ve kalp ağrısı. zamanla geçer dediklerinden yaralı kurbağaları konuşacağız, istanbul’u ve seni […]
Ölürken çocuklarımı unuttum Küçük deniz kirpileriyle sabah Denedim bütün sabahları. Sana sürgünümün şarabını bıraktım al Mumlarını güzelliğin ve hiçliğin Bir de kaygumun soluk ellerini. Denedim […]